Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/457 E. 2021/349 K. 23.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/457 Esas
KARAR NO : 2021/349

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 20/12/2019
KARAR TARİHİ : 23/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 05/07/2019 tarihinde güvenlik hizmet sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme doğrultusunda müvekkili tarafından davalı şirkete güvenlik hizmeti verilmeye başlandığını, fatura kesildiğini, davalı şirket tarafından da ödemeler yapıldığını, özel güvenlik personelinin ihtiyaç duyduğu tüm teçhizat ve kıyafetler tedarik edildiğini, ürünlerin bedelinin davalı şirkete fatura edildiğini, sözleşmeye aykırı olarak davalı şirket tarafından bu bedelin ödenmediğini, bu sebeple davalı aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyası ile takibe geçtiklerini, davalı tarafından takibe itiraz edildiğini, takibin durduğunu, açıklanan nedenlerle; davalı borçlunun haksız ve kötüniyetli itirazın iptaline, davalı borçlunun itirazında haksız ve kötüniyetli olması nedeniyle %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, tüm yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesine talep ve dava etmiştir.
İzmir … Tüketici Mahkemesi’nin 30/12/2019 tarih … E.-… K. Sayılı görevsizlik kararı gereği mahkememize tevzi olmuş olup mahkememizin 2020/457 E. Sırasına kaydı yapılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının hizmet kusurunun bulunduğu, davanın reddi ile davacının hizmet kusurundan kaynaklı olarak müvekkilinin uğramış olduğu 40.992,00 TL + KDV’nin takibe konu alacaktan takas mahsup edilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 07/12/2020 tarihli celsesinde davacı vekili “davalı tarafın takas mahsup talebine konu alacak müvekkil tarafından takipten önce taraflar arasında devam eden ticari ilişki kapsamında mahsup edilmiş olup takibe konu alacak yönünden davalı tarafın takas mahsup talebini kabul etmiyoruz” şeklinde beyanda bulunmuştur.
İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası ile davacı tarafından davalı aleyhine fatura alacağının tahsili amacıyla 17.220,00 TL asıl alacak için icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin 30/10/2019 tarihinde borçluya tebliği ile süresi içinde yapılan itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı tarafça davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali, takibin devamı, %20 İİT’na hükmedilmesi istemine yönelik olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyası davacının icra takibinde haklı olup olmadığının tespiti noktalarında inceleme yapılmak üzere SMMM bilirkişi …’na tevdi edilmiş, bilirkişi mahkememize ibraz ettiği ayrıntılı ve gerekçeli raporunda; tarafların incelemeye konu 2018 ve 2019 yılına ait yevmiye ve kebir defterleri e-defter olduğu, söz konusu ticari defterlerin 6102 sayılı TTK’nun 64/3 maddesi uyarınca yapılması gereken açılış ve kapanış onaylarının süresinde yaptırıldığı, inceleme kapsamı ile sınırlı olmak üzere defterlerin usulüne uygun tutulduğu ve birbirini doğruladığı, taraflar arasında 05/07/2018 tarihli güvenlik hizmet sözleşmesi akdedildiği, davalı tarafça Karşıyaka … Noterliğinin 09/07/2019 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile davacı tarafa söz konusu sözleşmenin yenilenmeyeceği ve süresinin uzatılmayacağının ihtar edildiği ve ticari ilişkinin sona erdiği, dava ve takip konusu 08/10/2019 tarih KDV dahil 17.220,60 TL bedelli kıyafet faturasının davacının defterlerinde kayıtlı olduğu ancak davalının defterlerinde kayıtlı olmadığı, söz konusu faturanın davalı vekilince Karşıyaka … Noterliğinin 17/10/2019 tarih ,,, yevmiye nolu ihtarnamesi ile e faturaya konu edilen kıyafet masrafı ile ilgili olarak taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 3-e maddesinde “…güvenlik personelinin kıyafetleri makul piyasa fiyatlarında olmak ve bedeli ayrıca …’a fatura edilmek kaydıyla yüklenici tarafından tedarik edilecektir.” denildiği, fakat sözleşme hükmü gereğince davalıdan onay alınmadığı e-faturanın bu sebeple kabul edilmeyerek iade edildiği, davalı vekilinin davacı tarafça güvenlik hizmetini gereği gibi yapılmamasından kaynaklanan 40.992,00 TL+KDV tutarındaki zararı takas mahsup talebinde bulunmuş olup bu zarar ilişkin davacının davalıya 27/03/2019 tarihli 40.992,00 TL+7.378,56 KDV=48.370,56 TL bedelli fatura düzenlediği bu faturanın davacının defterlerinde 30/09/2019 tarihinde davalı defterinde ise 27/03/2019 tarihinde kayıtlı olduğu ve bu bedelin cari hesaba mahsuben davalı tarafından davacıdan tahsil edildiği, bir başka ifade ile davalı vekilince takasa mahsubu talep edilen KDV dahil 48.370,56 TL’nin cari hesap borcundan düşülmek suretiyle davacıdan tahsil edildiği, 24/10/2019 icra takip tarihi itibariyle davacının defter kayıtlarında icra takibine konu fatura bedeli 17.220,60 TL’den davalının davacıya ödediği 5.389,95 TL’lik KDV tevkifat tutarının düşülmesi sonucu davacının davalıdan 11.830,65 TL alacağının kayıtlı olduğu, davalının defter kayıtlarında ise davacının alacağının kayıtlı olmadığı, taraflar arasında akdedilen 05/07/2018 tarihli güvenlik hizmet sözleşmesi hükümleri dikkate alındığında dava ve takip konusu kıyafet faturasının kabul edilmemesi halinde davacının davalıdan alacaklı olmadığı, davalının davacıdan 5.389,95 TL alacaklı olduğu ve bu tutarın davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, kabul edilmesi halinde alacak tutarı davalı tarafın itirazları kapsamında iki farklı şekilde hesaplandığı, takibe konu 17.220,00 TL ‘lik fatura içeriği kıyafet bedelinden davalı tarafça fazla hesaplandığı iddia edilen KDV dahil 2.203,20 TL’nin düşülmesine karar verilmesi halinde takip tarihi itibariyle davacının davalıdan (17.220,60 TL-5.389,95-2.203,20=) 9.627,45 TL alacaklı olduğu, düşülmemesine karar verilmesi halinde takip tarahi itibariyle davacının davalıdan 11.830,65 TL alacaklı olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası ile yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talep edilmiş ise de dosya kapsamı ve bilirkişi raporuna göre; tarafların incelemeye konu 2018 ve 2019 yılına ait yevmiye ve kebir defterleri e-defter olduğu, söz konusu ticari defterlerin 6102 sayılı TTK’nun 64/3 maddesi uyarınca yapılması gereken açılış ve kapanış onaylarının süresinde yaptırıldığı, inceleme kapsamı ile sınırlı olmak üzere defterlerin usulüne uygun tutulduğu ve birbirini doğruladığı, taraflar arasında 05/07/2018 tarihli güvenlik hizmet sözleşmesi akdedildiği, davalı tarafça Karşıyaka … Noterliğinin 09/07/2019 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile davacı tarafa söz konusu sözleşmenin yenilenmeyeceği ve süresinin uzatılmayacağının ihtar edildiği ve ticari ilişkinin sona erdiği, dava ve takip konusu 08/10/2019 tarih KDV dahil 17.220,60 TL bedelli kıyafet faturasının davacının defterlerinde kayıtlı olduğu ancak davalının defterlerinde kayıtlı olmadığı, söz konusu faturanın davalı vekilince Karşıyaka … Noterliğinin 17/10/2019 tarih …. yevmiye nolu ihtarnamesi ile e faturaya konu edilen kıyafet masrafı ile ilgili olarak taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 3-e maddesinde “…güvenlik personelinin kıyafetleri makul piyasa fiyatlarında olmak ve bedeli ayrıca …’a fatura edilmek kaydıyla yüklenici tarafından tedarik edilecektir.” denildiği, fakat sözleşme hükmü gereğince davalıdan onay alınmadığı e-faturanın bu sebeple kabul edilmeyerek iade edildiği, davalı vekilinin davacı tarafça güvenlik hizmetini gereği gibi yapılmamasından kaynaklanan 40.992,00 TL+KDV tutarındaki zararı takas mahsup talebinde bulunmuş olup bu zarar ilişkin davacının davalıya 27/03/2019 tarihli 40.992,00 TL+7.378,56 KDV=48.370,56 TL bedelli fatura düzenlediği bu faturanın davacının defterlerinde 30/09/2019 tarihinde davalı defterinde ise 27/03/2019 tarihinde kayıtlı olduğu ve bu bedelin cari hesaba mahsuben davalı tarafından davacıdan tahsil edildiği, bir başka ifade ile davalı vekilince takasa mahsubu talep edilen KDV dahil 48.370,56 TL’nin cari hesap borcundan düşülmek suretiyle davacıdan tahsil edildiği, 24/10/2019 icra takip tarihi itibariyle davacının defter kayıtlarında icra takibine konu fatura bedeli 17.220,60 TL’den davalının davacıya ödediği 5.389,95 TL’lik KDV tevkifat tutarının düşülmesi sonucu davacının davalıdan 11.830,65 TL alacağının kayıtlı olduğu, davalının defter kayıtlarında ise davacının alacağının kayıtlı olmadığı, taraflar arasında akdedilen 05/07/2018 tarihli güvenlik hizmet sözleşmesi hükümleri dikkate alındığında dava ve takip konusu kıyafet faturasının kabul edilmemesi gerektiği bu nedenle davacının davalıdan alacaklı olmadığı, davalının davacıdan 5.389,95 TL alacaklı olduğu, davalının defter kayıtlarında ise davacının alacağının kayıtlı olmadığı ve icra takibine dayanak dava ve takip konusu kıyafet faturasının kabul edilmemesi gerektiği ve bu tutarın davalı defterlerinde kayıtlı olduğu anlaşılmakla davacının icra takibi yapmakta haklılığını ispat edemediği kanaatine varılmakla davanın reddine karar verilmiş olup davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebi bulunmadığından bu yönde karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Davalı tarafça kötüniyet tazminat talebi bulunmadığından bu yönde karar verilmesine yer olmadığına,
3-Alınan 207,98 TL peşin harçtan 59,30 TL maktu karar ve ilâm harcının mahsubuyla, bakiye 148,68‬ TL harcın kararın kesinleşmesini müteakip talep halinde davacıya iade edilmesine,
4-Davalı, kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm gününde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu yargılama harç ve giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-1.320,00 TL arabulucuk ücretinin davacıdan 6183 sayılı kanun hükümleri kapsamında tahsiline,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde resen iadesine,
Dair karar HMK 341 vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer mahkemeye verilecek dilekçe ile istinaf yoluna başvurabileceği belirtilerek taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulden anlatıldı. 23/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır