Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/196 E. 2021/290 K. 28.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/196 Esas
KARAR NO : 2021/290

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/03/2020
KARAR TARİHİ : 28/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 07/12/2019 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile … Caddesi üzerinde seyir halindeyken … nolu sokağa dönüş yapmak istediği esnada aracının sağ yan kısımlarıyla, … Caddesi üzerinden … Caddesi istikametine seyir halinde olan … nolu sokak kavşağına gelen sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı motosikletin ön kısımlarına çarpması neticesinde yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen trafik kazası sonucunda … plakalı araçta sürücü konumunda bulunan müvekkilinin ağır derecede yaralandığını, kaza sonucunda müvekkilinin Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde tedavi gördüğünü, davanın safahatında rapor alındığında davacı müvekkilinin maluliyet oranının açığa kavuşacağını, kaza sonrasında düzenlenen kaza tespit tutanağına göre … kusur durumu yargılama safahatında alınacak bilirkişi raporu ile netlik kazanacağını, … plaka sayılı aracın davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde kaza tarihini kapsar ZMMS poliçesi olduğunu, müvekkilinin belirtilen kazadan kaynaklı geçici ve kalıcı maluliyetinin tespiti ile bu maluliyete tekabül eden maddi zararının davalı sigorta şirketinden tazmini talep olunduğunu, davalı … Sigorta A.Ş. tarafından 15 günlük yasal süre içerisinde verilen cevapta birtakım eksik evrak bildiriminde bulunulduğunu ve bu evrakların içerisinde sağlık kurulu raporuna da yer verildiğini, ancak kaza tarihinin kesin ve tam rapor alınabilmesi, tedavi sürecinin bitmesi ve en azından kaza tarihi üzerinden 1 yıl geçmesi ile mümkün olduğunu, kazanın üzerinden 1 yıl geçmemiş olması ve tedavi süreci halen devam eden müvekkilinin herhangi bir sağlık kuruluşundan ivedi şekilde alacağı rapor davacı müvekkilinin hak kaybına uğramasına sebep olacağını, 07/01/2020 tarihinde hukuk uyuşmazlıklarında dava şartı arabulucuka başvurulduğunu, 30/01/2020 tarihinde gerçekleştirilen toplantı neticesinde … Sigorta A.Ş.’ne ile görüşmeler olumsuz sonuçlandığını ve anlaşma sağlanamadığını, fazlaya ilişkin tüm dava ve tazminat talep hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkili için 100,00 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı, 100,00 TL geçici iş göremezlik, 100,00 TL tıbbi iyileşme sürecindeki bakıcı tazminatı olmak üzere toplam 300,00 TL maddi tazminatın başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden kusuru oranında tahsili ile müvekkiline ödenmesine, dava masrafları ve vekalet ücretlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta şirketinin usulüne uygun tebligata rağmen yasal süre içinde cevap dilekçesi sunmadığı anlaşıldı.
20/08/2020 tarihli trafik bilirkişisi …’dan alınan bilirkişi raporunda; … plakalı otomobil sürücüsü …’ın 75/100 oranında kusurlu olduğu, sürücünün davranışının, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 84. Maddesinin “a” bendinde düzenlenen asli sürücü kusurlarından “sürücüler kavşaklarda ilk geçiş önceliğine uymamaları halinde asli kusurlu sayılır” ve yine aynı Kanunun 53. Maddesinde düzenlenen “b)Sola dönüşlerde sürücüler; dönüşe başlamadan sağdan gelen taşıtlara ilk geçiş hakkını vermeye zorunludur” şeklindeki hükümlerin ihlali niteliğinde olduğunu, davacı … plakalı motosiklet sürücüsü …’ın 25/100 oranında kusurlu olduğu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 52. Maddesinin (a) bendinde düzenlenen; sürücüler a)Kavşaklara yaklaşırken dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak, zorunludurlar” şeklindeki hükmün ihlal edildiği bildirilmiştir.
Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığının 26/11/2020 tarih ve … sayılı raporunda; Otomobil sürücüsü …’ın % 75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu, motosiklet sürücüsü …’ın % 25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Davacı vekilinin 19/04/2021 tarihli feragat dilekçesinde; davalarından feragat ettiklerini, davalı … Sigorta A.Ş.’den hiçbir masraf yargılama gideri vekalet ücret taleplerinin bulunmadığını, feragat nedeniyle dosyanın karara çıkartılmasını, davalı … Sigorta A.Ş. vekiline vekalet ücretine hükmedilmemesini talep etmiştir. Vekaletnamesinin incelenmesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu anlaşıldı.
Davalı sigorta 15/042021 tarihli dilekçesinde; davacının maddi tazminata ilişkin talebi ile ilgili olarak davacı taraf ile sulh olunduğunu ve ibraname mukabilinde ödeme yapıldığını, davacı taraf, davalı sigortalı ile sigortalı araç sürücüsü için maddi tazminat talepleri bakımından tamamen feragat ettiğini, davacı taraf ile sulhen anlaşmaya varılarak ödeme yapıldığından davacının taleplerine ilişkin olarak müvekkili hakkında dava konusuz kaldığından karar verilmesine mahal olmadığına, yargılama gideri ve vekâlet ücreti talep etmediklerini beyan etmiştir. Vekaletnamesinin incelenmesinde, feragatı kabul yetkisinin bulunduğu anlaşıldı.
6100 sy HMK’nun, 307. maddesi uyarınca “Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.”; 309. maddenin 1. ve 2. fıkraları uyarınca “Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.”; 310. maddesi uyarınca “Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.”; 311. maddesi uyarınca “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur…” hükümlerini havidir.
Dilekçe ve beyan içeriklerine göre tarafların birbirinden herhangi bir yargılama gideri veya vekalet ücreti talep etmedikleri; davacı vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinde feragat yetkisinin bulunduğu anlaşıldı.
Yapılan açıklamalar çerçevesinde, dosyada mevcut vekaletnameye göre davadan feragat yetkisi bulunan davacı vekilinin davadan feragate ilişkin beyan dilekçesi ile davalı vekilinin feragate ilişkin beyan dilekçesinde beyan ettiği hususlar nazara alınarak feragat nedeniyle davanın reddine; davalının dava açılmadan önce ödemede bulunmayarak dava açılmasına sebebiyet verdiği, yargılama devam ederken davacıya ödeme yaptığı anlaşıldığından zorunlu arabuluculuk ücretinin davalı tarafa yükletilmesine dair aşağıdaki hükmün kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davacının davasının feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 4,90 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafın yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
4-Davalı tarafından yatırılan delil avansı bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-HMK.nun 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde resen davacıya iadesine,
6-Davalı tarafın masraf ve vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-Dosya kapsamına göre, HUAK 18/A maddesi gereğince zorunlu arabuluculuk faaliyeti ücreti olarak suçüstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin 6831 sayılı yasa hükümlerine göre davalı taraftan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair ; davacı vekili ve davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 341. v.d.maddeleri gereğince ( 2 ) hafta içerisinde,İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/04/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır