Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/114 E. 2022/587 K. 04.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2020/114
KARAR NO : 2022/587

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 18/02/2020
KARAR TARİHİ : 04/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’a ait … plakalı araç ile müvekkile ait … plakalı araç 18.08.2019 tarihinde maddi hasarlı kazaya karışmıştır. Söz konusu kazada müvekkilin herhangi bir kusuru bulunmadığı ve tüm kusurun davalı …’a ait olduğu açıkça ortada olmasına rağmen sigorta şirketleri hatalı bir şekilde müvekkil …’i yüzde yüz kusurlu olarak göstermiş ve bu doğrultuda işlemler yapmıştır. Bu nedenle meydana gelen kazada müvekkilin herhangi bir kusurunun olmadığının tespit edilmesi, bu tespit doğrultusunda değer kaybı ödenmesi ve sigorta işlemlerinin kusursuzluk durumuna göre iadesi adına mahkemenize başvurma zorunluluğu doğmuştur. Dava konusu kaza, müvekkil …’e ait … plakalı araç gitmekte olduğu yolun kurallarına uygun şekilde ilerlerken davalı …’a ait … plakalı araç dönülmez ve girişi olmayan yol işaretleri bulunan yola doğru kontrolsüz bir şekilde hareket etmesi sonucu meydana gelmiştir. Bunun üzerine bu ani yola çıkışa karşı çaresiz kalan müvekkil aracını durdurmaya çalışsa da kazaya engel olamamış ve müvekkile ait aracın ön kısmı ile davalıya ait aracın yan kısmı hasarlanmıştır. Söz konusu kazada girilmez ve dönülmez levhalarına rağmen trafik kurallarına aykırı şekilde sokağa girmeye çalışması nedeniyle davalının tamamen kusurlu olduğu ortadadır. Kazaya ilişkin ekte sunulacak kaza fotoğrafları ve trafik raporları da davalının tamamen kusurlu müvekkilin ise kusursuz olduğunu net bir şekilde ortaya koyar niteliktedir. Müvekkilinin kusursuz olduğunun tespitine, değer kaybının şimdilik 500 TL olarak bilirkişi incelemesi sonucunda belirlenecek miktar üzerinden HMK 107. maddesi kapsamında artırılmak üzere belirsiz alacak olarak müşterek ve müteselsilen tazminine, müvekkilin kusursuz olması nedeniyle kasko ve sigorta şirketleri nezdinde yapılan hasar ödemeleri ile prim ödemelerinin kusursuzluk durumuna göre iadesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıların üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; adına kayıtlı … plaka sayılı araç ile davacının malik olduğu … plaka sayılı aracın karıştığı 18/08/2019 tarihli maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle aleyhime dava açılmıştır. Dava haksız olup reddine karar verilmesini talep ettiğini, bu davanın tarafıma yöneltilmesi yerinde değildir. Zorunlu Mali Mesuliyet sigortası ve kasko sigortası nedeniyle davanın muhatabının sigorta şirketi olduğunu, kasko ve sigorta şirketi nezdindeki ödemelerin iadesi hususundaki talebin kendisine yöneltilmesinin yerinde olmadığını, husumet yönünden davanın reddine karar verilmesini talep ettiğini, Arabuluculuk sürecinin usulüne uygun şekilde tamamlanmadığı hususunda itirazları olduğunu, arabuluculuk bakımından dava şartının yerine getirilmediğini, davacı dava dilekçesinde davanın değer kaybına ilişkin talebini rakamsal olarak belirtmiş, kasko ve sigorta şirketleri nezdindeki hasar ödemeleri ile prim ödemelerinin de iadesini istediğini, ancak kasko ve sigorta şirketleri nezdindeki hasar ve prim ödemelerinin iadesi hususunu somutlaştırmadığını, davacının dava dilekçesinde bu hususa ilişkin talep Vve iddialarını somutlaştırmadığı görülmektedir. 6100 sayılı HMK gereğince davacının davasını somutlaştırma yükümlülüğünü yerine getirmesini talep ettiğini, dava dilekçesinde ekli olduğu belirtilen evraklar tarafıma tebliğ edilmediğini, Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesine göre, “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir”. Sigorta şirketine fatura, ekspertiz raporu vs. Sunulup sunulmadığı anlaşılamamaktadır. Sigorta şirketinden alınan cevap konusunda da açıklık bulunmamaktadır. Davağinın Sigorta şirketine başvuru zorunluluğunu yerine getirmediği kanısındayız. Davanın bu nedenle de reddine karar verilmesini talep ettiğini, adına kayıtlı araçla 337 Sokaktan gelip sağa (366 Sokak üzerinden Menderes Caddesine doğru) dönmek isterken, davacının aracının, hızla gelip benim aracıma büyük bir şiddetle çarpması nedeniyle kaza meydana gelmiş, aracım sokak içerisine savrulmuştur. Davacının aracı, benim aracıma sol arka çamurluk/tekerlek üstünden çarpmıştır. Kaza sonrasında bu husustaki beyanlarım kaza tespit tutanağa yazdım. Olay yeri ara sokak olduğundan davacının yavaş seyretmesi gerekirdi. Ayrıca dört yol ağzına yaklaşırken yavaşlaması, sağdan gelen araca yol vermesi gerekirken, hızla gelip sağa dönüşüm sırasında sol arkadan aracıma çarpmıştır. Tutanağa göre de davacının kazanın oluşumunda %100 kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle davasının reddine karar verilmesini talep etmekteyim. Araçtaki değişen ve tamir gören parçalara ilişkin fiyatlandırma fahiştir kabul etmiyoruz. Kaza sonrası davacının aracı yürür durumdadır. Olay yerindeki fotoğraflarından araçta büyük bir hasar almadığı da görülmektedir. Çekici çağırmaya ihtiyaç duymadan olay yerinden ayrılmıştır. Aracın tamirhanede çekilen fotoğrafı yanıltıcıdır, kötüniyetlidir. Benim aracım ise çekici ile tamirhaneye götürülmüştür. Benim aracımda çok daha ağır hasar meydana gelmiştir. Davacının kusuru nedeniyle benim aracımda değer kaybı olmuştur.Bu konudaki talep ve dava haklarımı saklı tutmaktayım. Davacının aracının 2016 model olduğu düşünüldüğünde orijinal parça yerine yan sanayi parça kullanılarak maliyetin düşürülmesi de mümkündür. Araçta orijinal parça kullanılmış ise değer kaybından da söz edilemez. Kaldı ki araçtaki hasarın niteliğinin, aracın markası, modeli ve yaşı dikkate alındığında değer kaybına yol açmayacağı açıktır. Davacının davası haksız olup reddine karar verilmesini talep etmekteyim. davanın reddine yargılama giderleri ile avukat yardımından yararlanmam halinde avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini” şeklinde talepte bulunmuştur.
Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle;”davaya konu olay 18.08.2019 tarihinde izmir İli Buca İlçesinde meydana gelmiştir. Öncelikle, davanın esasına ve usule ilişkin itirazlarımızın sunulabilmesi için dava dilekçesi ve tüm delillerin tarafımıza ibrazı gerekmektedir. HMKnın “Belgelerin birlikte verilmesi” başlıklı 121. maddesi; “Dava dilekçesinde gösterilen ve davacının elinde bulunan belgelerin asıllarıyla birlikte harç ve vergiye tabi olmaksızın davalı sayısından bir fazla düzenlenmiş örneklerinin veya sadece örneklerinin dilekçeye eklenerek, mahkemeye verilmesi ve başka yerlerden getirtilecek belge ve dosyalar için de bunların bulunabilmesini sağlayıcı açıklamanın dilekçede yer alması zorunludur.” şeklindedir. Davacı taraf dava dilekçesi ile birlikte delil ve belgelerini göndermemiş olması nedeniyle H.M.K. 121 md. gereğince delillerin tarafımıza tebliği gerektiğinden esasa ilişkin diğer cevap ve delil sunma haklarımızı saklı tutuyoruz. Davacının davasını kabul etmemekteyiz. Söz konusu kaza ile ilgili davadan önce Müvekkil sigorta şirketine müracaat edilmiş ve 3606087-1 no lu hasar dosyası açılmıştır. Müvekkil şirket nezdinde……..no’lu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile teminat verilen … plakalı aracın 18.08.2019 tarihinde meydana gelen kazası neticesi davacının başvurusu ile açılmış olan hasar dosyası incelenmiştir. Müvekkil şirkete gönderilen başvuru ile açılan hasar dosyasında, sigortalı araç sürücüsünün kusursuzluğu nedeniyle yapılan başvuru reddedilmiştir. Bu poliçeden dolayı müvekkil sigorta şirketinin sorumluluğu, sigortalının kusuru oranında olmak üzere, hasarlı trafik kazalarında maddi araç başına maddi azami kaza tarihi itibariyle 36.000 TL ile sınırlıdır. Teminat limitini bildirmemiz davayı kabul anlamına gelmediği gibi Zorunlu Mali Sorumluluk sigortası bir meblağ sigortası değil, zarar sigortasıdır. Bu sebeple teminat altına alınan rizikonun gerçekleşmesine rağmen, teminat limiti olan 36.000 TL nin tamamen ödenmesi söz konusu değildir, mağdurun gerçek zararının alanında uzman bilirkişilerce tespit edilmesi ve tespit edilen tazminat bedelinin sigortacıdan alınarak sigortalıya verilmesi gerekmektedir. Davacı taraf, müvekkil nezdinde sigortalı araç sürücüsünün, kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğuna dair herhangi bir delil sunabilmiş değildir. Huzurda görülmekte olan davada, müvekkilimin sorumlu tutulacağı tutarın hesaplanması için, öncelikle dosyanın alanında uzman bir bilirkişiye tevdi edilmesi ve kusur oranının hesaplanması gerekmektedir. BK 52. Maddesi “zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir.” Şeklindedir. Sayın Mahkemenin bu hususun da göz önünde bulundurularak karar verilmesini talep ediyoruz. Davacının müvekkil firmaya karşı açmış olduğu haksız ve kötü niyetli davanın ve tüm taleplerinin reddini talep ediyoruz. davanın reddini, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacıya tahmilini…” şeklinde talepte bulunmuştur.
İhbar Olunan Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi vekili cevap dilekçesinde özetle; “…dava müvekkil şirkete ihbar edilmişse de müvekkil şirketin dava konusu hadiseye ilişkin bir kusuru veya sorumluğu söz konusu değildir. Dava konusu kazada davalı olan … sigorta yetkilisi tarafından 22.08.2019 tarihinde kusur yönünden … plakalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğuna karar verilerek değerlendirme yapılmış, taraf olan ve kusur verilen Karacın sigortacısı tarafından hazine Müsteşarlığının 2017/8 sayılı genelgesi uyarınca sorumluluk değerlendirmesini SBM’ye bildirmediğinden dosya tek şirket onayı ile neticelendirilmiştir. Görüldüğü üzere müvekkil şirketin dava konusu hadiseye ilişkin herhangi bir kusuru veya sorumluluğu bulunmamaktadır.İhbar olunan sıfatıyla cevap erdiğimiz işbu dava da aleyhimize hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesini..” şeklinde talepte bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE & NETİCE VE KANAAT:
Davalı …’ın husumet yönünden davanın reddi talebine ilişkin mahkememizin 16/12/2020 tarihli duruşmada davanın haksız fiilden kaynaklanan tazminata ilişkin olması nedeniyle davanın sigorta poliçesine istinaden sigortacı şirkete yöneltilebileceği gibi haksız fiil nedeniyle araç sahibi ve sürücüsüne de yöneltilebileceğinden davalı …’ın husumet itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili tarafından ödeme belgeleri ve ekspertiz raporunun ibraz edilmiştir.
Davalı şirket tarafından sigorta poliçesi,hasar dosyası,ekspertiz raporu ve fotoğrafların gönderilmiştir.
Kazaya karışan araçlara ait trafik tescil kayıtlarının temin edilmiştir.
Sigorta Bilgi Gözetim Merkezi tarafından araçların tramer kaydı ve ilgili evrakların gönderildiği görülmüştür.
Dosya içerisinde bulunan kaza tespit tutanağının incelenmesinden, davacı … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile 366 Sokak üzerinde gelerek 337 Sokak kavşağına giriş yapmış ve bu esnada tek yönlü yol niteliğindeki 337 Sokak üzerinden ters yönden gelerek kavşağa tersten giriş yapan davalı … sevk ve idaresindeki 35 DB 3589 plakalı otomobilin sol arka yan kısmına kendi aracının ön kısmı ile çarpmıştır. Bu çarpışmanın etkisi ile savrulan 35 DB 3589 plakalı otomobil solda yer alan Kerem Market önünde kaldırıma çıkarak durduğu ve bu şekilde trafik kazası meydana geldiği anlaşılmıştır.
Dosyamız davalının davacıya kaza nedeniyle değer kaybı borcu olup olmadığının ve varsa miktarının hasardan davalı şirketin sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, davacının hangi tarihten itibaren ne tür faiz talebinde bulunabileceğinin tespiti noktalarında inceleme yapılmak üzere bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi mahkememize ibraz ettiği ayrıntılı ve gerekli raporunda; Davalı … plakalı otomobil sürücüsü …’ın olay esnasındaki davranışı: 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunünun 52. Maddesinde Hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlamak başlığı altında düzenlenen: “Sürücüler: a) Kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azalttmak zorundadırlar.” şeklindeki kuralın ihlali niteliğindedir.
Davacı … plakalı otomobil sürücüsü …’in olay esnasındaki davranışı: 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 84. Maddesinde düzenlenen:“ h) Kavşaklarda geçiş önceliğine uymama“ Şeklindeki kuralı,
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 57. Maddesinde düzenlenen: “ a) Kavşağa yaklaşan sürücüler, kavşaktaki şartlara uyacak şekilde yavaşlamak, dikkatli olmak, geçiş hakkı olan araçların önce geçmesine imkan vermek zorundadırlar.” şeklindeki kuralı,
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 52. Maddesinde Hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlamak başlığı altında düzenlenen: “Sürücüler: a) Kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak zorundadırlar.” şeklindeki kuralın ihlali niteliğindedir.
“Değer Kaybı” yönünden yapılan değerlendirmeler : Bahse konu … plaka sayılı araçta; kaza nedeniyle 6.000,00.-TL değer kaybı meydana geldiği, davaya konu kazanın oluşumunda; davalı … Sigorta A.Ş. Tarafından sigortalı olan … plaka sayılı aracın, kusur oranının Mahkemenin takdirinde olduğu, bu kusur oranına göre; davalı sigorta şirketinin sorumlu olacağı değer kaybı bedelinin Mahkemenin takdirinde olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirildiği; taraflara isnat edilen KTK maddelerinin gösterildiği ancak ilgili maddelerin asli yada tali kusur yönünde tespiti bulunmadığı görülmekle tarafların asli yada tali kusur yönünde kusur tespitlerini değerlendirmesi için trafik bilirkişisinden alınan ek raporda özetle; Adalet Bakanlığı Bilirkişilik Daire Başkanlığı düzenlemeleri ve Bilirkişilik Bölge Kurulu kararlarına istinaden, taraflara ait kusur durumu ve oranları hususunda herhangi bir değerlendirme yapılmayıp, kusura etken kural ihlalleri belirlenmiştir.Davalının kavşakta sağa 366. Sokağa dönmesi ya da karşıdaki 337. Sokaktaki ters öne giriş yapmak istediğinin kabul edilmesi şeklindeki her iki oluş şekline göre de; kavşakta ilk geçiş hakkı davacıya ait olduğundan, kusur dağ ıilimi aynı olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Değer kaybına ilişkin olarak rapor düzenlenmek üzere makine mühendisi, otomotivci, ekspertiz bilrkişisinden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyet tarafından alınan 05/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Hasar bedelinin, 7.590,23 TL. (yedibinbeşyüzdoksan.TL.yirmiüç.KRŞ.) KDV dâhil olduğu yapılan onarım ve değişen yedek parçaların hasar ile uyumlu olduğu, kaza tespit tutanağı kayıtları ile TRAMER Kayıtlarında davacıya ait araç sürücüsünün kusursuz, sigorta kuruluşunun sigortalısı ise %100 oranında kusurlu bulunduğu, ancak trafik adli bilirkişi Süleyman Kutay tespitlerine göre değerlendirilme yapılacak olursa;
… plaka nolu araç sürücüsü %75 oranında Asli kusurlu,
… plaka nolu araç sürücüsü %25 oranında Tali kusurludur.
Buna göre; değer kaybı; 2.850,00 TL.x%75=2.137,50 TL. kusur oranına tekabül eden değer kaybı tutarı olduğu bildirilmiştir.
Davacı tanığı … beyanında özetle; “…Ben bayan kuaförüyüm çalıştığım yerin bahçesinde çay içiyordum. Bulunduğum yer dörtyol ağzı olduğu için orada devamlı kaza olur. Normalde yukarıdan gelen araç tek şerit sokak içinden karşı tarafa geçmek yasak sadece sağa dönüş var. Yukarıdan yokuştan gelen araç yavaşladı ama sokak içinden gelen araç çok hızlı geliyordu yukarıdan gelen araç yavaşlamasaydı göbekten vuracaktı ama yavaşladığı için çarparak bakkalın dolaplarına doğru döndü. Sonra araç sahibi indi. O ana kadar birşey yoktu indikten sonra ben bir yere yetişeceğim diyerek aracını bırakıp gitti sonra huzurda olan beyefendi (davalı …) geldi ve ortalık karışmaya başladı. Yukarıdan gelen araç sahibi ortalığı yatıştırmaya çalıştı. Huzurdaki beyefendi gelince ben şeker hastayım sen nasıl benle böyle konuşursun,vs. diyerek ortalığı karıştırdı. Olay büyümesin diye biz ayırdık. Kesinlikle yukarıdan gelen araca yol var ama sağdan gelen araç hızlı bir şekilde geldi zaten acelem var diyip de gitti. 15-20 dakika sonra huzurdaki beyefendi geldi. Benim dükkanım olay yerine yakın olduğu için ben kazayı ilk başta görerek hemen olay yerine gittim, kavşakla benim aramda bir apartman olduğundan ben herşeyi net olarak görüyorum. Sağa dönecek aracın sinyal yakması gerek ama hiç sinyal falan yanmıyordu dümdüz, girilmesi yasak olan sokağa girmeye çalışıyordu. Ben davacıyı hiç tanımam ismini bile bilmem” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı … beyanında özetle; “…tam olarak tarihini hatırlamamakla birlikte en az 1,5 yıl önce kazanın olduğunu tahmin ediyorum, ben kazanın olduğu yere yakın olan evimde oturduğum sırada hafif eğimli bulunan yol üzerinde yukarıdan aşağıya doğru mavi renkli araç giderken araca göre aracın sağ tarafından gelen ve karşıya geçmeye çalışan araca mavi renkli araç sol arka tarafından çarpmıştır, mavi renkli araç durumu kurtarmaya çalışmışsa da başarılı olamadı ve karşı taraftan gelerek uzun yıllardan beri sokağa girilmez levhası bulunan levhanın olduğu sokağa girmek üzere yolun karşısına geçmek istediği sırada anlattığım şekilde kaza meydana gelmiştir. Ben 43 yıldır araç kullanmaktayım, kazanın olduğu sırada her iki tarafta aşırı hızlı değildi ancak mavi renkli aracın çarptığı araç beklenmedik şekilde girme yasağı bulunan yola girmek üzere karşı tarafa geçtiği için bu beklenmedik durum karşısında normalde mavi renkli aracın girme yasağı levhası bulunan sokağa girilmeyeceğini düşündüğü için kendi yolunda seyretmekte iken diğer aracın aniden çıkması ve karşıya geçmeye çalışması nedeniyle beklenmedik şekilde seyretmesi kazaya neden olmuştur, kaza anında çekilen resimlerde bizzat benim resmimde vardır, olayı yakından gördüm, kaza gündüz vakti meydana gelmiştir, kaza yaz aylarında meydana gelmiş olup, görüşü engelleyecek yağmur, fırtına yoktu ve hava açık ve aydınlıktı, kazanın meydana geldiği yolda yani mavi aracın kaza mahalline kadar geldiği yer gidiş geliş olup, kaza mahallinden itibaren tek gidiş yolu şeklinde caddeye çıkmaktadır” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı vekili tarafından bilirkişi incelemesinden sonra harçlandırılmış ıslah dilekçesi ibraz edilmiş ve davalıya tebliği sağlanmıştır.
Dava, trafik kazasından kaynaklı davacı aracında oluşan değer bedeline ilişkin maddi tazminat davasıdır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlığın 18.08.2019 tarihinde meydana gelen kazaya karışan tarafların kusurlu olup olmadığı, kusur oranları, kaza neticesinde dava konusu araçta değer kaybı meydana gelip gelmediği, davacının talep edip-edemeyeceği noktalarında toplandığı anlaşılmakla; mahkememizce yapılan yargılamada toplanan deliller ve bilirkişinin mahkememize ibraz ettiği raporunda, 18/08/2019 tarihinde davacının sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile seyir halinde iken kaza mahalline geldiği sırada davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan sürücüsü diğer davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobilin davacının aracına çarptığı, hasar gören araç sürücüsü olan davacının kazanın meydana gelmesinde %25 oranında kusurunun bulunduğu ve kullandığı araçta kaza nedeniyle 2.850,00 TL. Değer kaybı meydana geldiği, kusur oranına mukabil davalıların 2.137,50TL’sinden sorumlu olduğu ve tespit edilen tutarın poliçe limiti kapsamında kaldığı; davacı vekilinin ıslah dilekçesi ile 2.137,50 TL’nin yasal faiz ile birlikte talep ettiği anlaşıldığından, davacının talebi ile bağlı kalınarak davanın kabulüne; Davacının davasının kabulü ile, davalı … Sigorta yönünden 2.137,50 TL değer kaybı bedeli tazminatının 19/12/2019 müracaat tarihine KTK 97. Maddesi mucibince 15 gün ilavesiyle temerrüt tarihi olan 04/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta’dan alınarak davacıya verilmesine, davalı … yönünden 2.137,50 TL değer kaybı bedeli tazminatının 18/08/2019 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davacının davasının KABULÜ ile,
a) Davalı … Sigorta yönünden 2.137,50 TL değer kaybı bedeli tazminatının 19/12/2019 müracaat tarihine KTK 97. Maddesi mucibince 15 gün ilavesiyle temerrüt tarihi olan 04/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta’dan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davalı … yönünden 2.137,50 TL değer kaybı bedeli tazminatının 18/08/2019 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
c) İhbar olunan Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezince müdahale talebi bulunmadığından hüküm tesisine yer olmadığına,
2-Alınması gereken 146,01 TL nisbi karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL peşin harç ve 28,00 TL ıslah harcının toplamı 82,40 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 63,61 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.137,50TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı, 54,40 TL peşin harç, 7,80 TL vekalet harcı, 28,00 TL ıslah harcı, 62,50 TL e-tebligat masrafı, 166,00 TL tebligat masrafı, 38,40 TL posta masrafı, 2.300,00 TL bilirkişi ücreti, 50,00 TL tanıklık ücreti toplamı 2.763,8‬0 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-HUAK 18/A Maddesi gereğince zorunlu arabuluculuk kapsamında suç üstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL ara buluculuk giderinin 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri ve yatırılan delil avansı bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı sigorta vekili ve davalı …’ın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 341. v.d.maddeleri gereğince ( 2 ) hafta içerisinde,İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 04/07/2022

Katip…
¸e-imza

Hakim…
¸e-imza