Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/320 E. 2022/242 K. 16.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/320 Esas
KARAR NO : 2022/242

DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ : 15/07/2020
KARAR TARİHİ : 16/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin müvekkili hakkında İzmir ……..İcra Müdürlüğü ………….. (eski) ……….esas (yeni) sayılı dosyasından 10 örnek takip başlatıldığını, davalı şirketin takibe dayanak olarak icra dosyasına ıslak imzalı bir bono sunduğunu, gönderilen ödeme emrinin müvekkiline tebliğ edilmediği gibi müvekkili adına ödeme emrini tebliğ alan kişinin de müvekkilinin takipten haberdar etmemesi nedeni ile takibin kesinleştiğini ve dolayısıyla itiraz sürelerini de kaçırdığını, 2020 yılının ocak ayında yıllardır kendi adına kayıtlı olan aracını satmak için notere gittiğinde aracının üzerinde anılı icra dosyasının haczinin olduğunu öğrendiğini ve takipten haberdar olduğunu, icra dosyasını incelediklerinde takibe dayanak yapılan bono altındaki imzanın ve diğer tüm yazıların kendisine ait olmadığını fark ettiğini, müvekkilim hayatı boyunca hiçbir kıymetli evrak imzalamadığını, kendisinin çok küçük bir ilçede yaşayan, ilkokul mezunu bir ev hanımı olduğunu, müvekkili ve kendisine yardımcı olan oğlu ……’in, bu süreçte defalarca alacaklı vekilini arayarak imzanın sahte olduğunu, kendisinin bu şekilde bir senedi kesinlikle imzalamadığını ifade etmiş iseler de cevaben ”eğer borcunuzu ödemezseniz kısa zaman içinde arabanız icradan satılacaktır” denildiğini, bu durum nedeni ile müvekkilinin icra tehditi altında 22.01.2020 tarihinde alacaklı vekiline 1.871,00 TL göndererek dosyayı kapattığını, konu ile ilgili olarak taraflar arasında arabuluculuk görüşmelerinin yapıldığını ancak olumsuz sonuçlandığını, davalı tarafın da müvekkilimin ödemiş olduğu 1.871,00 TL’yi geri vermeye yanaşmadığından, bu davayı açmak zorunda kaldıklarını, açıklanan nedenlerle davalı şirkete icra tehtiti altında ödediği 1.871,00 TL’nin ödeme tarihi olan 22.01.2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı şirkete yüklenmesine, arabuluculuk süreci için tarafımıza ayrıca vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, arabuluculuk son tutanağı aslının dosyaya ibraz edilmemesi nedeni ile davanın usulden reddine, ayrıca davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığından davanın süre yönünden usulden reddine, müvekkili şirketin tütün işi ile uğraştığını, davacının da tütün ekicisi olması sebebiyle müvekkili şirket ile ilişkisi olduğunu, taraflar arasında yapılan tütün üretim alım satım sözleşmesi aslının TAPDK’ya teslim edilmiş olması nedeni ile sözleşme aslının dosya arasına alınmasını, davacıya tütün üretimi için 1.500,00 TL avans verildiğini, davacının da 17/04/2009 vade tarihli, 1.500,00 TL bedelli senedi imzalayarak verdiğini, ancak davacının edimini yerine getirmeyerek süresi içinde tütün teslimi yapmadığını, bu nedenle dava konusu icra takibinin başlatıldığını, takibin de usulüne uygun olarak kesinleştiğini, daha sonra davacının aldığı avansın 1.000,00 TL’sini iade etmesi sebebiyle takibe 500,00 TL asıl alacak üzerinden devam edildiğini ve davacının dosya borcunu ihtirazi kayıt koymaksızın ödeyerek dosyanın infaz ile kapatıltığını, davacının aldığı avanstan 1.000,00 TL sini ödemiş olması ve daha sonradan borcu olmadığını iddia etmesinin çelişkili olduğunu, takip başlatılmasından 11 yıl ve dosya borcunun ödemesinden 6 ay geçtikten sonra işbu davanın ikame edilmesinin açıkça kötüniyetli olduğunu, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Her ne kadar davalı taraf davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığından dolayı itirazda bulunmuş ise de, İİK 72/7 maddesinde, “Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir.” şeklinde düzenlenmiş olup, davanın 15/05/2020 tarihinde açılmış olmasına nazaran hak düşürücü süre itirazının yerinde olmadığı kanaatine varılarak reddine dair Mahkememizin 19/10/2020 tarihli celsesinde bu hususta ara kararı tesis kılınmıştır.
İzmir…İcra Müdürlüğü’nün…. esas sayılı dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davalı alacaklı ……….AŞ tarafından davacı borçlu …aleyhine 31/07/2009 takip çıkış tarihli, 1.500,00 TL asıl alacak, 86,30 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.586,30 TL üzerinden 17/04/2009 vade tarihli, 1.500,00 TL tutarlı senede istinaden kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine girişildiği, alacaklı vekilinin borcu haricen tahsili talep ettiklerine ilişkin dilekçesi üzerine dosyanın kapatıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce deliller toplanılmış, Ziraat Bankası Selendi Şubesinden belge ve dekontlar, TAPDK dan 2008 yılı tütün üretimine ilişkin alım satım sözleşmesi aslı getirtilmiş, Selendi Noterliğinden temin edilmiş ve aynı Noterlikçe 22/01/2020 tarihinde ………… yevmiye numarasıyla düzenlenmiş bir adet vekaletname, davacının Selendi Asliye Hukuk Mahkemesinin 30/11/2020 tarih ve 2020/38 talimat sayılı evrakıyla alınan örnek yazı, rakam ve imzaları ayakta ve oturarak sağ ve sol elle dikte ettirilmiş tasdiksiz dört adet mukayese belgeleri dosyaya kazandırılmış, dosya üzerinden grafoloji uzmanı bilirkişi vasıtası ile bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi ……. tarafından düzenlenen raporda, imzaların genel görünümü, imzaların başlangıç ve bitim noktaları, başlangıç ve bitimlerdeki paraf buklelerinin inşası, başlangıç paraf buklesinden sonra arka arkaya yapılan harf, kıvrım, çizgi ve grama hareketlerinin tersimi, bunların biri birlerine olan bağlantı şekilleri, imzaların ebatları, seyir, sürat, eğim, kalem yürütme, ritim, baskı ve istif özellikleri, işleklik dereceleri ile itiyadi unsurlar, kaligrafik ve karakteristik diğer özellikler yönünden aralarında farklılıklar görüldüğü, dava konusu senedin ön yüzü sağ alt kısmına borçlu adına atılmış itiraz olunan iki adet imzanın davacı eli mahsulü olmadığı rapor edilmiş, Mahkememize ibraz edilen rapor, Mahkememizce yeterli ve hükme esas almaya elverişli mahiyette görülmekle, davalı vekilinin yeniden rapor alınması istemine yönelik talebinin reddine karar verilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlığın dava konusu İzmir ……cra Müdürlüğünün eski ……..yeni …….. esas sayılı takip dosyasındaki bonoya dayalı borçlu bulunmadığından ödenen bedelin istirdatı hususunda toplandığı, davaya dayanak teşkil eden İzmir ………. İcra Müdürlüğünün eski ……….. yeni ……… esas sayılı takip dosyasındaki 17/03/2009 düzenleme tarihli, 17/04/2009 vade tarihli, 1.500,00 TL tutarlı Sunal Ticaret T.A.Ş. emrihavalesine …….. adına tanzim edilen bonodaki borçlu …adı altındaki iki adet keşideci imzasının davacının tatbike medar imzaları ile karşılaştırması sonucunda alınan grofolog bilirkişi raporundan davacının eli ürünü olmadığı, bu itibarla işbu bono sebebiyle davacının davalıya takip dosyasında ödemiş olduğu 1.871,00 TL nin ödeme tarihi olan 22/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan istirdatına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
Davanın KABULÜ ile, dava konusu İzmir……….İcra Müdürlüğünün (eski ………. esas) yeni …………………esas sayılı takip nedeni ile davacının davalıya ödemiş olduğu 1.871,00 TL nin 22/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan İSTİRDATINA,
Alınması gereken 127,81 TL nisbi ilam harcından, peşin alınan 54,40 TL nisbi harcın mahsubu ile kalan 73,41 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
Davacının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ye takdir ve tayin edilen 1.871,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında davacı vekilinin arabulucuk görüşmelerine katıldığı ancak görüşmelerin olumsuz sonuçlandığı anlaşılmakla, talep veçhile A.A.Ü.T. Madde 16/2-c gereği tayin olunan 1.350,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından iş bu davada sarf edilen 116,60 TL harç, 798,00 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 914,60 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde re’sen iadesine,
Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı miktar yönünden kesin olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/03/2022

Katip….
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza