Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/267 E. 2022/531 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/267 Esas
KARAR NO : 2022/531

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 26/06/2020
KARAR TARİHİ : 16/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili bankanın Denizli Şubesi ile … arasında imzalanan kredi genel sözleşmesine istinaden borçluya kredi açıldığını ve kullandırıldığını, davalının ise müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla kredi sözleşmesini imzaladığını, bu nedenle asıl borçluyla birlikte aynı dereceden borçtan sorumlu olduğunu, kredi borcunun ödenmemesi üzerine, sözleşmenin bankaya vermiş olduğu yetkiye istinaden, kredi hesabı kesilerek, borçlulara, Ankara 24. Noterliği’nin 09/11/2010 tarih ve… Yevmiye No’lu ihtarnamesi ile borcun fer’ileriyle birlikte ödenmesinin ihbar ve ihtar edildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine borçlular hakkında İzmir 8. İcra Müdürlüğü’nün …. E. (Eski Esas: 2011/366 E.) sayılı dosyası ile toplam 317.091,16-TL. üzerinden 13/01/2011 tarihinde ilamsız icra takibi açıldığını, davalı borçlunun sunduğu dilekçelerde borca, faize ve ferilerine itiraz edildiğini, davalıların iş bu itirazlarının haksız ve mesnetsiz olduğunu, bu nedenle itirazın iptal edilerek takibin devamını temin için işbu davanın açılması zaruretinin doğduğunu, borçluların itiraz dilekçelerinin taraflarına tebliğ edilmediğini, haricen 19.02.2020 tarihinde itirazdan haberdar olduklarını, müvekkili banka kayıtları üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesinde borçluların borca ve faize yönelik itirazlarının da haksız ve kötü niyetli olduğunun ortaya çıkacağını, itiraz üzerine Ticari Davalarda Zorunlu Arabuluculuk Başvurusu sebebiyle 20/02/2020 tarihinde Arabuluculuk Başvurusu yapıldığını ve uzlaşılamadığını, müvekkili banka kayıtları üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesinde borçluların borca ve faize yönelik itirazlarının da haksız ve kötüniyetli olduğunun ortaya çıkacağını bildirerek davalının İzmir 8. İcra Müdürlüğü’nün ….Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazların iptaline ve takibin devamına, takibe haksız itirazda bulunan davalıların dava konusu borcun %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu icra takibine karşı süre yetki itirazında bulunduklarını, söz konusu kefalet sözleşmesinin davacı bankanın Denizli şubesinde imzalandığını ve müvekkili davalının da ikametgah adresinin İstanbul olduğunu, yetkili mahkemelerin de İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, kefalet sözleşmesinin geçerli olabilmesi adına bazı şartların söz konusu olduğunu, kefalet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için TBK 581 ile 584 maddeleri arasında şartların sayıldığını, buna göre geçerli bir borcun bulunması, yazılı şekilde yapılmış olması, eşin rızasının bulunması, kefilin sorumlu olacağı azami miktar , sözleşme tarihi ve kefilin el yazısı ile imzasının bulunmasının asgari şartlardan olduğunu, davaya konu kefalet sözleşmesinde söz konusu hususların hiçbirinin bulunmadığını, davacı tarafından asıl borçluya karşı hiç bir işlem yapılmadan kefile karşı işlem başlatıldığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İzmir 8 İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasındaki icra takibinin davacı tarafça davalı ile dava dışı …… aleyhine 261.819,65 TL asıl alacak ve 55.271,51 TL işlemiş faiz + BSMV + ihtarname toplamı 317.091,16 TL takip çıkış miktarı üzerinden ilamsız takip yoluyla başlatıldığı, davalı tarafın icra dairesinin yetkisine ve borca ve ferilerine itiraz ettiği belirlenmiştir.
Davalı tarafın icra dairesinin ve mahkememizin yetkisine ilişkin itirazının takip ve dava dayanağı sözleşmenin kredi genel sözleşmesi olduğu ve ticari nitelikteki kredi genel sözleşmesinde İzmir Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkisinin kabul edilmiş oluşuna göre reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce davacı banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, dosyaya verilen 13.09.2021 havale tarihli bilirkişi raporunda Vakıfbank Denizli Şubesi ile dava dışı …’nun lehdar sıfatıyla toplam 700.000,00 TL’lik + 130.000 USD’lık davalı kefil……..’nın da aynı kredi sözleşmlelerinde müştereken borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzanının belirlendiğini, kredi lehdarı ve davalı kefilin (dava dışı……’nun) Denizli şubesi ile ödenmeyen kredi borçlarını yapılandırdığı ve ihtara takibe konu taksitli ticari krediyi kullandıklarının belirlendiğini, davacı bankanın İzmir 8 İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında (Eski 2011/366 Esas) takip tarihinde davalı kefil ve dava dışı ….. ile …..’ta nalacağının 257.826,02 TL asıl alacak, 46.669,29 TL faiz, 2.333,46 TL %5 BSMV , 436,55 TL ihtarname masrafı toplamı 307.265,32 TL toplam alacağının olduğu, dava tarihinden sonra 11.02.2020 tarihinde … ‘nun Şirinköy Mahallesi 5931 ada 12 parselin Denizli 5 İcra Müdürlüğünün…..Esas alacağa mahsuben icradan alış işlemi açıklamasıyla tahsilat belirlendiği bildirilmiştir.
Davalı vekili 22.11.2021 tarihli dilekçesiyle cevap dilekçesinin 4. Bendindeki beyanlarının imzaya itirazlarına yönelik beyanlar olduğunu bildirmiştir.
Aşamada davacı vekili dosyaya verdiği 26.01.2022 tarihli dilekçesiyle dava konusu alacağın tahsil edildiğini, davanın konusuz kaldığını bildirmiş, 24.03.2022 tarihli dilekçesiyle ise alacağın diğer kefil tarafından ödendiğini, müvekkili bankanın davalıdan herhangi bir alacağının kalmadığını, diğer kefilin borcu ödemesi sebebiyle davanın konusuz kaldığını, karşı taraftan tazminat yargılama gideri talebinin bulunmadığını, davanın açılmasına sebebiyet verilmediğini bildirerek müvekkili banka aleyhine yargılama giderine hükmedilmemesini talep etmiştir.
Dosyaya toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde; somut olayda davacı banka tarafından davalı taraf aleyhine İzmir 8. İcra Müdürlüğünün … Sayılı dosyasındaki icra takibine davalı itirazının iptaline yönelik olarak iş bu davanın açıldığı, davacı banka ile dava dışı … arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmelerinde davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğu, davacı bankanın takip tarihi itibariyle alacağının bilirkişi raporuyla tespit edildiği, aşamada davacı vekilinin takip konusu alacağın davalı şirketin tarafından ödenmesi nedeniyle davanın konusuz kaldığını, yargılama gideri, icra inkar tazminatı ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını bildirdiği, davalı tarafın icra takibine itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine ve borca itirazda bulunduğu, genel kredi sözleşmesindeki imzaya ilişkin herhangi bir itirazda bulunmadığı, dosyaya verilen davaya cevap dilekçesinde de kefalet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için TBK 581 – 584. Maddeleri arasında sayılan kefalet şartlarının hiçbirisinin bulunmadığının bildirdiği ancak açıkça kefalet sözleşmesindeki imzaya ilişkin bir itirazda bulunulmadığı nazara alındığında davalı vekilinin imzaya itirazlara ilişkin 22/11/2021 tarihli beyanlarının savunmanın genişletilmesi mahiyetinde olduğu, bu nedenle alınması gerekli ilam harcı ve arabuluculuk giderinden davalı tarafın sorumlu olduğu sonucuna ulaşılarak konusuz kalan davada esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Konusuz kalan davada esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Talep olmadığından icra inkar tazminat talebi yönünde karar verilmesine yer olmadığına,
3-Alınması gerekli 80,70 TL harcın davalı taraftan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-HUAK 18/A maddesi gereğince zorunlu Arabuluculuk kapsamında suçüstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL Arabuluculuk giderinin 6831 sayılı yasa hükümlerine göre davalı taraftan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
5-Talep olmadığından davacı taraf lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,
6-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının bakiyesinin karar kesinleştiğinde ilgili taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16.06.2022

Başkan …..
e-imzalıdır
Üye ……
e-imzalıdır
Üye ……
e-imzalıdır
Katip …….
e-imzalıdır