Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/100 E. 2022/510 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/100 Esas
KARAR NO : 2022/510

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/02/2020

BİRLEŞEN İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
.. ESAS VE …… KARAR SAYILI DOSYASI

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil
DAVA TARİHİ : 30/12/2020
KARAR TARİHİ : 09/06/2022
…..
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan), Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı ile davalı arasında 09.07.2018 tarihinde, konusu “31 adet villanın tüm çelik işleri; çelik çatı, çelik merdiven ve çelik basamakları, bina giriş sundurma, bina ön ve arkaya saçak uzatma, arka balkon uzatma, ön ve arka çelik baca, bordex kaplama, alüminyum kör kasa, ve çatı lake mdf kaplama malzeme, işçilik dahil anahtar teslim işi” olan bir ticari sözleşme imzalandığını, tarafların her ikisinin de tacir olduğunu ve sözleşmenin her ikisinin de ticari işletmelerini ilgilendirdiğini, taraflar arasındaki sözleşmede uyuşmazlıkların çözümü için Kemalpaşa ve İzmir İcra Daireleri ve Mahkemelerin yetkilendirildiğini, davacı şirketin adresinin Kemalpaşa, davalının ise Torbalı olduğundan, İzmir Asliye Ticaret Mahkemesinin her ikisi için de ortak yetkili ve görevli Ticaret Mahkemesi olduğunu, arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşmaya varılamadığını, davalı şirketin 9.7.2018 tarihli Sözleşme ile üstlendiği işleri 30.09.2018 tarihinde bitirmeyi kabul ve taahhüt ettiğini, işin süresi ve iş programının sözleşmenin 9. maddesi altında düzenlendiğini, işin yapılacağı işyerinin, sözleşmeye uygun olarak 11.07.2018 tarihinde davalıya teslim edildiğini, davalının sorumlusu tarafından tutanağın imzalanarak iş yerinin sorunsuz, ihtirazi kayıtsız, şerhsiz teslim alındığını, davalı şirketin süreç içinde yavaş çalıştığını, sözleşmenin 11. maddesi 3. cümlesine göre Alt Yüklenici veya Temsilcisinin her gün mesai saatlerinde işyerine gelmesinin zorunlu olduğu halde, bu hükme aykırı olarak bazı günler şantiyeye hiç gelmediğini ve neticede davacı şirketin yetkililerinin tüm güven, iyiniyetle bekleme ve sözlü ve yazılı uyarılara rağmen işin süresinde bitirilmediğini, sözleşme ile kararlaştırılan /taahhüd edilen teslim tarihinden sonra dahi 16,5 aydan fazla süre geçtiği halde işin halen tamamlanmadığını, Kemalpaşa 2. Noterliği’nin 15 Kasım 2019 tarih… yevmiye nolu ihtarnamesinin davalı tarafa 20.11.2019 tarihinde tebliğ edilip işi teslim etmesinin istendiği, ancak yine de sonuç alınamadığını, sözleşmenin ihtara dahi gerek bırakmayan 10. maddesinin açık hükmüne rağmen, işin halen teslim edilmemiş olması nedeniyle davacı şirket tarafından aynı ihtarnameyle gecikme tazminatının ödenmesinin istendiğini, ancak davalı tarafça ödenmediğini, davalının Karşıyaka 5. Noterliğinin 3.12.2019 tarih, …… yevmiye nolu cevabi ihtarnamesiyle, aslında yapacağı işi hiç etkilemeyen mücbir sebep iddiasına dayandığını, davalının cevabının işin zamanında yapılmadığını ikrar niteliğinde olduğunu, Sözleşmenin 10. maddesine göre Alt Yüklenici konumunda olan davalının kendisinden kaynaklanan nedenlerle işi bitirmediği takdirde, herhangi bir ihtara gerek kalmaksızın günlük 3000 TL cezai şart ödemekle mükellef olduğunu, davalının ihtarname tarihi itibariyle 408 gün, dava tarihi itibariyle çok daha fazlasıyla gecikme içinde olduğunu, davalının Karşıyaka 5. Noterliğinin 3.12.2019 tarih, …. yevmiye nolu cevabi ihtarında işin bitirilememesinin kendisinden kaynaklanmadığını ileri sürdüğünü, mücbir sebebe dayanmış gibi görünmekle birlikte mücbir sebebin ne olduğunu, sözleşme yapıldığı sırada öngörülemeyen nedenin ne olduğunu açıklamadığını, hava şartlarını mazeret gösterdiğini, ne zaman gerçekleştiğini ve hava şartlarında ne gibi bir sorun olduğunu, ne kadar sürdüğünü açıklamadığını, bu öngörülemeyen durumu işverene bildirip bildirmediğini belirtmediğini, somutlaştırmamış olduğu gibi, süreç içinde sözleşmenin revize edilmesi, şartların değiştirilmesine dair bir talepte de bulunmadığını, ek süre istemediğini, davalı tarafın cevabi ihtarında dayandığı gerekçelerin afaki, hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, aksini ispatın davalı tarafın yükümlülüğünde olduğunu, sözleşmenin akdedildiği tarihin 09/07/2018, işin bitirileceği tarihin ise 30/09/2018 tarihi olduğunu, bu süre zarfında ne ekonomik alanda ne ticari alanda ne de doğa koşulları anlamında davalının edimini süresinde yerine getirmemesinin mücbir sebepten kaynaklandığını düşündürtecek bir durum oluşmadığını, oluştuğu iddiası var ise davalı tarafça ispatlanması gerektiğini, müvekkilinin ihtar çekmeden 408 gün gecikmeye rağmen beklediğini, müvekkilinin yine dürüstlük kuralına uyarak dilekçedeki gecikme tazminatının sözleşmedeki iş bedelinin %10 u kadar miktarla sınırladığını, davalı tarafın işyerinde yaptığı işlerin eksik ve/veya ayıplı olduğunu, bu aşamaya kadar yapılan bazı işlerin sözleşme ve ekleri ile kararlaştırılan nitelik, kaliteye ve işçiliğe haiz olmadığını, yapılan sözleşme kalemlerinde çelik çatı işinin gecikmesinden dolayı çatı işinden sonra gelen imalat kalemi olan kaba sıva ve ince sıva işine başlanamadığını, kış ayına girildiğinden dolayı ince işler kaleminde hem fiyatın arttığını, hem de imalat kaleminin zorlaşarak sürecin uzadığını, çatıda kullanılan hiçbir malzemenin Teknik Şartnamenin 6.maddesinde belirtilen malzeme kalitesinde olmadığını, kalınlıklarının Teknik Şartnameye uygun olmadığını, 8 mm kullanılması gereken yerde 6 mm malzeme, 5 mm kullanılması gereken yerde 3 mm malzeme, 3 mm kullanılması gereken yerde 1,5 mm malzeme kullanıldığının belirlendiğini, bu ve benzeri imalat ve malzeme hatalarının firmaya bildirildiğini, fakat imalat çok ilerlediği için geri dönüşün çok daha maliyetli olacağını ve işin zaten çok gecikmiş olmasından ilerleme sürecini iyice çıkmaza sokacağı için söktürme işlemini yapamadığını, çelik merdiven işinin imalatının ana taşıyıcı gövde profilin 250*250*8 mm olması gerekirken, davalı … Firması tarafından yaptırılan 16 nolu numune villada olduğu gibi, Sefaart’ın kabul ettiği/talep ettiği profil kalınlıkları Sefaart’ın bilgisi olmadan inceltildiğinden çelik merdivende geri dönülmez, tamiri mümkün olmayan sorunlar, merdivende sallanma ve titreme meydana geldiğini, imalat yapılırken uyarılmasına rağmen davalı temsilcileri tarafından müvekkili şirkete en son plakalara işleme yapılıp granit harcı döküldüğünde bu titreme ve sallanmanın kesileceğinin söylendiğini, işin teslim tarihinin 30.9.2018 olduğu halde işin halen tamamlanmamış durumda olduğunu, bu durumun müvekkilinin bir sonraki tüm imalatçıları alçı, seramik, boya, iç cephe doğrama işlerini etkilediğini ve fiyat maliyetlerinin yükselmesine sebebiyet verdiğini, çelik merdiven metal basamak işlerinin bu vakte kadar hala bitirilmediğini ve tamamlanmadığı için bir sonraki imalat olan mobilya işinin gecikmesine, fiyatların değişmesine sebep olduğunu, müvekkili şirketin zarara uğratıldığını, bina ön ve arka saçak uzatma işinin, bu işte de ön ve arka saçaklarda imalat gönye ve terazi bozuklukları sebebiyle bir sonraki imalat olan alüminyum ve ahşap imalatında geri dönülmesi, telafisi mümkün olmayan zarar ve alüminyum firmasından fiyat farkı talep edilmesine sebep olduğunu, alüminyum kör kasa işinde gönye ve terazi bozukluklarından dolayı sıva ve alüminyum işinde iş gecikmeleri, verilen fiyat farkları ve artışlar meydana geldiğini, davacının iyiniyet ile çözüm arayışı içerisinde iken aradan 3 ay daha geçtiği halde işin tesliminin halen gerçekleşmediğini, davacının sözleşme uyarınca edimlerine yerine getirdiği halde davalının edimlerini yerine getirmediğini bildirerek sözleşmenin 21.maddesi uyarınca sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğinin tespitine, işin süresinde bitirilmemesi nedeniyle sözleşmenin 10. maddesi gereği “Gecikme Cezası” olarak bu aşamada 136.400,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari işlerde uygulanan faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ayıplı, eksik, sözleşmeye aykırı işler nedeniyle dava tarihine kadar oluşmuş zarara yönelik olarak bu aşamada 175.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari işlerde uygulanan faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderlerinin davalı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili alt yüklenici davalı ile davacı müteahhit arasında 09.07.2018 tarihinde, konusu “31 adet villanın tüm çelik işleri; çelik çatı, çelik merdiven ve çelik basamakları, bina giriş sundurma, bina ön ve arkaya saçak uzatma, arka balkon uzatma, ön ve arka çelik baca, bordex kaplama, alüminyum kör kasa ve çatı lake mdf kaplama malzeme, işçilik dahil anahtar teslim işi” olan barter sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin 09.07.2018 tarihli sözleşme ile her ne kadar 30.09.2018 tarihinde bitirmeyi kabul ve taahhüt etse de hayatın olağan akışına göre 32 adet villanın yaklaşık 2 ay gibi çok kısa bir sürede bitirilmesinin imkânsıza yakın olduğunu, bu nedenle aslında bitiş tarihinin 30.09.2019 olarak esas alınması gerektiğini, 2018 yazılmasının maddi bir hata olduğunu, şantiyede çalışacak olan elemanların SSK girişlerinin en erken 13.09.2018 tarihinde yapıldığını, sözleşme gereğince 11.07.2018 tarihinde işin yapılacağı iş yerinin davacı tarafından ihtirazı kayıt koyulmadan, şerhsiz teslim edildiğini, davacının, müvekkilinin yavaş çalışması yönündeki iddialarının gerçeği yansıtmadığını, her ne kadar iş teslim tarihinin 30.09.2019 olarak kabul ve taahhüt edilmiş ise de havaların yağışlı olması temel kazmalardan kaynaklanan toprakların site içerisinde dağıtılmış olması, davacının uyarılmasına rağmen mıcır atmaması sebebiyle kamyon ve vinçlerin site sahasına girememesi, binalarda gönye ve çapsızlık gibi sorunların çıkmasının her bina için ayrı ayrı şablon oluşturmak suretiyle ayrı ayrı imalat yapılması bu hatalardan dolayı davalının fabrikasında seri üretim yapılamamış olması nedenlerinden dolayı işverenin bilgisi, muvafakati dâhilinde uzatıldığını, davacının bu durumda hiçbir itirazda bulunmadığını, davacının Kemalpaşa 2. Noterliğinin 15 Kasım 2019 tarihli ihtarnamesine cevaben Karşıyaka 5.Noterliği’nden 05 Aralık 2019 tarihli 40191 yevmiye numaralı ihtarnamede müvekkilince, karşı taraf ile yapılan sözleşme tanımında yer alan konu kısmındaki her türlü işin eksiksiz yerine getirildiği, hava koşulları sebebiyle; inşaat alanını çalışılmaz hale gelmesi ve müvekkilin sorumlu tutulamayacağını, binaların kaba inşaatında bulunan eksiklikler yüzünden müvekkilinin yalnızca merdivenlerdeki kot farkını düzeltemediğini ve bunu karşı tarafın bilgisi ve muvafakati ile yaptığını, TBK 168.maddesi gereğince müvekkili aleyhine aşırı ifa güçlüğü oluştuğunu, dövizdeki aşırı dalgalanmalara istinaden karşı taraftan ek ücret istenmediğini, ancak karşı tarafça düzeltmeler yapılmaz veya gerekli girişimlerde bulunulmaz ise emprevizyon ilkesi gereğinin yapılmasını hakimden talep edeceğinin bildirdiğini, sözleşmenin 10.maddesinin “alt yüklenicinin kendisinden kaynaklanan gecikmeleri” düzenlediğini, gecikmelerin hiçbirinin müvekkilinden kaynaklanmadığını, aksine davacı tarafın uyarılara rağmen iş sahasında yer alan toprak alanları düzenlemediğini, işin uzadığını, bu durumun davalı taratan kaynaklanmadığını, sözleşmenin 10.maddesine göre gecikme tazminatı koşulunun gerçekleşmediğini, davalının üzerine düşen tüm sorumluluklarını yerine getirerek sorumluluğunu eksiksiz ifa ettiğini, inşaat sahasını durumunun totalde 32 villa bulunan, zemin itibariyle kot farkları bulunan, harfiyat çalışmasından dolayı toprağın killi olduğunu, killi toprak nedeniyle iş sahasına kamyon ve vinç girmesinin çok zor ve uzun uğraşlar gerektirdiğini, davacıya her seferinde bu durumun işin yapılmasına engel olduğunun söylendiği halde kamyon ve vinçlerin geçmesi gereken yollara mıcır atmadığını, bu sebeple de araçların inşaat sahasına battığını ve ancak kepçe marifetiyle kurtarılabildiğini, bu gibi durumlarda müvekkilinin kendi çözümlerini ürettiğini, bu inşaat işlerinin gerçekleştirilmesi için kiralanması gereken vinçlerin kiralandıkları firmanın bu durum nedeniyle sahaya vinç göndermek istemediklerini, bu sürecin müvekkilinin zaman ve maddiyat kaybına sebep olduğunu, ifa engelinin davacının hareketsizliğinden kaynaklandığını, 31 villanın kaba inşaatlarının teknik projeye uygun olmaması ve imalat hatası olması sebepleri yüzünden her bina için tek tek ölçü alındığı, şablon çıkarıldığını ve bu şablona göre yerinde imalat yapıldığını, örneğin, çatı mdf kaplama işi için kiremitçi ile sözleşme yapmadığı için işi beklettiğini, kiremitçi ile sözleşmenin 2019 Eylül ayında yapıldığını, sözleşme süreci belirlenirken müvekkilinin kendisine ait fabrikada seri üretim yapabileceğini bilerek sözleşmeyi imzaladığını, ancak davacının bilgisi ve muvafakati ile uzun uğraşlar neticesinde müvekkiline ait fabrikada seri üretim yapılamadığını, yerinde üretim yapıldığını, ayrıca bu hatalardan dolayı eksik kalan işlerde beklenilmek zorunda kalındığını, ayrıca gönye ve çap hatalarından dolayı müvekkili şirkete yük getiren durumu müvekkilinin yerine getirmesine rağmen işçilik yönünde 40.000 TL fark ödeneceği taahhüt edilmesine rağmen müvekkili şirkete 19/03/2019 tarihinde 5.000 TL bedel göndermek suretiyle taahhüt ettiği 35.000 TL yi yerine getirmediğini, davacı tarafın müvekkili şirkete sözde 408 gün gecikmeye rağmen sabrettiğini dile getirdiğini, ancak yukarıda belirtilen dekont tarihinin 19/03/2019 olduğunu, davacı şirketin 2019 tarihinde davalıya ödeme yaparak herşeyi bildiğini ve muvafakati olduğunu ortaya koyduğunu, sözleşme süresi içerisinde müvekkili şirketin edimlerini yerine getirirken hiçbir şekilde başka bir alt yüklenicinin işe müdahil olmadığını, müteahhit firmasının şantiye şefi ve yardımcıları olmak üzere kadrosunun bulunduğunu, imalatın tüm aşamalarını bu şantiye şefi ve yardımcıları marifetiyle takip ettiklerini ve raporladıklarını, 09/07/2018 ve 30/09/2019 tarihleri arasında hava durumunun incelenmesini talep ettiklerini, çatıda kullanılan malzemelerin sözleşmeye ek Teknik Şartnamede belirtilen malzeme kalitesinde olmadığı iddiasının yersiz olduğunu, ayıplı olduğu kabul anlamına gelmemekle beraber 8 mm yerine 6 mm, 5 mm yerine 4 mm ve 4 mm yerine de 3 mm malzeme kullanılmasının davacının bilgisi ve muvafakati ile olduğunu, kaldı ki mm farklarının %15-20 farka tekabül etse de, dolara bağlı olarak hammade fiyatlarının %100 arttığını, 32 villadan ilk 12 villada 8 mm malzeme kullanıldığını, kalan 20 villada ise merdiven ana taşıyıcı sac kalınlığının 8mm’den 6mm’e karşı tarafın bilgisi ve onayı ile düşürüldüğünü, karşı tarafın inşaat kontrol merkezlerinin de bulunduğunu, sac profilden yapılacak olan tüm malzemelerin inşaat sahasına işlem yapılmadan önce indirildiğini, ayrıca ayıplı olduğu iddia edilen çelik konstrüksiyonun beton olmadığını, bu nedenle esneme yapmasının ayıp olmadığını tam aksine çeliğin bir özelliği olduğunu, …’nın inşaat alanındaki ilk tecrübesinin, dava konusu inşaat işi olduğunu, davacının belirttiği saçaklar ve kör kasa ile ilgili geri döndürülemez zarar oluştuğuna dair iddialarının gerçeği yansıtmadığını, sözleşmenin 21. Maddesinde sözleşmenin feshi başlığında imalatın istenilen kalitesi olmaması halinde müteahhit davacı firmaya aralarında sözleşmeyi feshetme hakkı tanındığını, oysaki müteahhit firmanın iş tamamlanıncaya kadar sözleşmeden kaynaklanan fesih hakkı olmasına rağmen davalının eğer bir kusuru var ise bu hakkını hiçbir şekilde neden kullanmadığını, sözleşmeye göre imalatın tamamının bitirilip müteahhit firmaya teslim edildikten sonra ve müteaahit firmanın sözleşme ile ödemekle mükellef olan edimini yerine getirmesi istenmesi anında sözleşmenin feshinin kabul edilemez, ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu, müvekkili şirkete izafe edilecek hiçbir kusur bulunmadığını, davalı firmanın ayıplı ve kusurlu iş yaptıysa sözleşmenin 21.maddesinin 8 ve 9.fıkrasındaki hakkını kullanmadığını, işin bitmesinin beklendiğini, müvekkilinin sözleşmede belirlenen edimleri yerine getirdiği gibi getirme aşamasında şantiye içerisinde işin devamı ile alakalı diğer taşeron firmanın vecibeleri altında “baca kapak, menfez, panjur imalatı vb.” imalatını fabrikasında yaptığını ve montajını da gerçekleştirdiğini, sözleşmeden edinmiş olduğu edimden ayrı olarak müteahhit firmanın cam, alüminyum cephe, cam balkon işlerini üstlenen akım yapı şirketine de balkon camlarının montajı için lazer kesimli yapıldığını montaj aparatlarının imalatını dahi müvekkili şirketin yaptığını, müvekkilinin sözleşmeye istinaden imalatta çelik imalat üzerinde tek kat astar boya yapılması yönünde anlaşma sağlandığı halde müteahhit firmanın isteği doğrultusunda ayrıca sözleşmede olmadığı halde 32 villaya silikon ve mastik çektiğini, hiçbir çelik çatı imalatında bu tarz işlemler yapılmazken sadece su depolarında ve kazan-mazot tankı gibi sızıntıya engel olacak bu işlemler yapılması gerekirken müteahhit firmanın isteği üzerine hem çatı aksamlarında hem merdiven aksamlarında müvekkili şirket tarafından yapıldığını, bunların hem maliyet hem de zaman gerektiren işler olduğunu, müvekkilinin imalat aşamasında müteahhit firmanın itirazına maruz kalmadığını, hatta müteahhit firmanın 2019 yılı Ekim ayında Kemalpaşa Armutlu adresindeki firmalarına iki adet yük asansörü ve ön cephe giriş lazer kesimli korkuluk işini de verdiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce düzenlenen 17/02/2020 tarihli tensip tutanağı ile davacı tarafa sözleşme bedeli üzerinden yatırılması gerekli 23.293,71 TL harcı depo etmek üzere iki haftalık kesin süre verilmesine, aksi halde sözleşmenin feshedildiğinin tespitine yönelik talepleri yönünden davanın HK 30 ve HMK’nun 150.maddeleri uyarınca takip edilmemiş sayılacağı hususunun ihtarına karar verilmiştir.
Davacı vekili 25/02/2020 tarihli dilekçesi ile, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında imzalanan sözleşmedeki tarafların serbestçe kararlaştırdıkları ve basiretli bir tacir gibi öngörmek zorunda oldukları hüküm ve koşullara dayanarak müvekkilinin fesih ve işi yaptırmak düşüncesiyle Mahkememizde dava açıldıktan sonra davalı tarafın müvekkili firma yetkilisi ile görüştüğünü, Kemalpaşa …… Mevki …pafta, … ada … parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde yapılmaya başlanan 31 adet villa inşaatında davalı tarafça sözleşmeye aykırı olarak yapılan eksik işlerin ve ayıplı işlerin tespiti ile yapılan işin eksik işe oranı ve miktarı ile ekonomik olarak değerlerinin tespiti ile gerekirse aynı yükleniciye mümkün olmaz ise başka yükleniciye işi yaptırmak durumunda olduğunu, aksi halde katlanılmaz maddi manevi zararlara maruz kalacağını bildirerek HMK’nun 400/1 ve 2.fıkraları uyarınca delil tespiti yapılmadığı takdirde delillerin kaybolacağını, inşaat durumunun değişeceğini bildirerek delil tespit talebinde bulunmuş; 27/02/2020 tarihli dilekçesi ile, bu aşamada sözleşmenin feshine ilişkin bir hüküm verilmesi taleplerinin olmadığını, dava açıldıktan sonra karşı tarafın müvekkili ile görüşmelerin devam ettiğini, tek taraflı feshe tabi olabilecek bu tür bir sözleşmenin mahkemece karar altına alınmasında hukuki yarar bulunmadığını, bu nedenle sözleşme bedeli üzerinden nispi harcı yatırmalarının söz konusu olmayacağını, feshe yönelik davanın açılmamış sayılmasını talep etmiştir.
Mahkememizce mahallinde İnşaat Mühendisi Bilirkişi marifetiyle delil tespiti yapılmasına karar verilmiş, İnşaat Mühendisi Bilirkişi ………. tarafından düzenlenen 09/05/2020 tarihli bilirkişi raporunda; mahallinde yapılan incelemelerde davalının taahhüt konusu olan iş kalemlerinin yaptığının tespit edildiği, 31 adet villanın çelik çatı imalatında çatıda kullanılan malzemenin teknik şartnamenin 6.maddesinde belirtilen malzemenin kalitesinde olmadığı ve kalınlıkların teknik şartnameye uymadığının tespit edildiğini, 8 mm kullanılması gerekirken 6 mm, 5 mm kullanılması gereken malzemenin 3 mm kullanıldığı ve montaj hataların olduğu, ancak bu durumun çelik çatı profillerinin sökümünü gerektirecek bir durum olmadığı, ince imalatlarda işverenin hatalı uygulamalarının ayrıca bir bedel ödeyerek ilave masraflara katlanmasına neden olacağı ve nitekim yerinde bu durumun tespit edildiği, bu haliyle imalatın açık ayıplı olduğu, 31 adet villanın çelik merdiven ve basamaklarının yapılı olduğu, bazı villalarda merdiven montajından sonra sahanlık duvarları ile çelik merdiven arasında arada boşluk oluştuğu, çelik merdivenlerin ankrajlarında uygulanan detayın statik olarak mukavemet analizinin yapılıp yapılmadığına ilişkin dosyada bir veriye rastlanılmadığı, fiilen yapılan tespitte çelik merdivenlerin sallandığı, her ne kadar basamak kaplamaları yapıldığında sistemin stabil hale geleceği düşünülse de ankrajlardaki zafiyetlerin kaplama ile çözülmesinin zor olacağı, işverenin bu tür merdivenlerde ilave kat aralarında bağlantılar yaparak sistem stabilitesini sağlamaya çalıştığı, açık ayıplı olduğu, 31 adet villanın bina girişindeki sundurma imalatının yapılı olup terazi ve gönye hatalarının gözlendiği, villaların ön ve arkaya saçak uzatma imalatının yapılı olduğu, ancak ön ve arka cephesinde saçak uzatma işinin gönye ve terazilerinin bozuk olan villalardan imalatın açık ayıplı olduğu, villaların arka balkon uzatma , ön ve arka çelik baca, bordex kaplama imalatlarının yapılı olduğu ve bir ayıp tespitinin yapılmadığını, villaların alüminyum kör kasalarında şakul hataları görüldüğü, doğrama montajında kör kasaların açıkta kalan binalar olduğu, imalatın açık ayıplı olduğu, çatıdaki mdf kaplamada herhangi bir ayıp tespiti yapılmadığını, davalının sözleşme kapsamındaki imalatları yaptığı, ancak yapılı olan imalatlarda montaj ve işçilik hatalarından kaynaklı olarak işveren davacının ilave masraflara katlanmak zorunda kaldığı, yerinde yapılan gözlemde düzeltme imalatları için ilave işler yapıldığı, davalının yaptığı kabul edilebilir iş tutarının KDV dahil 1.227.600 TL mertebesinde olabileceğinin hesaplandığını, gizli ayıplı imalatların ise 136.400 TL mertebesinde hesaplandığını, bu hesaplamada davacının da inşaat işi yapan bir firma olarak işin yapım seyrinde halihazırda tespiti yapılan ölçü/terazi hatalarını zamanında uyararak düzeltilmeye yönelik sözleşmesel yaptırımların uygulanması ve işin bu haliyle bitirilmiş olması nedeniyle ayıplı imalat yüzdelerinde bu hususun dikkate alındığını, taraflar arasındaki sözleşmenin 9.maddesinde işin süresi ve iş programının alt yüklenicinin yer tesliminden sonra 7 gün içerisinde belirtilen yapım aşamalarına uygun olacak şekilde müteahhidin isteyeceği detayda iş programı hazırlayarak onaya sunacağını, söz konusu iş programının müteahhit tarafından onaylandıktan sonra geçerli olacağını ve sözleşmeye eklenerek işlem göreceğinin açık hüküm altında olduğunu, ayrıca bir süre olmadığının tespit edildiğini, dava dosyasında iş programının yer almadığını, imalatların tamamlanmış %100 durumda olduğunu, ancak yapılan imalatlarda açık ayıplı imalatlar değerlendirildiğinde işin kabul edilir yapım seviyesinin %93 seviyesinde olduğunun tespit edildiğini bildirmiştir.
Aşamada İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin .. Esas ……Karar sayılı dosyası Mahkememiz dosyası ile birleştirilerek dosya içerisine gönderilmiştir.
Birleşen dosyada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 09/07/2018 tarihinde konusu 31 adet villanın tüm çelik işleri, çelik çatı, çelik merdiven ve çelik basamakları, bina giriş sundurma, bina ön ve arkaya saçak uzatma, arka balkon uzatma, ön ve arka çelik bacak, bordex kaplama, alüminyum kör kasa ve çatı lake, mdf kaplama malzeme, işçilik dair anahtar teslim işine ilişkin barter sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin ödemeler başlıklı 13.maddesine göre sözleşme kapsamında yapılacak işler karşılığı ve sözleşme bedeli karşılığı yerine geçmek üzere işin KDV dahil genel toplam tutar karşılığına denk gelen İzmir İli Kemalpaşa İlçesi … … mevki …pafta … ada … parselde yapımında devam eden projeden 12/2T no.lu villanın sözleşmeye konu tüm işlerin bitiminde kesin kabul yapıldıktan sonra en geç 1 ay içerisinde yukarıda belirtilen bağımsız bölümün satışının yapılacağının alt yüklenici kabul etmiştir şeklinde belirtildiğini, bu sözleşme gereği müvekkilinin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirdiğini, fakat karşı tarafın üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmemesi sebebiyle işin tam olarak tamamlanamadığını, bir kısmının tamamlandığını ve bu esnada davalı tarafından sözleşmenin tek taraflı olarak fesih edildiğini, daha sonra davalı tarafından müvekkili aleyhine İzmir 6. ATM’nin ……… Esas sayılı dosyasıyla sözleşmenin feshinin tespiti ile tazminat davası açıldığını, müvekkilinin sözleşmenin feshinde herhangi bir kusurunun bulunmadığını, müvekkilinin sözleşme karşılığı işin %93 gibi çok büyük bir kısmını bitirdiğini, işin tamamını da bitirmesine çok kısa bir süre kala karşı yan tarafından sözleşmeyi fesih ettiğini, bu sebeple müvekkilinin sözleşme konusu işin %93 ünü bitirmiş olması sebebiyle buna karşılık gelen ücrete hak kazandığını, fakat karşı yan tarafından müvekkiline herhangi bir iş karşılığı ödemenin yapmadığını, müvekkilinin karşı yandan alacağının mevcut olduğunu, sözleşmenin feshinde müvekkilinin herhangi bir kusurunun olmadığını, aksine davalı yanın üzerine düşen sorumluluklarını yerine getirmediğini, sözleşmede sözleşme tarihinin 09/07/2018, işin bitiş tarihinin 30/09/2018 yazdığını, fakat müvekkilinin 09/07/2018 tarihli sözleşme ile her ne kadar 30/09/2018 tarihinde işi bitirmeyi kabul ve taahhüt etmiş olsa bile hayatın olağan akışına göre 32 adet villanın yaklaşık iki ay gibi çok kısa sürede bitirilmesinin imkansıza yakın olduğunu, bu nedenle sözleşmede belirtilen işin bitiş tarihi olarak 30/09/2019 tarihinin esas alınması gerektiğini, 2018 yazılmasının bir maddi hata olduğunu, buna ilişkin olarak şantiyede çalışacak olan elemanların SSK girişlerinin en erken 13/09/2018 tarihinde yapıldığını, ayrıca müvekkili tarafından sözleşmeye ilave işler yapıldığını, tüm bu işlerin ne kadar sürede yapılabileceğinin hesap edip değerlendirilmesi gerektiğini, bu konuda da bilirkişi raporu alınmasını talep ettiklerini, havaların yağışlı olması hususunda meteorolojiye işin başlangıç ve bitiş tarihlerinde havanın yağışlı olup olmadığının sorulmasını talep ettiklerini, binalarda gönye ve çapsızlık gibi sorunlar çıkması, her bina için ayrı ayrı şablon oluşturmak suretiyle ayrı ayrı imalat yapılması, bu hatalardan dolayı davalının fabrikasında seri üretim yapılamamış olması nedenlerinden dolayı işverenin bilgisi/muvafakati dahilinde uzatıldığını, davacının bu durumda hiçbir itirazda bulunmadığını, müvekkilinin işi bitirmesinde engel olan mucbir sebep olarak Türkiye ile ABD arasındaki yaşanması ile dolar kurunun 3 TL’den 7 TL’ye dayandığını, bu durumda birçok şirketin etkilendiğini, müvekkilinin işi yaparken sözleşmeye aykırı davranmadığını, sözleşmeye ek olarak yapılan teknik şartnameye uygun olarak yaptığını, bunlarla birlikte Sefaart Mobilyanın inşaat alanındaki ilk tecrübesinin dava konusu inşaat işi olduğunu, dava+ konusu sözleşmenin müvekkili tarafından fesih edilmediğini, sözleşmeye bağlı olan edimler bitmek üzereyken karşı yan tarafından müvekkiline fesih ihbarnamesi gönderildiğini, bu ihbarnamenin haksız ve kötüniyetli olduğunu, sözleşmenin 21.maddesinde imalatın istenilen kalitesi olmaması halinde müteahhit firmayı sözleşmeyi fesih etmek hakkı tanıdığını, fakat karşı yanın sözleşmeyi fesih etmek için neredeyse işin tamamının yapılmasını beklediğini, bu hususun davalının açıkça kötüniyetli olduğunun göstergesi olduğunu, sözleşmenin 21.maddesinin 8.fıkrasındaki düzenlemeye rağmen imalat süresi içerisinde davalı kusurlu değil ise müvekkili şirkete karşı neden fesih hakkının kullanılmadığını, aynı maddenin 9.fıkrasında müteahhidin alt yükleniciye en az 15 takvim günü önceden yazılı olarak bildirmek kaydıyla işi herhangi bir safhada , gerekçe göstermek mükellefiyeti olmaksızın tamamen durdurup taahhüdün yapımından vazgeçebileceği gibi geçici bir süre erteleyebileceği düzenlemesinin olduğunu, ancak müteahhit firmanın bu hakkını da kullanmadığını, sözleşmenin 21.maddesinin 5.bendine göre müteahhidin hapis ve el koyma haklarının olduğu konusunda anlaşmaya varıldığını, ancak davacı müteahhidin bu haklarını kullanmadığını, sözleşme gereklerine ek olarak müvekkili tarafından ilave işler yapıldığını, sözleşmeye istinaden yapılan imalatta çelik imalat üzerinde tek kat astar boya yapılması yönünde anlaşma sağlandığı halde müteahhit firmanın isteği doğrultusunda ayrıca sözleşmede olmadığı halde 32 villaya silikon ve mastik çekildiğini, bunun hem maliyet hem de zaman gerektiren iş olduğunu, müvekkilinin tüm imalat aşamasında vecibelerini yerine getirdiğini, müteahhit firmanın itirazına maruz kalmadığını, müvekkilinin imalatlarından memnun kalan müteahhit firmanın iki adet yük asansörü ve ön cephe giriş lazer kesimli korkuluk işini de verdiğini, buna rağmen karşı tarafın sözleşmeyi haklı olarak fesih ettiğini bildirmesinin haksız ve kötüniyeti olduğunu, sözleşmenin ödemeler başlıklı 13. Maddesine göre sözleşme kapsamında yapılacak işlerin karşılığı ve sözleşme bedeli karşılığı yerine geçmek üzere işin kdv dahil genel toplam tutar karşılığına denk gelen İzmir Kemalpaşa ilçesi … mahalle… mevkii … pafta … ada … parselde yapımına devam eden projeden 14-2T nolu villanın sözleşmeye konu tüm işlerin bitiminde kesin kabul yapıldıktan sonra en geç bir ay içinde yukarıda belirtilen bağımsız bölümün satışının yapılacağını alt yüklenicinin kabul ettiğini, davalı tarafın sözleşmenin feshi ile ilgili İzmir 6 ATM nin ….. Esas sayılı dosyasıyla müvekkili aleyhine dava açtığını, söz konusu dosyada bilirkişi raporu alındığını, her ne kadar kabul etmeseler de bu raporda dahi inşaatın müvekkili tarafından %93 ünün tamamlandığının sabit olduğunu, yerinde yapılan incelemelerde yapılan sözleşme konusu iş kalemlerinin tamamlanmış olduğunun tespit edildiğini, imalatların tamamlanmış ve %100 durumda olduğunu, ancak yapılan imalatlarda açık ayıplı imalatlar değerlendirildiğinde işin kabul edilebilir yapım seviyesinin %93 seviyesinde olduğunun tespit edildiğini, dolayısıyla işin çok büyük kısmının bitirilmiş tamamının da bitirilmesine çok kısa süre sonra karşı yanın sözleşmeyi fesih ettiğini, müvekkilinin sözleşme konusu işin %93 oranında bitirmiş olması nedeniyle buna karşılık gelen ücrete hak kazandığını, fakat karşı yan tarafından müvekkiline hiçbir ödeme yapılmadığını, müvekkilinin karşı yandan alacağının mevcut olduğunu, sözleşmenin 13. Maddesinde yapılacak iş karşılığı ve sözleşme bedeli karşılığı yerine geçmek üzere İzmir Kemalpaşa ilçesi … mahalle… mevkii … pafta … ada … parselde bulunan taşınmazın tapusunun tescilinin müvekkili adına yapılmasının kararlaştırıldığını bildirerek davanın İzmir 6 ATM nin 2020/100 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, İzmir Kemalpaşa ilçesi … mahalle… mevkii … pafta … ada … parselde bulunan taşınmazın üçüncü şahısa tapu kaydının 3, şahsa devrinin önlenmesi yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmesine, … ada … parselde bulunan taşınmazın tapusunun tescilinin müvekkili adına tesciline aksi kanaat halinde veya ifada imkansızlığı olması halinde taşınmazın karar tarihe en yakın tarihte rayiç değeri hesaplanmak suretiyle davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin hakları saklı kalma kaydı ile şimdilik 500.000,00 TL nin karşı yandan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini, müvekkili tarafından yapılan ilave işler ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutulmasına, müvekkili tarafından sözleşmeye yapılan ilave işlerin ne kadar sürebileceğinin bilirkişi marifetiyle hesaplanarak sürelere eklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosyada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; birleşen davada arabuluculuk dava şartının eksik olduğunu, arabuluculuk müessesesine başvurmanın dava şartı olduğunu, birleşen dosyada tapu iptal olmadığı takdirde tazminat talepli davanın zorunlu arabuluculuğa başvurulmadan açıldığını, davanın usulden reddi gerektiğini, … ada ada … parselin müvekkili adına kayıtlı olmadığını, kayıt malikinin davada taraf olmadığını, ihtiyati tedbir talebinin de reddi gerektiğini, öncelikle zamanaşımı, hakkın kötüye kullanımı, dürüstlük kuralına aykırılık iddiasında ve takas ve mahsup talebinde bulunduklarını, birleşen dosya davacısının sözleşmenin fesih ihbarından itibaren 1 yıldan fazla süre geçmesine rağmen sözleşmenin fesih tarihi itibariyle hiçbir hak ve iddia da bulunmadığını, karşı dava açmadığını, inşaatın müvekkilince bildirilinceye, eksik ve ayıplı işler tamamlanıncaya kadar beklenildiğini, akabinde bu davanın açıldığını, birleşen dava dilekçesinde yer verilen birçok iddianın görülmekte olan asıl davada Pusatsan Şirketi tarafından ileri sürüldüğünü, bunlara karşı beyanlarının yer aldığı dilekçe ve belgeleri dayandıkları ve sundukları delilleri tekrar ettiklerini, müvekkilinin teslim tarihi 30/09/2018 olan işin teslim için aylarca beklediğini, yüklenici ve taşeron toplantılarında ek süre taleplerine olumlu yanıt verildiğini, yazılı e-postalarla bir daha ek süre taleplerine yine olumlu yaklaşıldığını ancak yüklenicinin söz verdiği tarihlerde işi teslim edemediğini, çekilen ihtara karşı da olumlu yanıt verilmeyip işi tamamlamayıp ayıp giderilmediğini, işin müvekkili tarafından kendi kaynaklarıyla tamamlattırılıp ayıpların giderilebildiği ölçüde giderildiğini, müvekkilinin her türlü yolu denediğini son çare sözleşmeyi fesih ettiğini, sözleşmenin fesih tarihi itibariyle işin eksik ve ayıplı olduğunu, delil tespiti tarihine kadar ve sonrasında işin müvekkilince tamamlattırıldığını, gecikmenin yüklenici Pusatsan dan kaynaklandığını, gecikmeye yönelik Kemalpaşa 2.Noterliğinin ihtarnamesinin tebliğ edildiği 20/11/2019, arabuluculuk süreci ve asıl davayı açtıkları hatta delil tespitinin yapıldığı 12/03/2020 tarihinde ve sonrasında inşaat ham halindeyken dava açmayan ……’ın inşaat işleri müvekkilince tamamlanıp Pusatsan’la ilgisi olmayan diğer kalemlerinde bitirilmesi akabinde dava açan yüklenici firmanın kötüniyetli olduğunu, müvekkilinin yüklenicinin yerine getirmiş olduğu tamamlanmış kısmın bedelini ifa etme kararlılığı içerisinde olduğunu, asıl davadaki zarar ve yargılama giderinin Pusatsan tarafından kabulü halinde götürü usulde belirlenen sözleşme bedeline istinaden gecikme tazminatı işi tamamlama ve ayıpları kısmen giderme bedelleri mahsup edildikten sonra 500.000,00 TL ödeme yapmayı sulh teklifi olarak bildirdiklerini, asıl davanın Pusatsan şirketi tarafından kabulü halinde kendilerine fesih tarihine kadar yaptıkları iş bedelinden taraflarının zararları ve yargılama gideri, vekalet ücreti düşüldükten sonra 500.000 TL daha ödeme yaparak sulh olmaya hazır olduklarını, asıl davanın 864.000 TL Pusatsan tarafından kabulü halinde bu bedel üzerinden dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ve vekalet ücret ödemeyi kabul ettikleri takdirde sözleşme bedeli üzerinden bu bedeli düşerek bakiye bedel ve vekalet ücretinin kendilerine ödeme teklifi ile sulh teklif ettiklerini, eldeki asıl davada hak kazanacakları bedel ile birleşen davada davanın esasına girilmesi halinde hak kazanacağı bir bedel varsa her iki bedel arasında takas mahsup taleplerinin mevcut olduğu, müvekkili şirketin zararının yüklenicinin ifa ettiği kısım bedeli ile sözleşme götürü bedeli ile orantılı olarak hak kazanacağı ücrete kıyasla daha fazla olacağını, bu nedenle takas mahsup talepleri dikkate alınarak bakiye bedel üzerinden hüküm kurulmasını bildirerek davanın usulden reddine, esasa girilmesi halinde tapu iptal ve tescil talebi yönünden sözleşmenin fesih edilmiş olması ve feshin üzerinden bir yıl gibi bir süre geçmesi , işin müvekkilince tamamlanmış ayıbın giderilmiş olması, fesih tarihi itibariyle ve hatta delil tespit tarihi itibariyle projenin tamamlanmamış olmasına rağmen proje müvekkilince bitirilinceye dek beklendikten sonra ve söz konusu daire başkasına taahhüt edildikten sonra açılan tapu iptali ve tescil davasının esastan reddine, akdi vekalet ücretine hükmedilmesine, sulh teklifinin reddi halinde davacının ……. Esas sayılı dava tarihine kadar yapmış olduğu işlerin niteliği ve değerinin bilirkişilerce tespiti ile bu değerin götürü usulde belirlenen sözleşme bedeli olan 1.374.000,00 TL ye oranlanarak yapılan işin değerinin bulunması, bu değerden asıl davada hak edecekleri gecikme tazminatı ayıp tenzilatı, katlanılma durumunda kalınan masraflar hesaplanarak işleyecek ticari faiz ile birlikte toplam zararlarının belirlenerek yargılama gideri ve vekalet ücreti mahsup edildikten sonra takas mahsup hükümleri uyarınca hüküm tesis edilmesini, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosya yönünden mahkememizce düzenlenen 04/01/2021 tarihli birleştirme ön tensip tutanağı ile davacı vekilinin davaya konu tapu iptal talebine konu taşınmazın değerini bildirmek ve buna göre eksik harç bedelini depo etmek üzere yine tapu iptal ve tescile yönelik taleplerinin HMK’nun 119/1-ğ maddesi gereğince açıklamak üzere bir haftalık süre verilmesine, tapu iptali tesciline yönelik talepler açıklandığında ilgili tapu kaydının celbine, davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin söz konusu ara kararlar yerine geldikten sonra değerlendirilmesine karar verilmiş, davacı vekili 13/01/2020 tarihli dilekçesiyle her ne kadar sonuç ve istem kısmında … ada … parselin tapu iptal ve tescili talep edilmiş ise de dava dilekçesi içeriğinden ve sözleşmenin 13.maddesinde Kemalpaşa İlçesi …… … ada … parselde yapımına devam eden projeden … no.lu villanın iptalini ve tescilini talep ettiklerini bildirmiştir.
Davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin 20/05/2021 tarihli ara karar ile İzmir Kemalpaşa Tapu Müdürlüğünden gönderilen 18/05/2021 tarihli tapu kayıtlarının incelenmesinde dava dışı 3.kişiler adına bağımsız bölüm kayıtlarının bulunduğu, birleşen dosyada davalı taraf adına bağımsız bölüm kaydının bulunmadığından HMK’nun 389.maddesi kapsamında yasal şartları bulunmadığından reddine karar verilmiştir.
Taraf delilleri dosyaya bildirilmiş, davaya dayanak sözleşme örneğinin incelenmesinde; sözleşme taraflarının müteahhit olarak … San. Tic. Ltd. Şti, alt yüklenici olarak …. San ve Tic. A.Ş olduğu, işin çelik ve bordex kaplama işi olduğu, İzmir ili Kemalpaşa İlçesi …… mevki …pafta … ada … parselde yapımına başlanan 32 adet villa inşaatı olarak, sözleşme konusunun 31 adet villanın çelik işleri çelik çatı, çelik merdiven ve çelik basamakları, bina giriş sundurma, bina ön ve arkaya saçak uzatma, arka balkon uzatma, ön ve arka çelik baca, bordex kaplama, alüminyum kör kasa ve çatı lake mdf kaplama malzeme işçilik dahil anahtar teslim işine ait sözleşme tarihinin 09/07/2018, işin bitiş tarihinin 30/09/2018 olduğu, sözleşmenin türü ve bedeli başlıklı 5.maddesinde; sözleşme konusu işin birim fiyatlara bağlı götürü bedel esasına göre yürütüleceği, ihale dokümanlarında yer alan projeler, teknik şartnameler ve diğer tüm dokümanlara dayalı olarak işin tamamının alt yüklenici tarafından teklif edilen birim fiyatlar üzerinden akdedildiği, alt yüklenicinin yapılması istenilen konu işi 1.364.000 TL KDV dahil üzerinden bu sözleşme ile ekteki şartlara uygun olarak yapmayı kabul ve taahhüt ettiği, gecikme cezası başlıklı 10.maddesinde; Alt yüklenicinin sözleşme kapsamındaki işlerin iş programındaki terminler içerisinde kendisinden kaynaklanan sebeplerle işi bitirmediği veya sözleşmede belirtilen diğer işleri zamanında yerine getirmediği takdirde herhangi bir ihtara gerek kalmaksızın belirlenen süreleri aşan her takvim günü için 3.000 TL tutarında günlük gecikme cezasının ödeneceğinin kabul edildiği, yer teslimi ve işe başlama başlıklı 11.maddesinde ; Müteahhidin iş yerini tamamen ve gerektiğinde bölümler halinde düzenleyeceği “işyeri teslim tutanağı” ile alt yükleniciye teslim edeceği, alt yüklenicinin yer teslim tarihini takip eden 5 takvim günü içerisinde ekip ve ekipmanlarını işyerine getirerek işe başlayacağı, başlamadığı takdirde ise sözleşmenin fesih edilerek avans ve kesin teminatının irat kaydolunacağı, ödemeler başlıklı 13.maddesinde alt yükleniciye bu sözleşme ve eklerinde aksi belirtilmediği takdirde sözleşme konusu işlerle ilgili herhangi bir malzemenin temini için “ihzarat ödemesi” nin yapılmayacağı, avans ödemesinin yapılmayacağı, sözleşme kapsamında yapılacak işlerin karşılığı ve sözleşme bedeli karşılığı yerine geçmek üzere işin KDV dahil genel toplam tutar karşılığına denk gelen İzmir İli Kemalpaşa İlçesi ………. Mevki …… pafta …. ada …… parselde yapımına devam eden projeden ….no.lu villanın sözleşmeye konu işlerin bitiminde kesin kabul yapıldıktan sonra en geç bir ay içeri sinde yukarıda belirtilen bağımsız bölümün satışının yapılacağını alt yüklenicinin kabul ettiği düzenlemelerinin bulunduğu belirlenmiştir.
Kemalpaşa 2. Noterliğinin… yevmiye nolu 15.11.2019 tarihli ihtarnamesinin … San Tic Limited Şirketi tarafından … San ve Tic AŞ’ne işin teslimi ve teslim süresinde teslim edilmemesi nedeniyle cezai şart talep edildiği; Karşıyaka 5 . Noterliğinin 05.12.2019 tarihli ……….. yevmiye nolu ihtarnamesinin … Sanayi ve Tic AŞ tarafından … San Tic Ltd Şti’ne 31 adet villanın tüm çelik işleri, çelik çatı, çelik merdiven, çelik basamakları, bina giriş sundurma, bina ön ve arkaya saçak uzatma, arka balkon uzatma, ön ve arka çelik bacak bordex kaplama, alüminyum kör kasa ve çatı lake mdf kaplama malzemesi işinin eksiksiz tamamlandığı, hava koşullarının inşaat alanını çalışamaz hale getirmesi ve binaların kaba inşaatında bulunan eksiklikler yüzünden merdivenlerdeki kot farkının düzeltilemediği, bunun karşı tarafa bildirildiği, herhangi bir girişimde bulunulmadığı belirtilerek ihtarnameye cevap verildiği belirlenmiştir.
İzmir Meteoroloji Müdürlüğünden 09.07.2018 ile 30.09.2019 tarihleri arasında İzmir Kemalpaşa … Demirli Çay mevkiindeki yağış durumunu gösterir dökümler istenmiş, mahkememizce taraf tanıkları dinlenilmiş, tarafların defter ve kayıtları incelenmek ve mahallinde keşif yapılmak suretiyle Harita Mühendisi, İnşaat Mühendisi, Makine Mühendisi ve Mali Müşavir Bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyetinden rapor alınmış, dosyaya verilen inşaat mühendisi bilirkişinin 09/08/2021 tarihli raporunda birleşen dosyada dava tarihi itibariyle davaya konu olan 1 adet villanın piyasaya arz ve satış değerinin 2.718.956,95 TL olduğu bildirilmiş, 05/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda taraflar arasında yapılan 09/08/2018 tarihli sözleşmenin 4.maddesinde sözleşmenin türü ve bedelinin birim fiyatlara bağlı götürü bedel sözleşme olduğu, alt yüklenicinin yapılması istenen işi 1.364.000 TL KDV dahil bedel üzerinden sözleşme ekleri ile ekteki şartlarına uygun olarak yapmayı taahhüt ettiği, 9.maddesinde işin süresi ve iş programının alt yüklenicinin yer tesliminden sonra 7 gün içerisinde belirtilen yapım aşamalarına uygun olacak şeklide müteahhidin isteyeceği detayda iş programı hazırlayarak onaya sunacağı, söz konusu iş programının müteahhit tarafından onaylandıktan sonra geçerli olacağı, 10.maddesinde gecikme cezasının her gün için 3.000 TL olarak belirlendiği, 19.maddede işlerin yapılmasından uygulanacak esasların 21.maddede sözleşmenin feshi şartlarının düzenlendiği, özel idare ve teknik şartnamede tüm malzeme ve ekipmanların sahaya nakli, saha içerisinde yatay veya düzey tüm taşıma işçilik ve bedellerinin götürü bedel kapsamında alt yükleniciye ait olduğu, çatı konstrüksiyonu yapımı ve yenileme işinde projesine veya genel standartlara uygun ölçülerde malzeme kullanılacağı, projede kullanılacak olan 250x250x8 mm, 150x150x5 mm, 60x120x4 mm, 40x80x3 mm, 40 x 60 x 3mm, 40 x 40 x 2mm ve 30 x 40 x 2mm boyalı malzemeler kullanılacağı, çatı işinde kullanılacak olan malzemelerin projesinde veya detaylarda gösterildiği şekilde projede veya detayda yok ise, numune villadaki gibi müteahhidin onayından sonra imal edileceği, imzalı müteahhit onayı olmadan hiçbir imalatın kabul edilmeyeceğinin düzenlendiği, davacı firmanın davalıya Kemalpaşa Noterliğinden 15/11/2019 tarihinde gönderdiği ihtarnamede işin bitiş tarihinin 30/09/2018 tarihi olduğu, işyerinin 11/07/2018 tarihinde teslim tutanağı ile teslimine rağmen yüklenilen işin halen bitirilmediği ve teslim edilmediğinin, 13/11/2019 tarihi itibariyle 408 günlük gecikme içerisinde olduğunun belirtilerek işin 7 takvim günü içerisinde teslim edilmesi ve ihbar tarihine kadar birikmiş 1.224.000 TL ile birlikte her takvim günü için 3.000 TL ilavesi ile toplam gecikme cezası bedelinin ödenmesinin bildirildiğini, davalı firmanın ihtara Karşıyaka 3.Noterliğinden 03/12/2019 tarihinde verdiği cevabında; müvekkili firmanın üstlendiği işi bitirerek eksiksiz tamamlandığını, hava koşullarının inşaat alanını çalışamaz hale getirmesi ve müvekkilinin sorumlu olmadığı binaların kaba inşaatında bulunan eksiklikler yüzünden müvekkilinin yalnızca merdivenlerdeki kot farklarını düzeltemediğini, bu sebeplerin müteahhidin bildirildiği, müteahhit tarafından sözleşmenin ifasına yönelik girişimde bulunulmadığını, dövizdeki dalgalanmalara istinaden müteahhitten ek ücret istenmediği ve hakimden sözleşmenin yeni koşullara göre düzenlenmesini istenileceği davacıya bildirildiğini, davacının esas davadaki taleplerden eksik ve ayıplı işler iddiasının temelinde yer alan iş kalemleri yönünden davaya konu inşaatların bulunduğu yerde tespit yatırıldığı ve yapım işinde fiili durumun tespitinin yapıldığı ve 11/05/2020 tarihli tespit bilirkişi raporunun sunulduğunu, teknik olarak davalının işi tamamladığını, ancak yapılan işte özellikle çelik merdiven imalatındaki açık ayıpların villada kullanıma mani olacak şekilde ayıplı olduğunun anlaşıldığını, bu durumda iş sahibinin kullanıma mani teknik şartnameye aykırı taşıyıcı olan merdiven imalatını kabule zorlanamayacağını, iş sahibinin özellikle taşıyıcı olan çelik merdiven imalatında tespit tarihinde düzeltmeye başladığı imalatlara ilişkin tüm masrafları davalı alt taşerona yansıtma hakkının söz konusu olduğunu, ortada yapılmış bir kabulün olmadığını, kesin kabulün de olmadığını, davalının sahada işyeri teslim aldığı anda imalatların fiziki seviye tespitinin ne olduğunun tespitinin gecikme iddiasında önem arz ettiğini, taşeron işyerini teslim aldığında 32 adet villanın da taşeron sözleşmesindeki tüm imalatlara başlamasını sağlayacak seviyede ise ve taşeron iki ayda bitirmeyi vaad ettiği işi bu şartlarda alıp geciktirmiş ise cezai şart bedelini sözleşmesel olarak iş sahibine ödemekle yükümlü olduğunu, sunulan e-mail yazışmalarının incelendiği, yapı ruhsatının 30/09/2017 tarihinde alındığını, davalı alt taşeron ile takribi 10 ay sonra sözleşme yapıldığının anlaşıldığını, dosyaya sunulan 28/11/2018 tarihli fotoğraflarda çelik çatı imalatlarının olduğu, 30/09/2018 tarihli fotoğraflarda ise kaba inşaatın bitip ancak çelik çatı imalatına başlanılmamış olduğunun görüldüğünü, 31/12/2018 tarihli yıl sonu seviye tespit tutanağında işin %75 seviyesinde olduğu, çatı örgüsü, dolgu duvarları, kapı/pencere kasaları +tesisat alt yapısı dahil yapının sıvaya hazır hale getirilmiş bölüm ana pursantajının %20 iken %15 olarak yer aldığının görüldüğünü, 31/10/2018 tarihinde davalı alt taşeronun taahüdündeki işlerin tamamlanmadığının anlaşıldığını, taraflar arasındaki sözleşmede işin bitim tarihinin 30/09/2018 tarihi olarak yer aldığını, sözleşmeye konu olan ve davalı alt taşeron tarafından yapılacak işlerin sahada sözleşmede öngörülen terminde tamamlanabilmesinin ön şartının şantiyedeki iş akışının taşerona imalat yapacak seviyede olmasına yani iş sahibinin 32 villada taşeronun sözleşme kapsamındaki imalatları üretip montajı yapacak şeklide teslimine bağlı olduğunu, dosyada yer alan yazışmalardan her ne kadar sözleşmede işlerin bitirilmesi için iki ay öngörülmüş ise de tarafların karşılıklı olarak işin termi planına göre sözleşmeye esas iş programını revize ettiklerinin anlaşıldığını, işin seyrinde karşılıklı olarak sözleşmesel iş bitim tarihinin nihai olarak iş sahibi yazılarına göre 05/09/2019, davalı cevabına göre 30/09/2019 tarihi olarak anlaşıldığı noktasında yazışmalar yer aldığından sözleşmeye göre değil tarafların karşılıklı ikrar ve kabul ettikleri tarihlere göre değerlendirme yapılması gerektiği görüş ve kanaatine ulaşıldığını, yapı denetim evraklarından projenin 31/12/2018 tarihinde genel olarak %75 seviyesinde olduğu, ancak projenin bitirilmemesinde davalı taşeronun bina içi merdivenlerin 2019 yılı Eylül ayına kadar imalat ve montajını yapmadığının anlaşıldığını, bu durumda davada taşeronun yapacağı işlerin teslim tarihinin işveren tarafından 05/09/2019 tarihi olarak nihai olarak kabul edildiği gibi bir durumla karşılaşıldığını, 16/03/2020 tarihli tespitte taşeronun taahhüdündeki işlerin bitirildiğinin tespit raporundan anlaşıldığını, davacının cezai şart talep ettiği tarih olan 20/11/2019 tarihinden önce işin davalı SGK dökümüne göre 29/09/2019 tarihinde en son işçi çalışma günü olarak yer aldığını, buna göre davacının talep edebileceği gecikme cezasının 29/09/2019- 05/09/2019 arasındaki 20 gün olduğu ve günlük 3.000 TL den 60.000 TL olarak hesaplandığını, birleşen dava kapsamında yapılan incelemede davacının işi yaptığı ancak yaptığı işi gecikmesinden kaynaklı müteahhidin sözleşmeye göre gecikme cezası işletme hakkı bulunduğu, diğer taraftan yapılan işteki açık ayıpların giderilmesi için iş sahibinin taşeron adına yaptığı düzeltme masraflarının da iş sahibine ödenmesi karşılığında sözleşmeye göre taşerona devri kararlaştırılan villanın devrinin yapılası gerektiğinin değerlendirildiğini, ancak bu devrin ön şartının taraflar arasında kesin kabul yapılmadığından taşeronun yaptığı işte ayıpların düzeltimi için yapılan masraflar düşüldükten sonra 60.000 TL gecikme cezası ve ayıplı iş düzeltim bedeli 281.519,52 TL bedelin ödenmesi ön koşuluyla tapunun devrinin yapılabileceği kanaatinin oluştuğu bildirilmiş, bilirkişiler 02/02/2022 tarihli ek raporlarında merdiven güçlendirme imalatının sehven hesaba alınmadığının görüldüğünü, yeniden hesaplama ile ayıp giderim bedelinin 310.050 TL olacağını, ayıplı işin kabul edilmemesi noktasında kök raporda değişiklik yapılacak bir hususun bulunmadığını, cezai şart ve tapu iptal ve tescil yönünden ise teknik olarak yapılan değerlendirmelerin kök raporda belirtildiğini, takdir ve hukuki değerlendirmenin mahkemeye ait olduğu bildirilmiştir.
Birleşen dosyada davacı vekilinin dava konusu taşınmazın bilirkişi ön raporunda belirtilen değerine göre tespit edilen eksik harcı depo etmek üzere süre verilmiş, davacı tarafça eksik harç depo edilmiştir.
Birleşen dosyada davacı vekilinin 11/02/2022 tarihli dilekçesi ile 26/11/2021 tarihli ara karar da belirtilen İzmir Kemalpaşa Soğukpınar Mah… Mevkii … ada … parsel 14 bağımsız bölüm nolu taşınmazın dava dışı 3. Kişilere satıldığı bildirilerek İzmir Kemalpaşa Soğukpınar Mah… Mevkii … ada … parseldeki arsa sahibi tarafından yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince davacı karşı davalıya ait olan 20 adet bağımsız bölümden halen arsa sahibinin uhdesinde bulunan veya davacı karşı davalı uhdesinde bulunan bağımsız bölümler üzerine 3. Kişilere devrinin önlenmesi için tapu kaydına HMK 389. Vd maddeleri gereğince ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiş, Kemalpaşa Tapu Müdürlüğünden 12/11/2021 tarihli yazı ekinde gönderilen tapu kayıt örneklerinden İzmir Kemalpaşa Soğukpınar Mah… Mevkii … ada … parsel sayılı taşınmazda 14 nolu bağımsız bölümün … adına kayıtlı olduğu, diğer bağımsız bölümlerin ise dava dışı 3.kişiler adına kayıtlı olduğu belirlenerek birleşen dosyada davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin İzmir Kemalpaşa Soğukpınar Mahallesi… Mevki … ada … parsel 14 no.lu bağımsız bölüm sayılı taşınmazın Safaart Mobilya ve Dayanıklı Tüketim Malları Sanayi ve Tic. Ltd. Şti adına kayıtlı olması halinde 3.kişilere devrinin önlenmesi için tapu kaydına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiştir. Birleşen dosyada davalı tarafın ihtiyati tedbir kararına itirazlarının irdelenmesi yönünden taraflar arasındaki sözleşmede yazılı projede … olarak belirtilen villanın … ada … parsel 14 no.lu bağımsız bölüm olup olmadığı, projede … olarak belirtilen villanın hangi bağımsız bölüme tekabül ettiği hususunda harita mühendisi ve inşaat mühendisi bilirkişi marifetiyle keşfen inceleme yapılmış, dosyaya verilen 26.05.2022 tarihli bilirkişi raporunda … proje nolu taşınmazın 19 nolu bağımsız bölüme denk geldiği ve … adına kayıtlı olduğu, 14 nolu bağımsız bölümün … Dayanıklı Tüketim Malları San Tic Ltd Şti adına kayıtlı olduğu ve 14/2N proje nolu taşınmazın ise 14 nolu bağımsız bölüme tekabul ettiği bildirilmiştir.
Dava konusu taşınmazın projede … ile gösterilen taşınmaz olduğu ve söz konusu taşınmazın tapu kaydında 19 nolu bağımsız bölüme denk geldiği, birleşen dosyada davalı … adına kayıtlı olmadığı, 14 nolu bağımsız bölümün projede 14/2N olarak gösterilen taşınmaz olduğu, dava konusu taşınmaz olmadığı belirlenerek İzmir Kemalpaşa Soğukpınar Mahallesi… Mevki … ada … parsel 14 no.lu bağımsız bölüm no.lu taşınmaz ile ilgili Mahkememizce verilen 11/02/2022 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Davacı vekilinin 06/06/2022 tarihli dilekçesi ile davadaki kalemlerden zararın tazmini taleplerinin ihtarına 310.050 TL ye çıkardıklarını bildirmiş, davalı vekili 09/06/2022 tarihli duruşmada davacı tarafın 06/06/2022 tarihli beyan dilekçelerini kabul etmediklerini bildirmiştir.
Dosyaya toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından somut olayda; Asıl dosyada açılan davanın davacının müteahit, davalının alt yüklenici olduğu İzmir Kemalpaşa İlçesi …… Mevkii …pafta … Ada … Parselde bulunan villa inşaatında 31 adet villanın tüm çelik işleri, çelik çatı, çelik merdiven ve çelik basamakları, bina giriş sundurma, bina ön ve arkaya saçak uzatma, arka balkon uzatma, ön ve arka çelik baca, bordex kaplama, alüminyum kör kasa ve çatı lake mdf kaplama malzeme, işçilik dahil anahtar teslim işine dair sözleşme imzalandığı, davalı tarafça işin 30.09.2018 tarihinde bitirileceği kabul edilmesine rağmen 408 günlük gecikme olduğu, davalının edimini süresinde yerine getirmediği bildirilerek sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğinin tespiti ile gecikme cezası olarak 136.400 TL ve eksik iş ve sözleşmeye aykırı işler nedeniyle bu aşamada 175.000 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari işlerde uygulanan avans faiziyle birlikte tahsiline yönelik olarak açıldığı, davacı tarafça sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğinin tespitine yönelik talepler yönünden harcın tamamlanmadığı ve davacı tarafça söz konusu talepleri yönünden davanın açılmamış sayılmasının talep edildiği ; Birleşen dosyadaki davanın sözleşmede alt yüklenici olarak belirtilen … San ve Tic AŞ tarafından taraflar arasındaki 09.07.2018 tarihli sözleşmeye göre işin tamamlandığı, sözleşmenin 13.maddesinde kararlaştırılan ve sözleşme bedeli yerine geçmek üzere … Mahalle … Mevki …pafta … ada … parselde yapımına devam eden projeden … nolu villanın sözleşme konusu işin bitiminde,kesin kabul yapıldıktan sonra en geç bir ay içinde sözleşmedeki bağımsız bölümün satışının yapılacağının kararlaştırıldığı ancak davalının sözleşmenin feshi için dava açtığı, müvekkilinin inşaatları tamamladığı, seviyesinin % 100 durumda olduğu, açık ayıplı imalatlar değerlendirildiğinde yapım seviyesinin % 93 seviyesinde tespit edildiği,müvekkilinin karşı yandan alacağının olduğunu bildirerek İzmir Kemalpaşa ilçesi …… Mevkii … pafta … ada … parselde bulunan projede … nolu bağımsız bölümün tapusunun müvekkili adına tescili aksi kanaat halinde veya ifada imkansızlık olması halinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 500.000 TL nın ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren reeskont faizi ile tahsiline karar verilmesinin talep edildiği; Dosyaya verilen 10.08.2021 havale tarihli bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın dava tarihindeki rayiç değerinin 2.718.956,95 TL olduğunun bildirildiği, birleşen dosyada davacı tarafça taşınmazın dava tarihindeki tespit edilen değeri üzerinden harcın tamamlandığı; davaya dayanak sözleşmede işin bitim süresinin 30.09.2018 olarak belirtilmiş ise de taraflar arasındaki yazışmalar ve revizeler ile işin bitim süresinin 05.09.2019 olarak kabul edildiği, alt yüklenici Pusatsan’ın çalıştırdığı son işcinin 29.09.2019 olduğu bu duruma göre 20 günlük bir gecikme olduğunun kabulü gerektiği, sözleşmenin 10. Maddesine göre hesaplanan gecikme tazminatının 60.000,00 TL ve ayıp giderim bedelinin 310.000,50 TL olarak hesaplandığı, davacı tarafın dava değerini söz konusu miktar üzerinden artırdığı, işin kabulünün yapılmadan işbu davanın açıldığı nazara alındığında davalı tarafın bilirkişi raporlarıyla tespit edilen söz konusu bedellerden sorumlu olduğu, sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğinin tespitine yönelik talep yönünden davacı tarafça yatırılması gerekli harcın depo edilmediği ve davanın açılmamış sayılmasının talep edildiği, taraflar arasındaki sözleşme gereğince davacı tarafça yapılması gereken işlerin % 100 oranında davalı-birleşen dosyada davacı tarafça tamamlandığının, ayıplı imalatlarla kabul edilebilir oranının %93 olduğunun bilirkişilerce tespit edildiği, birleşen dosyada davanın terditli açıldığı ve ilk talebin tapu iptal ve tescil talebine yönelik olduğu dikkate alındığında birleşen davanın arabuluculuk dava şartına tabi olmadığı, asıl dosyada dava konusu olması nedeniyle birleşen dosyada davalı tarafın takas mahsup talebinin şartlarının bulunmadığı, birleşen dosyada davacı-alt yüklenici … San ve Tic.A.Ş’ne taraflar arasındaki sözleşme gereğince herhangi bir imalat bedelinin ödenmediği, asıl dosyada gecikme tazminatı ve ve ayıplı imalat bedeli yönünden karar verildiği nazara alındığında sözleşmenin 13. Maddesi kapsamında birleşen davanın sübut bulduğu ancak sözleşmenin 13.maddesiyle kararlaştırılan yapılacak iş karşılığı alt yüklenici … San ve Tic. A.Ş’ne verilmesi kararlaştırılan ve projede 14/2 T nolu bağımsız bölümün tapuda 19 nolu bağımsız bölüme tekabül ettiği ve ………ve Dayanıklı Tüketim Malları San Tic Limited Şirketi adına kayıtlı olmadığından tapu iptal ve tescil şartlarının bulunmadığı bu nedenle söz konusu taşınmazın dava tarihi itibariyle rayiç değeri üzerinden birleşen davanın kabulü gerektiği sonucuna ulaşılarak asıl ve birleşen dosya yönünden aşağıdaki karar verilmiş, kısa kararın 2 nolu bendinin 1.satırında yazılan bölümün ” ayıplı işler nedeniyle” yazılacağı yerde eksik ve ayıplı işler nedeniyle yazıldığı anlaşılarak bu husus da belirtilmesi gerekmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Asıl dosya yönünden;
1-Davaya konu sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğine yönelik talep yönünden davanın açılmamış sayılmasına,
2-Gecikme cezasına ilişkin talep yönünden 60.000 TL, eksik ve ayıplı işler nedeniyle 310.000,50 TL toplamı 370.000,50 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Gecikme cezasına ilişkin fazlaya ilişkin talebin reddine,
Birleşen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. Esas …….Karar sayılı dosyası yönünden
1-Davacı tarafın tapu iptali ve tesciline yönelik talebinin reddine, taşınmazın değeri 2.718.956,95 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Asıl dosya Yönünden
-Davanın açılmamış sayılmasına yönelik bölüm yönünden alınması gerekli 80,70 TL harcın davacı taraftan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
-Kabul edilen bölüm yönünden alınması gerekli 25.274,73 TL harçtan peşin ve tamamlama harcı olarak alınan toplam 7.623,41 TL’nin mahsubu ile bakiye 17.651,32 TL’nin davalı taraftan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
-Davacı tarafça peşin ve tamamlama harcı olarak yatırılan toplam 7.623,41 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
-HUAK 18/A maddesi gereğince Zorunlu Arabuluculuk kapsamında suçüstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL Arabuluculuk giderinin 6831 sayılı yasa hükümlerine göre davalı taraftan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
-Davacı taraf lehine Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre belirlenen 34.350 TL vekalet ücretinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
-Davanın açılmamış sayılmasına yönelik bölüm yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.100 TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsiliyle davalı tarafa verilmesine,
-Reddedilen miktar üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 10.732 TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsiliyle davalı tarafa verilmesine,
-Davacı tarafça yapılan ilk dava gideri 62,20 TL, 29 elektronik tebligat gideri 161,50 TL, 4 adet tebligat gideri 76,00TL, fotokopi gideri 196,50 TL, 6 kep gideri 3,50 TL, tespit, keşif ve bilirkişi ücreti ve araç gideri 8.969,… TL olmak üzere toplam 9.469,60 TL yargılama giderinin kabul ve red durumuna göre 8.173,… TL’sının davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye giderin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
Birleşen Dosya Yönünden
-Alınması gerekli 185.731,94 TL harçtan peşin ve tamamlama harcı olarak yatırılan toplam 46.432,98 TL’nin mahsubu ile bakiye 139.298,96 TL’nin davalı taraftan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
-Davacı tarafça peşin ve tamamlama harcı olarak yatırılan toplam 46.432,98 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
-Davacı taraf lehine Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre belirlenen 112.766,21 TL vekalet ücretinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
-Davacı tarafça yapılan ilk dava gideri 62,20 TL, 9 elektronik tebligat gideri 56,50 TL, 6 kep gideri 4,35 TL, talimat gideri 33,75 TL, keşif ve bilirkişi ücreti toplamı 4.496,… TL olmak üzere toplam 4.653,70 TL yargılama giderinin 2.925 TL’sinin birleşen dosya davalısından tahsili ile birleşen dosya davacı tarafa verilmesine, ihtiyati tedbire itiraz nedeniyle yapılan keşif ve bilirkişi ücretine ilişkin bakiye yargılama giderinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
Dair asıl dosyada davacı-birleşen dosyada davalı, asıl dosyada davalı-birleşen dosyada davacı taraf vekili yününe karşı verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/06/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır