Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/983 E. 2021/179 K. 17.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/983 Esas KARAR NO : 2021/179

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/06/2019
KARAR TARİHİ : 17/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Mülkiyeti …’a ait olan… plakalı aracın, davalı … ın sevk ve idaresinde iken 01.01.2012 tarihinde trafik kazasına karıştığını, iş bu kazada davacıların murisi olan …’ın vefat ettiğini, aracın … Sigorta A.Ş tarafından sigortalandığını, meydana gelen kazada davalı …’ın asli ve tam kusurlu olduğunu, alınan adli tıp kurum raporlarında da davalı sürücü …’ın asli ve tam kusurlu, müteveffa sürücü …’ın kusursuz olduğunun belirtildiğini, Davalı … Sigorta A.Ş tarafından … ya 05.06.2012 tarihinde 69.006,32 TL, … a15.04.2019 tarihinde 29.934,15 TL, … a 15.04.2019 tarihinde 23.902,58 TL ödeme yapıldığını, davacıların murisinin olay tarihinde 32 yaşında olması, PMF 1931 yaşam tablosuna göre ortalama 35 yıl daha bakiye ömrünün kalması, meydana gelen kazada kusurunun bulunmayışı göz önüne alındığında; davalı sigorta şirketince yapılan ödeme miktarlarının yeterli olmadığını, meydana gelen kaza da davacıların murisinin hiç bir kusuru bulunmadığını, araç sürücüsünün tam ve asli kusurlu olduğunu, 2.17 promil alkollü çıkan araç sürücüsünün bir aileyi dağıttığını, geride genç yaşta oğlunu ve eşini kaybeden davacıların kaldığını, araç sürücüsünün ceza yargılamasına yansıyan pişmanlık duygusu olmadığını, aileye karşı vicdani sorumluluğu da olmadığını, müvekkillerinin aranmadığını ve kendilerden özür dahi dilenmediğini, Manevi tazminat taleplerinin sadece davalı … yönünden olduğunu ve kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesini, arabulucuya başvurulduğunu ve görüşmeler sonucu anlaşılamadığını, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müşterek ve müteselsilen sorumlu olan davalılardan , şimdilik 1500 TL (her bir davacı için 500 TL) destekten yoksun kalma tazminatının alınarak davacılara verilmesine, davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren, diğer davalı yönünden kaza tarihi olan 01.01.2012 tarihinden itibaren faiz işletilmesine, her bir davacı için 10.000 TL manevi tazminatın (toplam 30.000) davalı … dan alınmakla davacılara verilmesine, hükmedilecek manevi tazminata kaza tarihi olan 01.01.2012 tarihinden itibaren faiz işletilmesine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı Sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; kaza nedeniyle davacılara destekten yoksun kalma tazminatı ödediklerini dava şartı olan sigorta şirketine başvuru yapılmadığını bu nedenle davanın usulden ve reddine , kabul anlamına gelmemek şartıyla poliçe limiti ve kusur oranında sorumluluklarının bulunduğunu beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkememizin 17/02/2020 tarihli celsesinin 1 nolu ara kararı ile Davalı sigorta şirketinin hak düşürücü süre itirazının REDDİNE karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, dosya ve ekleri kusur ve hesap bilirkişilerine tevdi edilmesine karar verildiği, tarafların davaya konu kazanın oluşumunda kusur oranları ve tazminat miktarlarının tespiti yönünden kusur incelemesi için dosyanın Makine Mühendisi bilirkişi …’ya tevdi edildiği, bilirkişinin 22/01/2020 tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporunda özetle; davalı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile meydana gelen yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası olayında 2918 sayılı yasanın 54/1 a.b (geçme kural ve yasakları) ve 84/1 c,e,g (trafik kazalarında sürücü kusurlarının tespiti ve asli kusur sayılan haller) maddelerini ihlal ettiğinden kazanın oluşumunda %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğunu, dava konusu kazaya karışan diğer araç olan … plakalı araç sürücüsü …’ın meydana gelen yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası olayında kazanın oluşumunda etken kusur niteliğinde bir davranışının bulunmadığı, kusursuz olduğu kanaatine varılmıştır.
Mahkememiz dosyası aktüerya bilirkişisi …’na tevdi edilmiş olup bilirkişinin 24/03/2020 tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporunda özetle; 01/01/2012 kaza tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile Torbalı istikametinden gelerek Selçuk istikametine seyir halinde iken Selçuk istikametinden Torbalı istikametine seyir halinde olan sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın seyrettiği şeritte karşılıklı çarpışmaları neticesinde sürücü …’ın çarpma sonucu vefatıyla neticelenen trafik kazası meydana geldiği, 19/11/2019 tarihli teknik bilirkişi raporu ile “… Davalı sürücü …’ın %100 oranında … plakalı araç sürücüsü …’ın kusursuz olduğu”‘nun kanaat edildiği, kaza tarihi 2012 olması sebebiyle hesaplamada PMF 1931 Mortalite tablosu kullanıldığı, her yıl %10 artış ve 1/kn formülü ile %10 azalma esasına göre hesaplandığı, davacılar eş ve anne-babanın müteveffanın vefatı ile TBK ‘nın 53.maddesi hükmü ile yerleşik uygulamalar doğrultusunda fiili desteklerini kaybettikleri ve bu nedenle maddi zarara uğradıkları, davacının evli olduğu, ileriki zamanlarda 2 şer yıl arayla iki çocuğunun olacağı düşünülerek hesaplama yapıldığı, davalı sigorta şirketi tarafından eş …’ya 25/06/2012 tarihinde 69.006,32 TL , Anne …’a 15/04/2019 tarihinde 29.934,15 TL, baba …’a 15/04/2019 tarihinde 23.902,58 TL ödeme yapıldığı, davacı eş için evlenme ihtimali mahsubu gerekeceği, her ne kadar vefat tarihinde 27 yaşında olsa da hesap tarihinde 35 yaşında olduğu, hali hazırda dosya kapsamında evli olduğuna dair bilgi ve belge bulunmadığından AYİM evlenme ihtimali tablosuna göre %17 (31-35 yaş arası) oranında evlenme ihtimali indirimi yapılacağı, yapılan ödemelerin güncellenerek mahsubu ile bakiye tazminat tutarlarının …yönünden 191.829,25 TL, … yönünden 19.943,43 TL ve … yönünden ise 19.097,57 TL olduğu kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili 22/07/2020 tarihli değer arttırım dilekçesiyle; …için talep edilen 500 TL maddi tazminatı 191.329,25 TL arttırarak 191.829,25 TL’ye , … için talep edilen 500 TL maddi tazminatın 19.443,43 TL arttırarak 19.943,43 TL’ye ve … için talep edilen 500 TL maddi tazminatın 18.597,57 TL arttırarak 19.097,57 TL’ye yükselterek toplamda maddi tazminat taleplerinin 230.870,25 TL olduğunu belirterek söz konusu talebini harçlandırmıştır.
Dava; 01/01/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu davacıların muris …’ın vefatı nedeniyle uğramış oldukları maddi zararlarının ve destekten yoksun kalma tazminatlarının kazaya sebebiyet veren aracın ZMMS sigortacısından, manevi tazminatın ise araç sürücüsü davalı …’dan tahsili istemine ilişkindir.
Toplanan delillerden, davalı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile meydana gelen yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası olayında 2918 sayılı yasanın 54/1 a.b (geçme kural ve yasakları) ve 84/1 c,e,g (trafik kazalarında sürücü kusurlarının tespiti ve asli kusur sayılan haller) maddelerini ihlal ettiğinden kazanın oluşumunda %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğunu, dava konusu kazaya karışan diğer araç olan … plakalı araç sürücüsü …’ın meydana gelen yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası olayında kazanın oluşumunda etken kusur niteliğinde bir davranışının bulunmadığı, kusursuz olduğu, 01/01/2012 kaza tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile Torbalı istikametinden gelerek Selçuk istikametine seyir halinde iken Selçuk istikametinden Torbalı istikametine seyir halinde olan sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın seyrettiği şeritte karşılıklı çarpışmaları neticesinde sürücü …’ın çarpma sonucu vefatıyla neticelenen trafik kazası meydana geldiği, 19/11/2019 tarihli teknik bilirkişi raporu ile “… Davalı sürücü …’ın %100 oranında … plakalı araç sürücüsü …’ın kusursuz olduğu”‘nun kanaat edildiği, kaza tarihi 2012 olması sebebiyle hesaplamada PMF 1931 Mortalite tablosu kullanıldığı, her yıl %10 artış ve 1/kn formülü ile %10 azalma esasına göre hesaplandığı, davacılar eş ve anne-babanın müteveffanın vefatı ile TBK ‘nın 53.maddesi hükmü ile yerleşik uygulamalar doğrultusunda fiili desteklerini kaybettikleri ve bu nedenle maddi zarara uğradıkları, davacının evli olduğu, ileriki zamanlarda 2 şer yıl arayla iki çocuğunun olacağı düşünülerek hesaplama yapıldığı, davalı sigorta şirketi tarafından eş …’ya 25/06/2012 tarihinde 69.006,32 TL , Anne …’a 15/04/2019 tarihinde 29.934,15 TL, baba …’a 15/04/2019 tarihinde 23.902,58 TL ödeme yapıldığı, davacı eş için evlenme ihtimali mahsubu gerekeceği, her ne kadar vefat tarihinde 27 yaşında olsa da hesap tarihinde 35 yaşında olduğu, hali hazırda dosya kapsamında evli olduğuna dair bilgi ve belge bulunmadığından AYİM evlenme ihtimali tablosuna göre %17 (31-35 yaş arası) oranında evlenme ihtimali indirimi yapılacağı, yapılan ödemelerin güncellenerek mahsubu ile bakiye tazminat tutarlarının …yönünden 191.829,25 TL, … yönünden 19.943,43 TL ve … yönünden ise 19.097,57 TL olduğu, davacı vekilinin 22/07/2020 tarihli değer arttırım dilekçesiyle; … için talep edilen 500 TL maddi tazminatı 191.329,25 TL arttırarak 191.829,25 TL’ye , … için talep edilen 500 TL maddi tazminatın 19.443,43 TL arttırarak 19.943,43 TL’ye ve … için talep edilen 500 TL maddi tazminatın 18.597,57 TL arttırarak 19.097,57 TL’ye yükselterek toplamda maddi tazminat taleplerinin 230.870,25 TL olduğunu belirttiği anlaşıldığından, davacının maddi tazminata ilişkin davasının kabulü ile ve talebiyle bağlı kalmak suretiyle; davacılar için ayrı ayrı 500 er TL nin sigorta şirketi bakımından temerrüt tarihi, diğer davalı için ise kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan alınıp davacılara verilmesine, … için 191.329,25 TL ,… için 19.443,43 TL, … için de 18.597,57 TL nin ıslah tarihinden itibaren sigorta şirketi ve diğer davalıdan yasal faiziyle alınıp davacılara verilmesine, davacıların manevi tazminat taleplerinin kabulü ile; davacılar için ayrı ayrı 10.000 er TL nin toplamda 30.000 TL manevi tazminatın davalı …’den kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle alınıp davacılara verilmesine karar verilmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davacının maddi tazminata ilişkin davasının KABULÜ ile ve talebiyle bağlı kalmak suretiyle; Davacılar için ayrı ayrı 500 er TL nin sigorta şirketi bakımından temerrüt tarihi, diğer davalı için ise kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan alınıp davacılara verilmesine,… için 191.329,25 TL ,… için 19.443,43 TL, … için de 18.597,57 TL nin ıslah tarihinden itibaren sigorta şirketi ve diğer davalıdan yasal faiziyle alınıp davacılara verilmesine,
2-Davacının manevi tazminat talebinin KABULÜ ile; Davacılar için ayrı ayrı 10.000 er TL nin toplamda 30.000 TL manevi tazminatın davalı …’den kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle alınıp davacılara verilmesine,
3-Maddi tazminat istemine yönelik davada alınması lazım gelen 15.770,74 TL den peşin alınan 107,59 TL ve tamamlama harcı olan 3.917,08 TL olmak üzere toplam 4.024,67 TL’nin mahsubu ile kalan 11.746,07 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Maddi tazminat istemine yönelik davada davacı tarafından yapılan başvurma harcı, peşin harç, ıslah harcı ile posta-tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.726,12 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Maddi tazminat istemine yönelik davada davacının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre davanın kabul oranına göre 24.610,92 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Manevi tazminat istemine yönelik davada alınması lazım gelen 2.049,30 TL harcın davalı …’dan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
7-Manevi tazminat istemine yönelik davada davacı tarafça yapılan 400,00 TL yargılama giderinin davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine
8-Manevi tazminat istemine yönelik davada davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki AAÜT gereğince 4.500,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacı tarafa verilmesine,
9-Tarafların yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde resen iadesine,
10-1.320,00 TL arabulucuk ücretinin davalılardan 6183 sayılı kanun hükümleri kapsamında tahsiline,
Dair karar HMK 341 vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer mahkemeye verilecek dilekçe ile istinaf yoluna başvurabileceği belirtilerek davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulden anlatıldı.17/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır