Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/169 E. 2022/813 K. 21.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/169 Esas
KARAR NO : 2022/813
DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 01/08/2019
KARAR TARİHİ : 21/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Akhisar Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) sunulan 21/08/2019 havale tarihli Dava Dilekçesi ile; müvekkili …’ın zeytin üretim ve satım alanında faaliyet gösteriyor olduğunu, faaliyet gösterdiği ürünleri yurtiçi ve yurdışına satmakta olduğunu, bu bağlamda müvekkili ve … şirketi arasında yapılan ticari anlaşma ile, tanesi 9 kilogram yeşil zeytin ihtiva eden 1080 adet tenekenin müvekkilince …’e gönderilmesinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin dava dışı şirket ile imzalanan sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmek adına davalı … Global Uluslararası Taş. Lojistik Dış. Tic. Ltd. Şti ile 2.350,00-EURO bedeli karşılığında Almanya’ya ürün taşınması konusunda anlaşılmış olduğunu, müvekkilinin … müşteri numarasıyla kayıtlı olduğu davalı igorta şirketinde … poliçe numarasıyla, davaya konu zeytinlerin … plakalı araçta taşınması için 17/08/2018 tarihinde başlayan 90 günlük emtia nakliyat sigortası yaptırdığını, müvekkilinin satım sözleşmesindeki edim borcunu yerine getirebilmek adına alıcı şirkete teslim edilmesi için tanesi 9 kilogram olan 1080 adet yeşil teneke zeytinin gerekli özen ve dikkat gösterilerek hazırlanmış paletlerin, davalı … Global Uluslararası Taş. Lojistik Dış. Tic. Ltd. Şti tarafından anlaşılan diğer davalı … Uluslarası Nakliyat ve Lojistik Hiz. Tic. AŞ’ye ait tıra tek kat olarak bir sırada üç adet palet olacak şekilde altı sıra halinde yüklendiğini, paletlerin tıra yüklendikten sonra davalı şirkete ait depoya götürüldüğünü ve tıra daha fazla ürün yerleştirilmek amacıyla paletlerin, bir kata dokuz palet olacak şekilde iki kat halinde ve üç sıra olacak şekilde araca yerleştirildiğini, bu yerleştirme şekli ile ilgili olarak müvekkiline herhangi bir bilgi verilmediği gibi bu konuda onayının da alınmadığını, yüklenen malların 17/08/2018 tarihinde alıcıya teslim edilmek üzere Almanya’ya gönderildiğini, tırın bir tarafına yaklaşık 15,5 ton yük yüklendikten sonra kalan kısmının boş olarak gitmesi fiziken imkansız olduğunu, hayatın olağan akışına göre de ters olduğunu, kaldı ki tırın Çeşme Limanındaki tartılması sonucu hazırlanan kantar fişinin beyanlarının doğruluğunu ortaya çıkaracağını ve daha fazla mal taşınabilmesi amacıyla tıra kapasitesinin üzerinde yük alındığı gibi ürünleri hatalı şekilde tıra yerleştirdiklerinin ortaya çıkacağını, davaya konu ürünlerin taşıma esnasında zayi olup durumun alıcı firma tarafından taraflarına bildirilmediğini, zayi olan ürünler dolasıyla müvekkilinin uğradığı zararların giderilmesi amacıyla davalılar ile yapılan görüşmeler neticesinde bir sonuç alınamadığını, davalı şirketin şimdiye kadar borcunu ödemekten kaçınmasının tamamen kötüniyetli bir davranış olduğunu, bu davranışın devam etmesinin ve müvekkilinin haklarının korunabilmesi için tedbir kararı verilmesi gerektiğini, arz ve izah edilen ve re’sen gözetilecek sebepler dikkate alınarak gönderilen ürünün taşıma sırasında zayi olan kısmanı ilişkin meydana gelen zarar için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500,00 TL’nin zararın meydana geldiği tarihten itibaren davalılardan alınarak müvekkiline ödenmesine, ziya malin imhası için haricen yapılan masrafın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50,00 TL’nin zararın meydana geldiği tarihten itibaren davalılardan alınarak müvekkiline ödenmesine, gerekleri yerine getirilmeyen taşıma sözleşmesinde, davalıya ödenen taşıma ücretinden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50,00 TL’nin zararın meydana geldiği tarihten itibaren davalılardan alıanark müvekkiline ödenmesine, taraflarına iade edilmesine, tazminat taleplerinin karşılanabilmesi ve davalının dava devam ederken malvarlığını eksiltmesi ihtimaline binaen davalı adına kayıtlı araç ve taşınmaz bulunması halinde bunların üzerine ihtiyati hacze karar verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalı … Global Uluslararası Taş. Loj. Dış Tic. Ltd. Şti vekili tarafından Akhisar 2. Asliye Hukuk Mahkemesine (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) sunulan Cevap Dilekçesinde; söz konusu davaya ilişkin olarak yetki itirazlarının söz konusu olduğunu, davaya mesnet uyuşmazlık taşıma işine ilişkin bir olaya ilişkin olduğunu, Bilindiği gibi HMK Genel hükümleri gereği yetkili mahkeme davalılardan birinin ikmategahı mahkemesi olduğunu, ancak davalılardan hiçbirinin Akhisar’da muhkem olmadığından söz konusu davanın yetkili mahkemede açılmadığını, yetkili mahkemelerin müvekkilinin bulunduğu İzmir Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, bu açıdan davanın yetkisizlik sebebiyle usulden reddedilmesi gerektiğini, söz konusu davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığını, ancak belirsiz alacak davası açılması için gereken şartları ihtiva eden bir dava olmadığını, bilindiği gibi HMK m. 107/1 uyarınca “Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkansız olduğu hallerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir” şeklinde düzenleme getirildiğini, yani belirsiz alacak davası açılabilmesi için davanın açıldığı tarihte davacının alacak miktarını bilebilecek konumda olmaması gerekmektiğini, ancak dosyada davacının 10 palet malın hasarlandığı yönünde iddialarının söz konusu olduğunu, ayrıca Karşıyaka 5. Noterliği’nin 04.12.2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinde tam olarak ne kadar istedikleri (12.223,71 EURO) açıkça belirtilmişken, işbu davayı belirsiz alacak davası olarak açmalarının HMK 107 vd hükümlerini taşımaması sebebiyle hukuka aykırı olduğunu ve davanın bu sebeple usulden reddi gerektiğini, mahkememizin 26.08.2019 tarihli ihtiyati haciz kararının da hukuka uygun olmadığını, Mahkememizin “Alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur” hükmüne istinaden ihtiyati haciz kararını verdiğini, ancak söz konusu dosyada davacı yanın sunmuş olduğu tüm delillerin kendi yazışmalarından ibaret olduğunu, hasar olduğunu iddia ettiğini ve buna ilişkin kendisi ve tarafılarınca kabul edilmeyen, senet hükmünde bile kabul edilemeyecek bir kısım yazışmaları ibraz etmek suretiyle ihtiyati haciz talep ettiğini ve bu hususta Mahkememizin detaylı bir inceleme yapmaksızın talebe bağlı kalarak ihtiyati haczi kabul ettiğini, öncelikle davacının da dava dilekçesinde bildirdiği gibi ihtiyati haczin kabul edilebilmesi için borçlunun sabit bir ikametgahının olmaması veya mallarını eksiltmeye yönelik bir takım hareketler yapması gerektiğini, davalılara baktığımızda tüm davalıların muteber ve saygın firmalar olduğunu, piyasada önde gelen firmalar olduğunu ve sabit ikametgahlarının da olduğunun görüleceğini, ayrıca yukarıda da bahsettikleri gibi davacının iddiasını kanıtlar güçlü bir belge de sunmadığını, elinde çek veya bono statüsünde olan bir kıymetli evrak da bulunmadığını, hal böyle iken hukuka aykırı olarak verildiğini düşündükleri ihtiyati haciz kararından dönülmesini Mahkememizden talep ettiğini, davacı yanın, dava dilekçesinde iddia ettiği hasarın yanlış yükleme ve istiflemeden kaynaklandığını belirtmekte olduğunu, ancak, söz konusu taşıma işlemi için tırın, davacının iş yerine gönderildiğini ve yüklem ile istifleme işleminin davacının işyerinde davacının adamları tarafından yapıldığını, kendi adamlarının yanlış yükleme ve istiflemesinden dolayı eğer bir hasar oluşmuşsa, söz konusu hasardan taşıyıcı müvekkilinin sorumlu olmayacağını, bilindiği gibi CMR m. 17’de taşıyıcının sorumluluğu yükü teslim alması ile birlikte başlamakta olduğunu, yükün teslim alınmasının ise yükün taşıyıcının hakimiyet alanına girmesi ile gerçekleşeceğinin bir gerçek olduğunu, bu sebeple yükleme yapıldıktan sonra yükün tam anlamıyla taşıyıcı tarafından teslim alınmış kabul edilmesi gerektiğini, bu nedenle yüklemeden kaynaklı hasarın söz konusu olması durumunda da taşıyıcı sıfatına haiz müvekkilimin söz konusu zarardan dolayı sorumlu olmayacağının ortada olduğunu, bu iddialarının CMR m.17/4-c hükmünde de açıkça düzenlendiğini, taşıyıcının sorumlu tutulmayacağı özel riskler olarak, “Yükün gönderici, alıcı veya bunlar adına hareket eden kişiler tarafından alınması, taşınması, yüklenmesi, yığılması veya boşaltılması” belirtildiğini, bu sebeple davacının işyerinde davacının adamları tarafından yapılan yükleme ve istifleme işine dolayısı ile oluşacak zarardan taşıyıcı müvekkilinin söz konusu madde uyarınca sorumlu tutulamayacağını, bu yönde TTK 863. Maddesi de; “… gönderen, eşyayı, taşıma güvenliğine uygun biçimde araca koyarak, istifleyerek, bağlayarak, sabitleyerek yüklemek… zorundadır” düzenlemesi getirdiğini, görüldüğü gibi iki mevzuatta da bu işlemleri gönderen tarafından yapılacak işlemler olarak ön görüldüğünü, hal böyle iken gönderen konumundaki davacının yükleme ve istiften kaynaklı zararı talep etmesinin hukuken mümkün olmadığını, davacı yanın, söz konusu malların hasarlandığı ve hasarlı malların imha edildiğine dair bir takım ifadeler kullanmakta olduğunu, öncelikle hasarı neye göre tespit ettirdiklerini, hasarlı bedele ilişkin sovtaj hesabı yaptırıp yaptırmadıkları ve eğer mallar imha edildiyse imhaya ilişkin herhangi bir belge sunmadıklarını, bilindiği gibi hukukta iddia eden iddiasını ispatla mükellef olduğunu, eğer böyle bir hasar oluştuysa ve bu hasara ilişkin olarak mallar imha edildiyse bu imhaya ilişkin imha evraklarının Mahkememiz sunulması gerektiğini, ancak davacı yanın delil listesinde bu hususta bir delil olmadığının görüleceğini, bu nedenle malların imha edildiğine ilişkin davacı yanın iddiasını kanıtlayamamakta olduğunu, TTK m. 889’da eşyanın açıkça hasara uğradığı görünüyorsa gönderen veya gönderilenin en geç teslim anında bu hasarı taşıyıcıya bildirmemesi durumunda eşyanın sözleşmeye uygun olarak teslim edildiğinin varsayılmakta olduğunu, ancak söz konusu bildirimin müvekkiline olaydan yaklaşık 4 ay sonra 04.12.2018 tarihli Karşıyaka 5. Noterliği’nin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bildirildiğini, görüldüğü gibi bildirim süresi çok geçtikten sonra yapılan bu bildirimin müvekkilini bağlamayacağını, bu sebeple Kanun metninde olduğu gibi taşımanın sözleşmeye uygun olarak icra
edildiği hususunun kabul edilmesi gerektiğini, aynı şekilde TTK 900. Maddesinde de “Eşyanın zıyaından veya hasara uğramasından doğan istem hakları, 889. Maddenin 1. Ve 2. Fıkralarından farklı olarak; a)Eşyanın zıyaa veya hasara uğramış olduğu açıkça görülüyorsa, en geç teslimi izleyen 3 işgünü içinde … taşıyıcıya bildirilmemişse sona erer” demekte olduğunu, bu maddeden de yapılan bildirimin süresinde olmadığı ve bu sebeple davacının herhangi bir istem hakkı olamayacağı açıkça anlaşılmakta olduğunu, yukarıda izahına çalıştıkları sebeplerle, haksız ve mesnetsiz işbu davanın usul ve esastan reddi dava masrafları ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı … Uluslararası Nakliyat ve Lojistik Hizmetleri Ticaret Anonim Şirketi vekili tarafından Akhisar 2. Asliye Hukuk Mahkemesine (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) sunulan Cevap Dilekçesinde; davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü hususların hukuki dayanaktan yoksun olup kötüniyetle açılmış işbu davanın reddini talep ettiklerini, huzurda açılan davanın yetkisiz Mahkemede açıldığını, bu sebeple müvekkili aleyhine ikamet edilen işbu davaya ilişkin olarak yetki itirazının söz konusu olduğunu, yetkili mahkemenin müvekkili şirketin adresi olan İzmir Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, her ne kadar davacı tarafın davasını belirsiz alacak davası olarak açmış ise de dava dilekçesinde bahsedilen ekspertiz raporunda 11.400,00 EURO gibi net bir miktardan söz edildiğini, işbu sebeple davacı tarafın alacağının belirlenebilir durumda olduğunu, dolayısıyla davacı tarafın davasını belirsiz alacak davası olarak açmasında hukuki yararının bulunmadığının ortada olduğunu, davacı tarafın, teslim edilen malların zayi olduğunu ve bu sebeple zarara uğradığı iddiasında bulunmuş ise de, bu zararın miktarını, niteliğini, niceliğini, fotoğraf, video kaydı, hasar tespit raporu, imha belgesi gibi tereddüte yer vermeyecek şekilde ortaya koyan yeterli delil ibraz edemediğini, tek taraflı soyut ve belgesiz hasar iddialarının taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, taşıma konusu malların pert olmamış olup zeytinlerin, herhangi bir hasar görmediğinin sadece birkaç kutu üründe ambalaj hasarının meydana geldiği davacı tarafça dosyaya sunulan fotoğraflardan da anlaşılmakta olduğunu, sadece bir kaç kutu üründe meydana gelen bu hasar sebebiyle malın yarısından fazlasının imha edilmesi, müvekkili şirketin olası zararı minimum düzeye indirme yönünde göstereceği tasarruf hakkını da kısıtladığını, ortadan kaldırdığını, davacı gönderici tarafından söz konusu paletler üzerinde, istifleme yapılmaması için (!!Do Not Stack!!) uyarı etiketi damgası vurulması gerektiği halde bu uyarı etiketi damgası vurulmadığını, taşınan malın hassas olduğu gerçeği karşısında davacı tarafça bu uyarı etiketi damgası vurulmamış olmasının, iddia edilen zararın tamamen davacının kendi kusurundan kaynaklı olduğunu göstermekte olduğunu, müvekkili firmanın alınmayan bu önlemlerden dolayı ortaya çıkan zararın herhangi bir sorumluluğu bulunmamakta olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkilinden herhangi bir navlun ücreti talep edilemeyeceğini, zira müvekkili firmanın taşınma konusu malı kararlaştırılan sürede alıcıya teslim ederek sözleşme gereği üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiğini ve navlun ücretinin tamamını almaya hak kazandığını, açıklanan haklı ve yasal nedenlerle; Mahkemenin yetkisizliği gözetilerek yetkisizlik kararı verilmesine, ihtarnamede yazılı bedel üzerinden eksik harcın tamamlatılmasına, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak açılan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı … Sigorta AŞ vekili tarafından Mahkememize sunulan Cevap Dilekçesinde; davanın görevsiz ve yetkisiz mahkemede ikame edildiğini, müvekkili şirketin adresinin “… Cad. … Sitesi No:… Kule:… Kat:… Ümraniye/İSTANBUL” olduğunu, HMK genel yetki kuralları gereğince davaya bakmaya yetkili ve görevli Mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemelerine gönderilmesini talep ettiklerini, müvekkili Sigorta Şirketi nezdinde; … nolu emtia sigorta poliçesi bulunduğunu, davacı tarafın ihbarı üzerine … sayılı hasar dosyası açıldığını ve incelemeler yapıldığını, davayı kabul etmemek üzere, poliçeye göre hükmedilecek tazminattan %5 tenzili muafiyet uygulanması gerektiğini, açıklanan nedenlerden dolayı, dosyanın işbu davayı görmeye yetkili ve görevli İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini, yapılacak yargılamada tüm delillerin toplanmasından sonra sınırlı sorumluluk ilkesi, gerçek zararın giderilmesi ilkesi, kusur oranında sorumluluk ilkesinin gözetilerek, davacının açmış olduğu haksız ve yersiz davanın öncelikle usulden, aksi halde esastan reddini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmilini talep ettiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE & NETİCE VE KANAAT:
Akhisar 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) … Esas ve … Karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verildiği ve dosya mahkememize tevzi edilerek mahkememizin … esasına kaydı yapılmıştır.
Davacı tanığı … beyanında özetle; “…ben davacıyı 2000 yılından bu yana tanırım daha önce Almanyada zeytinlerin gönderildiği firmaya kendim zeytin ihracatı yapıyordum ancak işlerimin kötü gitmedi nedeni ile ihracat işini bıraktım ancak zeytin üretim faaliyetlerim devam ettiğinden ürettiğim zeytinleri davacının firmasına satıyorum ayrıca ihracat işleri konusunda kendisine yardımcı oluyorum Almanyadaki alıcı firma ile tanışmalarına ben vesile oldum. Bu nedenle bu konularda bilgi sahibi olduğum için davacı tarafın yaptığı iş ve işlemlerden haberim vardır esasen taşıma sözleşmesi … Global Limited Şirketi ile davacı arasında yapılmıştır, dava konusu taşınan zeytinlere ilişkin dava konusu taşınan zeytinlerden önce alıcı firmaya deniz yoluyla zeytin ihracatı yapılmıştı, dava konusu zeytinler ikinci parti olarak alıcı firmaya gönderilecekti. Ancak gemi yoluyla taşımanın daha uzun sürmesi nedeni ile gecikmemesi açısından karayoluyla taşınması kararlaştırılmıştı. Ancak … firmasının kendi nakliye araçları bulunmayıp kendisi aracı olarak nakliye firmaları ile bağlantı sağlayarak sözleşmeye istinaden emtianın sevkiyatını temin etmektedir. Malların gecikmemesi için davalı … firması ile ürünleri karayolu vasıtasıyla taşıtıp taşıtamayacakları hususunda görüşme yapıldı firma bunun mümkün olduğunu belirterek diğer davalı … Lojistik’den ürünleri taşımak üzere araç çağırdı. Yükleme esnasında ben ürünlerin yanındaydım. Taşınacak zeytinleri 18 palet olmak üzere üç palet yanyana koyularak sarılmak suretiyle altı parça olmak üzere davalı … Lojistik aracına yüklendiğini ben bizzat gördüm. Fladorla görüşmemiz üzerine aracın yük sigortası bulunmadığını öğrendik bunun üzerine aracın yük sigortasını bizzat davacı taraf yaptırdı. Şoföre ürünlerin özenli taşınması konusunda uyarı yapılmasına rağmen tahminimce paletler üst üste konulduğu için alıcıya taşındığı sırada zarar meydana gelmiş çünkü ürünlerin yükleniş şekline göre ürünlerde hasar meydana gelmesine imkan yoktur. Bizim üçerli sıra olarak toplam 6 sıra olarak dizdiğimiz paletlerin üç sırası diğer üç paletin üzerine yüklenerek toplamda üç sıra palet yapılmış dolayısıyla ağırlık nedeni ile ürünler ancak bu şekilde hasar görmüş olabilir. Ben altı sıra olarak yerleştirdiğimiz paletlerin üç sıra olarak değiştirildiğini bizzat görmedim ancak alıcı firmanın göndermiş olduğu videodan seyrettiğimizde üçlü sıra olduğu ve paletlerin üst üste yığıldığını gördük. … Lojistik aracına yüklemeyi davacının yanında çalışan elemanlar yapmıştır. Hasarın davacı tarafa bildirilmesi üzerine davacı ile birlikte … firmasının yetkilisini de yanımıza alarak … Lojistik firmasına gittik. Burada meydana gelen hasarı belirttik karşılanmasını talep ettik. En azından Almanya’ya giderek yağ içerisinde bulunan ızgara zeytinleri kurtarmak istediğimizi belirttik ancak … Lojistik bize ürünlerin sigortalı olduğunu, bunun sigorta tarafından karşılanmasının mümkün olduğunu belirterek mallara ilişkin herhangi bir işlem yapılmamasını söylediler biz de sigortanın ödeme yapacağını düşünerek başta ılımlı düşündük ancak sigortanın inceleme ve ödeme yapma süresi uzayınca ürünlerin tamamı bozulmuştur. Dokuz palet zeytin hasara uğramıştır. Bundan sonra taraflar arasında ihtilaf oluşmuştur. Almanyadaki firma 2.500 Euro ödenmesi halinde malların bozulmadan zararın bu tutar ile karşılanabileceğini söyledi ancak sigorta firmasının gecikmesinden sonra ürünler bozuldu zarar arttı..” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dosya kapsamı, taraf beyanları ve uyuşmazlık noktaları esas alınarak yasal düzenlemelere uygun olarak denetime elverişli ve ayrıntılı rapor için dosya sigorta bilirkişisi, mali müşavir bilirkişi ve lojistik uzmanı bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edildiği, mahkememize sunulan 05/12/2021 tarihli raporda özetle; Davacıya ait 14472 kg (1080 teneke) zeytin emtiasının 16.08.2018-30.08.2018 tarihleri arasında Manisa’dan Almanya’ya taşınması sırasında 300 tenekesinin(brüt 4500 kg) zayi olduğu, hasarın yükleme ve istifleme hatası sonucu meydana geldiği, yükleme ve istiflemeyi yapanın davacı olduğu, taşıma sırasında yükleme ve istifleme yapılmadığı durumunda;
a-Davalı taşıyıcıların yükleme ve istilemeyi denetim ve gözetim sorumluluğu bulunduğundan müterafık kusurlu olduğu,
b-Hasar sonucu oluşan zararın 9.823,71.-Euro tutarında hesaplandığı,
c-Davalı taşıyıcıların Sayın Mahkemece takdir edilecek müterafık kusur oranında 9.823,71.-Euro zarardan sorumlu oldukları,
Hasarın taşıma sırasında meydana geldiğinin kabulü halinde; 9.823,71.-Euro zarardan davalı taşıyıcıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları, davalı taşıyıcıların 07.12.2018 tarihinde, davalı sigorta şirketinin 05.02.2019 tarihinde temerrüde düştüğü, yabancı para borcunun temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte fiili ödeme tarihindeki Türk parası karşılığının talep edilebileceğinin rapor edildiği anlaşılmıştır.
Tarafların itiraz ve beyan dilekçesinde belirtmiş olduğu hususları da karşılayacak şekilde değerlendirilmek üzere ek rapor alınmasına karar verildiği, bilirkişi heyetinden alınan 29/06/2022 tarihli ek raporda özetle;
1-Davacıya ait 14472 kg (1080 teneke) zeytin emtiasının 16.08.2018-30.08.2018 tarihleri arasında Manisa’dan Almanya’ya taşınması sırasında 300 tenekesinin(brüt 4500 kg) zayi olduğu,
2-Hasarın yükleme ve istifleme hatası sonucu meydana geldiği,
3-Yükleme ve istiflemeyi yapanın davacı olduğu, taşıma sırasında yükleme ve istifleme yapılmadığı durumunda;
a-Davalı taşıyıcıların yükleme ve istillemeyi denetim ve gözetim sorumluluğu bulunduğundan müterafık kusurlu olduğu,
b-Hasar sonucu oluşan zararın 9.823,7 1.-EBuro tutarında hesaplandığı,
c-Davalı taşıyıcıların Sayın Mahkemece takdir edilecek müterafık kusur oranında 9.823,71.-Euro zarardan sorumlu oldukları,
4-Hasarın taşıma sırasında meydana geldiğinin kabulü halinde; 9.823,71.-Euro zarardan davalı taşıyıcıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları,
5.Davalı taşıyıcıların 07.12.2018 tarihinde, davalı sigorta şirketinin 05.02.2019 tarihinde temerrüde düştüğü,
6-Yabancı para borcunun temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte fiili ödeme tarihindeki Türk parası karşılığının talep edilebileceği,
7-TTK 899 ve 900.madde hükümlerine göre ziya ve hasar ihbarının süresi içinde yapılmadığı kabul edildiği takdirde eşyanın ziyaından veya hasara uğramasından doğan istem haklarının sona ermiş olacağı rapor edilmiştir.
Davacı vekili 03/01/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile; tazminat taleplerini 149.506,28-TL arttırarak; 150.106,28-TL olarak davalarını ıslah ettiklerini beyan ederek, taleplerini harçlandırdıkları ve dilekçenin davalılara tebliğe çıkartıldığı anlaşılmıştır.
Dava, taşımacılık sözleşmesi gereği taşınan emtianın zayi olması nedeniyle alacak istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelenmekle; tarafların uyuşmazlık noktalarının,Davacı tarafından davalı taşıma şirketlerine taşınmak üzere tevdii edilen emtianın zarar görüp görmediği, zarar görmüş ise zarar gören emtia miktarı ve hasar tutarı, meydana gelen zararda tarafların kusurlu olup olmadığı, kusur oranları, hangi davalının hangi oranda hangi zararlardan sorumlu tutulabileceği, davacı tarafın faiz talep edip edemeyeceği, hangi tarihten itibaren ne tür faiz talep edebileceği, sigorta poliçesi üzerinde tenzili muafiyet uygulaması gerekip gerekmediği, meydana gelen hasarın sigorta teminatları ve limitleri içerisinde kalıp kalmadığı, davacı tarafından ihbarın süresinde yapılıp yapılmadığı, noktalarında toplandığı anlaşılmakla, toplanan deliller, tarafların beyanları, ayrıntılı ve gerekçeli karar yazmaya yarar bilirkişi kök ve ek raporu ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında;
Taşımacının sorumluluğu CMR Konvansiyonunun 17.maddesinde hüküm altına alındığı, CMR m.17/1 uyarınca taşımacının rizikosunun ne zaman başlayıp ne zaman sona ereceği belirlendiği, buna göre;
“Taşımacı, yükü teslim aldığı andan, teslim edinceye kadar, bunların kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasardan sorumludur.” hükmü uyarınca taşımacının sorumluluğu taraflar arasında sözleşme ile belirlenen malın teslim alındığı andan itibaren başladığı,
CMR Konvansiyonu kapsamında taşıyıcı malı teslim aldığı tarihten teslim edeceği tarihe kadar geçen sürede malda oluşacak hasarlardan sorumludur. Aynı zamanda taşıma sözleşmesinin taraflarının sözleşme kapsamında malın teslimi olarak belirlediği tarihte taşıyıcının malın teslimini geciktirmesi durumunda da yine taşıyıcının sorumluluğu söz konusu olmaktadır. CMR kapsamında taşıyıcının sorumluluktan kurtulabilmesi için, basiretli bir taşıyıcıdan beklenen özenden daha fazla özen göstermiş olması gerektiği,
CMR hükümleri uyarınca malda meydana gelen hasar “tam hasar-kısmi hasar” olarak ayrı ayrı değerlendirilmeye alınmıştır. CMR m.25.f/2a ile 2b maddeleri ile eşyada meydana gelen hasarların tam veya kısmi olmasına ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir. Malda meydana gelen hasarlar CMR kapsamında TBK’da ve TTK’da mevcut olan hükümlere benzerlik göstermektedir. Taşıyıcının sorumluluğunda olan bir malda hasar meydana gelmesi durumunda, eşyanın eski hâle getirilebilir, hasarlı kısmın giderilebilir ve satılabililir olması durumunda, eşyanın tam hasara uğradığının kabul edilmesi söz konusu değildir. Ancak, eski hâle getirme mümkün ve hasar görüntüsü de ortadan kalkmış olsa bile, tasarruf hakkı sahibinin eşyayı eski hâle getirmek için yaptığı masraflar, hasar tazmini adı altında talep edilebilmesi gerektiği,
Taşıyıcının sorumluluktan kurtulmak için malda meydana gelen hasarın veya gecikmenin CMR m.17/2 ve m.17/4’de kaynaklanan sebepler doğrultusunda meydana geldiğini kanıtlaması yeterli olacağı,
Yargıtay 11.Hukuk Dairesi, yükleme ve istillemeye nezaret sorumluluğu bulunan taşıyıcıların müterafik kusurunun gönderici ile aynı oranda ( %50 ) olacağı yönünde karar veren yerel mahkeme kararını onadığı,
“Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; CMR’nin 17. Maddesine göre kural olarak davalı taşıyanlar teslim anına kadar yükte meydana gelecek olan hasarlardan dolayı sorumlu iseler de, olayda taşınan makinenin yükleme işinin sigortalı gönderen tarafından yapıldığı ve bilirkişi raporlarından, makinede meydana gelen hasarın ambalaj, yükleme, istifleme ve sabitleme hatasından ileri geldiği, dolayısıyla sigortalı göndericinin kusurundan dolayı hasarın oluştuğu, ancak ambalajlama, yükleme ve istifleme gönderen tarafından yapılmış olsa bile taşıyıcının bu işlemlerle ilgili denetim ve gözetim sorumluluğunun bulunduğu, emniyetli bir taşıma için bu gözetim görevini yerine getirmeyen taşıyıcının da hasardan sorumlu tutulması gerektiği, olayda son bilirkişi raporunda da belirlendiği gibi gönderen ile taşıyıcının müterafik kusurlarının eşit düzeyde bulunduğu, davalıların hasar bedelinin %50’sinden sorumlu oldukları ve bu miktarın 10.961,50 Euro olup, belinlenen bu hasar miktarının CMR’nin 23. Maddesine göre tespit eden sorumluluk limitinin altında kaldığı gerekçesiyle davanın kiısmen kabulü ile davalıların … 8 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasındaki itirazlarının 10.961,50 Euro asıl alacak yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden yıllık %5 oranında faiz uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likit olmadığından davacının icra inkar tazminat talebinin reddine, reddedilen miktar yönünden davalı … Ltd. Şti’ne tazminat talebinin davacının takipte kötü niyetli olmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraf vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir…” şeklinde karar verildiği,
Somut uyuşmazlıkta; davacının gönderici olduğu, alıcısı (gönderilen) … olan 1080 teneke (brüt ağırlığı 14.472 kg. net ağırlığı 13.606 kg. olan zeytin emtiasının Manisa’dan Almanya’ya sevk edilmek üzere davacı … ile taşıyıcı davalı … Global Uluslarası Taş. Loj. Dış. Tic. Ltd. Şti. ile anlaşma yapıldığı, teslim şeklinin CFR (Cost And Freight – Mal bedeli ve taşıma) olarak belirlendiği, Emtia’nın içeriğinin,
Izgara yeşil zeytin 9 kg. / teneke-720 teneke
Izgara çeşnili zeytin (9 kg. / teneke-300 teneke)
Izgara biberli yeşil zeytin (9 kg. / teneke-60 teneke)
Olmak üzere toplam 1.080 teneke olduğu ve ürün bedelinin toplam 32.400 EURO olduğu, sevkiyatın 16.08.2018 tarihinde davacının Manisa’daki işletmesinden davalı … Global Ulus. Ltd. Şti. organizatörlüğünde alt taşıyıcı davalı … Uluslararası Nak. Loj. A.Ş. aracılığıyla fiili taşıyıcı dava dışı … Petrol Ür. San ve Tic. A.Ş.’den temin edilen …-… plakalı tıra yüklendiği, sonrasında dorsenin değiştirilerek emtianın … plakalı dorseye aktarma yapıldığı, ekspertiz raporunda belirtildiği üzere 2 kat yüklenen paletlerin alt sıradaki paletlerin içerisindeki tenekelerin ezik ve içerisinde bulunan yağların akmış olduğu tespit edildiği, 10 palet, 600 teneke ızgara zeytinin, 300 tenekesinin tamamen hasarlı olduğu, 300 tanesinin ise dış kısımlarının temizlenerek tekrar kullanılabilir halde olduğu anlaşıldığı,
Açıklanan gerekçelerle mahkememizce hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi kök ve ek raporunda da; dava dosyasında delil ve beyanlara göre dava konusu emtia hasarının yükleme ve istifleme hatası sonucu meydana geldiği, davacı gönderenin yaptığı yükleme ve istiflemeden sonra emtianın taşıyıcının deposuna götürüldüğü, orada tekrar tıra yüklendiği taşıma aşamasında taşıyıcıların araç değişikliği yaptığı ve emtiayı başka bir araca yüklediği, bu nedenle hasarın hangi aşamada meydana geldiği belli olmadığı anlaşıldığından davacının davasının reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1- Davacının davasının REDDİNE;
2-Alınması gerekli 80,70 TL ilam harcının, peşin alınan 44,40 TL peşin harç ve 2.554,00 TL ıslah harcı toplamı 2.598,4‬0 TL harçtan mahsubu ile kalan 2.517,7‬0 TL.nin kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan harç ve yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılarca yapılan yargılama gideri ve yatırılan delil avansı bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalıların kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca, takdir ve tayin edilen 23.515,94 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde davacıya re’sen iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve Davalı … Uluslararası Vekili ve Davalı … Global Uluslararası Taşımacılık vekilinin yüzüne karşı/ davalı sigorta vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 341. v.d.maddeleri gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.21/11/2022

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza