Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/103 E. 2022/684 K. 03.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/103 Esas
KARAR NO : 2022/684

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/02/2020
KARAR TARİHİ : 03/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı borçlu şirket arasında, 15.08.2018 tarihinde yazılım lisans sözleşmesi ve ardından ek sözleşme imzalandığını, müvekkilinin, sözleşme konusu QDMS–Entegre Yönetim Sistemi yazılımının uygulamasını davalı borçlu şirkette gerçekleştirdiğini ve bu suretle sözleşmeden doğan edimini ifa ettiğini, yapılan iş/hizmet karşılığında; 15.05.2018 tarihli, … no’lu, 639,99 TL bedelli, 27.07.2018 tarihli, …no’lu, 25.920,00 TL bedelli, 16.08.2018 tarihli,… no’lu, 38.500,00 TL bedelli faturalar düzenlenerek davalı borçlu şirkete teslim edildiğini, davalı borçlu şirketin bir kısım ödemeler yaptığını, ödenmeyen bakiye alacak için davalı şirket ile yapılan görüşmelerden sonuç alınamaması üzerine 31.10.2019 tarihinde Kocaeli 8. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu şirketin, 12.11.2019 tarihinde yetki ve borca itiraz ettiklerini, davalı borçlu şirketin yetki itirazı üzerine, icra dosyasının yetkili İzmir İcra Müdürlüğüne gönderilerek, 09.12.2019 tarihinde İzmir 8. İcra Müdürlüğünün …. esas sırasına kaydının yapıldığını, yetkili İzmir 8. İcra Müdürlüğünün …. E. sayılı icra dosyasından gönderilen ödeme emrine karşı davalı borçlu şirket bir kez daha borca itiraz ettiğini, ayrıca 20.11.2019 tarihinde İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. E. sayılı dosyası ile konkordato başvurusunda bulunduğunu ve lehine 26.11.2019 tarihinden itibaren başlamak üzere 3 ay geçici mühlet kararı verildiğini, İzmir 8. İcra Müdürlüğünce 11.12.2019 tarihinde itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiğini, ancak davalı borçlu şirketin itirazlarının haksız ve hukuka aykırı olup itirazın iptali ve takibin devamı için öncelikle hukuken zorunlu arabuluculuğa başvurulduğunu, arabuluculuk görüşmelerinden de sonuç alındığını, açıklanan nedenlerle, icra takibine yapılan haksız itirazın iptali ile takibin devamına, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek (sonradan lehimize değişen ve artan oranlarda) ticari temerrüt faiziyle birlikte tahsiline, borçlu şirket alacağın tahsilini geciktirmek amacıyla haksız yere itiraz etmiş olduğundan, alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla aleyhinde icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; konkordato mühleti içinde bulunan müvekkili şirket aleyhine açılan işbu davadan, konkordato komiserlerinin taraflarına yaptığı bildirim üzerine 18.10.2021 tarihinde haberdar olduklarını, davacının dava dilekçesindeki iddialarını kabul etmediklerini, müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek üzere, dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, dava dilekçesinde, İzmir 8. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasından müvekkili şirket aleyhine açılan ilamsız takibe haksız şekilde itiraz edildiğinin iddia edildiğini, ancak müvekkili şirketin, davacıya karşı icra takibinde gösterildiği şekilde bir borcu bulunmadığını, diğer yandan davacının, dava dilekçesinde bahsi geçen faturalara konu işin/hizmetin yapıldığını usulünce kanıtlamakla mükellef olduğunu, ancak davacı tarafından faturalara konu işin/hizmetin yapıldığına dair bir belge de sunulamadığını, kabul anlamına gelmemek üzere, dava konusu faturalar bakımından temerrüt oluşmadığını, davacı tarafından dava konusu faturalara ilişkin olarak müvekkili şirkete herhangi bir ihtarname keşide edilmediğini ve müvekkili şirketin temerrüde düşürülmediğini, uyuşmazlık konusu miktarı likit olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden, müvekkili şirket aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmesinin mümkün olmadığını, açıklanan nedenlerle zamanaşımı def’inin ve diğer savunmalarının dikkate alınarak haksız ve dayanaksız davanın reddine, takibin iptaline, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu 03/10/2022 tarihli dilekçesi ile, işbu davaya ilişkin olarak tarafların karşılıklı anlaşarak sulh olduklarını, karşı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını, davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı vekilinin 03/10/2022 tarihli dilekçesi ile, davacının dosyadan feragatine bir diyeceklerini olmadığını, karşı yandan herhangi bir masraf, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinde, feragate yetkili olduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nun 307. maddesi uyarınca “Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.”
309. maddenin 1. ve 2. fıkraları uyarınca “Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.” 310. maddesi uyarınca “Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.” 311. maddesi uyarınca “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.”
Yapılan açıklamalar çerçevesinde; davacı vekilinin davadan feragat etmesi nedeniyle davanın reddine dair aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
Feragat muhakemenin ilk celsesinden sonra vuku bulduğundan Harçlar Kanunu madde 22 gereğince, peşin alınan 868,35 TL den alınması gerekli 80,70 TL harcın 2/3’ü olan 53,80 TL’nin mahsubu ile fazla alınan 814,55 TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Davacının yapmış olduğu yargılama harç ve giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde re’sen taraflara iadesine,
Talep bulunmadığından, davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında suçüstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde karar verildi. 03/10/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza