Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/437 E. 2021/149 K. 08.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/437 Esas
KARAR NO : 2021/149

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 03/09/2020
KARAR TARİHİ : 08/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi ile; dava dışı … adına kayıtlı ve sürücü …. idaresindeki ….. plakalı araca davalı sigorta şirketi tarafından trafik sigortası ile sigortalanan … plakalı araç tarafından 12/03/2019 tarihinde çarpılarak maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazadan sonra taraflarca kaza tespit tutanağınını tutulduğunu, meydana gelen kazadan müvekkiline ait araç ve sürücüsünün kusursuz , …. plakalı araç sürücüsünün ise %100 kusurlu olduğunu, sürücü ….’in kaza anında … plaka sayılı aracın sürücüsü olduğundan aracı aldığı gibi eksiksiz ve hasarsız olarak malikine teslim etme yükümlülüğü altında olduğunu, dava konusu araçta meydana gelen hasarın 9.447,93 TL bedelle onarıldığını, davalı şirket tarafından ise 01/04/2020 tarihinde 4.835,00 TL ödeme yapıldığını ancak zararın tam olarak karşılanmadığını, bakiye hasar bedeli için sigorta şirketine başvuruda bulunulduğunu ancak olumlu/olumsuz herhangi bir cevap verilmediğini, bu nedenle davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kısmi dava olarak şimdilik 100,00 TL hasar tazminatının sigorta şirketinin eksik ödeme yaparak temerrüde düştüğü 01/04/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ve mahkememiz dosyası yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi ile; davacının araç sürücüsü olup aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davanın yetkili mahkemesinin İstanbul mahkemeleri olduğunu, davaya ilişkin delillerin kendilerine tebliğ edilmediğini, davacının davasını belirsiz alacak davası olarak açamayacağını, hasar bedelinin ödendiğini, davacının başkaca hak ve alacağının kalmadığını, mahkeme aksi kanaatte ise kusur oranının tespit bakımından dosyanın adli tıp trafik ihtisas dairesine gönderilmesine, hasar ve değer kaybı iddiasının genel şartlara göre hesaplama yapılması gerektiğini bu nedenle aleyhlerine haksız olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili tarafından kaza tespit tutanağı, araç sigorta poliçesi ve fotoğrafların ibraz edildiği anlaşılmıştır.
Davalı sigorta şirketine sigorta poliçesi ve hasar dosyasının celbi için yazılan yazıya cevap geldiği, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinden araç ile ilgili sigorta ve hasar bilgisi bulunduğunun bildirildiği, olaya karışan araçların trafik kayıtlarının celbedildiği görülmüştür.
Dosyamız davalının davacıya kaza nedeniyle bakiye hasar bedeli borcu olup olmadığının ve varsa miktarının hasardan davalı şirketin sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, davacının hangi tarihten itibaren ne tür faiz talebinde bulunabileceğinin tespiti noktalarında inceleme yapılmak üzere otomotiv uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi mahkememize ibraz ettiği ayrıntılı ve gerekçeli raporunda; davalının sigortalısı olan … plakalı araç sürücüsü ….’ın davranışının 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 57.maddesinin (c-2) bendinde düzenlenen “kavşak kollarının trafik yoğunluğu bakımından farklı oldukları işaretlerle belirlenmemiş kontrolsüz kavşaklarda; soldaki araç sürücüleri sağdaki araçlara yol vermek zorundadır” şeklindeki kuralın ihlali niteliğinde olduğu, davacı … plakalı araç sürücüsü …’in davranışının 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 57.maddesinin (a) bendinde düzenlenen “kavşağa yaklaşan sürücüler kavşaktaki şartlara uyacak şekilde yavaşlamak, dikkatli olmak, geçiş hakkı olan araçların önce geçmesine imkan vermek zorundadırlar” şeklindeki kuralın ihlali niteliğinde olduğu, dava konu kaza sonrası … plakalı araçta toplam hasar tutarının KDV’siz 8.235,61 TL ve KDV dahil 9.718,02 TL olarak değerlendirilmesinin uygun olduğu, davalı sigorta şirketinden davacıya 01/04/2020 tarihinde 4.835,00 TL ödeme yapıldığı sonucuna varıldığına dair raporunu mahkememize ibraz etmiştir.
Davacı vekili tarafından bilirkişi incelemesinden sonra harçlandırılmış ıslah dilekçesi ibraz edilmiş ve davalıya tebliği sağlanmıştır.
Dava, trafik kazasından kaynaklı davacı aracında oluşan bakiye hasar bedeline ilişkin maddi tazminat davasıdır.
Mahkememiz dosyasında bilirkişi raporunun 17/02/2021 tarihinde mahkememize teslim edildiği ve aynı gün taraf vekillerine tebliğe çıkartıldığı, davacının vekilinin bilirkişi raporunun tebliği ile 18/02/2021 tarihinde ıslah dilekçesi vererek dava değerini 2.453,51 TL’ye yükselttiği, bilirkişi raporunun davalı vekili Av. ….’ın elektronik tebligat adresine tebliğe çıkartıldığı ve bilirkişi raporunun 17/02/2021 tarihinde davalı vekili Av. …. için ayrılmış tebligat alanına (hesabına) başarılı bir şekilde konulmak suretiyle tebliğ olduğu, davalı vekilinin bilirkişi raporuna karşı beyan süresinin 03/03/2021 tarihinde bittiği, mahkememiz dosyasının ise 08/03/2021 tarihli celsede davanın kabulüne karar vermek suretiyle karara çıkartıldığı ancak davalı vekilinin bilirkişi raporuna beyanda bulunma sürelerinin 08/03/2021 tarihinde tamamlandığı, mahkemenin davalının rapora itiraz süresi beklenmeden davanın sonuçlandırılmasının hatalı olduğu ve bozmayı gerektirdiğini bu nedenle 08/03/2021 tarihli celsenin 1 nolu ara kararından rücu edilmesini talep ettiği, mahkememizin 09/03/2021 tarihli ek kararı ile istinaf yasa yolu açık olmak üzere davalı vekilinin talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalının davacıya kaza nedeniyle bakiye hasar bedeli borcu olup olmadığının ve varsa miktarının hasardan davalı şirketin sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, davacının hangi tarihten itibaren ne tür faiz talebinde bulunabileceğinin tespiti noktalarında toplandığı anlaşılmakla; mahkememizce yapılan yargılamada toplanan deliller ve bilirkişinin mahkememize ibraz ettiği; davalının sigortalısı olan …. plakalı araç sürücüsü ….’ın davranışının 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 57.maddesinin (c-2) bendinde düzenlenen “kavşak kollarının trafik yoğunluğu bakımından farklı oldukları işaretlerle belirlenmemiş kontrolsüz kavşaklarda; soldaki araç sürücüleri sağdaki araçlara yol vermek zorundadır” şeklindeki kuralın ihlali niteliğinde olduğu, davacı …. plakalı araç sürücüsü ….’in davranışının 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 57.maddesinin (a) bendinde düzenlenen “kavşağa yaklaşan sürücüler kavşaktaki şartlara uyacak şekilde yavaşlamak, dikkatli olmak, geçiş hakkı olan araçların önce geçmesine imkan vermek zorundadırlar” şeklindeki kuralın ihlali niteliğinde olduğu, davalının sigortalısı olan …. plakalı araç sürücüsü …..’ın %75 kusurlu, davacı …. plakalı araç sürücüsü …… %25 kusurlu olduğu oldukları anlaşıldığı, dava konu kaza sonrası ….. plakalı araçta toplam hasar tutarının KDV’siz 8.235,61 TL ve KDV dahil 9.718,02 TL olarak değerlendirilmesinin uygun olduğu, davalı sigorta şirketinden davacıya 01/04/2020 tarihinde 4.835,00 TL ödeme yapıldığı, bakiye hasar bedelinin 2.453,51 TL olarak kabulünün gerektiği ve davacı tarafça davanın ıslah edilerek dava değerinin 2.453,51 TL’ye yükseltildiği anlaşılmakla açılan davanın kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Açılan davanın KABULÜ İLE 2.453,51 TL’nin sigorta şirketinin temerrüt tarihi olan 01/04/2020 tarihinden itibaren avans faiziyle davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 167,60 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL ve ıslah harcı olan 40,20 TL olmak üzere toplam 94,60 TL harcın mahsubu ile bakiye 73,00 TL nin davalıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından işbu dava nedeniyle sarf edilen 156,80 TL harç ve 594 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 750,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca, takdir ve tayin edilen 2.453,51 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ancak sarf edilmeyen gider avansından kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde taraflara re’sen iadesine,
Miktar bakımından kesin olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar usulen anlatıldı. 08/03/2021

Katip ….
e-imzalıdır

Hakim ….
e-imzalıdır