Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/404 E. 2021/601 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/404 Esas
KARAR NO : 2021/601

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/08/2020
KARAR TARİHİ : 14/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında taşınmaz alım-satım ilişkisi mevcut olduğunu, müvekkilinin, davalı …’den İzmir ili … ilçesinde bulunan, tapuda … Ada ….Parselde kayıtlı, (bodrum zemin+1) 3 bağımsız bölüm numaralı’ mesken niteliğindeki taşınmazı satın aldığını, taraflar arasında bu taşınmaz alım-satım ilişkisi dışında herhangi bir hukuki veya ticari ilişkinin bulunmadığını, mezkûr taşınmazın satış bedelinin peşin (veya banka kredisi çekilmek suretiyle) ödenmesi halinde 750.000,00TL olduğunu, ancak ödemenin senet ile bir sene sonra yapılması halinde ise ayrıca 100.000,00 TL vade farkı ödeneceği hususunda anlaşma sağlandığını, bu anlaşmaya dayalı olarak müvekkilinin kredi başvurusunda bulunduğunu ve bu süreçte aynı zamanda müvekkili tarafından, taşınmaz satış bedeline esas olmak üzere, 850.000,00-TL bedelli dava konusu senedin, davalı tarafa teslim edildiğini, ancak taşınmazın satın alınmasıyla ilgili konut kredisi başvurusu onaylanarak kredi çıkması üzerine; müvekkilinin davalı …’e 200.000,00 TL bedeli nakit olarak ödediğini, ayrıca, satışa konu taşınmazla ilgili olarak, kredi bedeli olan 550.000,00-TL’nin davalı …’e ödenmesi için müvekkili tarafından bankaya talimat verildiğini, işbu talimat gereği Akbank tarafından 550.000,00-TL’nin 16/12/2014 tarihinde …’e ödendiğini, taşınmaz satışından kaynaklanan tüm borcun 16/12/2014 tarihinde sona erdiğini, müvekkilinin, taşınmaz satışından kaynaklanan tüm borcu ödemiş olmasına rağmen; davalı tarafın kredi ödemesinden önce müvekkilince kendisine keşide ve teslim edilen dava konusu 16/12/2014 keşide tarihli, 850.000,00 TL bedelli senedi iade etmediğini, bu senetle ilgili olarak İzmir …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyası üzerinden davalı tarafın talebinin kabul edilerek, müvekkili aleyhine ihtiyati haciz kararı verildiğini, ihtiyati haciz kararının icrası adına davalı tarafça İzmir……. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası üzerinden müvekkili hakkında icra takibi başlatıldığını ve müvekkilinin malvarlığına haciz işlemleri uygulandığını, müvekkili tarafından takibin iptali talebiyle 01/06/2016 tarihinde dava açıldığını, İzmir…… İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile davanın reddine karar verildiğini, kararın taraflarınca istinaf edildiğini, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin ……K. sayılı ilamı ile istinaf isteminin esastan reddine karar verildiğini, karara karşı temyiz kanun yoluna başvurulduğunu, Yargıtay incelemesi ile kararın onanmasına karar verildiğini, davalı tarafın İzmir …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasına sunduğu beyan dilekçesi ile müvekkili ile davalı taraf arasında altın alış verişinin olduğunu, dava konusu senedin taşınmaz satışına dayalı olarak değil altın alım-satım işlemine esas olarak verilmiş olduğunu belirttiğini, bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemini içeren davalarda ispat yükünün kural olarak senedin bedelsiz olduğunu iddia eden tarafa ait olduğunu, ispat yükünün davalı tarafa geçmiş olduğunu, davalı tarafın tamamen gerçek dışı ve kötü niyetli şekilde, taraflar arasında, altın alım-satımı gerçekleştiğini beyan ettiğini, müvekkiline altın teslim ettiğini ve karşılığında müvekkili tarafından menfi tespit istemine konu senedin davalı tarafa teslim edildiğini iddia ettiğini, davalı taraf dava konusu senedin düzenlenme nedenine ilişkin olarak ileri sürdüğü mahkeme içi ikrar niteliği taşıyan bu iddia ve beyanları ile bağlı olup; davalı tarafça iddia konusu edilen altın alış veriş işlemi ile, müvekkiline altın teslim edilmiş olduğu iddiaların yazılı deliller vasıtası ile ispat edilmesi gerektiğini, davaya konu edilen senedin düzenleme tarihinin, davalı tarafa taşınmaz satışına ilişkin nakden ödeme talimatı sonucu ödemenin yapıldığı tarih olan 16/12/2014 tarihi ile aynı tarih olduğunu, dava konusu senedin taraflar arasındaki taşınmaz satımına istinaden davalı tarafa verilmiş olduğunu, davalının iddiaları gereği, taşınmaz satışı için ödeme yapıldığı gün ayrıca taraflar arasında 850.000,00-TL kadar yüksek tutarda altın alış verişi gerçekleştiği ve işbu iddia konusu alış verişe istinaden, taşınmaz satışıyla ilgili ödemenin yapıldığı aynı gün senet düzenlenerek davalıya verilmiş olduğu iddiasının hayatın olağan akışına da uygun olmadığını, her ne kadar davalı tarafça müvekkiline 850.000,00-TL değerinde altın satıldığı iddia edilmekte ise de; müvekkilinin kuyumculuk sektöründe faaliyet göstermekte olup; davalı tarafın bu sektörle alakalı bir işinin bulunmadığını, bu yönüyle de; kendisi kuyumcu olan müvekkiline faaliyet alanı bu sektör olmayan davalı tarafın altın sattığı iddiası da hayatın olağan akışına uygun olmadığını bildirerek, davalı tarafa teslim ve keşide edilen 16/12/2014 tarihli 850.000,00 TL bedelli senedin bedelsiz kaldığının ve dava konusu senetten dolayı müvekkilinin davalı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığının tespiti, müvekkilinin dava konusu senet borcunu ödemek zorunda olmadığının tespiti ile; dava konusu senedin iptaline, İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyası kapsamında davalı tarafça müvekkilinden haksız şekilde tahsil edilmiş olan 193.753,35 TL bedelin, ödeme tarihinden itibaren işletilecek olan faiziyle birlikte istirdadına, , davalı tarafa bugüne kadar davacı müvekkili tarafından yapılmış olan 751.250,00 TL‘lik ödeme yönünden bu miktar tutarında davacının davalıya borçlu bulunmadığının tespiti ile; 751.250,00 TL’lik tutarın dava konusu senet bedelinden mahsubuna, davalı tarafın takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminat ödemeye mahkûm edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın davalı … Demirelden İzmir ili, … ilçesi,… Ada , … parselde kayıtlı 3 bağımsız bölüm numaralı villa niteliğindeki taşınmazı satın aldığını, ancak iddia edildiği gibi taraflar arasında mevcut tek ilişkinin bu satış işlemi olmadığını, taraflar arasında pek çok hukuki ve ticari ilişki bulunduğunu, müvekkili … ile davacı …’ın uzun zamandır birbirini tanımakta olup aralarında bir dostluk bulunduğunu, …. Taah. Turz. Taş. ve Oto Kiralama Gayrımenkul Yatırım San. Tic. ve San. Ltd. Şti’nin yüklenici olduğu, davalı … ….eşi …… ise arsa sahibi olduğu 20 Milyon TL değerinde bir proje mevcut olduğunu, davacının o dönemde bu şirkette hissedar olduğunu, projenin tüm iş ve işlemleri arsa sahibi eşine vekaleten davalı … tarafından takip edildiğini, ….Ldt. Şti unvanlı şirketin resmi hissedarlarının davacının ablası … ve eniştesi … olduğunu, her ne kadar davacı tarafın resmi kayıtlarda hissedar olarak gözükmemekte ise de, gayrı resmi olarak bu şirkete ortak olup bu anlamda aralarında bir iş ilişkisi mevcut olduğunu, davacının kuyumcu olduğunu, altın işi yaptığını, davalı …’in İzmir Köprü mevkiinde bulunan taşınmazını davacının yetkilisi ve işletmecisi olduğu … Ltd. Şti’ne 01.05.2014 tarihinde kiraladığını ve taraflar arasında kiracı-kiralayan ilişkisinin de bulunduğunu, taraflar arasında her şeyden önce 20 Milyon değerinde bir inşaat projesi mevcutken, yetkili olduğu kuyumculuk şirketi davalının taşınmazında kiracı iken, davacı tarafın bahse konu edilen taşınmaz alım-satım ilişkisi dışında herhangi bir hukuki veya ticari ilişkinin hiçbir zaman sözkonusu olmadığını söylemesinin gerçeği yansıtmadığını, davacının takibe konu senedin taşınmaz satışına ilişkin olduğunu iddia etmesinin tamamen borçtan kurtulmaya yönelik olduğunu, taşınmazın satış bedelinin 750.000,00TL olup, takip konusu bononun bedelinin ise 850.000,00 TL olduğunu, takibe konu bononun taşınmazla ilgili olmadığının belli olduğunu, davacı tarafından, davalı tarafa taşınmaz satışı ile ilgili olarak elden 200.000,00 TL nakit ödeme yapıldığının belirtildiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, takip konusu bono taşınmaz satışı için düzenlenmiş olsaydı; nakden ödenen bu 200.000,00-TL’nin taşınmaz satış bedelinden mahsubu ile, bononun 550.000,00TL için düzenlenmesi gerekli olduğunu, taşınmaz satış işleminin banka kredisi çekilerek yapıldığını, taşınmazın kredi ile alındığından prosedür gereği ödemenin banka tarafından satıcı tarafın hesabına yapıldığını, davalının taşınmaz satışı ile ilgili olarak davacı tarafından 200.000,00 TL ve banka tarafından 550.000,00 TL. ödenmiş olması nedeniyle bir alacağının kalmadığını, davalının talebinin taşınmaz ile ilgisi bulunmayan 30.12.2015 vadeli bonodaki alacağına ilişkin olduğunu, davacı tarafın sunduğu belgelerin takip konusu bono ile ilgisinin bulunmadığını, dava konusu bononun kambiyo senedi vasfında olup sebepten mücerret olduğunu, davacının bono nedeniyle borçlu bulunmadığını ancak yazılı delille ispatla yükümlü olduğunu, somut olayda bononun bedel kaydı malen olarak düzenlenmiş olduğunu, senedin bedel kaydı davalı tarafça değiştirilmediğini, bono metninde yazıldığı üzere malen dışında bir kayıt olduğunu iddia etmediklerini, bahse konu bononun taşınmaz satışına ilişkin olmadığını, bonodaki malen kaydının nakden yada teminat olduğu yolunda bir iddialarının bulunmadığını, malen ibaresi bulunan bir bonoda malın teslim alındığının borçlu tarafından ikrar edildiğini, alacaklının teslim ettiğini kanıtlamak yükümlülüğünün bulunmadığını, senetteki “malen” kaydının aksinin de ancak yazılı delil ile ispat edilebileceğini, müvekkil …’in iş adamı olduğunu, davacı tarafın davalının senede konu değerde altın sahibi olmasının mümkün olamayacağını ifade ettikleri ancak müvekkili … ekonomik durumu ve statüsünün bu değerde hatta daha yüksek değerde altın sahibi olmasını mümkün kıldığını, davacı tarafın uzun yıllardan beridir kuyumculuk yaptığını, davacının yetkilisi olduğu … San.ve Tic. Ltd. Şti.’nin taraflarca altın alışverişi yapılarak senet keşide edildiği tarihte, mülkiyeti davalı … …… Caddesi No:… Konak adresindeki Demirel Köşkünde ticari faaliyetini yürüttüğünü, davacının kötüniyetli olarak davalı müvekkili aleyhine haksız davalar açtığını, davacının açtığı işbu dava da icra takibini sürüncemede bırakmaya yönelik kötüniyetle açılmış olduğunu, davanın reddine davacının huzurdaki işbu davayı kötüniyetli olarak ikame etmiş olması nedeniyle alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar erilmesini talep etmiştir.
İzmir….İcra Müdürlüğünün … Sayılı dosyasındaki icra takibinin davalı tarafça davacı aleyhine 850.000,00 TL asıl alacak, 300,00 TL vekalet ücreti, 30.989,58 TL işlemiş faiz, 81,60 TL ihtiyati haciz masrafı, toplam 881.371,18 TL üzerinden kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi başlatıldığı, takip dayanağının 16.12.2014 tanzim , 30.12.2015 vade tarihli 850.000,00 TL’lik bono olduğu, bono örneğinin incelenmesinde keşidecinin …, lehdarın … olduğu, senette “Malen” kaydının bulunduğu belirlenmiştir.
İzmir … İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında davacının …, davalının … olduğu, davanın takibin taliki veya iptali talepli olarak açıldığı, mahkemece … Karar sayılı kararıyla davanın reddine karar verildiği belirlenmiştir.
Dava dilekçesine ekli 16.12.2014 tarihli “Nakden Ödeme Talimatı” başlıklı belge örneğinin incelenmesinde kredi müşterisi … tarafından bankaca tarafına açılmış olan 551.250,00 TL tutarlı konut kredisine ilişkin tutarın satıcı …’e nakden ödenmesini kabul ettiğine ilişkin olarak düzenlendiği; … imzalı belge örneğinden … Caddesi Balçova Şubesi başlıklı olarak … Pafta … Ada …. Parsel üzerinde yapılan 3 nolu bağımsız bölümün satışından peşinat olarak 200.000,00 TL nakden alındığına ilişkin düzenlendiği belirlenmiştir.
… Tapu Müdürlüğü’nden … Ada…Nolu parsele ait tapu kayıtları celbedilmiştir. Davacı vekili 18.03.2021 tarihli dilekçesiyle İzmir …… İcra Müdürlüğü’nün … Sayılı dosyasında taşınmaz satışından sonra davalı tarafça tahsil edilmiş olan 906.965,28 TL bedel yönünden davaya istirdat talepli olarak devamına karar verilmesini talep etmiş, davacı tarafın ticaret yapmış olduğu dönemlere ait ticari kayıt ve belge örneklerini dosyaya ibraz etmiş, davalı vekili 18.03.2021 tarihli beyan dilekçesinde davaya konu bonoya ilişkin menkul satışı ile bonodan ayrı yapılan kredili gayrimenkul satış işlemleri ticari iş niteliğinde olmayıp …’in kendi şahsi malı kapsamında gayrimenkul ve menkul mallara ilişkin olup ticari mal niteliğinde olmadığını, söz konusu tasarrufların ticari defterlere kaydının söz konusu olmadığını bildirmiştir.
Dosyada alınan 03.08.2021 tarihli bilirkişi raporunda; Davacının sahibi olduğu … Limited Şirketi’ni ait 2014 yılı ticari defterlerinin kayıp olması nedeniyle incelemeye sunulamadığını, 2015 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süre içinde yapıldığını, davacının sahibi olduğu … Limited Şirketi’ne ait 2014 yılı dönem sonunda muhtelif olduğu vergi dairesine kurumlar vergisi ile birlikte beyan ettiği 10 aylık kesin nizam bildiriminin incelendiğini, yine davalı ile aralarında ticari ilişkinin olup olmadığının 2014 ve 2015 yılı kayıtları incelenmesi sonucu davacının sahibi olduğu şirkete ait dava konusu senedin ticari defter ve belgelerde kayıtlı olmadığı, bu senede istinaden davalı ile aralarında faturalaşma olmadığı, çek , bono , eft v.b. Alışveriş bulunmadığı, taraflar arasında cari hesap ilişkisi kurumadığı, borç alacak bakiyesinde bulunulmadığı bildirilmiştir.
Dosyaya toplanan deliller ve tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde; Mahkememizdeki davanın taraflar arasında taşınmaz alım satım ilişkisi olduğu ve davacının davalı taraftan İzmir … ilçesinde bulunan tapuda … Ada … Parselde kayıtlı 3 nolu bağımsız bölümdeki taşınmazı satın aldığı, taraflar arasında bu taşınmazın alım satım ilişkisi dışında herhangi bir hukuki ve ticari ilişkinin bulunmadığı, taşınmazın satış bedelinin 750.000,00 TL olduğu ancak ödemenin senet ile bir sene sonra yapılması halinde ayrıca 100.000,00 TL vade farkı ödeneceği hususunda anlaşmaya varıldığı bu nedenle taşınmaz satış bedeline esas olmak üzere 800.000,00 TL bedelli senedin davalı tarafa teslim edildiği ancak konut kredisi başvurusu onaylanması nedeniyle davalıya 200.000,00 TL nakit verildiği ve kredi bedeli olan 550.000,00 TL ‘nin de davalıya ödenmesi konusunda bankaya talimat verildiği, taşınmaz satışından kaynaklanan tüm borcun ödenmiş olmasına rağmen 16.12.2014 keşide tarihli 850.000,00 TL bedelli senedin iade edilmediği ve davalı tarafça İzmir…. İcra Müdürlüğünün … Sayılı dosyasıyla icra takibine konu edildiğinden bahisle davacının icra takip dosyası kapsamında davalıya borçlu bulunmadığının tespitine ve tahsil edilmiş olan 193.753,35 TL’nin davalıdan istirdatına karar verilmesi talepli olarak açıldığı, aşamada davacı vekilinin 18.03.2021 tarihli dilekçesiyle takip dosyasında müvekkiline ait taşınmazın satışından sonra davalı tarafça tahsil edilmiş olan 906.965,28 TL bedel yönünden davaya istirdat talepli olarak devamına karar verilmesinin talep edildiği; Davalı tarafın dava konusu senedin altın alış verişi ile ilgili düzenlendiğini savunduğu, davaya konu senette “Malen” ibaresinin olduğu, bu ibarenin malın teslim edildiğine karine teşkil ettiği ve senedin malen kaydını içermesi nedeniyle ispat yükünün davacıda olduğu, davaya konu senedin taraflar arasındaki taşınmaz alım satımına ilişkin olarak verildiğinin ve bedelsiz olduğunun davacı tarafça usulüne uygun yazılı delillerle ispatlanamadığı, davacı tarafın yemin deliline dayandığı ancak davalı tarafa yemin teklif etmeyeceklerini bildirdiği nazara alındığında tüm dosya kapsamıyla sübut bulmayan davanın reddine, kötü niyet sübut bulmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın reddine,
2-Kötüniyet sübut bulmadığından davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 59,30 TL harcın, peşin alınan 14.515,88 TL harçtan mahsubu ile bakiye 14.456,58 TL’nın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davalı taraf lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 59.550,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsiliyle davalı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı ve vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/10/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır