Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/280 E. 2021/145 K. 08.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/280 Esas
KARAR NO : 2021/145

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 01/07/2020
KARAR TARİHİ : 08/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 03/08/2019 tarihinde …. San. Tic ve Ltd Şti’ye ait ve …’ün sevk ve idaresindeki … plakalı aracın ….’e ait ve onun sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarpması, bu çarpışmanın etkisiyle …. plakalı aracın ise, müvekkili ….’e ait ve kaza anında …’in sevk ve idaresindeki … yabancı plakalı araca çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsünün KTK 52/c, 56/1-c ve 84/d maddeleri gereğince asli kusurlu olduğunu, davalı şirketin …. plakalı aracın ZMMS tanzim etmesi nedeniyle dava konusu araçta meydana gelen hasardan poliçe limiti ile sorumlu olduğunu, davanın görevli ve yetkili mahkemede açıldığını, davacının aracının Alman trafiğine kayıtlı olduğunu, kaza sonrası hasar miktarının 3.246,44 Euro olarak tespit edildiğini, KDV ile birlikte ödenmesi gerektiğini, yabancı para üzerinden doğan tazminat borcu için sigorta limitinin temerrüt tarihi itibarıyla yabancı para üzerinden karşılığının olduğunun kabülünün gerektiğini, yüksek Mahkeme kararlarının da bu yönde olduğunu, ayrıca davalının zararın belirlenebilmesi amacıyla alınması gerekli bilirkişi raporu için 676,52 Euro ödemede bulunduğunu, davacının Almanya’da ikamet etmesi nedeniyle zararın Alman rayiçlerine göre belirlenmesi gerektiğini,gerçek zararın tazmininin sağlanabilmesi için zararın Euro üzerinden hesaplanması gerektiğini ve fiili ödeme günündeki kur üzerinden tahsil edilmesi gerektiğini, zararın tazmini için KTK 97. md gereğince davalıya başvurulmasına rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı şirketin temerrüde düştüğünü, yerleşik Yargıtay uygulamalarında da kabul edildiği üzere sigorta şirketinin kaza nedeniyle meydana gelen gerçek zarardan sorumlu olduğunu belirttiği, davacının aracında kaza sebebiyle oluşan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 3.246,44-Euro hasar bedelinin, davalı sigorta şirketinden temerrüde düştüğü 20.05.2020 tarihinden itibaren yabancı para bakımından 3095 S.K.4/a md. göre yürütülecek değişken faiziyle birlikte ve fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası Efektif Satış Kuru karşılığı Türk Lirası olarak, yine 676,52 Euro bilirkişi ücretinin fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası Efektif Satış Kuru karşılığı Türk Lirası olarak müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kaza nedeni ile davalının adresinin Üsküdar İstanbul olduğundan bahisle Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduklarını, davacı tarafından sigorta şirketine hasarın tespiti hususunda yeterli bilgi ve belge ile yazılı başvuru şartı yerine getirilmemiş olup huzurdaki davanın dava şartı yokluğundan usulden reddi gerektiğini, sigortalı araç sürücüsü kazanın meydana gelmesinde kusursuz olup bu nedenle müvekkil şirketin sorumluluğu bulunmadığını, aracın onarılmadan yurtdışına nasıl götürüldüğünün açıklanması gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, yabancı para bakımından fiili ödeme günündeki kur üzerinden karar verilmesi yönündeki taleplerinin reddi gerektiğini, zararın TL olarak hesaplanması, aksi halde ise haksız fiilin gerçekleştiği tarihte geçerli olan kur esas alınarak TL karşılığı üzerinden verilmesi gerektiğini, hasar bedeli talebinde bulunan davacının kazadan kaynaklanan zararının genel şartlara uygun olarak tespiti gerektiğini, müvekkil kurumun expertiz ücreti bakımından sorumluluğu bulunmadığını, müvekkil şirketin temerrüt tarihinin belirlenmesi ve ayrıca faizin yasal faiz olması gerektiğini, bu nedenle usule yönelik itirazlarımızın karara bağlanmasına, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama gideri ve ücreti vekâletin davacıya tahmiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı tarafça yapılan yetki itirazının, davalı şirketin bölge temsilciliği bulunmakla usul ve yasaya uygun bulunmadığından reddine karar verilerek yargılamaya yukarıdaki esas üzerinden devam olunmuştur.
Mahkememizce deliller toplanılmış, davacı vekili tarafından kaza tespit tutanağı, ekspertiz raporu, tamir faturaları ve KTK 97. md kapsamında yapılan başvuru belgeleri ibraz edilmiş, davalı sigorta şirketi tarafından sigorta poliçesi ve hasar dosyasının dosyaya kazandırıldığı görülmüş, yine olaya karışan araçların trafik kayıtları dosyaya getirtilmiştir.
Dosya uyuşmazlık konularında inceleme yapılmak üzere bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından Mahkememize ibraz edilen ayrıntılı gerekçeli rapor Mahkememizce yeterli ve hükme esas almaya elverişli nitelikte görülmüştür.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, olay tarihi olan 03/08/2019 tarihinde sürücü …’ün sevk ve idaresindeki …. plaka sayılı kamyoneti ile Afyon istikametinden gelip, Uşak istikametine doğru seyri sırasında Km 38+400’e geldiğinde dikkatini gereği gibi yola ve seyir yönüne verip aracının hızını yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmadığı, görüş mesafesinin açık olduğu meskun mahal ve iki yönlü yolda önünde aynı yön ve istikamette önünde seyir halinde bulunan sürücü …’in sevk ve idaresindeki …. plaka sayılı aracın arka kısmına çarptığı, çarpmanın etkisiyle bu aracın da ötelenerek ön kısımları ile; önünde bulunan sürücü ….’in sevk ve idaresindeki …. sayılı yabancı plakalı aracın arka kısmına çarpması ile olayın meydana gelmesine sebebiyet verdiği, dikkatsiz, özensiz ve nizamlara aykırı hareket ederek meydana gelen olayda kusurlu olduğu, 2918 Sayılı Karayolu Trafik Kanunu madde 84 – d’de belirtilen arkadan çarpma ve yine 2918 Sayılı Karayolu Trafik Kanunu’nun madde 56/-1c) sürücüler önlerinde giden araçları yönetmelikte belirtilen güvenli ve yeterli bir mesafeden izlemek zorundadırlar kurallarını ihlal etmesi nedeniyle kusurlu olduğu, davacı sürücüsü ….’in sevk ve idaresindeki … sayılı yabancı plakalı aracı ile dava dışı sürücü …’in sevk ve idaresindeki …. plaka sayılı araç ile trafik kurallarına ve nizamlarına uygun bir şekilde seyir halinde oldukları ve davalı taraf sürücüsünün hatası ve kusurundan dolayı karıştıkları olayda kusursuz oldukları, aracın fotoğrafları incelendiğinde ve kazanın oluşu ile karşılaştırıldığında, hasarın esasen aracın arka kesimlerinde etkili olduğu, çarpmanın şiddetli yaşandığı, şiddetine, açısına, hızına, temas eden yüzeylerin katılığına ve yakın civarda bulunan kompenentlerin yapısal ve malzeme özellikli davranışlarına bağlı olarak belirlenen yedek parçaların, kazanın meydana gelmesinde hasar gören arka kısma ait parçalardan olan arka tampon kaplama alt parça, arka tampon, arka tampon traversi, lastik (stepne), arka park sensörleri (6 adet) ile tamamlayıcı parçaların kaza ile uyumlu olduğu, yurt dışında hizmet vermekte olan servislerde o ülkedeki işçilik ücretlerinin çok yüksek olması nedeniyle parçaların onarımının yerine, genellikle orjinali ile değiştirilmesi yoluna gidilmesi ve ayrıca yurt dışında belirlenen hasar tutarına uygulanan KDV oranının ülkemizdeki gibi %18 değil de %19 olarak uygulandığı dikkate alındığında yedek parça ve işçilik fiyatlarının Almanya şartlarına göre uygun olduğu, 30.08.2019 tarihli dosyaya ibraz edilen raporda, değişmesi gerekli yedek parçaların, bahse konu araca ait yedek parçalar olduğu ve değişmesinin gerektiği, yedek parça ve işçilik fiyatlarının piyasa rayiç değerlerine uygun olduğu, buna göre hasar tamiratı nedeniyle ve olay tarihi dikkate alınarak değiştirilmesi gereken yedek parça ve işçilik bedelleri toplamının 3.246,44 Euro olduğu, yapılan araç bilirkişi hizmetinin teknik bilgi birikimi gerektiren özel bir mühendislik hizmeti olduğu, Türkiye şartlarında da T.M.M.O.B.’ne bağlı mühendislik dallarından bu tür hizmetlerin alınması durumunda hizmetin niteliğine, hacmine ve çalışılan gün sayısına göre yurt dışı ücretlere benzer ücretlerin ortaya çıkacağı, talep edilen ekspertiz gideri olan 676,52 Euro’nun makul gider olarak kabul edilebileceği anlaşılmakla, davanın kabulü ile dava konusu 3.246,44 Euro maddi tazminatın davalı sigorta şirketine başvuru belgesinin 06/05/2020 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına nazaran davalı tarafın 20/05/2020 tarihi itibariyle temerrüde düşürüldüğü anlaşılmakla bu tarihten itibaren 3095 Sayılı Yasa’nın 4/a maddesi uyarınca işleyecek değişken faizi ile birlikte ödeme günündeki TCMB efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak TL karşılığının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ekspertiz ücreti olan 676,52 Euronun fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası efektif satış kuru karşılığı TL olarak yargılama gideri kapsamında değerlendirilmesine, her ne kadar kısa hükümde bilgisayar hatası olarak 674,52 TL euro şeklinde yazılmış ise de davacının talebi dosya kapsamı ve davanın tam kabulü karşısında gerekçeli karar yazıldığı esnada sehven yapılan maddi hatanın düzeltilmesi cihetine gidilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesisine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
Davanın KABULÜ ile, dava konusu 3.246,44 euro maddi tazminatın 20/05/2020 tarihinden itibaren 3095 Sayılı Yasa’nın 4/a maddesi uyarınca işleyecek değişken faizi ile birlikte ödeme günündeki TCMB efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak TL karşılığının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Ekspertiz ücreti olan 676,52 euronun fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası efektif satış kuru karşılığı TL olarak yargılama gideri kapsamında değerlendirilmesine,
Dava tarihi itibariyle alınması gereken 1.707,58 TL harçtan peşin alınan 426,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.280,83 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından dosyamızda yapılan 488,95 TL harç, 569,50 TL yargılama gideri ve 4.322,96 TL (676,52 Euro’nun ödeme tarihindeki kur değeri 6,39 TL olmakla) ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 5.381,41 TL nin davalıdan alınarak, davacı tarafa verilmesine,
Davacının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
HUAK 18/A mad gereğince zorunlu arabuluculuk kapsamında 1.320,00 TL arabulucuk giderinin 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Karar kesinleştiğinde re’sen artan gider avansının taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı 08/03/2021

Katip 100948
e-imza

Hakim 37388
e-imza