Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/344 E. 2021/169 K. 15.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/344
KARAR NO : 2021/169

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 23/07/2020
KARAR TARİHİ : 15/03/2021
K.YAZIM TARİHİ:07/04/2021Yukarıda tarafları yazılı olan menfi tespit davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı tarafından İzmir … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası tahtında müvekkili hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu icra takibi başlatılmış olup takibin kesinleştiğini, müvekkilinin alacaklıya hiçbir borcu olmadığını, müvekkili hakkında açılan icra takibinin haksız ve yersiz olduğunu, müvekkilinin … Temizlik Ürünleri – … unvanı altında temizlik ürünleri ticareti ile iştigal ettiğini, davalının Denizli Ticaret Sicil Müdürlüğünde kayıtlı … İlaç Koz. Ltd. Şti. unvanlı şirketin eski ortağı ve temsilcisi olduğunu, takibe konu senet incelendiğinde; senet üzerinde “malen” kaydının bulunduğunun görüldüğünü, müvekkilinin alacaklı ile hiçbir ticareti olmadığını, müvekkilinin alacaklıdan mal almadığını, senedin tanzim tarihi 16.04.2018 tarihi olup bu tarih öncesinde ve sonrasında müvekkilinin davalıdan mal almadığını, davalı tarafından müvekkiline fatura kesilmediğinin ticari kayıt ve belgeler üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi ile anlaşılacağını, Yargıtay 19.HD 2020/85E. 2020/454 K. sayılı kararı gereğince ticari nitelikteki menfi tespit davalarında arabuluculuğa başvuru dava şartı olarak aranmadığı için bu hususa yönelik olarak davanın usulden reddi yönünde yapılabilecek itirazların haklı olmadığının göz önünde bulundurulması gerektiğini belirterek davanın kabulüne, müvekkilinin İzmir … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra takip dosyasından davalı tarafa borçlu bulunmadığının tespitine, alacağın % 20’sinden az olmamak üzere müvekkil lehine tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı yanın dava dilekçesinde, müvekkili …’un … İlaç ve Kozm. San. Tic. Ltd.Şti’nin eski ortağı ve yetkilisi olduğunu, müvekkili ile aralarında her hangi bir alışverişin olmadığını, müvekkili ile hiç bir ticaretinin olmadığını, senette malen kaydının bulunduğunu, bu nedenle müvekkiline borçlu olunmadığının tespitini talep etmiş ise de her hangi bir ticaretinin bulunmadığı, mal alışverişi yapmamış olduğu müvekkiline hangi amaç ve saik ile söz konusu bonoyu keşide ettiğini açıklayamadığını, aslında müvekkilinin gerek eski yetkilisi olduğu … isimli firma adına, gerekse de asaleten, davalı ve eşine bir çok araç sattığını, satılan araçlar neticesinde taraflar arasındaki alışveriş neticesinde, senetteki miktar konusunda anlaşmaya vardıklarını ve davacının senedi keşide ederek müvekkiline teslim ettiğini belirterek davanın reddine; davacı tarafın %20 tazminata mahkum edilmesini; vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İzmir …. İcra Dairesinin … sayılı dosyası celp edilerek incelenmesinde; takip alacaklısının …, takip borçlusunun … olduğu, bono alacağı, işlemiş faiz ve komisyon olmak üzere toplam 48.202,67 TL alacak için Örnek No 10 ile kambiyo senetlerine özgü ilamsız takip yapıldığı anlaşılmıştır.
Dava, bonodan kaynaklı alacağa ilişkin davacı aleyhinde başlatılan takipte borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin menfi tespit davasıdır.
Türk Ticaret Kanunu’na 06/12/2018 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Abonelik Sözleşmesinden kaynaklanan para alacaklarına ilişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkındaki Kanunun 20. maddesi ile eklenen 5/A mad gereğince TTK’nun 4 maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak getirilmiştir.
HMK’nun 115/1 md. gereğince ”Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır…” hükmü düzenlenmiştir.
Davacı vekili 15/03/2021 tarihli duruşmadaki beyanında dava dilekçesinde belirttikleri üzere Yargıtay içtihatları doğrultusunda arabulucuya başvurmadan dava açtıklarını beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve yasal mevzuat birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki uyuşmazlığın temeli kambiyo senedinden kaynaklandığından TTK’nun 4. maddesi uyarınca ticari mahiyetteki uyuşmazlıkların çözümünde görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğu; dava konusunun bir miktar alacağa ilişkin olarak borçlu olunmadığının tespiti talebini içerdiği ve Türk Ticaret Kanunu’na 06/12/2018 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Abonelik Sözleşmesinden kaynaklanan para alacaklarına ilişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkındaki Kanunun 20. maddesi ile eklenen 5/A mad gereğince dava açılmadan önce “Arabulucuya” başvurulması gerektiği, ancak arabuluculuğa müracaat edildiğine dair dosyaya belge sunulmadığı gibi, dosya kapsamına ve davacı vekilinin duruşmadaki beyanına göre arabulucuya başvurma dava şartı yerine getirilmeden, arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşıldığı, arabuluculuk dava şartı yokluğunun giderilebilecek bir eksiklik olmadığı aksine bir kabulün arabuluculuk müessesesinin ruhuna aykırılık teşkil edeceği bu nedenle davanın açıldığı tarihte arabuluculuk sürecinin tamamlanmış olması gerektiği kanaati ile, özel dava şartı niteliğindeki bu husus yerine getirilmeden açılmış olan davanın usulden reddi gerektiği, özel dava şartının sonradan giderilebilmesinin mümkün olmadığı nazara alınarak, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Türk Ticaret Kanunu 5/A maddesi ile 6100 Sayılı HMK 114 ve 115. maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden Reddine,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 823,19 TL harçtan mahsubu ile kalan 763,89 TL’nin kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan masraf olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2 maddesine göre takdir ve tayin edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde resen davacı tarafa iadesine,
7-Davalı tarafından yatırılan delil avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde resen davalı tarafa iadesine,
Dair ; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 341. v.d.maddeleri gereğince ( 2 ) hafta içerisinde,İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/03/2021

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır