Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/15 E. 2022/181 K. 28.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/15
KARAR NO : 2022/181

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 08/01/ 2020
KARAR TARİHİ : 28/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka … Şubesi ile dava dışı … arasında Genel Kredi Sözleşmesi dava dışı borçlu … ve davalı borçlu kredilerden kaynaklanan borcu ödememiş ve bunun üzerine hesap kat edilerek borçlulara Beyoğlu … Noterliği ile 23/08/2019 tarih … yevmiye nolu ihtarname gönderildiği ve davalı borçluya tebliğ edildiği, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine İzmir 20.İcra Müdürlüğü …/… E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı/borçlu’nun icra takibine itiraz ettiği, itirazın haksız olduğu ve kefalet sözleşmesini imzaladığı, başlatılan icra takiplerine davalı borçlunun itirazları nedeniyle takiplerin durduğunu, borçlunun itirazlarının haksız ve kötü niyetli olduğunun iddia edilerek ikame edilen davada mahkemeden itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, masraf ve avukatlık ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı asil cevap dilekçesinde özetle; sözleşme imzalanırken kredinin 100.000 TL olduğu ve ancak 90.000 TL sinin Avrupa Tarımsal Destekleme fonu adı altında devletin garantisi altında olduğunu ve paranın ödenmemesi halinde devletin bu parayı ödeyeceği bu nedenle kefaletinin sadece 10.000 TL ile sınırlı olacağının banka memuru tarafından söylendiği, kefaletinin 10.000 TL ile sınırlı olduğunu bilerek imzaladığını, diğer imzalatılan evrakların matbu olduğunu, 10.000 TL nin dışındaki borçtan sorumlu olmadığını ve kabul etmediğini belirtmiş, şahitlerin dinletilmesini talep etmiş ve 10.000 TL dışındaki davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı asil … 17/07/2020 tarihli duruşmada alınan beyanında; dava dışı …’ın üzerinde malvarlığı bulunmaması nedeni ile 100.000,00 TLlik kredinin kendisine verildiğini, ancak bunun geri ödemesine ilişkin olarak tereddütlerinin bulunduğunu belirttiğimde cevap dilekçesinde de belirttiği şekilde bu şahıslar kendisine ancak 10.000,00 TL ile sorumlu olabileceğini söylediklerini, ayrıca kredi sözleşmesine kefil olduğu sırada bekar olduğu için eş muvafakatı alınmadığını, davanın reddini talep ettiğini, kendisinin sadece kefil olduğu 10.000,00 TLyi kabul ettiğini, bunun dışında 90.000,00 TLyi kabul etmediğini beyan etmiştir dedi.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE & NETİCE VE KANAAT:
İzmir 20. İcra Müdürlüğü’nün …/… E. sayılı dosyasının incelenmesinde; 362.985,00 TL asıl alacak, 6341,89 TL işlemiş faiz, 317,09 TL %5 BSMV olmak üzere toplam 369.643,98 TL alacak için dosyamız davacısı tarafından dosyamız davalısı ve dava dışı … aleyhine Örnek No 7 ile ilamsız icra takibine başlandığı, dosyamız davalısı bakımından 200.000,00 TL anapara ve faiz ve ferilerine ilişkin takip yapıldığının ödeme emrinde belirtildiği, davalıya ödeme emrinin 18/10/2019 tarihinde tebliğ edildiği, takip borçlusunun 21/10/2019 tarihli borca itiraz beyanı nedeni ile takibin 21/10/2019 tarihinde durdurulmasına karar verildiği, görülmekte olan davanın süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından davaya konu Genel Kredi Sözleşmesinin ibraz edilmiştir.
Dosya uyuşmazlık konularında inceleme yapılmak üzere 21/10/2020 tarihli kök bilirkişiye tevdi edilmiş, davacı alacaklı … A.Ş. ile borçlu … arasında akdedilmiş bulunan Genel Kredi Sözleşmesi ile krediler kullandırılmış olduğu, 19.06.2017 tarihinde davalı …’ın 200.000,00 TL tutarlı kefalet sözleşmesi imzaladığı, davalı …’ın kefalet sözleşmesi imzaladığı tarihte … nolu 100.000,00 TL tutarlı kredi kullandırıldığı ve 18.06.2018 tarihinde kapatıldığı yapılarak; dava dışı borçlunun ödenmeyen kredilerinden dolayı 23.08.2019 tarihinde … yevmiye nolu ihtarname ile toplam 360.830,54 TL borcun ödenmesi için ihtar edildiği, hesaplarının kat edildiği, borçların ödenmemesi üzerine 08.10.2019 tarihinde İzmir 20.İcra Müdürlüğü …- … E. Sayılı dosyası ile takip açıldığı, 360.830,54 TL Asıl alacak, 6.341,89 TL Faiz, 317,09 TL BSMV olmak üzere toplam 367.489,52 TL olarak talepte bulunabileceği, ancak davalı kefilden talep edilebilecek tutarın 200.000,00 TL kefalet limiti ile sınırlı olduğu, davacı alacaklının Kredilerden kaynaklı Asıl Alacak tutarı olan 11.925,80 TL’sine %28,80, 8.868,77 TL’sine %27, 80.844,97 TL’sine %36, 168.469,53 TL’sine %34,02, 86.191,20 TL’sine %39,42, 4.224,16 ve 306,11 TL’sine %36 oranlarında takip tarihinden tahsil tarihine kadar sözleşme hükümlerine göre temerrüt faizi talep edebileceği, buna göre nihai takdiri mahkeme’ye ait olmak üzere davacı alacaklının, davalı borçludan talep edebileceği asıl alacak, işlemiş faiz ve BSMV ile Masraf toplamı 367.489,52 TL olduğu ancak kefalet limitinin 200.000,00 TL olduğu bildirildiği,
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna itirazı üzerine alınan 04/05/2021 tarihli ek bilirkişi raporunda; kök raporda 2.sayfa kullandırılan kredilerin tetkiki bölümünde detaylıca açıklandığı üzere kefalet sözleşmesinin imzalandığı 19.06.2017 tarihinde kullandırılan kredinin 18.06.2018 tarihinde kapatıldığı tespitlerinin yapıldığı ve yeni kullandırılan kredilerden sorumlu olmayacağı görüşüne varılmış ancak takdir mahkemeye bırakılarak kredilere ait borçlar hesaplandığı, davacı banka tarafından 13.04.2021 tarihinde sunulan sözleşmelerin daha önce dava dosyasında mevcut olan Genel Kredi Sözleşmesi ve Kefalet Taahhütnamesi olduğu tespit edildiği, ayrıca sunulan Ticari Kart Sözleşmesi dava dışı asıl borçlu tarafından imzalandığı, davacı banka tarafından sunulan ek belgelerin kök raporda davalı kefile ilişkin değerlendirmelerde değişikliğe sebep olacak belgeler olmadığı tespit edildiği, tekrar belirtmek gerekirse davalı kefil …’ın 19.06.2017 tarihinde Kefalet Sözleşmesini imzaladığı ve 200.000,00 TL kefalet limiti ile sorumlu olduğu, ancak 19.06.2017 tarihinde kullandırılan kredinin 18.06.2018 tarihinde kapatıldığı tespit edilmiş ve daha sonra kullandırılan kredilerden sorumlu olmayacağı kanaatine varılmasına karşın takdirin mahkemeye bırakılarak hesaplamalar yapıldığı bildirilmiş,
Davacı vekili ve davalı vekilinin bilirkişi raporuna itirazı üzerine alınan 17/01/2022 tarihli ek bilirkişi raporunda; kök raporda 2.sayfa Kullandırılan Kredilerin Tetkiki bölümünde detaylıca açıklandığı üzere kefalet sözleşmesinin imzalandığı 19.,06.2017 tarihinde kullandırılan kredinin 18.06.2018 tarihinde kapatıldığı tespitlerinin yapıldığı ve yeni kullandırılan kredilerden sorumlu olmayacağı görüşüne varıldığı ancak takdir Mahkemeye bırakılarak kredilere ait borçlar hesaplandığı, tekrar belirtmek gerekirse davalı kefil …’ın 19.06.2017 tarihinde Kefalet Sözleşmesini imzaladığı ve 200.000,00 TL kefalet limiti ile sorumlu olduğu, ancak 19.,06.2017 tarihinde kullandırılan kredinin 18.06.2018 tarihinde kapatıldığı tespit edilmiş ve daha sonra kullandırılan kredilerden Yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda sorumlu olmayacağı ancak takdirin mahkemeye bırakılarak hesaplamalar yapıldığını, tekrar etmek gerekirse kefalet sözleşmesinin geçerliliği hususu hukuki bir değerlendirme olup takdir mahkemeye ait olduğu bildirilmiştir.
Dava; İİK nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ve takibin devamı ile icra inkar tazminatı istemine ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce yapılan yargılamada toplanan deliller ile hüküm kurmaya yeterli bulunan bilirkişi raporu dosya kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde, Davacı banka ile dava dışı borçlu … arasında akdedilmiş bulunan Genel Kredi Sözleşmesi ile krediler kullandırıldığı ve 19.06.2017 tarihinde davalı …’ın 200.000,00 TL tutarlı kefalet sözleşmesi imzaladığı, davalı …’ın kefalet sözleşmesi imzaladığı tarihte … nolu 100.000,00 TL tutarlı kredi kullandırıldığı ve 18.06.2018 tarihinde kapatıldığı yapılarak; dava dışı borçlu …’ın ödenmeyen kredilerinden dolayı 23.08.2019 tarihinde … yevmiye nolu ihtarname ile toplam 360.830,54 TL borcun ödenmesi için ihtar edildiği, hesaplarının kat edildiği;
Borçların ödenmemesi üzerine davalı ve dava dışı borçlu … adına 08.10.2019 tarihinde İzmir 20.İcra Müdürlüğünün …/… E. sayılı dosyasında alacağın tahsili amacıyla 360.830,54 TL asıl alacak, 6.341,89 TL faiz, 317,09 TL BSMV olmak üzere toplam 367.489,52 TL bedel ile takip açıldığı, ancak davalının kefil olduğu dava konusu kredi sözleşmesinde kefalet limitinin 200.000,00 TL ile sınırlı olduğu, davacı alacaklının kredilerden kaynaklı asıl alacak tutarı olan 11.925,80 TL’sine %28,80, 8.868,77 TL’sine %27, 80.844,97 TL’sine %36, 168.469,53 TL’sine %34,02, 86.191,20 TL’sine %39,42, 4.224,16 ve 306,11 TL’sine %36 oranlarında takip tarihinden tahsil tarihine kadar dava konusu sözleşme hükümlerine göre temerrüt faizi talep edebileceği ve davacının kefil olan davalıdan asıl alacak, işlemiş faiz ve BSMV ile masraf toplamı 367.489,52 TL talep edebileceği;
Borçlar kanunu 583. maddesinin:
” Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.” şeklindeki emredici düzenlemesi ile kefaletin umumi hükümlerini tayin ettiği,
Kefillerin miktar itibari ile sorumluluğunun hukukumuzun yerleşik ve asli kaidelerinden olduğu görülmektedir.
Kefilin sorumluluk sahası ve sorumlu tutulabileceği kalemlerde de kanunkoyucu özellikle sınırlı sayıda, tad3adi ve tahdidi (sayarak ve sınırlayarak9 düzenlemeler getirmiştir. Buna göre;
“II. Ortak hükümler
1. Kefil ile alacaklı arasındaki ilişki
a. Sorumluluğun kapsamı
MADDE 589- Kefil, her durumda kefalet sözleşmesinde belirtilen azamî miktara kadar sorumludur.
Aksi sözleşmede kararlaştırılmamışsa kefil, belirtilen azamî miktarla sınırlı olmak üzere, aşağıdakilerden sorumludur:
1. Asıl borç ile borçlunun kusur veya temerrüdünün yasal sonuçları.
2. Alacaklının, kefile, onun borcu ödeyerek yapılmalarını önleyebileceği uygun bir zaman önce bildirmesi koşuluyla, borçluya karşı yönelttiği takip ve davaların masrafları ile gerektiğinde rehinlerin kefile tesliminin ve rehin haklarının devrinin sebep olduğu masraflar.
3. İşlemiş bir yıllık ve işlemekte olan yıla ait akdî faizler ile gerektiğinde tahvil karşılığında ödünç verilen anaparanın işlemiş bir yıllık ve işlemekte olan yıla ait faizleri.
Sözleşmede açıkça kararlaştırılmamışsa kefil, borçlunun sadece kefalet sözleşmesinin kurulmasından sonraki borçlarından sorumludur.
Kefilin, asıl borç ilişkisinin hükümsüz hâle gelmesinin sebep olduğu zarardan ve ceza koşulundan sorumlu olacağına ilişkin anlaşmalar kesin olarak hükümsüzdür.”
Mezkur düzenlemeden 6098 sayılı borçlar kanunun kefaleti münhasıran istinad ettiği sözleşme kaynaklı ve sınırlı olarak sorumluluk doğuracağını öngörmekte, hilafına mukavelelerin geçerli olmadığını belirtmektedir.
Dolayısıyla kefaletin lehine kefalette bulunulduğu şahsın her türlü borcuna ilanihaye kefil olunması gşibi bir hüküm kanunda olmadığı gibi bankanın tek taraflı dikte ettiği genel işlem şartının da kanunun emredici hükümleri karşısında bir hüküm ve neticesinin olmadığı izahtan varestedir.
Sözleşmeler sözleşme hukuku ve kanunların emredici hükümlerine göre yapılmalı, aksi halde kanun hükümlerini ihlal ile bir menfaat temin edilmesi gayesinin neticesinin olmayacağı ve aleyhe neticelerinin doğacağı unutulmamalıdır. Her hakkın kötüye kullanılmasını TMK 2. Madde müeyyide getirdiği gibi burada da kanunların açık hükümlerine aykırılık sözleşme özgürlüğü perdesinde himaye edilemez.
Bu itibarla kefalet limitinin 200.000,00 TL olduğu nazara alınarak davacının davasının kısmen kabulü ile, İzmir 20. İcra Müdürlüğü …/… E. Esas sayılı takip dosyasında davalılar tarafından takibe yapılan itirazın iptali ile 200.000-TL (kefalet sınırı nispetinde) asıl alacak üzerinden yine icra takibi ödeme emrindeki faiz hesaplama kriterlerine göre hesap edilecek faiz miktarı ile takibin devamına,
İcra-inkar bakımından hadisenin mahiyeti gereği alacak likit olmayıp hesaplama-yargılama gerektirdiğinden, zira kefalet limiti belirli olmasına rağmen ve hukukumuzda kanunen kefillerin mahdut sorumluluğu, bedel ile sınırlı sorumluluğu kabul edişmiş, kanunen bu hususa vurgu yapılmış ve hilafına sözleşme ile bu hususun kaldırılamayacağı, değiştirilemeyeceği belli iken davacının bile bile fazla para tahsil girişiminin varlığı ve davalının buna itirazda haksız ve kusurlu sayılamayacağı, borç olmayan bir şeyden sorumluluğun kabul edilemeyeceği nazara alınarak davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile,
İzmir 20. İcra Müdürlüğü …/… E. Esas sayılı takip dosyasında davalılar tarafından takibe yapılan itirazın iptali ile 200.000-TL (kefalet sınırı nispetinde) asıl alacak üzerinden yine icra takibi ödeme emrindeki faiz hesaplama kriterlerine göre hesap edilecek faiz miktarı ile takibin devamına,
İcra-inkar bakımından hadisenin mahiyeti gereği alacak likit olmayıp hesaplama-yargılama gerektirdiğinden davacının icra inkar tazminatı isteminin REDDİNE,
2-Alınması gereken 13.662,00 TL nispi ilam harcından, peşin alınan 1.567,28 TL harcın mahsubu ile kalan 12.094,72 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre davanın kabul oranına göre takdir ve tayin edilen 22.450,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 76,00 TL tebligat gideri, 33,00 TL e-tebligat masrafı, 113,70 TL posta masrafı, 550,00 TL bilirkişi ücreti toplamı 772,70 TL yargılama giderinden davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından peşin yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 1.567,28 TL peşin harç, 7,80 TL vekalet harcı toplamı 1.629,48 TL.nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HUAK 18/A Maddesi gereğince zorunlu arabuluculuk kapsamında suç üstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
7-Davalının yatırdığı delil avansından kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde re’sen iadesine,
8-Davacının yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde re’sen iadesine,
Dair ; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 341. v.d. maddeleri gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.28/02/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)