Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/257 E. 2022/428 K. 16.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/257
KARAR NO : 2022/428

DAVA : Ticari Şirket Ortaklığından Çıkma ve Ayrılma Akçesi
DAVA TARİHİ : 22/06/2020
KARAR TARİHİ : 16/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket Ortaklığından Çıkma ve Ayrılma Akçesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, 02.02.2011 tarihinden beri İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün Merkez … sicil numarasında kayıtlı olan davalı … San. Tic. Ltd. Şti.’nin %20 oranında hissedarı olduğunu, davalı şirketin diğer hissedarı ve müdürünün, %80 hisse sahibi olan müvekkilinin boşandığı eşi …’ın annesi yani eski kayınvalidesi … olduğunu, davalı şirketin, “…” adresindeki “Sportlife Spor Salonu” olduğunu, şirketi fiilen yöneten kişinin ise diğer hissedarın oğlu yani müvekkilinin eski eşi, fitness antrenörü … olduğunu, müvekkili ile davalı şirketin diğer hissedarının oğlu …’ın, İzmir 14. Aile Mahkemesi’nin .. E. … K. sayılı kararı ile boşandıklarını, tarafların boşandıktan bir süre sonra çocukları için nikahsız olarak tekrar bir araya geldiklerini, bu süre içerisinde müvekkili ile davalı şirketin diğer ortağı …’ın, müvekkilinin hisselerinin … tarafından devralınması için anlaştıklarını, daha sonra davalı şirketin müdürü ve diğer ortağının hisselerinin devri için herhangi bir işlem yapmadığını, yaklaşık 1 yıl önce de, müvekkili ile davalı şirketin müdürü …’ın oğlu … ile müvekkilinin, …’ın tutum ve davranışları sebebiyle tekrar ayrıldığını, müvekkilinin, eski eşi olan …’ın kendisine karşı hakaret, tehdit, hürriyetten yoksun bırakma ile şiddet uygulamasına muhatap olduğunu, yaralandığını hatta kemiklerinin kırıldığını, bu nedenle … hakkında Urla 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nde … E. sayılı dosyası ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan ve … E. sayılı dosyası ile tehdit ve hakaret suçlarından 2 adet kamu davası açıldığını, bunların dışında başka savcılık soruşturmalarının da yürütüldüğünü, ayrıca … aleyhine Urla Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. Değişik İş sayılı dosyasıyla koruma tedbir kararı verildiğini ve kararın halen uzatılmakta olduğunu, hal böyleyken müvekkilinin, eski kayınvalidesi olan davalı şirket müdürü …’a güvenmesinin mümkün olmadığını, dolayısıyla da ortaklık ilişkisinin müvekkili açısından çekilmez hale geldiğini, bunun dışında, müvekkiline ortaklık haklarının da kullandırılmadığını, …’ın, müvekkiline davalı şirketin alacak-borç durumu hakkında herhangi bir bilgi vermediğini, müvekkili tarafından haricen öğrenildiği kadarıyla davalı şirketin özel kişilere, bankalara ve de kamu kurumlarına birçok borcu bulunduğunu, davalı şirketin limited şirket olduğu ve dolayısıyla da müvekkilinin ortak sıfatıyla kamu borçlarından sorumlu olduğu düşünüldüğünde, müvekkilinin yönetimine güven duymadığı bu şirketin ortaklığından çıkartılması gereğinin daha net görüleceğini, davalı şirketin diğer ortağı-müdürü … ve şirketi fiilen yöneten …’ın davalı şirketi kötü yönettiğini, şirketin mali durumunu bozduğunu, bu durumun, İzmir 15. İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra takibine ait 179.240,09 TL’lik ödeme emrinin müvekkiline tebliği ile öğrenildiğini, şirketin yüklü miktarda SGK ve vergi borcu olduğunun da yeni öğrenildiğini, ayrıca davalı şirketin faaliyeti süresince kâr payı dağıtımı yapmadığını, bu bakımdan müvekkilinin en temel hakkı olan kâr payı alma hakkının da davalı şirketçe ihlal edildiğini, davalı şirketin her yıl yapılması gereken genel kurul toplantısının 2016 yılından beri toplanmadığını, bu şartların, TTK m. 638 uyarınca ortaklıktan çıkmak için haklı sebep teşkil ettiğini, dava konusu uyuşmazlıkla ilgili olarak arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak karşı tarafla uzlaşma sağlanamadığını, öncelikle müvekkilinin daha fazla mağduriyete uğramaması için TTK 638/2 maddesi hükmü uyarınca, müvekkilinin ortak olmasından kaynaklanan kamu borçları dahil tüm sorumluluklarının tedbiren durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesine, müvekkili …’nın davalı … San. Tic. Ltd. Şti. ortaklığından çıkmasına ve bu durumun ticaret siciline tesciline, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL ayrılma akçesinin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesinin talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 13/04/2022 tarihli beyan dilekçesi ile; dava dilekçesinde belirtilen 10.000,00 TL’lik ayrılma akçesi talebinden feragat ettiklerini beyan etmiş, davacı vekilinin dava dilekçesine ekli vekaletnamesinin incelenmesinde, davadan feragat yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Davalı şirket adına TK 35 maddesine göre usulüne uygun dava dilekçesi, bilirkişi raporu tebliğine rağmen herhangi bir beyanda bulunmadığı, cevap vermediği ve duruşmalara katılmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce deliller toplanılmış, İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 26.06.2020 tarihli cevabi yazısından, davalı … San. Tic. Ltd. Şti.’nin; Merkez-… numarası ile 02.02.2011 tarihinden itibaren ticaret siciline kayıtlı, …İzmir adresinde halen faaliyet gösterdiği, …’ın, 02.02.2011-02.02.2031 tarih aralığında şirketi münferiden temsil ve ilzama yetkili olduğu, …’nın, 02.02.2011’den itibaren şirketin hissedarı olup, 1.180 paya karşılık 118.000.00 TL tutarında hissesi bulunduğu, …’ın, 02.02.2011’den itibaren şirketin hissedarı olup, 4.720 paya karşılık 472.000,00 TL tutarında hissesi bulunduğu, 05.02.2016 tarih, 9005 sayılı ticaret sicil gazetesi ile ilan edilen sermaye değişikliği ilgili ilanında, “Şirketin sermayesinin her biri 100 TL değerinde 5.900 paya ayrılmış olup 590.000.00 TL olduğu, bu sermayenin, 4.720 paya karşılık olan 472.000.00 TL ‘nin …, 1.180 paya karşılık olan 118.000,00 TL nin … tarafından taahhüt edildiği, önceki sermayeyi teşkil eden 20.000.00 TL nin tamamının nakden ödendiği, artırılan sermayenin 570.000,00 TL sinin 456.772.-TL sin ortak …’ın, 113.228 TL’si ortak …’nın şirketten alacaklarından karşılandığı, bu alacağın 13.01.2016 tarih ve … sayı ile tespit edildiği, Bayraklı Sosyal Güvenlik Merkezi’nin 13.07.2020 tarihli yazı cevabı içeriğinden, … vergi numaralı … San. Tic. Ltd. Şti. unvanıyla işlem gören … sicil numaralı 1 adet iş yeri dosyası tespit edildiği, bahse konu iş yerine ait borcun 7.339,38 TL’lik kısmının icrada bulunduğu, toplam borç tutarının, 13.07.2020 tarihi itibariyle 13.799,34 TL olduğu, İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı Taşıtlar Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün, 26.06.2020 tarihli yazı içeriğinden, … vergi numarasında kayıtlı mükellefi… Ltd. Şti.’ne ait … plakalı araçla ilgili, 26.06.2020 tarihi itibariyle 2.004,00 TL trafik para cezası, 1.202,40 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 3.206.40 TL vadesi geçmiş borcu bulunduğu, Bornova Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 13.10.2021 tarihli yazı cevabı içeriğinden, … vergi numaralı mükellefi … Ltd. Şti.’nin 30.06.2020 tarihi itibariyle resen terk mükellefleri olup, verilen 2015-2016-2017-2018-2019 yılı Kurumlar Vergisi Beyanları ve tüm borç kaydının yazı ekinde sunulduğu, 2020 yılı Kurumlar Vergisi Beyannamesinin verilmediği, 13.10.2021 tarihi itibariyle, 23.591,60 TL vergi aslı ve 15.351,30 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 38.942,90 TI. vergi borcu bulunduğu anlaşılmıştır.
İzmir 15. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; alacaklı … Bankası AŞ tarafından borçlular … San. Tic. Ltd. Şti., … ve … aleyhine 24/01/2020 tarihli 170.573,29 TL asıl alacak, 7.761,08 TL işlemiş temerrüt faizi, 388,05 TL faizin %5 gider vergisi, 517,67 TL ihtarname masrafı, 179.240,09 TL nakit toplamı, 2.030,00 TL gayrinakit toplamı (Depo talep edilen), 181.270,09 TL toplam borcun, 179.240,09 TL.’lik nakit kısmının, 170.573,29.-TL olan asıl alacağa, 24.01.2020 tarihinden ödeninceye kadar işleyecek yıllık %46,8 temerrüt faizi, faizin %5 gider vergisi, masraflarıyla birlikte ve ilaveten taahhütname gereği alacaklı bankaca verilen ve halen iade edilmeyen 1 adet çekin garanti tutarları toplamı olan 2.030.00 TL.’nin nakdi teminat olarak depo edilmek üzere masraflarıyla birlikte ödenmesinin talep edildiği, ödeme emrinde borcun nedeni olarak, 181.270,09 TL tutarında kredi taahhütnamesi/sözleşmesi/ihtarname/hesap özeti gösterildiği, icra dosyası içeriğinden, 04.02.2021 tarihinde borçluların üç farklı adresine haciz işlemi için gidildiği ancak borçlular belirtilen adreslerde bulunamadığından haciz işleminin gerçekleştirilemediği anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacı tanıkları dinlenilmiş, tanık … “Davacı … benim kızım olur. Eski damadım … kendi ticari sicili düzgün olmadığı için kendi annesi olan … ile kızım … adına bu şirketi kuruyor. Şirket işleri ile ve şirketin kendisi ile bir ilgili bulunmamaktadır. Davalı şirketin işlerini fiilen eski damadım … yönetiyordu. İmza işlerini nasıl yaptıklarını ben bilemiyorum. Kızım ve damadım 2014 yılında boşandılar. Damadım kızımın haberi olmadan şirketi borçlandırmış, biz bu durumu kızıma gelen yazılardan öğrendik, esasen davalı şirketin kullandığı yer bana ve eşime ait bir taşınmazdır. Kızım boşandıktan sonra dava yoluyla biz bu yeri tahliye ettirdik, hatırladığım kadarıyla bu dava açıldıktan sonraki bir tarihte yer tahliye edilmiştir. Davalı şirketin şuan başka bir yerde faaliyetine devam edip etmediğini bilmiyorum. Şirketin mal varlığı olup olmadığını da bilmiyorum. Kızım …’nın şirket ile hiçbir ilişkisi kalmamıştır” şeklinde, diğer tanık … ise “davacı … benim kızım olur. … ise kızımın eski kocasıdır. … ticari yönden sıkıntıları olduğu için kızım ve … üzerine davalı şirketi kurmuştu. Söz konusu şirket spor merkezi olarak faaliyet gösteriyordu. Esasen faaliyet gösterdiği taşınmaz da eşimin murisi üzerine kayıtlıydı. Bu yer yaklaşık birbuçuk yıl kadar evvel Mahkeme kanalı ile tahliye oldu. Bildiğim kadarıyla şirketin şuanda herhangi bir faaliyeti yoktur. Yine bildiğim kadarıyla davalı şirket üzerine kayıtlı herhangi bir menkul, gayri menkul mal varlığı yoktur. Borçları olduğunu duyuyorum. Kızım bu işyerine hiç girmemiştir. Ticari işlerine eşi kızımı hiç karıştırtmadı. Bu durum şirket kurulduğundan beri bu şekilde devam etti. Kızım ve damadım 2014 yılında resmi olarak boşandılar” şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
Davacı yanca dosyaya ibraz edilen İzmir 14. Aile Mahkemesi’nin 24/04/2014 tarih …-… EK sayılı kararı …’ın anlaşmalı olarak boşanmalarına ilişkin karar verildiği, Urla 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında müşteki … olduğu halde sanık … hakkında tehdit ve hakaret suçlarından cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı, yine Urla 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan dolayı suç tarihi 26/07/2019 tarihi olduğu halde mağduru …, müştekisi … olan sanık … hakkında kamu davası açılmış olduğu, Urla 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (Aile Mahkemesi sıfatıyla) 22/10/2019 tarih … değişik iş esas … değişik iş karar numarası ile tedbir isteyen … karşı taraf … hakkında 6284 Sayılı Yasa hükümleri gereğince koruma kararı verildiği görülmüştür.
Davalı şirkete ilişkin ticari defter, kayıt ve belgelerin incelenmesi ile dosya uyuşmazlık konularında inceleme yapılmak üzere bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından mahkememize ibraz edilen ayrıntılı gerekçeli 31/01/2022 tarihli raporda; davalı şirketin 2018 yılında ticari defterlerin tutulmasına ilişkin usul ve esaslarına uyulduğu, banka kredisi, trafik cezası, SGK ve vergi borçlarının toplam tutarının 237.218,73 TL olduğu, ticari defterlerinin 2019 yılında eksik tutulduğu, 2020 yılı başları itibariyle ticari faaliyetinin fiilen sona erdiği, 2018 yılı özvarlığının 642.284,53 TL olduğu, ticaret sicil bilgilerinde, davacı …’nın davalı şirketteki hissesi %20 olarak belirtildiğinden, bu hissenin parasal karşılığı, diğer bir ifadeyle ayrılma akçesinin, davalı şirketin 2018 yılı kayıtlı bilanço değerlerine göre 128.456,90 TL hesaplanarak rapor ibraz edilmiştir.
Dava; TTK 638 maddesine dayalı limited şirket ortaklığından çıkma ve ayrılma akçesi talebinden ibaret olup, yargılama devam ettiği esnada davacı vekili tarafından ayrılma akçesi yönünden açılan davadan feragat olunduğu anlaşılmıştır.
Toplanan deliller, dosyaya celp edilen evrak ve belgeler, davalı şirkete dair ticari defter ve kayıtlar, dinlenen tanık anlatımları, alınan bilirkişi raporu, incelenen icra takip dosyası ve ceza dosyası örnekleri ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacının davalı şirket ortaklığından çıkması şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda toplandığı, TTK 638/2 “Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. Mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir.” hükmünü içermektedir. TTK, limited şirkette şirketin feshi veya şirketten çıkmaya izin verilmesi için ispatı gerekli olan haklı nedenlerin neler olabileceği konusunda bir hüküm bulunmamakla birlikte kollektif ortaklıklara ilişkin TTK 245. Maddesinde düzenleme yapıldığı, bu yasal düzenlemenin limited ortaklılarda da uygulanabileceği, TTK 245.maddesinde haklı sebep kavramının “Şirketin kuruluşuna yol açan fiili veya kişisel sebeplerin şirketin işletme konusunun elde edilmesini imkânsız kılacak veya güçleştirecek şekilde ortadan kalkmış olmasıdır. Aynı maddede bazı haklı neden halleri örnek olarak sayılmıştır. Özellikle; a) Bir ortağın, şirketin yönetim işlterinde veya hesaplarının çıkarılmasında şirkete ihanet etmiş olması, b) Bir ortağın kendisine düşen asli görevleri ve borçları yerine getirmemesi, c) Bir ortağın kişisel menfaatleri uğruna şirketin ticaret unvanını veya mallarını kötüye kullanması, d) Bir ortağın, uğradığı sürekli bir hastalık veya diğer bir sebepten dolayı, üstüne aldığı şirketin işlerini yapmak için gerekli olan yeteneği ve ehliyetini kaybetmesi gibi hâller haklı sebeplerdendir. Maddedeki “gibi” ifadesinden bu hallerin sınırlı sayıda olmadığı, somut olayın özelliğine göre başkaca haller haklı nedenlerin TTK 245.maddesindeki yasal düzenleme kapsamında kabul edilebileceği, çıkma için haklı nedenlerin, objektif veya sübjektif nitelikte ortaya çıkabileceği, haklı nedenin limited ortaklığın kendi yapısından, bazı ortakların kişiliğinden, ortaklar arası ilişkilerden kaynaklanmasının mümkün olduğu, bu bağlamda şirketin devamlı olarak kâr getirmemesi, yeterli özvarlık mevcut olduğu halde uzun zamandır kâr payı dağıtılmaması, ortaklar arasında devamlı geçimsizlik, yasa-ana sözleşme ve genel kurul kararlarının yerine getirilmemesi veya sürekli ihlal edilmesi hallerinin bu kapsamda sayılabileceği, Yargıtay içtihatlarında şirket müdürlerinin ortaklık defterlerini düzgün tutmayıp, ortaklara hesap vermemeleri, ortaklık mevcudunun kalmaması ve işletme faaliyetinin durdurulması fesih (veya çıkma) için birer haklı neden olarak kabul edildiğinin anlaşıldığı, TTK hükümleri ile dava konusu somut olayın koşulları birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında imzalanan 23.01.2019 tarihli protokol gerekterinin davalı şirketin %80 hisseye sahip ortağı ve şirket müdürü … tarafından yerine getirilmemesi, davalı şirketin ticari faaliyetinin fiilen sona ermiş olması, şirketin idari ve mali yükümlülüklerinin yerine getirilmiyor olması, kredi, vergi, SGK borçları ve diğer ticari borçların ödenmemesi, gecikme zamlarının devam etmesi, davacı …’nın, diğer ortak …’ın, şirketi fiilen yönettiği anlaşılan oğlu …’dan dosyaya sunulan İzmir 14. Aile Mahkemesi’nin 24/04/2014 tarih …-… EK sayılı kararı ile davacı … ile davalı …’ın anlaşmalı olarak boşanmalarına ilişkin karar verildiği, nüfus kayıtlarına boşanma şerhinin düşülmüş olduğu, yukarıda ayrıntıları belirtilen Ceza Mahkemelerinde taraflar arasında süren davaların bulunduğu, davacı …’nın, davalı … San. Tic. Ltd. Şti. ortaklığından haklı nedenlerle çıkması koşullarının oluştuğu sonuç ve kanaatine varılmakla, davanın ortaklıktan çıkma istemi yönünden kabulüne, davanın ayrılma akçesi yönünden ise davacı tarafın yargılama esnasında vuku bulunan feragati nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisine karar verilmesi cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
Davanın ayrılma akçesi yönünden feragat nedeniyle REDDİNE,
Davanın ortaklıktan çıkma istemi yönünden KABULÜ ile, davacı …’nın İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğünün Merkez … sicil numarasında kayıtlı bulunan … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ortaklığından çıkmasına,
Karar kesinleştiğinde bir suretinin İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğüne gönderilmesine,
Peşin alınan 170,78 TL harçtan alınması gerekli 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 90,08 TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Davacının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından iş bu davada sarf edilen 322,58 TL harç, 746,60 TL yargılama gideri olmak 1.069,18 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacının yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde re’sen iadesine,
Davalı tarafın arabuluculuk görüşmesine mazeretsiz olarak katılmadığı anlaşılmakla, suçüstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/05/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza