Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/189 E. 2022/781 K. 07.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2020/189
KARAR NO :2022/781

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/03/2020
KARAR TARİHİ : 07/11/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ: 17/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 27/08/2016 tarihinde İzmir Konak İlçesi Basmane Mahallesi … Caddesi No:… mevkinde saat 02:45 sıralarında, … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın yaya konumunda olan müvekkili …’e çarpması neticesinde yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, bu kaza nedeniyle müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, fiziksel ve ruhsal maluliyeti doğduğunu, söz konusu kazada asli ve tam kusurlu olan … plakalı aracın sürücüsü … olduğunu, kaza sebebiyle açılan İzmir 22. Asliye Ceza Mahkemesi … Esas …Karar sayılı dosya kapsamında sürücü …’in asli ve tam kusurlu olduğu saptandığı, yine aynı dosya kapsamında İzmir 22. Asliye Ceza Mahkemesi … Esas …Karar sayılı Kararı ile …’e taksirle yaralama suçundan ceza verildiğini, anılan kazaya neden olan … plakalı araç davalı … Sigorta Anonim Şirketi nezdinde ZMMS ile sigortalı olduğunu, Bu nedenle 30/01/2017 tarihinde sigorta şirketine kazadan doğan zararların giderilmesi talebi ile başvuru yaptıklarını, bu başvuru üzerine şirket nezdinde … numaralı hasar dosyası açıldığını, ancak başvuru olumlu netice vermediğini, bu nedenle arabuluculuya başvuru yapılmış ancak yine zararların giderilmesi konusunda anlaşma sağlanamadığını, kaza sebebiyle müvekkilinin vücudunda çeşitli hasarlar meydana gelmiş yüzünde ve sağ kolunda yapılan operasyonların dikiş izleri kalmış, bunun yanında sağ gözünde görme kaybı meydana geldiğini, kaza nedeniyle müvekkilinde aşırı unutkanlık başlamış olup ciddi derecede anksiyete bozukluğuda beraberinde geldiğini, Kilis Devlet Hastanesi 26/02/2019 tarih ve … numaralı sağlık kurulu raporuyla %31 oranında maluliyet olarak tespit edildiğini, müvekkilinin kaza nedeniyle ağır bir maluliyeti olduğunu, bunun yanı sıra müvekkilinin maluliyeti git gide arttığını, yargılama sırasında ilgili Yönetmeliklere göre alınacak sağlık kurulu raporlarında müvekkilinin maluliyet oranı daha da net şekilde açıklığa kavuşacağını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 50,00 TL geçici maluliyetten kaynaklı tazminat ve 50,00 TL sürekli maluliyetten kaynaklı tazminat 50,00 TL bakıcı giderlerinden kaynaklı maddi tazminatın davalıdan kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile tahsili ile davacıya ödenmesini,
yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu, sigortalı …’e ait, … plakalı araç için; müvekkili şirketçe, 02.06.2016- 02.06.2017 tarihleri arasında, … no’lu poliçe numarası ile Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi düzenlendiğini, müvekkili şirketin sorumluluğu, poliçe üzerinde yazılı teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere, poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğunu, poliçe üzerinde Ölüm/Sakatlık halleri için kişi başına teminat limiti ile azami 310.000-TL olarak sınırlandırıldığını, bu miktar maksimum talep edilebilecek miktar olup, müvekkili şirketin asıl sorumluluğu gerçek zarar üzerinden belirleneceğini, trafik sigortası bir meblağ sigortası olmayıp bir zarar sigortası olduğunu, söz konusu teminat limitinin tamamının defaten ödenmesi söz konusu olmayıp, zarar görenlerin kaza nedeniyle uğradığı gerçek maddi zararın tespiti ve sigortalının kusur oranında bu gerçek zararın tazmini esas olduğunu, teminat limitlerini bildirmelerinin davayı kabul anlamında olmamakla birlikte, yapılacak inceleme sonucunda müvekkili şirketin sorumluluğunda bir bedel ortaya çıktığı takdirde poliçe üzerinde Ölüm/Sakatlık halleri için kişi başına teminat limitinin sorumluluk limiti olarak esas alınması gerektiğini, Karayolları Zorunlu (Trafik) Mali Sorumluluk Sigortasının hukuki mahiyeti incelendiğinde; Motorlu bir aracın, karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarar uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dâhilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan sorumluluk sigortası türü olduğunu, bu nedenle Karayolları Zorunlu (Trafik) Mali Sorumluluk Sigortası, kara yolunda motorlu araç işletenin, işlettiği araç nedeniyle üçüncü kişilere verilen bedensel ve eşya zararlarından dolayı onun mali ve hukuki sorumluluğunu üçüncü kişilere karşı güvenceye alması nedeniyle pasif ve aynı zamanda zarar sigortası niteliğini taşıdığını, sigorta şirketi sigortalısının kusuru oranında gerçek hasarı ödemekle yükümlü olduğunu, bu nedenle dava konusu kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunup bulunmadığının ve kusur oranının belirlenmesi önem taşıdığını, çünkü sigorta bir zenginleşme aracı olmayıp sigorta şirketinin, sigortalı aracın sebep olduğu riziko sebebiyle üçüncü kişilere ait mal veya bedeni zarardan ötürü poliçede gösterilen limit meblağın tamamını değil üçüncü kişilerin maruz kaldığı gerçek zarar miktarını araştırıp saptayarak ödemesi gerektiğini, davacı taraf, 27.08.2016 tarihinde meydana gelen kaza sebebiyle iş bu davayı ikame etmiş ve sigortalı araç sürücüsünün kusuruna dayanarak zararının tazminini talep ettiğini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere; olaydaki kusur dağılımının şüpheye yer bırakmayacak derecede nesnel, tarafsız ve hükme esas teşkil edecek nitelikte bir raporla ortaya konması zaruri olduğunu, davacının maddi tazminat talebinin sigorta bir zenginleşme aracı olmayıp sigorta şirketinin, sigortalı aracın sebep olduğu riziko sebebiyle üçüncü kişilere ait mal veya bedeni zarardan ötürü poliçede gösterilen limit meblağın tamamını değil, üçüncü kişilerin maruz kaldığı gerçek zarar miktarını araştırıp saptayarak ödemesi esas olduğunu, bu bağlamda davacının kaza sonucu ağır şekilde yaralandığı, sürekli sakatlığa maruz kaldığı iddiası, davacı tarafından ispata muhtaç bir iddia olduğunu, bu sebeple kusur oranının öğrenilmesinden sonra, davacının geçici ve sürekli sakatlık iddialarının da araştırılması gerektiğini, davacıda gerçekten kısmi işgücü kaybı oldu mu, davaya konu trafik kazası ile davacının işgücü kaybı arasında illiyet bağı var mı, davacının maluliyet, iş gücü kaybı oranı vs. tespitlerin Adli Tıp Kurumu’nca yapılması gerektiğini, ayrıca, geçici iş göremezlik, tedavi gideri ve bakıcı gideri talepleri Genel Şartlar Hükümleri uyarınca SGK sorumluluğunda olup mezkur taleplerin reddi gerekli olduğunu, hiçbir şekilde davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla; kusur ve sakatlık oranının tespitinden sonra gerçek zararın varlığı ve miktarının belirlenebilmesi için, davacının yaşı, geliri, muhtemel yaşam süresi, maluliyet oranı gibi verilerle birlikte aktüeryal hesaplama yapılması zorunluluğu olduğunu, müvekkili şirket müdebbir bir tacir olarak genel kanunların ve poliçe genel ve özel şartlarının kendisine yüklediği tüm yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmiş olmakla herhangi bir temerrüdüdünden bahsedilemeyeceği gibi dava açılmasına sebebiyet vermediğinden dava masrafları ve ilgili ferilerin istenilmesi hukuki olmadığını, bu bağlamda müvekkilinin temerrüdünden bahsedilemeyeceği için olay tarihinden itibaren faiz talep edilmesi mümkün olmadığını, itiraz ettiklerini, gerçekten de özellikle maluliyet iddiasına ilişkin olarak …’in trafik kazası geçirdigi tarihten günümüze degin geçen süreç içerisinde “sag temporal görme alanı kaybı” baglamında yapılmıs olması lazım gelen takip-tetkik ve tedavilerine iliskin tıbbi belgeler/raporlar ile geçirdigi trafik kazasından sonra yapılan ilk ve acil tedavisinin bitmesinin ardından taburcu edilmesinden günümüze degin geçen süreç içerisinde “anksiete bozuklugu” bağlamında yapılmış olması lazım gelen takip-tetkik ve tedavilerine ilişkin poliklinik kayıt ve raporları ile sürekli ilaç kullanım raporları/reçeteler talep edilmişse de bu yöndeki eksik evraklar müvekkili sigorta şirketine iletilmediğini, davacının iddialarını kabul etmemekle birlikte davada hükmedilmesi gereken faiz yasal faizdir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 1999/19-73 E.–1999/106 K. 17.02.1999 tarihli kararında “…bir taraf için ticari sayılan husus sözleşme mahiyetini arz etmiyorsa karşı taraf için herhalde ticari sayılmayacaktır. … ortada bir haksız fiilin söz konusu olduğu durumlarda; taraflar arasında sözleşmeden kaynaklanan bir hukuki ilişkinin varlığından söz edilemeyeceği için, işin bir taraf yönünden ticari olarak nitelendirilmesi, diğer taraf yönünden de aynı nitelendirmede bulunulmasını hukuken haklı göstermediğini, dahası; haksız fiilden doğan ilişkiler Ticaret Kanunu’nda da düzenlenmedikleri için bu nedenle de ticari iş niteliğini kazanamayacakları kaçınılmaz olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla eğer ki faize hükmedilecekse, hükmedilmesi gereken faiz yasal faiz olduğunu, bu nedenle talep edilen faize ve faiz oranına tamamen itiraz ettiklerini, sair hususlar hakkında cevap ve itiraz haklarımız saklı kalmak kaydıyla, cevaplarının kabulü ile, haksız ve mesnetsiz açılan davanın usulden ve esastan tamamen reddine, masraf, faiz ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE & NETİCE VE KANAAT:
Kazanın Oluş Şekli; 27.08.2016 günü saat 03:20 sıralarında sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobili ile Konak İlçesi … Caddesi üzerinde Basmane istikametinden Tepecik istikametine doğru seyir halinde iken, mevcut verilere göre aksi kanıtlanamayan kendi iddiasına göre; “….cadde üzerinde yürüdüğünü fark ettiği ve aracını görmesi üzerine panikleyerek karşıya geçmek ya da geriye dönmek konusunda tereddüte düşen …’in geriye döneceğini düşünerek yavaşlamasına rağmen duramayarak…… aracının ön sağ tampon, ön kaput sağ bölümü sağ ön cam kısmı ile No:… önünde çarpması sonucu yaya yaralandığı anlaşılmıştır.
Soruşturma aşamasında alınan bilirkişi raporunda özetle: ”…müşteki …’in 2918 li Karayolları Trafik Kanununun 68.maddesinde yer alan (Taşıt yolunun karşı tarafına geçmek isteyen yayaların taşıt yolunu, yaya ve okul geçidi ile kavşak giriş ve çıkışları dışında herhangi bir yerden geçmeleri yasaktır.) şeklindeki kuralı ihlal ettiğinden asli kusurlu olduğu kanaatine varıldığı…..” Şüpheli …’in ise “….2918 Karayolları Trafik Kanununun 47/1-d maddesinde yer alan (Trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere, uymak zorundadırlar.) şeklindeki kuralı ile aynı kanunun 48. Maddesinde yer alan (…alkollü olarak araç kullanmak…) ve 81. Maddesini ihlal etiğinden, tali kusurlu olduğu kanaatine varıldığı…..” rapor edilmiştir.
Mahkememizce davacının Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’ne sevki sağlanarak alınan raporunda; … doğumlu, “…” T.C. kimlik nolu …’e ait tıbbi evrakın incelenmesi ve yapılan tetkikleri sonucunda, L5 vertebra transvers proçes kırığı kaza arasında illiyet bağı kurulduğunda;
1- 03.08.2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği, esas olarak kişilerin çalışma gücünün %60’ını hangi durumda kaybettiğini (yani hangi durumda malul sayılacaklarını) içeren hastalıkların yer aldığı listelerdir. İlgili yönetmelikte lezyonların arıza ağırlık ölçüleri yer almamaktadır. Bu yönetmeliğe göre bir hesaplama yapılması bu nedenle mümkün değildir. Bu nedenle 11 Ekim 2008 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinde;
– L5 vertebra transvers proçes kırığı için (A Cetveli X. Liste, Arıza sıra no 1C’ye göre) arıza ağırlık ölçüsü 10 olduğunu,
– Mesleğe (düz işçi kabul edilerek) ve olay tarihli yaşa (55) göre hesaplama yapıldığında kişinin meslekte kazanma gücünden kayıp oranının %17(onyedi) ve sürekli olduğunu,
2- Olay tarihli mevcut yaralanmalar nedeniyle; geçici iş göremezlik için öngörülen sürenin 3(üç) ay olduğunu, bu sürenin 1(bir) aylık kısmında bir başkasının bakım ve yardımına ihtiyacı olduğunu bildirir adli kurul raporu düzenlendiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, dosya ve ekleri kusur bilirkişisine tevdi edilerek, tarafların davaya konu kazanın oluşumunda kusur oranları tespiti yönünden bilirkişiden rapor alınmış, raporda özetle;
**Davacı … 75/100 (Yüzde Yetmiş Beş) Oranında kusurlu olduğu kanaatine varılan davacının davranışı:
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 68. maddesi ile Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 138. Maddesinde düzenlenen: ” 3) 100 metre kadar mesafede yaya geçidi, okul geçidi veya kavşak bulunmayan yerlerde yayalar, taşıt trafiği için bir zorluk veya engel yaratmamak şartıyla ve yoldan gelen taşıtların uzaklık ve hızını kontrol ederek kendi güvenliklerini sağladıktan sonra en kısa doğrultuda ve en kısa zamanda taşıt yolunu geçebilirler. Yollarda güvenli geçiş, önce sola sonra sağa bakılarak sakınca yoksa taşıt yoluna girmek, geçiş sırasında sola ve sağa bakılarak yürüyüşe devam etmek, taşıt yoluna girmeden güvenle duramayacak kadar yaklaşmış taşıtlar varsa ilk geçiş hakkını onlara verip geçişlerini beklemek suretiyle yapılır.” şeklindeki kuralın ihlali niteliğinde,
**Davalının sigortalısı … 25/100 (Yüzde Yirmi Beş) oranında kusurlu olduğu kanaatine varılan davalının sigortalısı olan sürücünün davranışı:
Karayolları Trafik Kanununun 52. maddesinde düzenlenen: “Sürücüler: b) Hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak, zorundadırlar” ve Kanununun 47. maddesinde düzenlenen“d) Trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere, uymak Zorundadırlar.(Dikkatsiz-Ön Tedbirsiz araç kullanmak)” ve 48. Maddesinde ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinde düzenlenmiş olan: “Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri almış olan sürücüler ile kanlarındaki alkol miktarı 0.50 promilin üzerinde olan hususi otomobil sürücülerinin ve kanlarındaki alkol miktarı 0.20 promilin üstünde olan diğer araç sürücülerinin karayolunda araç sürmeleri yasaktır.“ şeklindeki hükmün ihlali niteliğinde olduğu rapor edilmiştir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, dosya ve ekleri aktüerya bilirkişisine tevdi edilerek dosya kapsamı ve uyuşmazlık noktaları nazara alınarak dosyada mevcut sağlık kurulu raporu nazara alınarak tazminat hesabı yapılmasının tespiti yönünden bilirkişiden rapor alınmış, raporda özetle;
Takdir mahkemeye ait olmak üzere, davacının davaya konu kaza nedeniyle talep edebileceği;
-Geçici iş göremezlik tazminatı 3.024,82-TL.
-Sürekli iş göremezlik tazminatı 148.933,21-TL.
-Bakıcı gideri tazminatı 1.647,00-TL. Hesaplandığı rapor edilmiştir.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili 20/05/2022 tarihli değer arttırım dilekçesiyle; Bilirkişi incelemesi sonucunda, dava dilekçesinde talep ettiğimiz alacağımıza ek ( bakiye ) olarak;
1-Talep edilen 50,00 TL geçici iş göremezlik tazminatının 2.974,82 TL arttırılarak toplam miktar olan 3.024,82 TL’ye,
2-Talep edilen 50,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 148.883,21 TL arttırılarak toplam miktar olan 148.933,21 TL’ye,
3-Talep edilen 50,00 TL bakıcı gideri tazminatının 1.597,00 TL arttırılarak toplam miktar olan 1.647,00 TL’ye
arttırarak söz konusu talebini harçlandırmıştır.
Dava; 27/08/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu davacının sürekli iş göremezlik oranı ile geçici iş göremezlik süresi nedeniyle uğramış olduğu maddi zararlarının kazaya sebebiyet veren aracın ZMMS sigortacısından tahsili istemine ilişkindir.
6098 Sayılı TBK nun 54.maddesinin 3.bendinde çalışma gücünün azalmasından yada yitirilmesinden doğan kayıpların bedensel zarar kavramı içinde sayıldığı anlaşılmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve kaza tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, kara yolu zorunlu mali sorumluluk(trafik) sigortası, bir motorlu aracın kara yolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne, yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan hukuki sorumluluğu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve kanun gereği yapılması zorunlu olan sigorta türüdür.
Davaya konu olay, 27/08/2016 tarihinde dava dışı … idaresindeki … plakalı aracın yaya olan davacıya çarpması neticesinde davacının yaralanmasıyla sonuçlanmıştır.
Kaza sonucu, davacının %3 oranında sürekli iş göremezliğe uğradığı, geçici iş göremezlik süresinin ise üç ay olarak tespit edildiği, trafik kazasının oluşumunda davalı sigortalısı … plaka sayılı aracın sürücüsü dava dışı …’in %25 kusurlu bulunduğu, davacıya izafe edilecek kusur oranının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Eldeki davada, davalı, … plaka sayılı aracın trafik (ZMMS) sigortacısı sıfatına haiz olup, dava dışı işletenin ve onun eyleminden sorumlu olduğu kişinin (sürücünün) kusuru oranında ve poliçe limiti dahilinde zarar gören davacıya karşı sorumludur. Bu nedenle, davalının, trafik kazası sonucu davacıda oluşan geçici ve sürekli iş göremezliğe ilişkin tazminatları poliçe limiti dahilinde karşılaması gerekmektedir.
Toplanan delillerden, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 27/08/2016 tarihli kazadan dolayı; kazaya karışan tarafların kusurlu olup olmadığı, kusur oranları, davacının kaza nedeni ile maluliyet durumu( kalıcı-geçici) olup olmadığı, maluliyetin olması halinde davalıdan talep edip edemeyeceği, hangi oranda talep edebileceği, bakıcı giderinin olup olmadığı, miktarı, bakıcı masraflarını isteyip isteyemeyeceği, davacı tarafın faiz talep edip edemeyeceği, hangi tarihten itibaren ne tür faiz talep edebileceği noktalarında toplandığı,
27/08/2016 tarihinde meydana gelen davaya konu trafik kazası sonucu yaralanarak sürekli malul hale gelen davacının;
Geçici iş göremezlik bedeli olarak … Sigorta yönünden,
Davacı ve davalının kusurları nisbetinde, davalının kusur nisbetine tekabül edecek surette,1/4 kusur üzerinden;
756,20 TL tazminat bedelinin 30.01.2017’e(müracaat tarihi) KTK 97. Madde mucibince 15 gün ilavesi ile 15.02.2017 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine
b-) Kalıcı iş göremezlik bedeli olarak … Sigorta yönünden,
Davacı ve davalının kusurları nisbetinde, davalının kusur nisbetine tekabül edecek surette,1/4 kusur üzerinden;
37.233,30 TL tazminat bedelinin 30.01.2017’e(müracaat tarihi) KTK 97. Madde mucibince 15 gün ilavesi ile 15.02.2017 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c-) Kalıcı iş göremezlik bedeli olarak … Sigorta yönünden,
Davacı ve davalının kusurları nisbetinde, davalının kusur nisbetine tekabül edecek surette,1/4 kusur üzerinden;
411,75 TL tazminat bedelinin 30.01.2017’e(müracaat tarihi) KTK 97. Madde mucibince 15 gün ilavesi ile 15.02.2017 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine gerektiği anlaşıldığından, davanın kabulüne dair aşağıdaki hükmün tesisi kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1- Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile;
a-)Geçici iş göremezlik bedeli olarak … Sigorta yönünden,
Davacı ve davalının kusurları nisbetinde, davalının kusur nisbetine tekabül edecek surette,1/4 kusur üzerinden;
756,20 TL tazminat bedelinin 30.01.2017’e(müracaat tarihi) KTK 97. Madde mucibince 15 gün ilavesi ile 15.02.2017 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine
b-) Kalıcı iş göremezlik bedeli olarak … Sigorta yönünden,
Davacı ve davalının kusurları nisbetinde, davalının kusur nisbetine tekabül edecek surette,1/4 kusur üzerinden;
37.233,30 TL tazminat bedelinin 30.01.2017’e(müracaat tarihi) KTK 97. Madde mucibince 15 gün ilavesi ile 15.02.2017 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c-) Kalıcı iş göremezlik bedeli olarak … Sigorta yönünden,
Davacı ve davalının kusurları nisbetinde, davalının kusur nisbetine tekabül edecek surette,1/4 kusur üzerinden;
411,75 TL tazminat bedelinin 30.01.2017’e(müracaat tarihi) KTK 97. Madde mucibince 15 gün ilavesi ile 15.02.2017 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 2.623,18 TL nispi ilam harcından, peşin alınan 54,40 TL ve 530,00 TL tamamlama harcının toplamı 584,40 TL’nın mahsubu ile kalan 2.038,78 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre davanın kabul oranına göre takdir ve tayin edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
5-Davalının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre davanın red oranına göre takdir ve tayin edilen 18.280,57 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 38,00 TL tebligat gideri, 74,50 TL e-tebligat masrafı, 230,70 TL posta masrafı, 1.300,00 TL bilirkişi ücreti, 1,80 TL KEP ücreti toplamı 1.645,00 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 411,24 TL’nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafından peşin yatırılan 54,40 TL başvuru harcı, 54,40 TL peşin harç, 530,00 TL tamamlama harcı toplamı 638,80 TL.nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri ve yatırılan delil avansı bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davacının yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde re’sen davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı/davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 341. v.d.maddeleri gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/11/2022

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza

TAVZİH ŞERHİ

Her ne kadar 07/11/2022 tarihli duruşmanın hükmün 1.maddesinin c fıkrası kısmında “Kalıcı iş göremezlik bedeli olarak … Sigorta yönünden” şeklinde hüküm kurulmuşsa da sehven ve zuhulen yazıldığı anlaşılmış;
Bu anlamda hüküm kısmında ki “Kalıcı iş göremezlik bedeli olarak … Sigorta yönünden” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkartılarak “Bakıcı Gideri bedeli olarak … Sigorta yönünden” şeklinde düzeltilmesi tavzih babında iş bu metin tanzim edilmiş ve kararın tavzihine dair karar verilmiştir. 07/11/2022

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza