Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/16 E. 2022/148 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/16
KARAR NO : 2022/148

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/01/2020
KARAR TARİHİ : 16/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili iş yeri ile davalı arasında yapılmış olan yazılı sözleşmeleri gereği davalı iş yerinin 2872 Sayılı Çevre Kanunu ve Yasal Hükümler çerçevesinde yürürlükte bulunan Çevre Denetleme Kapsamına giren faaliyet ve tesislere çevre mevzuatı, gerekliliklerini karşılayacak şekilde çevre danışmanlığı hizmeti vermek, Çevre Lisans Yönetmeliği gereğince çevre mevzuatı gereğince alınması gereken izin ve lisans işlemlerinin gerçekleştirilmesi hususlarında hizmet alma konusunda anlaştıklarını, davalının, bu hizmeti müvekkili şirket işletmesinin kuruluş aşaması olan 2012 yılından, sözleşmenin feshine dair ihtarnamenin davalı yana ulaştığı tarihe kadar sürdüğünü, müvekkili şirket kuru üzüm işletme faaliyeti ile iştigal etmekte olup, faaliyet alanı ile ilgili tüketilen enerjinin bir kısmının iade edilmesi ve kendilerine tanınan indirim konusundaki imkan ve avantajlardan faydalanan iş yeri olduğunu, bu imkan ve avantajlardan faydalanılabilinmesi için Çevre Şehircilik Atıksu Arttma Enerji kullanımı ile tüketilen enerjinin bir kısmının geri ödenmesi husunda Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafından belgenin alınarak, enerjinin sağlandığı elektrik firmasına ibrazı ile abonelik dosyasında bulunması gerektiğini, bu konu ile ilgili belge davalı tarafça Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan, … Belge numarası ile 09.05.2012 tarihinde alındığını, bunun ardından da müvekkili şirket indirim ve tüketilen enerjinin iadesi imkanlarında faydalanmaya başladığını, iş yerinin tüketmiş olduğu enerji miktarının bir kısmının iadesi prosedürünün, takvim yılı sonrası yılın Nisan ayında bir önceki yılın indirim iadeleri Çevre Şehircilik Bakanlığın’dan iadesinin istendiğini ve bu iadelerde talep edilen yıl sonuna kadar ilgili firmaya bu konuda ayrılan kaynaktan ödendiğini, bahse konu belge ile müvekkili şirket 2017 dahil olmak üzere indirim ve iadelerini sağladığını ve aldığını, 2018 yılı dolduktan sonra 2019 yılı Nisan Ayında indirim iadeleri ile başvuruda bulunduğunu, ancak ilgili belgenin olmaması nedeniyle iade talebi uygun görülmediğini, bunun üzerine davacı şirket tarafından davalıya bu hizmetin yerine gelmediğinden indirim iadesinden faydalanılamadığı belirtildiğini, ancak davalının iadenin sağlanma imkanı olmadığını belirttiğini, davalı şirket yetkilileri indirim belgesinin 5 yıl geçtikten sonra yenilenmesi gerektiğini, ancak yeni belgenin alınmasının ihmal edildiği ve atlandığını, kendi kusurlarından kaynaklandığını sözlü olarak ifade ettiklerini fakat davacının uğradığı maddi zararın karşılanmasından imtina ettiklerini, sonraki aşamada davacının, davalı ile olan hizmet sözleşmesini tek taraflı fesh etiğini ve fesih ihbar iradesini ilettiği Salihli …. Noterliği’nin 03.05.2019 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesinde, uğranılan zararının karşılanması talebinde bulunduğunu ve bu ihtarın davalıya 06.05.2019 tarihinde tebliğ olunduğunu, davalı tarafından Aliağa …Noterliği’nin 10.05.2019 tarih ve … yevmiye ile ihtara verilen yanıtta, danışmanlık hizmeti içerisinde belgenin yenilenmesi sorumluluğu olmadığı, sözleşmede böyle bir hizmet verileceği belirtilmediği, kendilerinin bir ihmali olmadığı hususları belirtilerek davacının ihtarname içeriği ve taleplerinin kabul edilmediğini, davalı taraf davacının uğradığı maddi hasarın meydana gelmesinde kusurlu olduğunu, yerine getirmesi gerekli olan hizmeti ihmal ettiklerini, davaya konu olan davacı zararının meydana gelmesine neden olan elektrik giderinin bir kısmının iadesini sağlayan 09.05.2012 tarihli belge, davalı şirketin hizmeti sonucunda alındığını, geçerlilik süresinin 5 yıl ile sınırlı olduğu üzerinde yazılmadığı gibi, 5 yıl sonra yenilenmesi gerektiği yasal zorunluluğunu davacının bilme imkanının da olmadığını, yeniden alınmadığı takdirde belgenin alınmasına kadar olan süre içerisinde Atıksu Arıtma tesisinde sarf edilen enerjinin bir kısmının ücretinin iadesinin mümkün olmadığının da müvekkili davacı işletme tarafından bilinebilecek bir durum olmayıp, danışmanlık hizmeti veren davalı firma tarafından bilinmesi gereken bir durum olduğunu, davacının ihtarına olumsuz yanıt alınması sonrasında arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşmaya varılamadığını, taraflar arasındaki yazılı sözleşmeye göre sorumluluğu içerisine giren işi yapmaması, yerine getirmemesi nedeniyle kusurlu olup, müvekkili şirketi maddi zarara uğrattığını, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalması kaydı ile; davacının Atıksu Arıtma enerjisi giderinin bir kısmının iadesi imkanından davalı kusuru ve ihmali ile faydalanamamasından meydana gelen ve mahrum kaldığı 50.500 TL uğranılar zararın, davalıya bu konuda gönderilen ihtarın tebliğ tarihi olan 06.05.2019 tarihinden itibaren ticari işlerde uygulanan, 3095 sayılı yasa hükümlerine göre belirlenen faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine; yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Dava öncesi davacı tarafça gönderilmiş Salihli … Noterliği’nin 03.05.2019 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinin ne de eldeki davada dava dilekçesinde belirtilen hususların gerçeği yansıtmadığını, belirtilen ihtarnamedeki talepler yönünden sorumluluğu olmadığını, bu nedenle davacı tarafın iddia ve taleplerinin kabulü mümkün olmadığını, müvekkili şirketin davacının talepleri doğrultusunda akdi veya kanuni yükümlülüğü bulunmadığını, müvekkili şirketin Atıksu Arıtma Enerji kullanımı ile tüketilen enerjinin bir kısmının geri ödenmesi ile ilgili belgenin yenilenmesinin ihmal edilmiş olduğu ileri sürülmüşse de işbu iddianın kabulünün olanaksız olduğunu, aynı zamanda hem ihtarnamede hem de dava dilekçesinde yenileme yükümlülüğü bulunduğu ve işbu yükümlülüğün tarafınca ihlal edildiği belirtilmişse de bu iddianın da tamamen gerçek dışı olduğunu, müvekkili şirketin söz konusu danışmanlık hizmet sözleşmesi kapsamında böyle bir yükümlülüğü bulunmadığını, müvekkile kusur atfedilebilmesinin mümkün olmadığını, söz konusu sözleşme incelendiğinde görüleceği üzere müvekkilinin görevleri arasında bu konuda tanımlanmış herhangi bir görevi bulunmadığını, yine sözleşme incelendiğinde görülecektir ki müvekkili şirketin sorumluluğunun daha çok Çevre Lisans Yönetmeliği gereğince alınması gereken izin ve lisans işlemlerinin gerçekleştirilmesi olduğunu, bunun dışında müvekkiline özellikle de teşvik konusunda sorumluluk yükleyen sözleşmesel bir hüküm de bulunmadığını, davacı şirketin belirtmiş olduğu zararın fahiş miktarda olduğunu, davacı tarafın hiçbir somut veriye dayanmayan zarar talebini somutlaştırması gerektiğini, somut olayda mahkemece müvekkili şirketin de sorumluluğunun varlığının kabulü halinde ise kusur durumuna göre zararın paylaştırılması gerektiğini, zira böyle bir zarar var ise ve müvekkili şirketin de sorumlu olduğunun kabulü varsayımında; zararın, olayda kusuru olan herkese kusuru oranında paylaştırılması gerektiğini, bu nedenlerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyamız inceleme yapılmak üzere Elektrik Mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişinin 18/05/2021 tarihli mahkememize ibraz ettiği ayrıntılı ve gerekçeli raporunda; Davacı ve davalı arasındaki 2.2.2016 tarihli ilk sözleşme olan sözleşmenin 2017 ve 2018 yıllarında da devam edip etmediği hususu dava dosyası içinde davalının davacıya kesilmiş fatura örnekleri bulunmadığından kesin olarak anlaşılamadığını, şayet 2.2.2016 tarihli ilk sözleşme 1.2.2017 tarihinde sonlanmış ise davalının 2.2.2016 tarihli ilk sözleşmesi 1.2.2017 tarihinde bitmiş ise davacının Arıtma Tesisi Enerji Gideri Geri Ödeme Belgesinin geçerlilik süresinin bitim tarihi 9.5.2017 olduğundan, davacının başvuru yapması için Nisan 2017 sonuna kadar daha 3 ay süresi bulunduğundan (1.2.2017 ile 30.4.2017 arası) davalının söz konusu belgenin yenilenmesi için başvuru süresinin kaçırılması ile ilgili bir sorumluluğunun bulunmadığını, bu sebeple davacının 2018 yılı Arıtma Tesisi Enerji Gideri Geri Ödemesi alamaması ile ilgili olarak davalının kusurlu olmadığının düşünülebilir olduğunu, ancak 2.2.2016 tarihli ilk sözleşmenin 2017 ve 2018 yıllarında da devam ettiği yönünde bir kanaat oluşursa bu durumda davalının sözleşme gereği sorumluluğunu yerine getirmeyip Arıtma Tesisi Enerji Gideri Geri Ödeme Belgesinin süre bitim tarihi olan 9.5.2017 den önce belgenin yenilenme başvuru süresini kaçırılmasına sebep olduğundan, davacının 2018 yılı için ödediği 81.612,53 TL Elektrik Tüketim bedelinin geri alma imkanı bulunan %50 si olan 40.806,27 TL yi geri ödeme olarak geriye alamadığından davalının davacıyı 40.806,27 TL kadar zarara uğrattığının düşünülebilir olduğunun görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Taraf vekillerinin itirazlarını irdeler şekilde bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş, 24/08/2021 tarihli elektrik mühendisi bilirkişiden alınan ek raporda; Davalının, davacı ile arasındaki sözleşmeler gereği sorumluluğunu yerine getirmeyip, Atıksu Arıtma Tesisi Enerji Gideri Geri Ödeme Belgesinin süre bitim tarihi olan 9.5.2017 den önce belgenin yenilenme başvuru süresini kaçırılmasına sebep olduğu, bu nedenle davacının 2018 yılı ve 2019 yılı ilk dört ayı için Elektrik Tüketim bedelleri toplamının % 50 ‘sini Atıksu Arıtma Tesisi Enerji Gideri Geri Ödemesi olarak geri alma imkanı bulunduğu halde geri alamayarak; 2018 Yılı için 40.806,27 TL, 2019 Yılı ilk dört ay için de 12.634,49 TL olmak üzere toplamda 53.440,76 TL davacının zarara uğramasına sebep olduğunun görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davalı vekilinin 20/10/2021 tarihli duruşmadaki beyanı üzerine çevre mühendisi bilirkişi de eklenmek suretiyle önceki bilirkişiyle birlikte yeniden rapor alınmasına karar verilmiş olup, 26/01/2022 tarihli alınan bilirkişi raporunda; 24/08/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda detaylı olarak açıklanan ve hesaplanan davacının Atıksu Tesisi Enerji Geri Ödeme Belgesinin süresinin dolması neticesiyle geri alma imkanı olduğu halde geri alamadığı 2018 ve 2019 yılı ilk dört ayı için Elektrik Tüketim Bedellerinin %50 sini olan 53.440,76 TL’lik tutarın yukarıda açıklandığı üzere ilk belge başvurusunun davalı tarafından yapıldığının kabulü, aralarındaki sözleşmelerdeki davalı firmanın yükümlülükleri, Çevre Mevzuatı ve Yönetim Hizmetlerinin bir bütün olarak değerlendirilmesi göz önüne alındığında bu tutarın alınamamasındaki sorumluluğun davalı firmada olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı firmanın atıksu arıtma tesisi için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na geri ödeme başvurusu yaptığı ve 09/05/2012 tarihinden geçerli olmak üzere 5 yıllık süre için Enerji Gideri Geri Ödeme Belgesi almaya hak kazandığı, 28/03/2019 tarihinde davacı firma tarafından Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne 2018 yılı enerji teşvikinden faydalanma talep edildiği, ancak belgenin süresinden dolayı reddedildiği, davacı firma tarafından davalı firmadan çevre danışmanlık hizmeti satın alındığı, dava konusu enerji teşvikinin süresinin dolması, bu sürede davalı danışmanlık firmasının gerekli uyarıları yapmadığından davacı firmanın maddi zarara uğratıldığı iddiası ile alacak davası açıldığı, mahkememizce yapılan yargılamada toplanan deliller ve hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi heyetinin mahkememize ibraz ettiği rapora göre; davalının, davacı ile arasındaki sözleşmeler gereği sorumluluğunu yerine getirmediği, Atıksu Arıtma Tesisi Enerji Gideri Geri Ödeme Belgesinin süre bitim tarihi olan 9.5.2017 den önce belgenin yenilenme başvuru süresini kaçırılmasına sebep olduğu, bu nedenle davacının 2018 yılı ve 2019 yılı ilk dört ayı için Elektrik Tüketim bedelleri toplamının % 50 ‘sini Atıksu Arıtma Tesisi Enerji Gideri Geri Ödemesi olarak geri alma imkanı bulunduğu halde geri alamayarak; 2018 Yılı için 40.806,27 TL, 2019 Yılı ilk dört ay için de 12.634,49 TL olmak üzere toplamda 53.440,76 TL’lık tutarın ilk belge başvurusunun davalı tarafından yapıldığının kabulü, aralarındaki sözleşmelerde davalı firmanın yükümlülükleri, Çevre Mevzuatı ve Yönetim Hizmetlerinin bir bütün olarak değerlendirilmesi göz önüne alındığında bu tutarın alınamamasındaki sorumluluğun davalı firmada olduğu anlaşılmakla, davacının davasının kabulüyle, 53.440,00 TL’nin noter ihtar tarihi olan 06/05/2019 tarihinden itibaren ticari faiziyle davalıdan alınıp davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
KARAR:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kabulüyle 53.440,00 TL nin noter ihtar tarihi olan 06/05/2019 tarihinden itibaren ticari faiziyle davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 3.650,48 TL harçtan peşin ve ıslah harcı olarak yatırılan toplam 922,42‬ TL harcın mahsubu ile bakiye 2.728,06 TL nin davalıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından işbu dava nedeniyle sarf edilen harç, bilirkişi ücretleri, posta masrafı ve tebligat masrafları olmak üzere toplam 1.329,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca, takdir ve tayin edilen 7.747,20 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
5-HUAK 18/A maddesi gereğince zorunlu Arabuluculuk kapsamında 1.320,00 TL Arabuluculuk giderinin 6831 sayılı yasa hükümlerine göre davalı taraftan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafça yatırılan ancak sarf edilmeyen gider avansından kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde taraflara re’sen iadesine,
Dair karar HMK 341 vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer mahkemeye verilecek dilekçe ile istinaf yoluna başvurabileceği belirtilerek davacı vekilinin ve davalı vekilinin okunup usulden anlatıldı.16/02/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır