Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/123 E. 2023/9 K. 09.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/123 Esas
KARAR NO : 2023/9

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/02/2020
KARAR TARİHİ : 09/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 01.11.2011 tarihli güvenlik hizmeti alımı sözleşmesi bulunduğunu, 30.09.2019 tarihli ihtarname ile davalı tarafından sözleşmenin yenilenmeyeceğinin bildirildiğini, 07.10.2019 tarihli cevabi ihtarname ile çalışmakta olan 2 personelin 56 günlük ihbar süresi sonunda 28.11.2019 tarihinde sözleşmenin
feshedilebileceğinin ifade edildiğini, sözleşmenin feshi nedeniyle çalışan personelin iş akitlerinin sonlandırılacağı
ve iş akdinin sonlanması nedeniyle doğacak tüm hakkediş ve işçilik alacaklarının faturalandırılacağının bildirildiğini, tarafların anlaşamadığını, 01.11.2019 tarihinde güvenlik personelinin işyerine alınmadığını,
06.11.2019 tarihli ihtarname ile doğacak işçilik giderlerinden sorumluluğun davacıda olduğunun belirtildiğini,
anlaşılamaması üzerine yine 08.11.2019 tarihli ihtarnamenin gönderildiğini, ihtarname ile sözleşmede hüküm
bulunmaması nedeniyle 4857 sayılı Yasanın 2/6 ve 7. Maddeleri amir hükmünün uyuşmazlığa uygulanmak
suretiyle asıl işveren alt işveren ilişkisi kaynaklı ihbar tazminatının tamamı ile kıdem ve yıllık izin alacaklarının
yarısının davalı şirketten talep edildiğini ve 31.10.2019 tarihli faturanın gönderildiğini,
bunun üzerine davalı şirket tarafından 14.11.2019 tarihli ihtarnamenin keşide edildiğini ve alacaklardan
sorumlu olmadıkları belirtilerek faturanın iade edildiğini, uzlaşılamaması nedeniyle davanın açılmak zorunda
kalındığını,
fesih işleminin haklı nedene dayanmadığını, asıl işveren alt işveren ilişkisi nedeniyle işçilik alacaklarından
müşterek ve müteselsil sorumluluk olduğunu, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin belirtilen kararları kapsamında
tarafların yarı oranda sorumluluklarının bulunduğunu belirtmiş,
fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalı şirket tarafından sözleşmenin feshedilmesi nedeniyle
davalı şirket bünyesinde istihdam edilen personelin kıdem, ihbar ve yıllık izin alacaklarına ilişkin davalı şirketin
sorumlu olduğu ve sorumlu olduğu miktarın tespiti talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında ilk sözleşmenin 01.11.2011-01.11.2012 dönemi için 1 yıllık süre için imzalandığını, süre bitiminden en az 1 ay önce tarafların fesih ihbarında bulunmaması halinde sözleşmenin devam edeceği hükmünün
bulunduğunu, son sözleşmenin 01.11.2018-01.11.2019 dönemini içerdiğini, süre bitiminden en az 1 ay önce
27.09.2019 tarihinde ve ayrıca 30.09.2019 tarihli noter ihtarnamesi ile sözleşmenin yenilenmeyeceğinin
bildirildiğini,
sözleşmenin III. Maddesinde tarafların yükümlülüklerinin belirlendiğini, istihdam edilen personelin
işvereninin davacı olduğu, İş Kanunu ve Sosyal Sigortalar Kanunu yükümlülüklerinin davacıda olduğunun
belirlendiğini,
davacı tarafından alacak konusu yapılan kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin alacağı tutarlarının
işçilik alacakları olduğunu, işveren alacağı olmadığını, bu gibi giderlerden sorumluluğun davacıda olduğunu, müvekkili tarafından davacı ile arasındaki hizmet sözleşmesinin feshedildiğini, istihdam edilen personelin iş
nakitlerinin feshedilmediğini, davacının işçilerini başka bir işyerinde istihdam edebileceğini, İş Kanunu kapsamında müvekkilinin sorumluluğunun işçilere karşı olduğunu, davacıya karşı olmadığını,
yine taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinin 1 yıllık ve süre bitiminin belirli olduğunu, bu durumun davalı tarafından bilindiğini, feshedilecek sözleşmeler ile ilgili hazırlığın yapılması gerektiğini, sunulan Yargıtay
kararlarının dava ile ilişkisi olmadığını, asıl işveren tarafından ödenmek zorunda kalınan işçilik alacaklarının alt işverenlere rücusu ile ilgili olduğunu, alt işverenin asıl işverene rücu edeceğine ilişkin olmadığını, bununla ilgili bir
yasal düzenleme bulunmadığını ve davanın reddi gerektiğini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE & NETİCE VE KANAAT:
Davacı … Özel Güvenlik Ve Eğitim Hiz.Ltd.Şti. ile Davalı … Mobilya Paz.San.Ve Tic.Ltd.Şti. arasındaki dava konusuyla ilgili olarak tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde uyuşmazlık konularında inceleme yapmak üzere dosyanın mali müşavir bilirkişiye verilerek rapor düzenlenmesinin istenmesine şeklinde karar verilmiş olup alınan bilirkişi kök raporunda özetle; T.C.Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı, İzmir Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünden gelen 02.03.2021 tarihli yazının ve eklerinin incelenmesinde; …’ın davacı … Özel Güvenlik ve Eğitim Hiz.Ltd.Şti.’nin işyerinde 07.12.2011 tarihinde işe başladığı, 01.11.2019 tarihinde işten ayrıldığı, …’ın dava dışı … Sosyal Hizmetler Ve Yönetim Danışmanlık işyerinde 11.06.2019 tarihinde işe başladığı, 31.10.2019 tarihinde işten ayrıldığı, …’in davacı … Özel Güvenlik ve Eğitim Hiz.Ltd.Şti.’nin işyerinde 12.02.2012 tarihinde işe başladığı, 20.04.2012 tarihinde işten ayrıldığı, 20.04.2012 tarihinde işe başladığı, 01.11.2019 tarihinde işten ayrıldığı, davacı tarafın 2019 yılına ait ticari defterlerinde; 31.12.2019 tarihi itibarıyla; davacı tarafın davalı taraftan alacaklı olmadığı şeklinde kayıt bulunduğu, dava konusu olan davacı tarafından davalı tarafa düzenlenmiş olan 31.10.2019 tarih Seri … Sıra … numaralı toplam 37.395,92 TL tutarındaki faturanın davacı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacı tarafından davalı tarafa düzenlenmiş olan dava konusu 31.10.20 19 tarihli Seri … Sıra … numaralı 37.395,92 TL tutarındaki faturanın açıklama kısmının;
1) …’e (4.928,1344.775,68413.453,84)5 13.157,65 TL. tutarında,
2-) …’a (12.122,9044.775,6815.330,00)5 22.228,58 TL. tutarında,
3-)…’a 1.348,47 TL. tutarında olmak üzere toplam (13.157,65122.228,5811.348,47) 36.734,70.TL. tutarında “Kıdem Tazminatı Bedeli, İhbar Tazminatı, Yıllık İzin Bedeli” şeklinde olduğu,
*T,C.Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı, İzmir Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünden gelen 02.03.2021 Tarihli yazının ekindeki evrakların incelenmesinde;
1-) …’in davacı … Özel Güvenlik Ve Eğitim Hiz.Ltd.Şti.’nin … kurum nolu işyerinde “20.04.2012 tarihinde işe başladığı, 01.11.2019 tarihinde işten ayrıldığı, işten çıkış kodu ve nedeninin “18 -İşin sona ermesi” şeklinde olduğu,
2-) …’ın davacı … Özel Güvenlik Ve Eğitim Hiz.Ltd.Şti.’nin … kurum nolu işyerinde 07.12.2011 tarihinde işe başladığı, 01.11.2019 tarihinde işten ayrıldığı, işten çıkış kodu ve nedeninin “18 -İşin sona ermesi” şeklinde olduğu,
3-) …’ın ise davacı … Özel Güvenlik Ve Eğitim Hiz.Ltd.Şti.’nin … kurum nolu işyerinde değil de dava dışı … Sosyal Hizmetler Ve Yönetim Danışmanlık. işyerinde 11.06.2019 tarihinde işe başladığı, 31.10.2019 tarihinde işten ayrıldığı, işten çıkış kodu ve nedeninin “18 -İşin sona ermesi” şeklinde olduğu,
Davacı taraf ile davalı taraf arasında akdedilmiş bulunan hizmet sözleşmesindeki hükümler doğrultusunda, davacı tarafın davalı taraftan “kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin bedelleri” içeriğindeki dava konusu 31.10.2019 tarih Seri .. Sıra … numaralı faturadan dolayı alacaklı olup. olmadığı ve fatura bedelini talep edip edemeyeceği konusundaki hukuki değerlendirmenin Mahkemenin takdirinde olduğunun tespit edildiği rapor edilmiştir.
Mahkememizin 15/09/2021 tarihli duruşmasında yapılan itirazlar üzerine alınan ek raporda özetle; davacı vekili tarafından sunulmuş olan 20.09.2021 tarihli dilekçe ekindeki davacının Bornova ….Noterliği 11.11.2019 Tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile “davalı tarafa düzenlemiş olduğu 31/10/2019 Tarih … numaralı faturanın davalıya gönderildiği ve söz konusu ihtarnamenin “Muhatap … Mobilya Pazarlama San.Tic.Ltd.Şti. adresinde muhatap henüz işe gelmediği daimi çalışanı …’ün imzasına 12.11.2019 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ mazbatasından anlaşılmakla şerh olunur.16.09.2021” şeklinde olduğu,
Dava konusu olan davacı tarafından davalı tarafa düzenlenmiş olan 31.10.2019 tarih Seri … Sıra … numaralı toplam 37.395,92 TL tutarındaki fatura içeriğinin “Kıdem Tazminatı Bedeli, İhbar Tazminatı, Yıllık İzin Bedeli” olduğu görülmüş olmakla, taraflar arasında düzenlenmiş olan sözleşme hükümlerinin hukuki yönden değerlendirilmesi Mahkemenin takdirinde olduğurapor edilmiştir.
Mahkememizin 19.01.2022 tarihli
duruşmasında “Dosyanın işçilik alacaklarında uzman bilirkişiye tevdii edilerek bilirkişiden 6100 s. HMK‘nun 222. Maddesi gereğince dava konusu ihtilafla sınırlı olmak kaydıyla dosya kapsamı, taraf beyanları, uyuşmazlık noktaları,
iş ilişkisi kaynaklı kıdem, ihbar tazminatları ile yıllık izin alacağının doğumu şartları, unsurları ile
sorumluluk ve diğer hususlara dair, davanın özünü ve ihtilafların teferruatını aydınlatacak surette,
ayrıntılı ve denetime elverişli rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verildiği, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bilim Uzmanı, İş ve Sosyal Güvenlik Uzmanı-İş Güvenliği Uzmanı, Emekli İş Başmüfettişi …’ya tevdi edildiği, alınan bilirkişi raporunda özetle; Yargıtay Kararlarında, asıl ve alt işverenin kanundan kaynaklanan birlikte sorumlulukları İş Hukuku
kapsamında işçiye karşı geçerli olduğu, dava konusu olayda olduğu gibi asıl ve alt işverenin kendi aralarındaki iç
ilişkide meydana gelen uyuşmazlığın Borçlar Kanunu kapsamında sözleşme hukukunun ilke ve esaslarına göre
çözümlenmesi gerektiğine vurgu yapılmaktadır.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmede, alt işveren davacı şirketin vereceği hizmetler için istihdam edeceği tüm personelin işvereni olduğu, İş Kanunu ve Sosyal Sigortalar Kanunu hükümlerine aykırı herhangi bir
tasarrufta bulunmayacağı, İş Kanunu ve Sosyal Sigortalar Kanunu ile tahmil olunan bilumum vecibe ve mükellefiyetlerinden münhasıran sorumlu olacağı hükümlerine yer verildiği, asıl işveren davalı şirketin tazminat ve
işçilik alacaklarından sorumlu olacağına ilişkin hükümlere yer verilmediği görülmektedir.
Belirtilen hususlar akabinde ve tarafların sorumlulukları bölümünde ayrıntılı olarak izah edildiği üzere, asıl
işveren alt işveren ilişkisi kaynaklı işçilik alacaklarının temyiz mahkemesi Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin güncel
kararları kapsamında, takdir mahkemeye ait olmak üzere dava dışı işçilere ödenen kıdem tazminatı, ihbar
tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının alt işveren davacı şirketin sorumluluğunda olduğu, asıl işveren davalı
tarafın ise sorumluluğunun bulunmadığı,
Taraflar arasında var olan hizmet sözleşmesinin sona ermesinin dava dışı işçiler ile davacı şirket arasında
var olan iş akitlerinin sonlandırılmasını zorunluluğunu gerektirmediği, dava dışı işçilerin davacı şirkete ait merkez
yada başka işyerlerinde istihdam edilmesinin mümkün olduğu analiz edildiği,
Ancak mahkeme tarafından davalı asıl işverenin tam sorumluluğuna karar verilmesi halinde davacı
alt işverenin 36.734,70₺ (KDV hariç) tutarında talepte bulunabileceği hesap edilmektedir.
Raporda yer verilen analiz ve hesaplamalar, Yargıtay 23.H.D., Yargıtay 15.H.D.(Yargıtay 6.H.D.) ile İzmir
BAM 13.H.D. sinin ilke kararları ve güncel içtihatlarına göre yapılmış olmakla birlikte;
Davacı şirketin, dava dışı işçilere ödediği kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti tutarlarından davalı şirketin sorumlu olup olmayacağı ve faiz takdirinin mahkemeye ait olacağı görüş ve kanaatine varıldığı rapor edilmiştir.
Dosya kapsamı, taraf beyanları ve uyuşmazlık noktaları esas alınarak yasal düzenlemelere uygun olarak Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bilim Uzmanı, İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku, İnsan Kaynakları Danışmanı bilirkişi …’den alınan raporda özetle;
1-Davacı ile davalı arasında yardımcı iş niteliğinde olan güvenlik hizmetlerinin hizmet alım sözleşmesi ile davacı tarafından kendi çalıştırdığı işçilerce yürütüldüğü anlaşılmakla, 4857 sayılı İş Yasasının 2. Mad. 6 ve 7. Fıkraları uyarnca taraflar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunduğu,
Aynı yasanın anılan maddesi uyarınca alt işverenin davalı işyerinde çalıştırdığı işçilerin kanundan ve iş sözleşmesinden doğan haklarından asıl işverenin alt işveren iler birlikte müteselsilen sorumlu olduğu,
Davacı ile davalı arasında yapılan 01/11/2011 – 30/10/2012 tarihleri arasında geçerli olan hizmet alım sözleşmesinde: Davacının davalı işyerinde çalıştırdığı işçilerin işvereni olduğu, işçilerin 5510 sayılı SSGSS Yasası, 4857 Sayılı iş yasası diğer kanun, tüzük, yönetmelik ve idare tarafından çıkarılacak düzenlemelerden sorumlu olacağının belirtildiği, ayrıca işçilerin ücretinin davacının tarafından ödendiği dikkate alındığında, davacının iş akdinin feshi sonrası doğacak ihbar ve kıdem tazminatının ve kullanılmayan yıllık izne ilişkin ücretin ödenmesi konusunda düzenlemenin yer almadığı,
Emsal yargı kararlarında belirtildiği üzere, davacının davalı işyerinde çalıştırdığı işçilerin ihbar,kıdem ve yıllık izin ücretinden sorumlu olduğu,
Davacı alt işverenin ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olduğu ve işveren sıfatı bulunduğu dolayısıyla iş akdinin feshi ile ilgili ortaya çıkabilecek ihbar,kıdem ve yıllık izne ilişkin ücretin ödenmesini bilmiyor olma durumunun söz konusu olamayacağı ve davalı işçilere hizmet alım sözleşmesi yaptığı bir başka iş yerinde ve işte iş verebileceği,
Hususları dikkate alındığında; davacının çalıştırdığı dava dışı işçilerin iş akdinin davacı tarafından haklı neden olmaksızın ve bildirim sürelerine uyulmaksızın 4857 sayılı yasanın 17. Mad. Uyarınca feshedildiği anlaşılmakla, dava dışı işçilerin iş akdinin feshi ile ortaya çıkan;
– 4857 Sayılı İş Yasası’nın 17. Mad uyarınca ihbar tazminatı
– 1475 sayılı yasanın 14. Mad. Gereği kıdem tazminatı
– 4857 Sayılı İş Yasası’nın 53-59 Mad. Gereği Kullanılmayan Yıllık izin ücreti,
İşçilik alacaklarının tamamından davacı alt işveren … özel Güvenlik ve Eğitim Hizmetleri Ltd. Şti. işverenliğinin sorumlu olduğu, davalı asıl işveren … Mobilya Paz. San. ve Tic Ltd. Şti. işverenliğinin işçilik alacaklarından işçilik alacaklarından sorumlu olmadığı düşünüldüğü,
2-Mahkemece davacının belirttiği dava konusu olan ihbar tazminatı, kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarından sorumlu olduğu yönünde karar verilmesi halinde, davacının 36.734,70- TL alacak talebinde bulunabilecektir.İlgili alacaklar ve faiz tutarının takdiri mahkemeye ait olduğu rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelenmekle; tarafların uyuşmazlık noktalarının Taraflar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesinin davalı tarafından fesh edilmesi nedeniyle davacı tarafından hizmet alım sözleşmesine istinaden istihdam edilen işçilere yapılan kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ödemelerinin davalı tarafa rücu edilip edilemeyeceği, davalı tarafın ödemelerden sorumlu bulunup bulunmadığı, sorumlu olduğunun kabul edilmesi halinde ödemekle yükümlü olduğu tutar noktalarında toplandığı anlaşılmakla, toplanan deliller, tarafların beyanları, ayrıntılı ve gerekçeli karar yazmaya yarar bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında;
Somut olayda; taraflar arasında 01.11.2011 tarihli güvenlik hizmeti alımı sözleşmesi
bulunduğu, davacı şirketin davalı şirkete ait işyerinin yardımcı işlerinden sayılan özel güvenlik
işinin davacı şirket tarafından yüklenildiği, 4857 sayılı Yasanın 2/7. Maddesi kapsamında
davacı şirketin alt işveren, davalı şirketin asıl işveren olduğu ve dava dışı işçilere işçilik
alacaklarının ödenmesi noktasında birlikte sorumluluklarının bulunduğu, Yargıtay Kararlarında
asıl ve alt işverenin kanundan kaynaklanan birlikte sorumlulukları İş Hukuku kapsamında
işçiye karşı geçerli olduğu, dava konusu olayda olduğu gibi asıl ve alt işverenin kendi
aralarındaki iç ilişkide meydana gelen uyuşmazlığın Borçlar Kanunu kapsamında sözleşme
hukukunun ilke ve esaslarına göre çözümlenmesi gerektiğine vurgu yapıldığı anlaşılmaktadır.
Tarafların sorumlulukları bölümünde ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
Asıl işveren alt işveren ilişkisi kaynaklı işçilik alacaklarının temyiz mahkemesi
Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin güncel Kararları kapsamında, takdir sayın mahkemeye ait olmak
üzere dava dışı işçilere ödenen kıdem tazminatı alacaklarının alt işveren Davacı şirketin sorumluluğunda olduğu, asıl işveren Davalı tarafın ise sorumluluğunun bulunmadığına, Taraflar arasında var olan hizmet ilişkisinin sona ermesinin dava dışı işçiler ile
davacı şirket arasında var olan iş akitlerinin sonlandırılmasını zorunluluğunu gerektirmediği,
dava dışı işçilerin davacı şirkete ait merkez yada başka işyerlerinde istihdam edilmesinin
mümkün olduğuna,
Ancak sayın mahkeme tarafından aksi görüşle; Davalı asıl işverenin sorumluluğuna
karar verilmesi haline yönelik olarak davacı alt işverenin Dava dışı işçiye yapmış olduğu
ödemeye ilişkin belgeler dava dosyasında yer almadığından tarafımızca bu konuda herhangi bir
hesaplama yapılmasının mümkün olmadığına,
Dava dilekçesindeki fatura, ödeme emri kabul ve itiraz süreçlerine ve faiz
hesaplamalarına yönelik değerlendirmeler konusunda daha önce S.M.M.M. Bilirkişi tarafından
yapılan tespit ve değerlendirmelerin aksine bir görüşümüzün olmadığına,
Raporda yer verilen analizler Yargıtay 23.H.D., Yargıtay 15. H.D. ve Yargıtay
6.H.D. ile İzmir BAM 13.H.D. sinin ilke kararları ve güncel içtihatlarına göre yapılmış olmakla
birlikte; Davacı şirketin, dava dışı işçiye ödediği kıdem tazminatı tutarlarından Davalı şirketin
sorumlu olup olmayacağının ve faiz takdirinin Sayın Mahkemenize ait olacağına,
Tarafların itirazın iptali, icra inkar/kötü niyet tazminatı taleplerine ilişkin kararın
Mahkemenin takdirinde olduğu rapor edilmiştir.
Alınan kök ve ek bilirkişi raporları Mahkememizce yeterli ve hükme esas almaya elverişli mahiyette görülmüştür.
Dava; İİK nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptaline ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlığın İzmir 24. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında alacağın varlığı ve miktarı ile icra inkar tazminatı ile kötü niyet tazminatı talep edip edemeyeceği, davacı tarafın işçilere yapmış olduğu ödemeleri davalı taraftan talep edip edemeyeceği noktalarında toplandığı,
Davacı tarafından özel güvenlik hizmeti verdiği davalıya göndermiş olduğu son ay hizmet faturası ile davalı nezdinde çalıştırdığı güvenlik görevlilerine ilişkin kıdem
tazminatının yarısı bedelini ihtiva eden faturanın gönderildiği ödeme emrine davalı tarafından itiraz edilmesinin, davalı tarafından ödeme emri içeriği faturalardan birinin bedelinin ödeme emrinin tebliğ gününde ödenmiş olması nedeniyle tebliğden önce ödenmiş sayılıp sayılmayacağı ile kıdem tazminatı ödemesi içerikli fatura içeriğine yapılan itirazla kıdem
tazminatı ödemesinden asıl işverenin sorumluluğu bulunup bulunmadığına, sorumlu ise
sorumluluk tutarının ne olduğuna ilişkin olduğu, taraflar arasında imzalanan yazılı herhangi bir hizmet alım sözleşmesi bulunmadığının anlaşıldığı;
Yargıtay 6. H.D. sinin kararlarındaki ilkeler doğrultusunda, “İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup
bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler
işverene karşı sorumludurlar. …..” hükmüne göre;
dava dışı işçinin davalı asıl işverene ait
işyerinde davacı alt işveren nezdinde çalışmaları nedeniyle ödenen kıdem tazminatı ve
ferilerinden davacı alt işverenin sorumlu olacağı,
Asıl işveren alt işveren ilişkisi kaynaklı işçilik alacaklarının dava dışı işçilere ödenen kıdem tazminatı alacaklarının alt işveren davacı şirketin
sorumluluğunda olduğu, asıl işveren davalı tarafın ise sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmakla, davacının davasının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1- Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 179,90 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 125,50 TL nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yar olmadığına,
5-Davalı kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde resen davacı tarafa iadesine,
7-Davalı tarafından yatırılan delil avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde resen davalı tarafa iadesine,
8-HUAK18/A mad gereğince zorunlu arabuluculuk kapsamında suçüstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabulucuk giderinin 6831 sayılı yasa hükümlerine göre davacı taraftan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
Dair ; davacı vekilinin yokluğunda davalı vekilinin yüzüne karşı;
Dair karar HMK 341 vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer mahkemeye verilecek dilekçe ile istinaf yoluna başvurabileceği belirtilerek;
Açıkça okunup usulden anlatıldı. 09/01/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza