Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/454 E. 2021/441 K. 08.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/454 Esas
KARAR NO : 2021/441

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 10/09/2020
KARAR TARİHİ : 08/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı…Sigorta A.Ş. tarafından zorunlu trafik sigortası ile sigortalı … plakalı aracın, müvekkilinin sürücüsü olduğu… plakalı araca çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin maliki olduğu araçta maddi hasar oluştuğunu, resmi trafik ekipleri tarafından tanzim edilen maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağında da meydana gelen kazanın oluş biçiminin ifade edildiğini, kaza tutanağında da meydana gelen kazada tam kusurlu olan araç, kaza tarihi itibarıyla…Sigorta A.Ş. tarafından … nolu poliçe ile zorunlu trafik sigortalı olduğunu, davaya konu hasar nedeniyle 61.865,85 TL olarak tespit edildiğini, KTK. m.97 kapsamında davalı sigorta şirketine başvurulduğunu, ancak davalı sigorta şirketi tarafından açılan hasar dosyası kapsamında haksız olarak ödeme yapmaktan imtina edildiğini, müvekkili aracının onarımı sürecinde araç mahrumiyet zararı (kazanç kaybı) doğduğunu, davalı sigorta şirketinin araç mahrumiyet zararı yönünden sorumluluğu bulunmadığından davalı araç maliki ve sürücüye müracaat haklarının saklı olduğunu, sigorta şirketleri motorlu aracın neden olduğu riziko nedeniyle gerçek zararı ödemekle yükümlü olduğunu, fazlaya ilişkin müvekkil hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla 50,00 TL hasar bedeli, 50,00 TL değer kaybı zararı olmak üzere 100,00 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt (avans) faizi ile birlikte davalıdan tahsilline, AAÜT 16/2-c maddesi gereğince arabuluculuk görüşmülerine katılmaları sebebiyle vekalet ücreti ile iş bu davada yapılan yargılama gideri ve vekalet ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki dava belirsiz alacak davası olarak açılmışsa da sigorta tazminatı belirlenemez bir alacak olmadığını, alacaklının belirsiz alacak davası açabilmesi için dava açacağı miktar ya da değeri tam ve kesin olarak gerçekten belirlemesi mümkün olmamalı ya da bu objektif olarak imkansız olması gerektiğini, açılacak davanın miktarı biliniyor ya da tespit edilebiliyorsa, böyle bir dava açılamayacağını, kaldı ki poliçe, hasar tespit raporu ve sair delillere sahip olduğu anlaşıldığını, iddia ettiği alacağına ilişkin tüm veriler ve tazminat hesaplama yöntemi poliçe ve tamamlayıcısı olan genel şartlar ile tarife talimatlarda açıkça yazdığını, davacının belirsiz alacak davası açmada hukuki yararı bulunmadığından davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddi gerektiğini, davacı… plakalı araç üzerinde hak sahibi olduğundan bahisle davayı ikame etmiş ise de araç maliki Hülya Arslan olduğundan haksız davanın aktif husumet yokluğu nedeni ile reddini talep ettiklerini, davacının dava ile müvekkili şirketten talepleri haksız ve yersiz olduğunu, davanın reddi gerektiğini, müvekkili şirket; ancak poliçe limiti ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu olup, müvekkili şirket sigortalısının dava konusu hasarın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığından davanın müvekkili şirket bakımından reddi gerektiğini, dava konusu trafik kazasına karışan … plakalı araç müvekkili şirket nezdinde ….sayılı ve … tarihleri arasında Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin poliçeden kaynaklanan sorumluluğu kazanın poliçe vadesi içinde meydana gelmesi şartıyla poliçe teminat miktarı ile sınırlı olduğunu, kaza tarihi itibariyle maddi araç başına azami 39.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesindeki teminat limiti ile birlikte sigortalının kusur oranıyla sınırlı olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, … araçta meydana gelen hasar miktarının ve değer kaybının bilirkişi incelemesi ile tespiti gerektiğini, … tarihli kaza sebebiyle müvekkili şirkete yapılmış olunan hasar başvurusu ardından yapılan araştırma ve incelemelerde; hasar tarihi ile ihbar tarihi arasında 6 günlük boşluk olması, sigortalı araç sahibi ile sürücünün ve aynı şekilde tazminat talep eden araç sahibi ve sürücüsünün farklı kişiler olması, kazaya ilişkin kamera görüntülerinin silinmiş olması nedenleriyle kazanın kurgulandığı şüphesi oluştuğunu, müvekkili şirket, kazanın kurgulanarak meydana gelmiş olduğu şüphesi sebebiyle herhangi bir ödeme yapılmadığını, kesinlikle davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, … tarihinde meydana gelen kaza sonucu hasara uğradığı iddia edilen… plakalı araca ilişkin meydana gelen kaza ile illiyetli gerçek zarar miktarı bilirkişi incelemesi yapılarak tespit edilmesi gerektiğini, maddi hasar ve değer kaybı istemi ile talep edilen miktarın da fahiş olduğunu, kusur oranı belirlendikten sonra… plakalı araçta meydana gelen hasar tutarının ve değer kaybının, kaza ile illiyetli gerçek hasar tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ettiklerini, değer kaybı talepleri, genel şartlarda açıkça düzenlendiğini, yapılacak hesaplamada genel şart hükümlerinin esas alınması gerektiğini, Karayolu Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nda yapılan düzenleme ile hangi hallerde değer kaybı isteminin “Teminat Dışında” kaldığı açıkça belirtildiğini, teminat dışı hallerden biri söz konusu ise talebin reddine karar verilmesi gerektiğini, genel şartların ekinde değer kaybı hesabının eksper tarafından hangi kriterlere göre belirlenmesi gerektiği de ifade edildiğini, tazminat hesabının buna göre belirlenmesini, müvekkili sigorta şirketinin temerrüde düştüğü de ileri sürülemeyeceği gibi, davacının faiz talebi ve talep etmiş olduğu faiz türü de haksız ve yersiz olduğunu, ayrıca başvuran taraf tacir olmadığı gibi başvuru konusu hasarda haksız fiil neticesinden meydana gelmiş olduğundan avans faizi talep edilemeyeceğini, yine, müvekkili şirketin dava açılmasına sebebiyet vermediğinden yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinden de sorumlu tutulmaması gerektiğini, haksız davanın usul ve esas’tan reddine karar verilmesini, aksi halde dosyanın meydana geldiği iddia edilen hasar miktarı ve değer kaybı konusunda uzman bilirkişiye tevdi ile rapor alınmasını, kusurun ve hasarın ispatlanamaması halinde davanın reddi ile yargılama harç ve giderleri ile ücreti-i vekaletin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini belirtmiştir.
Bilirkişi heyetinin düzenlemiş olduğu … tarihli kök raporda; davalının sigortalısı … plakalı araç sürücüsü …’ın davranışı ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 84. Maddesinde düzenlenen “manevraları düzenleyen genel şartlara uymama” şeklindeki kuralı ihlal ettiği kanaatine varıldığını, yine aynı Kanunun 46. Maddesinde karayollarında trafiğin akışı başlığı altında düzenlenen “Karayollarında trafik sağdan akar. Aksine bir işaret bulunmadıkça sürücüler: b)Şerit değiştirmeden önce gireceği şeritte sürülen araçların emniyetle geçişini beklemek, c)Trafiği aksatacak veya tehlikeye sokacak şekilde şerit değiştirmemek zorundadırlar” şeklindeki kuralı ihlal ettiği,Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 94.maddesinde karayollarında trafiğin akışı ve karayolunun kullanılması başlığı altında düzenlenen “h)Kavşaklara yaklaşırken; yerleşim yerlerinde 30, yerleşim dışında 150 metre mesafe içinde ve kavşaklarda şerit değiştirmeleri, yasaktır” şeklindeki kuralı ihlal ettiği, davacı… plakalı otomobil sürücüsü Şevket Çolak’ın davacının zararlı sonucu önlenmesinin mümkün olmadığı ve zararlı sonuç üzerinde etken bir trafik kural ihlalinin bulunmadığı kanaatine varıldığını, dava konusu… plakalı araçta yedek parça ve işçilik olmak üzere toplam 61.865,85 TL hasar meydana geldiğini, bahse konu… plakalı aracın kazadan önceki ikinci ile piyasa rayiç değerinin 90.000,00 TL ve sovdaj (hurda) değerinin 50.000,00 TL olduğu, araç pert total kabul edilerek aracın sovtaj bedeli de belirlenmek sureti ile hasarsız piyasa rayici ile sovtaj bedeli arasındaki farkın hasar miktarı olarak belirlenmesi gerektiğini, bu bağlamda kaza sonrası oluşan hasar miktarının araç rayicinin %50’sini aşması nedeniyle aracın ağır hasarlı olduğu, mevcut hali ile pert-total edilmesinin teknik ve ekonomik açıdan uygun olacağı, buna göre araç piyasa değeri 90.000,00 TL, aracın sovtaj (hurda) değeri 50.000,00 TL olduğu, toplam gerçek hasar bedelinin 40.000,00 TL olarak bulunduğu, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 20/02/2017 tarihli 2016/7867 esas 2017/1668 karar sayılı kararında ” pert olan araçta değer kaybı oluşmasının mümkün bulunmadığı ” hususunun hükme bağlandığı, değer kaybının aracın piyasa değerindeki azalma olduğu, buna göre pert total kabul edilen aracın piyasa değeri gözönüne alınarak zarar hesaplandığından araç sahibinin bir zararının oluşmaması nedeniyle değer kaybı oluşmayacağı kanaatine varıldığı, belirtilmiş; bilirkişi heyetinden itirazların irdelenmesi yönünden alınan bilirkişi heyeti … tarihli ek raporunda araçta değer kaybı oluşmayacağı kök raporun sonuç kısmında belirlediği rakamsal tespitlerde değişikliği gerektirecek bir husus olmadığı görüşünü bildirmiştir.
Davacı vekili …tarihli değer arttırım dilekçesiyle; hasar tazminat taleplerini 39.000,00 TL ye arttırarak söz konusu talebini harçlandırmış ve dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilmiştir.
Dava, … tarihli trafik kazasından kaynaklı davacı aracında oluşan hasar bedeli ve değer kaybı tazminatı istemine maddi tazminat davasıdır.
Taraflardan birinin tacir olmayışı ve hasar gören aracın da kullanım amacının hususi olması nedeniyle davacı tarafından dava dilekçesinde talep edilen avans faizi yerine yasal faiz talep edilebileceği, nitekim davacı vekilinin de değer arttırım dilekçesinde yasal faiz talep ettiği; davacının … tarihi olan başvuru tarihine göre temerrüt tarihi … tarihi olmakla birlikte davacı vekilince değer arttırım dilekçesinde temerrüt tarihi 20/08/2020 tarihi olarak kabul edilerek bu tarihten itibaren yasal faiz istendiği nazara alınarak taleple bağlı kalmak bakımından bu tarih faiz başlangıç tarihi olarak kabul edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılamada toplanan deliller … tarihli bilirkişi heyet kök raporu ve … tarihli ek raporu ile dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek, … tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’ın tam kusurlu olduğu ve davalının aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu, kazanın sigorta poliçesi teminat süresi içerisinde meydana geldiği anlaşıldığından davalı sigorta şirketinin sigortalı araç sürücüsünün kusuruyla neden olduğu kazadan kaynaklı hasar bedelinden sigortalının sigortacısı olarak sorumlu olduğu; davacı… plakalı otomobil sürücüsü Şevket Çolak’ın kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı, kaza nedeniyle dava konusu… plakalı araçta meydana gelen gerçek hasar bedelinin 40.000,00 TL olduğu ve davacı vekilinin değer attırım dilekçesi ile kaza tarihi itibarıyla geçerli olan sigorta poliçesi üst limitine göre dava değerini 39.000,00 TL ye arttırdığı ve davalı tarafından davacıya herhangi bir ödeme yapıldığına ilişkin beyan veya belgenin de dosyada bulunmadığı, davacı araç maliki olmasa bile davacının kullandığı araçta kaza nedeniyle meydana gelen hasardan araç malikine karşı aracı hasarsız olarak iade yükümlülüğünün bulunması nedeniyle davacının bu davada aktif husumet ehliyetinin bulunduğu kabul edilerek davacının hasar bedeli tazminatına yönelik talebinin kabulüne; yerleşik içtihatlara göre de pert kabul edilen araçta değer kaybı oluşmadığı kabul edilerek davacının değer kaybı tazminatına ilişkin talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile;
Davacının hasar bedeli tazminatına ilişkin talebinin KABULÜNE, 39.000,00 TL hasar bedeli tazminatının 20/08/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının değer kaybı tazminatına ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Davacı, dava şartı arabuluculuk görüşmelerinde kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden arabuluculuk son tutanağın düzenlendiği tarih itibarıyla yürürlükte olan AAÜT. 16/c maddesine göre tayin olunan 900,00 TL maktu vekalet ücretinin yargılama gideri içerisinde değerlendirilerek davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 2.664,09 TL nisbi karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL peşin harç ve 666,00 TL ıslah harcı toplamı 720,40 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 1.943,69 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre davanın kabul oranına göre takdir ve tayin edilen 5.850,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
5-Davalının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre davanın red oranına göre takdir ve tayin edilen 50,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 22,00 TL e-tebligat masrafı, 76,00 TL tebligat masrafı, 63,00 TL müzekkere posta masrafı, 800,00 TL bilirkişi ücreti toplamı 961,00 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 959,76 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalanının davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafından peşin yatırılan 54,40 TL başvuru harcı, 54,40 TL peşin harç, 7,80 TL vekalet harcı ve 666,00 TL ıslah harcı toplamı 782,60 TL.’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalanının davacı üzerinde bırakılmasına,
8-HUAK 18/A mad gereğince zorunlu arabuluculuk kapsamında suçüstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabulucuk giderinin 6831 sayılı yasa hükümlerine göre davalı taraftan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
9-Davacının yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde davacıya re’sen iadesine,
10-Davalı tarafından yatırılan delil avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 341. v.d.maddeleri gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/09/2021

Katip ..
e-imza

Hakim …
e-imza