Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/450 E. 2021/363 K. 28.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/450 Esas
KARAR NO : 2021/363

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/09/2020
KARAR TARİHİ : 28/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki ticari ilişkinin uzun yıllardır devam ettiğini, müvekkil şirketin davalı tarafa halat ve baret satışı yaptığını ve satış işlemlerini gösterir faturaların sunulduğunu, davalı şirketin satışa konu fatura bedellerini müvekkil şirkete ödemediğinden davalı hakkında İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve hukuka aykırı bir şekilde icra takibine itiraz ettiğini, faturaların davalı şirkete teslim edildiği tarihten itibaren davalı şirket tarafından faturalarla ilgili herhangi bir itirazda bulunulmadığını, likit alacak yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirtip itirazın iptalini, takibin devamını, borca takip tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi uygulanmasını, alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kabul anlamına gelmemek üzere dava konusu bedelin zamanaşımına uğradığını, taraflar arasında herhangi bir sözleşme olmadığı gibi davacı tarafın dava konusu ettiği faturalarla ilgili olarak müvekkil şirkete hiçbir mal veya hizmet vermediğini, davacının alacaklı olduğunun kabulü için faturaya konu malı sattığını ve teslim ettiğini ispat etmesi gerektiğini, davacı tarafından öncelikle temel borç ilişkisinin ispatlanması gerektiğini, davacının dava konusu ettiği malın müvekkil şirkete teslim edildiğine ilişkin sevk irsaliyesi yahut başkaca bir belge sunamadığını, taraflar arasındaki cari hesap sona erdirmeden icra takibi yahut dava ikame edilemeyeceğini, davacı tarafından müvekkil şirkete cari hesabın kesildiğine ilişkin herhangi bir bildirim gönderilmediğini, faiz oranının hatalı olduğunu belirtip davanın reddine,%20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini beyan etmiştir.
Davacı vekili 11/11/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile davanın kabulü ile davalının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazının iptaline, icra takibi konusu borca takip tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi uygulanmasına, HMK’nın 176 ve devamı maddelerine uygun olarak yapmış olunan ıslahın ve bu doğrultuda sunmuş olunan delillerin kabulüne, davalı/borçlunun icra dosyasına yapmış olduğu itirazın haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olması ve alacağın likit olması nedeni ile takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce 07/12/2020 tarihli celsede davalı tarafın zamanaşımı itirazının reddine ve davacı tarafın delilleri yönünden yapmış olduğu ıslaha ilişkin davalı tarafın itirazının reddine karar verilmiştir.
Uyap sisteminden celp edilen İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasının incelenmesinde; Alacaklının …, borçlunun … olduğu, toplam 6.504,76 TL cari hesap alacağına ilişkin icra takibine başlandığı, borçlu vekilinin 13/09/2019 tarihli itirazı nedeniyle icra müdürlüğünce 19/09/2019 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür
Uyuşmazlık konularının tespiti bakımından dosya SMMM Bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi … raporda özetle; Takip konusu edilen 6.504,76 TL tutarındaki faturaların her iki tarafın defterlerinde kayıtlı olduğu, dava konusu fatura bedellerinin tamamen veya kısmen ödenmesine ilişkin olarak tarafların defter ve belgelerinde herhangi bir ödeme kaydının bulunmadığı, davalı tarafın 6.504,76 TL bakiye borcunun bulunduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce 28/04/2021 tarihli celsede davalı vekilinin itirazlarını irdeler şekilde bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi 14/06/2021 tarihli ek raporda özetle; Davalı şirketin davacı tarafa 6.504,76 TL bakiye borcu bulunduğu, davalı tarafın kök raporda hataların nerede olduğu açıkça belirtilmediğinden tekrar inceleme yapılmadığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre; Taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari ilişkiden kaynaklı fatura alacağı için başlatılan icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın iptali, takibin devamı %20 İİT’na hükmedilmesi istemine yönelik olduğu,tarafların yasal defterlerinin TTK hükümlerine göre usulüne uygun olarak tutulduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, cari hesaba ilişkin 6.504,76 TL tutarındaki faturaların her iki tarafın defterlerinde kayıtlı olduğu, dava konusu fatura bedellerinin ödendiğine ilişkin tarafların defter ve belgelerinde herhangi bir kayıt bulunmadığı, davacı yanın 05/09/2019 takip tarihinde davalı taraftan talep ettiği ve takibe konu edilen 6.504,76 TL alacak tutarı yasal defter kayıtlarında mevcut olup defter kayıtlarının alacak tutarını teyit ettiği, davalı tarafın 6.504,76 TL bakiye borcunun bulunduğu tespit edilmekle, davacının davasının kabulü ile İzmir … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacak likit olarak belirlendiğinden asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davacının davasının KABULÜ İLE İzmir … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra dosyasına yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, TAKİBİN DEVAMINA,
Asıl alacak likit olarak belirlendiğinden asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Peşin alınan 78,57 TL harcın alınması lazım gelen 444,34 TL den mahsubu ile kalan 365,77 TL nin davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 54,40 TL başvurma harcı, 78,57 TL peşin harç ile posta-tebligat ve bilirkişi ücreti 576,50 TL olmak üzere toplam 709,47 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca, takdir ve tayin edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde resen iadesine,
6-1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan 6183 sayılı kanun hükümleri kapsamında tahsiline,
Dair karar HMK 341 vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer mahkemeye verilecek dilekçe ile istinaf yoluna başvurabileceği belirtilerek davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulden anlatıldı.28/06/2021

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)