Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/455 E. 2022/837 K. 30.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/455 Esas
KARAR NO : 2022/837
DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 10/09/2020
KARAR TARİHİ : 30/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile …’in %50’şer paylarla 16.12.2004 tarihinde … Turizm Medikal Tekstil Emlak Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti.’yi kurdukları; … ile ablası dava dışı …’in müvekkile ait kredi kartını kendisinden habersiz bir şekilde sahibi oldukları … Turizm Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti’nin POS makinesinden geçirmek suretiyle kullandıkları; … ve … tarafından keşide edilen çekler nedeniyle müvekkilinin 05.12.2006 ve 28.05.2008 tarihlerinde şüpheli olarak ifade vermek durumunda kaldığı; müvekkilinin hiçbir zaman şirket adına çek imzalamadığı gibi çek koçanının da hiç kendisinin eline geçmediği; ayrıca çek koçanının bankaya teslim edilmesi talebine … tarafından koçanın kaybolduğunun söylendiği; söz konusu işlemlerin yapıldığını fark etmesi üzerine müvekkilinin ortaklıktan çıkmayı veya şirketin tasfiyesini istediği fakat … ve … tarafından bu istek kabul edilmediği gibi kendisinin (memur olması nedeniyle) tehdit edildiği; yine bu kişilerin şirketi üzerinde bir çok batık şirket olan iki şahsa devrederek iki sene sonrasında vergi borçlarından kurtulma ve bu şekilde para karşılığında şirketi elden çıkarabilme planı yaptığı, ancak müvekkilin kötü niyeti fark ederek şirketin tasfiyesi için ısrar ettiği; bu ısrar sonucunda müvekkili… ile … tarafından tasfiye kararı alınarak …’in annesi dava dışı …’in tasfiye memuru olarak atandığı; tasfiye işlemlerinin tescil edilmesi adına İzmir Ticaret Sicil Memurluğu’na verilmek üzere bir yazı düzenlenerek iş bu genel kurul kararının işleme koyulması için şirketin muhasebecisi …”e verildiği; müvekkilinin yazının yürürlüğe konarak şirketin tasfiye edildiğini düşünmesine rağmen daha sonra kendisine şirketin vergi borcu tebligatları gelmesiyle tasfiyenin gerçekleşmediğini anladığı; 31.12.2011 tarihinde derhal şirketin vergi kaydının terkinini sağladığı ve üzerine düşen tüm vergi borcunu ödediği; 2006 yılından beri tarafların hiç görüşmediği ancak zaman zaman üçüncü kişiler tarafından adreslerinin sorulduğu; limited şirketin ortaklık mevcudunun kalmadığı ve pasif durumda olması nedeniyle müvekkilinin ortak olarak kalmasının gerekmemesine rağmen şirket ortaklığından ayrılmak için diğer ortağa ulaşılamadığı; ortaklar arasındaki güven ilişkisinin sona erdiği, güvensizlik ortamı oluştuğu ve diğer ortağın kasıtlı şekilde müvekkili ekonomik zarara uğrattığı; bu açıklamalar ile birlikte TTK”’nın ilgili (638. ve 245.) maddeleri uyarınca müvekkilin haklı sebeplerle şirket ortaklığından çıkmasına karar verilmesinin talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğine rağmen cevap vermediği ve duruşmalara katılmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE & NETİCE VE KANAAT:
İstanbul CBS’nin soruşturma dosyasının incelenmesinde, çekler üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde; çek üzerinde birinci ciranta sıfatıyla davalı şirketin kaşesi üzerine atılı imzanın mukayese imzalarına göre kıyasla … (dava dosyamızdaki davacı…) … ve …’in eli ürünü olmadığı, ayrıca çekteki keşideci ve ikinci ciranta imzalarının da adı geçen kişilere ait olmadığının düzenlenen 24.12.2019 tarihli bilirkişi raporunda belirtildiği anlaşılmıştır.
Davacı Tanığı … beyanında; “..davacı eski eşimdir, davalı …. ve … ile birlikte iş yaptılar, arkadaşlıkları da vardı, bu kişiler eşimin şahsi kartlarını kullanmıştır, bu durumu davacı banka arayınca fark etmiş, daha sonra şirketten ayrılmak istedi, birlikte pek bir faaliyetleri olmadı, eşimden ayrıldıktan sonra da ortak çocuk sebebiyle zaman zaman görüştük,
bu dönemlerde bu olaylardan haberim oldu, karşı taraf borçlandırma olaylarından sonra ikametlerini değiştirip, davacı ile iletişimlerini kesmişlerdir, tasfiye edilecek diye haber göndermişler ancak şirket tasfiye edilmedi, bu borçları davacı ödemek zorunda kaldı…” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dosyaya sunulan şirket ana sözleşmesinin incelenmesinde; dava konusu ortaklıktan ayrılma ile ilgili bulunan iki başlıktan “Payların Devri” bölümünde şirkete bildirilmek ve pay defterine kaydettirilmek koşulu ile ve ortakların en az 3\4’ünün devir işlemine muvafakat etmesi durumunda gerçekleşebileceği bildirildiği, “Şirketten Çıkma” başlığı altında ise “bir ortağın şirketten çıkması ya da çıkarılması T.T.K.’nun ilgili hükümlerine riayet etmek şartıyla muteberdir” ifadesi bulunduğu anlaşılmıştır.
Dosya uyuşmazlık konularında inceleme yapılmak üzere bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi Muhasebe-Finansman A.B.D. Öğretim Üyesi Doç. Dr. … tarafından mahkememize ibraz edilen ayrıntılı gerekçeli 14/04/2022 tarihli raporda; (davacı) taraf ifadeleri ışığında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma dosyası kapsamında, şirketin mali müşaviri … ve taraflarca şirketin tasfiye süreci başlatılmadığı için Ticaret sicilinde faal gözükmesine rağmen hiçbir zaman ticari anlamda faal olmadığı ortaya konulmuş olmakla birlikte, dosya kapsamında şirketin Sosyal Güvenlik Kurumu ve Vergi Dairesine herhangi bir borcu olmadığına/kalmadığına ilişkin belgeler görülmüştür. Ayrıca dosya
kapsamında, vergi dairesi tarafından davalı şirketin 2016 yılı itibariyle yasal olarak kapsam dışı kaldığı ve İzmir Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün ise yine 2016 yılı sonrasında şirkete yeni müdür ataması yapılmadığı yönündeki yazıları doğrultusunda davalı şirketin halen gayri-faal olduğu kanaatine ulaşılmıştır.
Bunların yanı sıra, dosyada yer alan adreslerde şirketin ve/veya muhasebecisinin bulunmamaları nedeniyle şirket defterlerine ulaşılamamış olmasına rağmen, dava konusu talebin davacının, ayrılma akçesi talepleri olmaksızın, haklı sebeplerle şirket ortaklığından çıkarılması yönünde olması defter incelemesini gereksiz kılmaktadır. Şirket ana sözleşmesinde ortaklıktan çıkma konusunda T.T.K. hükümleri ana çerçeve olarak kabul edildiğine göre, Sayın Mahkemenin hukuki takdiri esas dayanak teşkil etmektedir.
Sonuç olarak, dosya kapsamından şirketin ticari anlamda hiç faal olmadığı, vergi terkininin sağlandığı, günümüz itibariyle SGK ve vergi borcu bulunmadığı, her ne kadar yürürlüğe konmamış olsa da tarafların şirketi tasfiye etme kararı almış olduğu gibi unsurlar göz önünde bulundurulduğunda, (T.T.K.’nın ilgili hükümlerinden bağımsız olarak) davacının ortaklıktan ayrılma talebinin kabul edilebileceği rapor edilmiş, alınan bilirkişi raporu Mahkememizce yeterli ve hükme esas almaya elverişli mahiyette görülmüştür.
Dava; TTK 638 maddesine dayalı limited şirket ortaklığından çıkma talebinden ibarettir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; Taraflar arasındaki uyuşmazlığın limited şirketi ortağının haklı sebebe dayalı nedenlerle ortaklıktan çıkma talebine ilişkin olduğu,
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının haklı sebeple şirket ortaklığından çıkarılmayı talep edip edemeyeceği, yasal şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı, Mahkememizce SGK Başkanlığı, İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı, Konak Vergi Dairesi Müdürlüğü, İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü ile yazışmalar yapıldığı, gelen cevabi yazılar, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde,
Somut olayda; davalı şirketin ticari anlamda hiç faal olmadığı, vergi terkininin sağlandığı, günümüz itibariyle SGK ve vergi borcu bulunmadığı, her ne kadar yürürlüğe konmamış olsa da tarafların şirketi tasfiye etme kararı almış olduğu gibi unsurlar göz önünde bulundurulduğunda, davacının ortaklıktan ayrılma talebinin kabul edilebileceği anlaşıldığından davacının davasının kabulü ile davacı…’nin haklı sebeple … Turizm Medikal Tekstil Emlak Gıda Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi haklı sebeplerle şirket ortaklığından çıkmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1- Davacının davasının KABULÜ ile;
a-) Davacı…’nin haklı sebeple … Turizm Medikal Tekstil Emlak Gıda Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi haklı sebeplerle şirket ortaklığından çıkmasına,
2-Karar kesinleştiğinde bir suretinin İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğüne gönderilmesine,
3-Alınması gereken 80,70 TL nisbi ilam harcından, peşin alınan 54,40 TL nisbi harcın mahsubu ile kalan 26,30 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından iş bu davada sarf edilen 57,00 TL tebligat ücreti, 21.00 TL e-tebligat ücreti, 62,00 TL posta masrafı, 600,00 TL bilirkişi ücreti, 1,00 TL KEP ücreti, 50,00 TL tanıklık ücreti olmak üzere toplam 791,00 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı, 54,40 TL peşin harcın toplamı 108,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacının yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde re’sen iadesine,
8-Davalı tarafından yatırılan delil avansı bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair ; davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 341. v.d.maddeleri gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.30/11/2022

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza