Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/14 E. 2022/417 K. 11.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2020/14
KARAR NO :2022/417

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/01/2020
KARAR TARİHİ : 11/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 04.01.2016 tarihinde sürücüsü tespit edilemeyen … … … plakalı otomobilin, … … Caddesi ile … … Mahallesi … Sokak kavşağına … Sokak girişinde taşıt yolunun karşı tarafına geçmeye çalışan yaya müvekkili … …’a çarpması neticesinde yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiş olup, müvekkilinin yaralandığını, gerçekleşen kazada … … … plakalı aracın sürücüsü Adana Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan 07.06.2016 tarihli bilirkişi raporuna göre asli ve tam kusurlu bulunduğunu, … … … plakalı aracın … sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesi olduğunu, kazanın ardından müvekkilinin tedavisi … … … … … Hastanesi’nde yapılmış, kaza sebebi ile müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, bu sebeple … Sigorta Şirketinden tazminat talep hakkı doğduğunu, kazanın ardından kusurlu araç sahibi … … hakkında soruşturma başlatılmış, Adana Cumhuriyet Başsavcılığı …/… Soruşturma No, Adana … Asliye Ceza Mahkemesi …/…E. …/… Karar Nolu dosya ile araç sürücüsünün belirlenememesi hasebiyle araç sahibi … …’in beraatine karar verildiğini, davaya konu kazada ilgili aracın ZMMS sigortasının tespit edilememesi sebebi ile ilk olarak 24.10.2019 tarihinde Güvence Hesabı’na müvekkili adına başvuru yapılmış ve 25.10.2019 tarihinde başvuru ilgili kuruma ulaştığını, Güvence Hesabı vermiş olduğu cevabi yazıda aracın … Sigorta Şirketi nezdinde ZMMS poliçesi mevcut olduğunu ancak sürücünün tespit edilemediğini belirttiğini, bunun üzerine 26.10.2019 tarihinde … Sigorta AŞ’ye müvekkili adına başvuru yapılmış ve 27.10.2019 tarihinde başvuru ilgili kuruma ulaştığını, davalı sigorta şirketi tarafımıza göndermiş olduğu cevabi yazıda“sigortalı aracın söz konusu kazada yer aldığına dair somut bir delil olmadığından tazminat talebinin yerine getirilmesinin mümkün olamayacağını” bildirdiğini, ancak Adana …Asliye Ceza Mahkemesi …/… E. …/… Karar Nolu Dosyaya sunulan bilirkişi raporunda müvekkiline çarpan aracın plakası bildirilmiş ve … … … plakalı araç sürücüsünün de asli ve tam kusurlu olduğu belirtildiğini, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlar A.3 bendinde sigortanın kapsamı belirtildiğini, sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibarivle secerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlü olduğunu, arabuluculuk aşamalarında anlaşamadıklarını, fazlaya ilişkin tüm dava ve tazminat talep hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 100-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 100-TL maluliyet tazminatı, davalılardan başvuru tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte ödenmesine, müvekkilinin tedavi görmüş olduğu … … … … … mevcut kayıtlarının celbine, dava masrafları ve vekâlet ücretlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ZMM poliçesi sigortalı aracın işleteninin maddi nitelikteki hukuki sorumluluğunu teminat altına aldığını, sigortalı aracın sürücüsünün ilgili kazada yer aldığına dair somut bir delil olmamakla birlikte; kazaya ilişkin Adana … Asliye Ceza Mahkemesinin …/… E. ve …/… K sayılı kararı ile sigortalı araç sahibi tarafından yüklenen suçun işlendiğinin sabit olmamsı sebebi ile sigortalı … … … plakalaı araç sahibi … … de beraat ettiğini, sigortalı araç sahibi oto tamircisi olup kazaya karışan araç taire gelen müşterilerce kullanılmış ve davaya konu iş bu kazayı da emniyete çağrıldığında öğrendiğini, talebin teminat dışı olması sebebi ile müvekkili şirket adına davanın reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile; başvuru şartı yerine getirilmediğini, açıklaması yapılan konular ve itirazlar baki kalmak ve de kabul anlamına gelmemekle beraber Genel Şartların ek 6 maddesine göre hak sahibinin sigortaya başvuru sırasında vermek zorunda olduğu belgeler de açıkça belirtildiğini, davacı, ZMMS genel şartları ek. 6 madde gereğince başvuru sahibi özürlü sağlık kurulu raporu sunmak zorunda olduğunu, 04.01.2016 tarihinde meydana gelen ve … … … plakalı sigortalı araç ile yaya … …’un karıştığı trafik kazasında; … …‘un malül kaldığı iddiasıyla maddi tazminat ,bakıcı gideri,sağlık giderleri vs.talep edildiğini, 6111 sayılı Kanun gereği, yasanın yayımlandığı tarihten önce ve sonraki tüm trafik kazaları nedeni ile sunulan sağlık hizmet bedelleri Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağını, bu nedenle davacının sağlık hizmet bedelleri için müvekkili şirkete rücu etme hakkı bulunmadığını, kazaya karışan araç müvekkili şirket nezdinde Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğu police limiti ile sınırlı olup; bedeni zararlar halinde maddi tazminat talepleri için şahıs başına azami police teminat limiti ile sınırlı olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin poliçeden kaynaklanan maddi tazminat talebinden doğan sorumluluğu; sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirket hakkında açılan davanın reddine, kabul anlamına gelmemek kaydı ile;aleyhe hüküm kurulması halinde ise poliçe temiat limiti ve sigortalının kusur oranı dikkate alınarak hüküm kurulması gerekliliğine, reddedilen kısım için ise; yargılama gideri ve yasal vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE & NETİCE VE KANAAT
Adana … Asliye Ceza Mahkemesinin …/… Esas …/…. Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; 20/03/2018 tarih ve …/… Esas …/… Karar sayılı kararı ile sanık … …’in mağdur … …’a yönelik taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olmak suçundan TCK’nun 89/1, 89/2-b maddeleri uyarınca cezalandırılması talebi ile kamu davası açılmış ise de yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeni ile suçtan beraatine karar verildiği, kararın 28/03/2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacının Ege Üniversitesi ATK Anabilim Dalı Başkanlığı’ na sevki sağlanarak sürekli iş göremezlik oranı ile geçici iş göremezlik süresinin tespiti bakımından rapor aldırılmıştır.
9 Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Medikolegal Değerlendirme Raporuna göre; … tarihinde araç dışı trafik kazası nedeniyle yaralandığı belirtilen … ve … oğlu, … doğumlu … …’un, kazayla ilgili tibbi belgeleri incelendiğinde; hastanın DEÜH’te yapılan fizik muayenesi değerlendirildiğini, tıbbi belgelerin incelenmesi ve muayene bulgularının değerlendirilmesi sonucunda; 3 Ağustos 2013 tarihli ve 28727 sayılı resmi gazetede yayınlanan “Maluliyet Tespiti İşlemleri tıbbi belgelerin incelenmesi ve muayene bulgularının değerlendirilmesi sonucunda;
a) 3 Ağustos 2013 tarihli ve 28727 sayılı resmi gazetede yayınlanan “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği” ve 11 Ekim 2008 tarihli ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” ekindeki Meslekte Kazanma Gücünün Azalma Oranları Tespit Cetveli kapsamında değerlendirildiğinde;
-Hastanın olayın olduğu tarihteki yaşı değerlendirmeye alındığında (11 yaş) meslekte kazanma gücünde azalma oranının %9.3 (dokuznoktaüç) olduğu,
-Hastada sekelin belirlendiği günümüzdeki yaşına göre (16 yaş) meslekte kazanma gücünde azalma oranının Ve %9.3 (dokuznoktaüç) olduğu,
30 Mart 2013 tarihli ve 28603 sayılı resmi gazetede yayınlanan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” kapsamında kişinin özür oranının %7 (yedi) olduğu,
Hastada kaza sonucu meydana gelen geçici iş göremezlik süresinin 120 (yüzyirmi) gün olduğu tıbbi kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, dosya ve ekleri kusur ve hesap bilirkişilerine ayrı ayrı tevdi edilerek, tarafların davaya konu kazanın oluşumunda kusur oranları ve tazminat miktarlarının tespiti yönünden bilirkişilerden rapor aldırılmıştır.
Adli Trafik Bilirkişisi … …’ın düzenlemiş olduğu 28/01/2020 tarihli raporda özetle; Olaya … … … plakalı otomobilin karıştığının mahkemece kabulü halinde; kimliği tespit edilemeyen … … … plakalı otomobil sürücüsü … … … plakalı otomobil sürücüsünün olay esnasındaki davranışı: 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 52. maddesinde düzenlenen:“a) Kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak zorundadırlar.” şeklindeki kuralının ihlali niteliğinde, Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 109. maddesinde düzenlenen: “d) Kavşağa gelen sürücüler kavşak giriş ve çıkışlarından kurallara uygun olarak karşıya geçen veya geçmek üzere olan yayalara, geçiş hakkını vermek zorundadırlar.” şeklindeki kuralının ihlali niteliğinde; yaya … … (2005 doğumlu/11 yaşında) karşıdan karşıya geçişlerde yayaların uyması zorunlu olan kurallara uygun bir yer olan kavşak girişinden karşıya geçmek üzere taşıt yolu üzerinde bulunduğu esnada motorlu araç sürücüsünün yayanın ilk geçiş hakkını ihlal ederek neden olduğu zararlı sonucu önlemesinin mümkün olmadığı ve olayda 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununu ihlal eden bir davranışının bulunmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Sigorta ve Aktüerya Bilirkişisi Av…. …’dan alınan 11/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; 04.01.2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, yaralanarak %7 oranında kalıcı-bedensel zarara uğrayan … …’un kalıcı maluliyet tazminatının 211.172,14.-TL tutarında hesaplandığı, hesaplanan tazminatın ZMSS teminat limiti kapsamında kaldığı, 10.08.2019 tarihinde muaccel hale geldiği, temerrüt faizinin yasal faiz olabileceği, görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili 02/03/2022 tarihli değer arttırım dilekçesiyle; sürekli iş göremezlik kaynaklı maddi tazminat talebinin 211.172,14 TL’ye arttırarak söz konusu talebini harçlandırmıştır.
Dava; …/…/… tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu davacının sürekli iş göremezlik oranı ile geçici iş göremezlik süresi nedeniyle uğramış olduğu maddi zararlarının kazaya sebebiyet veren aracın ZMMS sigortacısından tahsili istemine ilişkindir.
6098 Sayılı TBK nun 54.maddesinin 3.bendinde çalışma gücünün azalmasından yada yitirilmesinden doğan kayıpların bedensel zarar kavramı içinde sayıldığı anlaşılmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve kaza tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, kara yolu zorunlu mali sorumluluk(trafik) sigortası, bir motorlu aracın kara yolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne, yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan hukuki sorumluluğu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve kanun gereği yapılması zorunlu olan sigorta türüdür.
Davaya konu olay, …/…/… tarihinde davacının yaya olarak bulunduğu davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan aracın karşıdan karşıya geçmeye çalışan davacı … …’a çarpması neticesinde davacının yaralanmasıyla sonuçlanmıştır.
…/…/… tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu %7 oranında kalıcı maluliyet durumuna giren kalıcı maluliyet tazminatının 211.172,14.-TL tutarında maddi zararının olduğu, hesaplanan maddi zarardan davalı şirketin temerrüt tarihi olan 13/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile sorumlu olduğu, gerçek zararın Hazine Müsteşarlığı’nca belirlenen teminat limitleri içinde kaldığı anlaşıldığından davacının davasının kabulü ile, sürekli işgöremezlik tazminatı 211.172,14 TL’nin temerrüt tarihi olan(27/06/2019 müracaat tarihine KTK 97.Maddesi mucibince 15 gün ilavesi ile) 13/07/2019 tarihinden itibaren yasal faiziyle sigorta şirketinin limitleri de aşılmamak kaydıyla davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davacının davasının KABULÜ İLE; sürekli işgöremezlik tazminatı 211.172,14 TL’nin temerrüt tarihi olan(27/06/2019 müracaat tarihine KTK 97.Maddesi mucibince 15 gün ilavesi ile) 13/07/2019 tarihinden itibaren yasal faiziyle sigorta şirketinin limitleri de aşılmamak kaydıyla davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 14.425,16 TL nisbi karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL peşin harç ve 720,58 TL ıslah harcı toplamı 774,98 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 13.650,18 TL nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 23.232,05 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı, 54,40 TL peşin harç, 7,80 TL vekalet harcı, 720,58 TL ıslah harcı, 19,00 TL tebligat gideri, 76,50 TL e-tebligat masrafı, 247,30 TL müzekkere posta masrafı, 1.050,00 TL bilirkişi ücreti toplamı 2.229,98‬ TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-HUAK 18/A mad gereğince zorunlu arabuluculuk kapsamında suçüstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabulucuk giderinin 6831 sayılı yasa hükümlerine göre davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
8-Davalı tarafından yatırılan delil avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 341. v.d.maddeleri gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/05/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza