Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/284 E. 2021/781 K. 29.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/284
KARAR NO : 2021/781

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/05/2019
KARAR TARİHİ : 29/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 2019 Şehir İçi Sporcu Taşıma Hizmet Alım Sözleşmesi ve ayrılmaz parçası olan Teknik Şartnamenin 02/01/2019 tarihinde imzalandığını, davalı borçlu taahhütlerini sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirmediğinden müvekkili tarafından İzmir … Noterliği’nin … yevmiye nolu ve 13/03/2019 tarihli ihtarnamesi ile tek taraflı ve haklı olarak feshedildiğini, ayrıca sözleşmenin 17.1 maddesi ile taraflarca kabul edilen 50.000,00 TL cezai müeyyidenin de talep edildiğini, boçlu cezai müeyyideyi ödemediğinden İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, arabuluculuk aşamasında da anlaşma sağlanamadığını belirterek davalının haksız ve yersiz olarak asıl alacak ve tüm ferilerine yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine, davalının mal kaçırma ihtimaline karşı müvekkilinden alacaklı olduğu 45.000,00 TL alacağına ihtiyati tedbir konulmasına,mahkeme masrafları ile ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; işbu davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu, alacaklı olduğunu iddia eden davacı yanın iddia ve taleplerini hukuki dayanaktan yoksun olmakla kabul etmediklerini, davacı ile davalı arasındaki münakit sözleşmenin davacı yanca tek yanlı ve haksız olarak feshedildiğini, davalı müvekkilinin sözleşmenin uygulanmasında hiçbir kusuru olmadığını, fesih nedeniyle müvekkilinin de gerek sözleşme gerekse bu haksız fesih nedeniyle pek çok maddi zararı ve ticari itibarı zedelendiği için manevi zararının olduğunu belirterek davanın reddine, haksız ve kötüniyetli olarak başlatılan takip nedeniyle lehlerine %20’den aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE & NETİCE VE KANAAT:
Dava, İİK nun 67.maddesi uyarınca itirazın iptali ve takibin devamı ile tazminat istemine ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Mahkememiz 14/10/2019 tarih …/… Esas …/… Karar sayılı ilamıyla davanın göreve ilişkin dava şartı bulunmadığından HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine karar verilmiş, dosya İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesine tevzi edilmiş, İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesinin 20/12/2019 tarih …/… Esas …/… Karar sayılı ilamıyla davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, görevli mahkemenin İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna karar verilmesi üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin …/… Esas …/… Karar sayılı, 09/06/2020 tarihli kararıyla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 21 ve 22.maddeleri gereğince mahkememiz yargı yeri olarak belirlenmiştir.
İzmir … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyası celp edilerek incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 50.000,00 TL asıl alacak, 320,55 TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 50.320,55 TL alacak için icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin davalıya tebliğinden sonra süresi içinde takip dosyası borçlusunun vekili tarafından 22/04/2019 tarihinde, icra takibine, icra dosyasına konu olan borca, asıl alacak, faiz ve diğer tüm ferilere itiraz ettiklerinden borca yapılan itiraz üzerine 22/04/2019 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı takip dosyası ile yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talep edilmiş ise de;
Taraflar arasındaki ihtilafın esası olan sözleşme incelendiğinde sözleşmenin 16.maddesinin dayanak tutularak hadise anında teslimden ve hizmet ifasından imtina sureti ile fesih gerçekleştirildiği, bundan kaynaklı da cezai şart bedelinin talep edildiği görülmektedir. Mezkur sözleşme maddesi münhasıran “yüklenici, engelli sporcu taşıma işine uygun araçlar tahsis edecek ve araçlarda görevli personellerin engelli sporculara gerektiğinde yardım etme yükümlülüğünü kabul ve taahhüt eder” şeklinde olduğu, ayrıca ve açıkça sarahatli surette bu nevi hizmet ve tahsis-teslimin, araç ve personel nevi,cinsi, donanımı gibi hususlarda tarafları ve bu bağlamda yükleniciyi kayıt altına alacak ve hilafına hareketin fesih sebebi olabilecek surette muhtelif düzenlemeler ihtiva etmediği görülmektedir.
Yine hizmet alımı teknik şartnamesi incelendiğinde şartnamede de engelli spor taşımacılığı için 45 kişilik asansörlü araç temini zorunluluğuna dair ibare bulunduğu sabit olmakla birlikte, şartnamenin sözleşme eki veyahut yeni sözleşme mahiyetli olmayıp hizmet alıcı tarafça hazırlanmış genel düzenleyici hükümlerin olduğu bir metin olduğu anlaşılmış; ilave olarak yüklenici tarafın geçmişte de davacı taraf için muhtelif hizmet sunumu yaptığı ve bunlarda da bir pürüz yaşanmadığı müşhede edilmiştir.
Bu cihetle açılan davanın 07.08.2019 tarihli havalananına gitmek için tutulan aracın engelli asansörlü olmadığı, engellilere uygun olmadığına dair tutanak ta mücerret ve genel ifadelerle tutulduğu gibi esas sözleşme açısından da genel işlem şartı olabilecek ancak muhtevası belirli olmayan, obeektif-muayyen olmadığı için de farklı yorum ve değerlendirmelere kolaylıkla tâbi olabileceği belli olan sözleşme hükmünün yorumu ile de hizmetin-ifanın yapılmadığı yahut kötü yapıldığı gerekçeleri ile fesih ve bundan mütevellit cezai şart ücreti yüklenicinin şahsında doğmamış olacak, aleyhinde tahakkuk etmeyecektir.
İşbu gerekçelerle davanın temel sözleşmede fesih şartlarının bulunmamasının yanısıra feshin haksızlığı sebepli ve bunun tezahürü mahiyetinde davacı taraf bakımından kötüniyet tazminatının da şartları doğmuş olmaktadır.
Açıklanan gerekçelerle davanın haksız olduğu kanaati hasıl olup dava şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla davacının icra takibi yapmakta haklılığını ispat edemediği kanaatine varılmakla davanın reddine, davacı tarafından yapılan takibin haksız ve alacağın likit olduğu kabul edildiğinden ihtilafa ve takibe konu olan 50.000,00 TL alacağın %20 si oranında kötüniyet tazminatının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine karar verilmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafından yapılan takibin haksız ve alacağın likit olduğu kabul edildiğinden ihtilafa ve takibe konu olan 50.000,00 TL alacağın %20 si oranında kötüniyet tazminatının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
3-Alınması gereken 59,30 TL maktu ilam harcının, peşin alınan 853,88 TL harçtan mahsubu ile kalan 794,58 TL’nin kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama harç ve giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 2 tebligat masrafı 38,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre 7.300,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
7-HUAK 18/A mad gereğince zorunlu arabuluculuk kapsamında suçüstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı yasa hükümlerine göre davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
8-Davacının yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde re’sen iadesine,
9-Davalının yatırdığı delil avansından kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde re’sen iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/11/2021

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)