Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/395 E. 2021/525 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/395 Esas
KARAR NO : 2021/525

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/08/2020
KARAR TARİHİ : 29/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … plakalı aracı kusurunun bulunmadığını … tarihinde meydana gelen kazada aracının çarpılması sonucu maddi hasara uğradığını, … Sigorta A.Ş’den teminat altına alınan kusur konusunda anlaşmazlık bulunmayan …plakalı araç … nolu trafik poliçesinden …nolu dosya açıldığını, … Sigorta A.Ş tarafından gönderilen sigorta eksperi raporu incelendiğinde tespiti yaptığı 3.995,00 TL yedek parça ve işçiliğin 4.400,00 TL ile toplamda KDV dahil 9,906.10 TL tespit yaptığı fakat gerek yedek parçaların orijinal olarak tedarik edilmediği gerekse işçiliklerin yetersiz olduğunun görüleceğini, araç özel servis olan ….n.Sit….İZMİR’de onarıldığını, davalı 27/09/2019 tarihinde 8.395,00 TL olarak servis yetkilisi hesabına ödeme yapmış olup yetersiz olduğunu, dava konusu uyuşmazlık hakkında daha önce Sigorta Tahkim Komisyonunda fazlaya ilişkin yasal hakları saklı olarak 100,00 TL den …E… dosya ile başvuru yapıldığını, hakem bilirkişi ataması yapmadan karara gitmesi üzerine fazlaya kalan hakları için bu davayı açma gereği ortaya çıktığını, Hakem Hazine Sigortacılık Müdürlüğünde devlet memuru olduğundan hakem olması devlet personel müdürlüğünde sakıncalı görüldüğünü, servis ile yaptıkları görüşmede parça veya işçilik hakkında iskonto kabul edildiği gibi bir beyanları ve davalı ile mutabakatı olmadığı bilgisi öğrenildiğini, sigortacı servis ile anlaşsa dahi mağdur olan 3.kişi konumundaki müvekkilini bağlamadığını, 2 gün içinde mağdur olan müvekkiline bildirim yapılmadığını, sigorta tahkimde hazine kökenli hukuk eğitimi almayan hakemin bu kararı usul ve kanunlara aykırı olduğu gibi devlet personel müdürlüğünce sigorta tahkimde hakemlik yapması devlet memurları kanununa muhalefet olduğunu, müvekkileri tarafından 6100 sayılı HMK’nın 293. maddesine dayanılarak İzmir Adli Bilirkişi listesinde kayıtlı bilirkişiden uzman görüşü raporu alındığını ve hasar tutarı KDV dahil 13.992,09 TL olarak hesaplanma yapıldığını,bu hizmet için 257,00 TL fatura düzenlendiğini, uzman görüşü ücretinin yargı gideri olarak kabul edilmesini talep ettiklerini, uzman görüşü raporu incelendiğinde yedek parça tutarının 7.057,70 TL işçiliğin 4.800,00 TL olduğu kdv dahil 13.992,09 TL görüldüğünü, servis onarımı tamamlamış,proforma faturasını bu doğrultuda düzenlenmiş ve davalıya teslim edildiğini, iki ayrı ekspertiz rakamı farklı çıktığını ve söz konusu uyuşmazlık meydana geldiğini, davalı 8.395,00 TL ödeme yaptığı görüldüğünden fark olarak 5.579,09 TL daha ödemeyi 19/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiklerini, dava şartı arabuluculuk görüşmesi anlaşmama ile sonuçlandığını, belirsizliğin giderilmesi için bilirkişi makine mühendisi görevlendirilmesi taleplerinin kabulü ile; H.M.K.107.maddeye uygun olarak davalı … Sigorta A.Ş’ nin trafik sigortasını düzenlediği … plakalı aracın tam kusurlu olarak müvekkiline ait … plakalı araca çarpması sonucu müvekkilinin aracında kaza sonrası eksik ödenen hasar tazminatı farkının hasar tazminatının yargıtay kararlarına göre iskontosuz gerçek zarar fiyatları ile rakama KDV dahil hesabı ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 10,00 TL’nin …. (davalının görevlendirdiği eksper raporu en erken temerrüt tarihi olarak) tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, HMK 323. Madde gereği yargı giderlerinden TTK 1426 gereği uzman görüşü ücret bedeli 257,00 TL, vekalet harcı (7,80 TL) nin ve diğer yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davacı tarafından konusu ve tarafları aynı olan …. tarihli ….. sayılı dosya kapsamında işbu davadan önce Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvuruda bulunulduğunu, Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından yapılan yargılamada … tarih ve … nolu karar ile başvurunun esas yönünden reddi hususunda kesin hüküm kurulduğunu, davacı tarafından ikame edilen bu dava Sigorta Tahkim Komisyonu … sayılı dosya ile konusu ve tarafları aynı olup, kesin hüküm kurulmuş dosya kapsamında yeniden dava ikame edilmesi hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle davanın reddi gerektiğini, dava, kazaya karışan her iki araç malikinin de ticari işlemesiyle ilgisi olmayan dolayısıyla “ticari iş” niteliğinde olmayan bir trafik kazasından kaynaklandığını, olayın haksız fiile dayandığı dikkate alındığında davanın asliye ticaret mahkemesi değil asliye hukuk mahkemesi tarafından görülmesi gerektiğini, dolayısıyla Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla davayı görmesine görev yönünden itiraz ettiklerini, Türk Ticaret Kanunu 5/3 fıkrası gereği Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki kamu düzeninden olan görev’e ilişkin olduğundan davada görevsizlik kararı verilmesini talep ettiklerini, HMK 6. madde gereği yetkili mahkeme davalı tarafın davanın açıldığı davalı tarafın yerleşim yeri olduğunu, bu nedenle davanın yetki yönünden reddi ile dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesini talep ettiklerini, her ne kadar dava belirsiz alacak davası olarak nitelendirilmişse de davaya konu sigorta tazminatı belirlenemez bir alacak olmadığını, alacaklının bu tür bir dava açması için, dava açacağı miktarın ya da değerin tam ve kesin olarak gerçekten belirlemesi mümkün olmamalı ya da bu objektif olarak imkansız olması gerektiğini, açılacak davanın miktarı bilindiğini, yahut tespit edilebiliyorsa, böyle bir dava açılmasının mümkün olmadığını, menfaat yokluğu nedeni ile belirsiz alacak davasının reddi gerektiğini, davanın konusu; … tarihinde davacının malik olduğu … plakalı araç seyir halinde iken müvekkili şirkette … başlangıç ve … bitiş tarihli … no lu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ( ZMMS ) ile sigortalı …plakalı araç ile çarpışmasından kaynaklı olduğu iddia edilen hasar onarım bedeline ve ekspertiz ücretine ilişkin tazminat talebi olduğunu, dava konusu kazada zarar gören davacıya ait … plakalı aracın hasarının tazmini için 15/08/2019 tarihinde, müvekkili şirkete aracın tamiri için bırakıldığı servisi tarafından hasar ihbarı yapıldığını, bunun üzerine araçta meydana gelen hasarın tayini ve tespiti için görevlendirilen bağımsız eksper servis ile görüşerek değişmesi gereken parçalar için 3.995,00 TL ve işçilik olarak 4.400,00 TL olmak üzere toplam 8.395,00-TL üzerinden servis ile mutabakat sağladığını, tespit edilen tazminat alacağı mağdur ruhsat sahibi hesabına … tarihinde 8.395,00 TL olarak ödendiğini, davacı tarafından dava ikame edilmeden önce konusu ve tarafları aynı olan STK nezdinde … nolu dosyada başvuru yapıldığını, söz konusu dosya kapsamında yapılan yargılamada Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından başvurunun esastan reddi hususunda hüküm kurulduğunu, hükmün gerekçesinde müvekkili şirket tarafından mutabakat neticesinde yapılan ödeme ile başvurucunun zararının giderildiği bakiye tazminat alacağının bulunmadığı hususunun tespit edildiğini, borç sigortacılık mevzuatı gereğince yapılan ödeme ile aracın hasar onarımının tam ve eksiksiz. olarak yerine getirilmesine rağmen davacı taraf hasar bedeline ilişkin talepte bulunulduğunu, aracın hasardan önceki haline getirilmesi için uğranan zararın tazmini, aracın tamir edilmesi biçiminde aynen tazmin olabileceği gibi onarım giderinin ödenmesi biçiminde nakden tazmin de olabileceğini, kusur incelemesi yapılması gerektiğini, her ne kadar davacı tarafa başvuru sonrasında ödemede bulunulmuş ise de taraflar arasında yapılan kusur değerlendirmesi bağlayıcı olmadığını, ayrıca başvuru dilekçesinde trafik kazasının meydana gelmesinde kusurun sigortalı araç sürücüsüne ait olduğu iddia edilmiş ise de bu iddianın kabulü mümkün olmadığını, zira kaza tespit tutanaklari kesin delil niteliğinde olmadığını, bu sebeple; öncelikle kusur yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılarak, kazaya etki eden tüm faktörler değerlendirilerek kazanın meydana gelmesinde sürücülerin var ise kusurları ve kusur oranlarının tespiti gerektiğini, tarafların kusur durumu usulünce belirlendikten sonra, …tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları üzerinden değerlendirme yapılarak bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, hasar gören parça, onarımı mümkün değilse veya eşdeğer parça veya ömrünü tamamlamış araçlar mevzuatı kapsamındaki araçlardan elde edilen orijinal parça ile değişimine imkân yok ise orijinali ile değiştirileceğini, kaza tarihine göre model yılından itibaren 3 yılı geçmeyen motorlu araçlarda hasar gören parça, onarımı mümkün değilse öncelikle orijinali ile değiştirilir, orijinal parçanın bulunmaması durumunda eşdeğer veya ömrünü tamamlamış araçlar mevzuatı kapsamındaki araçlardan elde edilen orijinal parça ile değiştirileceğini, ancak model yılından itibaren 3 yılı geçmeyen motorlu araçta hasar gören parçanın orijinal olmadığı durumda eşdeğer veya ömrünü tamamlamış araçlar mevzualı kapsamındaki araçlardan elde edilen orijinal parça ile değişim yapılacağını, bu paragraf uygulaması sonucu araçta bir kıymet artış meydana gelse dahi bu fark tazminat miktarından indirilemeyeceğini, araçlardan ekle edilen orijinal parça ile değişim mümkün olduğu halde, sigortacının bilgisi ve onayı dahilinde olmadan orijinal parça ile onarım sağlanır ise sigortacının sorumluluğu, sigortacının kaza tarihi itibariyle benzer hasarlardaki onarım uygulamasına göre, eşdeğer veya ömrünü tamamlamış araçlar mevzuatı kapsamındaki araçlardan elde edilen sigortacı bu paragraf kapsamındaki onaya ilişkin tercihini hasar ihbarından itibaren 2 iş günü içinde onarım merkezine veya hak sahibine bildirmediği durumda onayı varsayılacağını, ispat yükümlülüğünü sigortacıya ait olduğunu, hak sahibi aracının, bu madde uyarınca Hazine Müsteşarlığınca belirlenen ölçütleri karşılayan, dilediği onarım merkezinde onarılmasını talep edebileceğini, bu durumda sigortacı, araç kaza tarihi itibariyle anlaşmalı olduğu onarım merkezinde onarılsaydı uygulanacak parça, tedarik, işçilik ve diğer hususlara göre belirlenecek bedele göre ödeme yapabileceğini, sigortacı söz konusu bedel uygulaması hakkında hak sahibini hasar ihbarından itibaren 2 iş günü içinde bilgilendirileceğini, sigortacı bu süre içinde anılan bildirimi yapmadığı takdirde bildirim konusu bedeli hak sahibine karşı ileri süremeyeceğini, onarım masraflarının zarar gören aracın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşması ve aynı zamanda eksper raporu ile aracın onarım kabul etmez bir hale geldiğinin tespit edilmesi durumunda, araç tam hasara uğramış sayılacağını, bu durumda, aracın ilgili mevzuat doğrultusunda hurdaya ayrıldığına dair hurda tescil belgesi sigortacıya ibraz edilmeden tazminat ödenemeyeceğini, onarım masrafları zarar gören aracın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşsın veya aşmasın, ağır hasarlı aracın onarımının mümkün olduğunu eksper raporu doğrultusunda tespit edilmiş olması durumunda, aracın ilgili mevzuat doğrultusunda trafikten çekildiğine dair “trafikten çekilmiştir” kaşeli tescil belgesi sigortacıya ibraz edilmeden tazminat ödenemeyeceğini, hak sahibinin aracın hasarlı haliyle kendisine terk edilmesine onay vermesi halinde aracın tiziko tarihindeki rayiç değeri ile hasarlı hali arasındaki tutar zorunlu trafik sigortası limitleri dahilinde kendisine tazminat olarak ödenebileceğini, bu durumda ilgisine göre bu maddede yer alan usul çerçevesinde işlem yapılacağını, hak sahibinin onayı ile aracı hasarlı haliyle hak sahibine terk ederek tazminatı ödemek isteyen sigortacı, tespit edip hak sahibine bildirdiği sovtaj bedelini bildirimden itibaren 1 aylık süreyle sınırlı olarak garanti etmiş sayılacağını, Sigorta Eksperleri Atama Yönetmeliği gereğince tazminat değerlendirmesi için eğer sigorta şirketi tarafından eksper görevlendirmesi yapılacak ise hasar ihbarından en fazla 1 iş günü içinde bahse konu görevlendirmenin Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezil(SBM) eksist sistemi üzerinden yapılması gerektiğini, sistem otomatik alama yaptığı için eksper tayininde sigorta şirketinin herhangi bir etkisi bulunmadığını, eksist sisteminin işleyişi gereği ekspertiz raporu anılan sisteme yüklendiği an ilgili taraflarca okunabileceğini, sistem üzerinden hazırlanan rapora 3 iş günü içerisinde itiraz edilmesi durumunda yine sistem üzerinden otomatik olarak yeni eksper ataması yapıldığını, süreç içinde ilk atanan eksperin ve tazminat başvurusunda bulunanların itirazı üzerine ikinci atanan eksperlerin ücreti sigorla şirketince karşılandığını, tazminat başvurusunda bulunan kişi tarafından da eksper görevlendirmesi yapılabileceğini, ancak bu durumda bahse konu ekspertiz işlemine ilişkin ücret görevlendirmeyi yapan kişi tarafından ödendiğini, dosyada kaza tarihinden 1 gün sonra müvekkili şirket tarafından eksper görevlendirmesinin yapılmadığına veya ekspertiz işlemine ilişkin itirazda bulunulduğuna ilişkin herhangi bir belge ibraz edilmediğini, bu itibarla talep edilen ekspertiz ücretinin makul gider olarak kabulü mümkün olmamakla taleplerinin reddi gerektiğini, müvekkili şirketin ekspertiz ücretinden sorumlu olmayacağını, mahkemenin aksi kanaate ise değer kaybı: 150,00-TL’den az ve 5.000,00-TL’den fazla olmamak üzere tespil edilen değer kaybı tutarının %1,5’u oranında hesaplandığını, bu aşamada müvekkili üzerine düşen edimi yerine zaten getirdiğini, bu sebeple talebin reddi gerektiğini, TTK’nun 1426.maddesi kapsamında bu tür bir giderin, sigorta şirketince karşılanması gerekeli makul bir gider olarak kabulü mümkün bulunmadığını, avans faiz yönünden itirazının kabul anlamına gelmemek kaydıyla kazaya karışan araç ilc müvekkili şirkette sigortalı olan aracın kullanım tarzı hususi ve ticari amaçlı kullanılmadığını, ayrıca alacak haksız fiilden doğup zarar görenler arasında da sözleşme ilişkisi bulunmadığından istenebilecek faiz türü sadece yasal faiz olduğunu, öncelikle davanın usulden reddine ve yetkili, görevli mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesi olmasından dolayı ilk itirazlarımızın değerlendirilmesine; mahkemece aksi kanaatte ise esas yönünden izah ettiği talepleri ile inceleme yapılarak davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi heyetinin düzenlemiş olduğu .. tarihli raporda özetle; davalının sigortalısı… plakalı araç sürücüsünün 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 84. maddesindeki “arkadan çarpma” ve 56. maddesindeki “araçlar arasındaki mesafe; sürücüler önlerinde giden araçları yönetmelikli belirtilen güvenli ve yeterli bir mesafeden izlemek zorundadır” şeklindeki kuralları ihlal ettiği, davacı … plakalı araç sürücüsünün 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nu ihlal eden zararlı sonuç üzerinde nitelikte bir davranışının bulunmadığı; kaza tutanağı ve kazanın oluş şekli ele alındığında dava konusu … plaka sayılı aracın değişmesi gereken ve değişen yedek parçaların kaza ile uyumlu olduğu, sigorta eksperi ve aracın tamir gördüğü servisteki yedek parça olarak değişen yedek parçalar konusunda mutabık oldukları, davalı sigorta şirketinin hasar bedeli hesabını, hasarlanan yedek parçalara iskonto uygulayarak, %18 KDV hariç yaptığı ve …tarihli cevap dilekçesinde 3.395,00 TL yedek parça, 4.400,00 TL işçilik olmak üzere, toplamda 8.395,00 TL hasar bedeli hesap etmiş ve ödemesini yaptığını beyan ettiğini, aracın tamir gördüğü servisin işçilik hesabı incelendiğinde sağ sürgülü kapıda boya işçiliği alınarak toplamda 4.800,00 TL işiçilk hesap edildiği, kaza tutanağı ve kazanın oluş şekli incelendiğinde kazanın dava konusu aracın arka bagaj kısımlarına çarpmak sureti ile hasarlandığı, sağ sürgülü kapıda boya hasar oluşmayacağı, ayar-küçük onarım gerekebileceği kanaat edildiğinden sigorta eksperinin işçilik hesabında sağ arka kapı boya işçiliği alınmaması doğru bulunmuş ve kdv hariç 4.400,00 işçilik bedelinin hasar ile uyumlu ve piyasa gerçekliğinde olduğu, internet ve piyasa araştırmasına göre dava konusu kazada, kaza tarihi itibari ile raporu değerlendirme kısmında ayrıntısı verilen Yargıtay içtihatlarına göre oluşan maddi hasar bedeli-iskonto hariç değişen yedek parça bedeli+işçilik toplamı ve bu toplama %18 kdv eklenerek=7.057,70 TL+4.400,00 TL+2.062,39 TL= 13.520,09 TL, davacıya ödenen 8.395,00 TL düşüldüğünde;13.520,09 TL- 8.395,00 TL=5.125,09 TL bakiye hasar bedeli kaza tarihi itibari ile mevcut olduğu bildirilmiştir.

Sigorta Tahkim Komisyonunun … tarih ve … sayılı yazısı ekinde sureti gönderilen Sigorta Tahkim Dosyası incelendiğinde; davacı tarafın dava konusu uyuşmazlık ile ilgili olarak Komisyona yaptığı … tarihli ve … sayılı başvuru sonucunda görevlendirilen hakem tarafından verilen … tarihli … saylı kararı ile özetle “… Başvuru Sahibinin İddia, Delil ve Talepleri; Başvuran vekilinin, T.C Devlet Personel başkanlığının ilgili yazısı uyarınca denetimi altındaki teşebbüsten menfaat sağlama niteliğinde bir faaliyet yerine getirmesi hükmünün uygulanmasına ilişkin görüşü üzerine sigortacılık alanında denetim ve gözetim yetkisi bulunan kurumlarda çalışan devlet memuru hakemleri reddi hakem yaptıklarını, taraflarına hakem olarak atanmaması gerektiğini, atanmış ise iadesinin talep edildiğini, müvekkiline ait … plakalı araca, sigorta şirketince sigorlalanmış …plakalı aracın çarplığımı, meydana gelen kazada …plakalı aracın %100 kusurlu olduğunu, meydana gelen kaza neticesinde onarım yapıldığını ancak hatalı bir şekilde orijinal olmayan parçalarla onarımın sağlandığını, … Sigorta Ekspertiz Firmasının uzman raporuna göre KDV dahil 13.992,09 TL zarar oluştuğunu, kaza nedeniyle müvekkilinin aracında oluşan bakiye hasarın sigorta şirketinden talep edildiğini ancak ödenmediğini iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL bakiye hasar tutarının avans faizi ile tahsilini ve 257,00 TL ekspertiz ücretinin yargılama gideri kapsamında tahsili ile diğer sair yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir…” şeklende talep sahibinin talebi belirlenmiş; “… Değerlendirme, Gerekçeli Karar;… Karayolları Trafik Kanununun 90 ıncı maddesi uyarınca belirtilen Kanundan kaynaklanan sigorta sorumluluğundan doğan tazminatların belirlenmesinde mevcut Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının uygulanacağı hükmü sabit Genel şartların B.2.2 maddesi gereğince hak sahibi aracının, bu madde uyarınca Hazine Müsteşarlığınca belirlenen ölçütleri karşılayan, dilediği onarım merkezinde onarılmasını talep edebilir. Olayda davalının ihbar gelmesini takiben dosyadaki belgelerin incelenmesi neticesinde başvuranın aracının davalı sigorta şirketi tarafından parçaların ve işçi lik bedellerinin değerlendirilerek başvuru sahibi adına onarım yapan firmaya ödeme yapıldığı anlaşılmıştır. Servisle mutabakat sağlandığı ve mutabakat çerçevesinde ilave ödeme gerekmeksizin aracın onarımının sağlandığı anlaşıldığı, onarımın sağlanması sonrası herne kadar davacı tarafından eksper raporu ile ödenen tutarın eksik olduğu beyan edilmişse de maddi olarak herhangi bir zararın oluştuğu ispatlanamadığından hasar talebinin ve dayanak teşkil eden eksper ücreti talebinin reddine karar verilmiştir” gerekçesiyle 5684 sayılı Kanunun 30/12, maddesi hükmü gereği kesin olmak üzere karar verildiği anlaşılmıştır.
HMK’nun 114/1-i maddesindeki “Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması” şeklinde düzenlemeye göre bu husus resen gözetilmesi gereken dava şartıdır.
Dava, … tarihli maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklı bakiye hasar bedeli tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar davalı vekili cevap dilekçesinde, davaya bakmaya Asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğunu belirterek görev yönünden itirazda bulunmuş, ayrıca yetki itirazında yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu belirtmiş ve davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağına ilişkin itirazda bulunmuş ise de, somut olayda dava Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ( ZMMS ) ile sigortalı …plakalı aracın sürücüsünün kusuru ile davacı tarafa ait araca çarpması sonucu meydana gelen maddi hasarlı kazadan kaynaklı olduğu iddia edilen hasar onarım bedeline ve ekspertiz ücretine ilişkin tazminat istemin ile karşı araç sigortacısına karşı açılan iş bu davanın sigorta hukuku kapsamında ticari dava niteliğinde olduğu ve mahkememizin davaya bakmakta görevli olduğu; kazanın İzmir il sınırları içerisinde meydana geldiği, haksız fiilin gerçekleştiği ve zararın meydana geldiği yer itibarı ile , ayrıca davacının oturduğu yerin İzmir ili sınırları içerisinde olması nedeniyle HMK’nın 16. maddesi uyarınca Mahkememizin davaya bakmakta yetkili olduğu; haksız fiil neticesi oluşan zararın bilirkişi incelemesi ile tespit edilebileceği nazara alındığında davanın belirsiz alacak davası olarak açılabileceği; davacı vekilinin cevap dilekçesi ile kesin hüküm itirazında bulunduğu, dosya kapsamına göre yapılan incelemede, işbu davadan önce davacı tarafından Sigorta Tahkim Komisyonu’na yaptığı … tarihli ve … sayılı başvurusunda dava konusu olay ile ilgili olarak “… Hakemin bilirkişi incelemesine gerek duyulmaksızın karar tesis edilecekse dava değerinin ıslahı için taraflarına makul süre verilmesi talep ettikleri, müvekkilinin uğradığı hasar zararının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik eksik ödenen 100,00 TL bakiye hasar tutarının avans faizi ile tahsiline…” yönelik talepte bulunmuş olup; başvuru ile ilgili olarak görevlendirilen Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakemi tarafından verilen … başvuru tarih ve sayısı, ….karar tarihi ve sayısı ile “… Olayda davalının ihbar gelmesini takiben dosyadaki belgelerin incelenmesi neticesinde başvuranın aracının davalı sigorta şirketi tarafından parçaların ve işçilik bedellerini değerlendirilerek başvuru sahibi adına onarım yapan firmaya ödeme yapıldığı anlaşılmıştır. Servisle mutabakat sağlandığı ve mutabakat çerçevesinde ilave ödeme gerekmeksizin aracın onarımının sağlandığı anlaşılmıştır. Onarımın sağlanması sonrası her ne kadar davacı tarafından eksper raporu ile ödenen tutarın eksik olduğu beyan edilmişse de maddi olarak herhangi bir zararın oluştuğu ispatlanamadığından hasar talebinin ve dayanak teşkil eden eksper ücreti talebinin reddine karar verilmiştir” gerekçesiyle “… yapılan değerlendirmeler ve belirtilen gerekçeler neticesinde başvurunun reddine..” dair 5684 sayılı Kanunun 30/12. maddesi uyarınca kesin olmak üzere hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakemi tarafından kesin olmak üzere verilen söz konusu karar kesinleşmiş ilam niteliğinde olup, verilen kararın gerekçesine göre de, dava konusu uyuşmazlık hakkında taraflar arasında kesin hüküm teşkil edecek şekilde daha önce aynı taraflar arasında, aynı konuda, aynı talep sonucuna ilişkin verilen kararın kesinleştiği anlaşılmış; mevcut yasal düzenlemeye göre dava konusu uyuşmazlığın daha önce bir kesin hüküm ile çözümlenmemiş olması dava şartı olup, aynı konuda, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanarak daha önce dava açılmış ve verilen hüküm kesinleşmiş ise, artık o dava konusu hakkında kesin hüküm bulunduğundan aynı dava (uyuşmazlık), yeni bir dava konusu yapılamayacağından davacı taraf itiraz etmese dahi Mahkememizin kesin hükmün varlığını kendiliğinden gözeterek, davacının davasının dava şartı noksanlığından usulden reddi gerektiği kanaatine varan Mahkememiz, davacının davasının kesin hüküm nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki hükmü kurmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davacının davasının HMK’nun 114/1-i maddesi gereğince kesin hüküm nedeniyle, HMK’nun 115/2 maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin yatırılan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 4,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan masraf olmadığından karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 10,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde resen davacı tarafa iadesine,
7-HUAK 18/A mad gereğince zorunlu arabuluculuk kapsamında suçüstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabulucuk giderinin 6831 sayılı yasa hükümlerine göre davacı taraftan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
Dair ; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 341. v.d.maddeleri gereğince ( 2 ) hafta içerisinde,İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/09/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza