Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/940
KARAR NO : 2022/676
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 29/05/2019
KARAR TARİHİ : 29/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin davalı … Lab. Hiz. Tic. A.Ş’nin %16,67 pay oranı ile 400.000 adet hissesinin sahibi olduğunu, müvekkili …’in 15/05/2019 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında usulsüz çağrı nedeniyle katılamaması amaçlandığını, işbu genel kurul toplantısında alınan kararlar hakkında davayı açma zorunluluğu doğduğunu, şirketin merkez adresinin “… Cad. No:…/… …/İzmir ” olduğunu, yetki bakımından işbu davaya bakmaya TTK 445/1 maddesi uyarınca şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesi yetkili olduğunu, karar tarihinden itibaren 3 ay içerisinde davanın açılmasının zaruri olduğunu, 15/05/2019 olan karar tarihi nazara alındığında davanın süresinde açıldığını, genel kurul kararlarının hukuka açıkça aykırı olup iptalini talep ettiklerini, toplantıya çağrının usulsüz olduğunu, toplantıya çağrının pay sahibi olan müvekkiline değil vekil sıfatıyla taraflarına toplantıdan iki gün önce yapıldığını, olağanüstü genel kurul toplantısına çağrıyı içerir mektubun vekil sıfatıyla taraflarına 13/05/2019 tarihinde ulaştığını, pay sahibi asil olan …’e ulaşılamadığını, bunun sonucu olarak müvekkilinin toplantıya katılamadığını, TTK 414. madde gereğince pay sahiplerine iadeli taahhütlü mektupla toplantının bildirileceğinin belirttiğini, iş bu çağrının müvekkiline değil kendilerine yapılmasının açıkça usule aykırı olduğunu, müvekkilinin toplantıya katılmasının engellendiğini, dürüstlük kuralına aykırı olarak kötüniyetle ve kasıtlı hareket edildiğini, TTK’nun 414.maddesinde belirtilen en az iki haftalık süreye uyulmadığını, 15/05/2019 tarihli toplantıya çağrı mektubunun 10/05/2019 tarihinde gönderildiğini ve taraflarına 13/05/2019 ulaşmış olduğundan iki haftalık süre şartına uyulmadığını, müvekkilinin sermaye artırımına ilişkin karar verme insiyatifinin elinden alındığını, toplantı gündeminin sermaye artırımına ilişkin olduğunu ve bu hususun hazırlık süreci gerektirdiğini, gerekli incelemelerin müvekkili tarafından yapılabilmesi için müvekkilince şirket kayıtlarının, defterlerinin ve bilançolarının incelenmesi gerektiğini, müvekkilinin bilgi alma ve inceleme hakkı bulunduğunu, hali hazırda taraflar arasında başkaca davalar mevcut olduğunu, müvekkilinin İzmir …Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmekte olan …/… Esas numaralı Genel Kurul Kararı İptali dosyasında alınan 29/04/2019 tarihli bilirkişi raporunun lehine olduğunu, müvekkilinin hissedarı olduğu şirketin, yönetim kurulu üyelerinin kötü yönetim politikası, şirket malvarlıklarını kendi menfaatleri doğrultusunda kullanmaları, şirketin yürüttüğü hizmetleri emsal rayicinin altında tutarla piyasaya sürerek şirketin malvarlığı üzerinde bireysel kazanım içine girmeleri dolayısıyla herhangi bir kar politikası izleyemeyen şirketin finansal açıdan zor durumda bırakılmasına, şirketin sermayesinin 5 milyonu aşan kısmının karşılıksız kalmasına sebebiyet verdiğini, şirketin 2014 yılında 799.893,01 TL karı mevcut iken, 2015 yılında 1.760.27,78 TL, 2016 yılıhnda 4.151.097,85 TL, 2017 yılında 3.033.399,61 TL zararın olduğu hususunun İzmir …. ATM’nin …/… Esas sayılı dosyada alınan bilirkişi raporuyla da sübuta erdiğini, eski yönetim kurulu üyelerinin şirketi kasti olarak zarara uğrattığını, dürüstlük kuralına aykırı olarak sadece bir kısım yönetim kurulu üyelerine yönelik dava açılması yönünde karar alındığını, bu kapsamda ortaklık adına işlem ve eylemlerde bulunurken bir yöneticinin göstermesi gereken dikkati ve özeni göstermeyen, hatta örtülü bir şekilde kasıtlı olarak zarara uğratan yönetim kurulu üyelerine karşı müvekkilinin davacı olduğu İzmir … ATM’nde …/… Esas sayılı dosyada yönetim kurulu üyelerine karşı açılan sorumluluk davasının hali hazırda görüldüğünü, bu yeni genel kurulda önceki tarihli genel kurul doğrultusunda yeniden müvekkili aleyhine işlem tesis etmek amacıyla hareket edildiğini, müvekkilinin toplantıya katılmasının engellendiğini, müvekkilinin haklarına halel getirmek amacıyla çağrının usulüne uygun yapılmadığını bildirerek 15/05/2019 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının dürüstlük kuralına aykırı olarak ve toplantıya çağrının kasti olarak usulüne uygun yapılmadığından iş bu toplantı kararlarının TTK 445 ve 446. Madde uyarınca iptaline, TTK 449. Madde uyarınca genel kurul kararlarının yürütülmesinin geri bırakılmasına, masraf ve vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı yanın beyanlarını kabul etmediklerini, TTK’nun 414. Maddesinde “pay defterinde yazılı pay sahipleri ile önceden şirkete pay senedi veya pay sahipliğini ispatlayıcı belge vererek adres bilgilerini bildiren pay sahiplerine, toplantı günü ile gündem ve ilanın çıktığı veya çıkacağı gazeteler, iadeli taahhütlü mektupla bildirilir.” dendiğini, davacının bilhassa bu sebepten şirkete hiçbir şekilde adres bildiriminde bulunmadığını, şirkette kayıtlı bildirdiği tek adresinin şirket ana merkezinin adresi olduğunu, davacının şirkete kendi adresi olarak şirket ana merkez adresini bildirmiş olması sebebiyle kendisine çağrı yapılacağı zaman zorluklar yaşandığını, şirket kuruluşundan bu yana yapılan tüm genel kurul kararlarının iptali için dava açıldığını, şimdiye kadar 2014,2018 ve 2019 yıllarına ait alınan her genel kurul kararının davacı tarafından iptal sebebi ile dava edildiğini, 2014 yılına ait kurul kararının iptali davasında aynı zamanda şirketin feshini de talep ettiğini bu davasının reddedildiğini, 2018 yılında alınan genel kurul kararının iptali davasında aynı zamanda şirkete kayyım atanmasını da istediğini, aynı yıl sorumluluk davalarını da açtığını ve kayyım atanma talebinde bulunduğunu, davacının şirketin karar alma, kar sağlama, ilerlemeye dair tüm hamlelerine karşı tüm hukuki süreçleri kullandığını, davacının adres bilgilerini hiçbir şekilde müvekkili şirkete vermediğini, müvekkili şirketin son olarak davacının mevcut vekiline verdiği vekaletnamede yazan adresine çağrı yaptığını, çağrının vekile toplantıdan iki gün önce yapılmadığını, çağrının davacının vekaletnamesinde yazılı Büyükçekmece İstanbul adresine toplantıdan 15 gün önce yapıldığını, ancak bu adresten iade dönmesi sebebiyle döner dönmez iadeli taahhütlü posta ile sırf bilgilendirme amacı ile vekiline yapıldığını, 2018 Şubat ayında yapılan genel kurul toplantısında çağrının yine davacının vekaletnamesinde yazan Büyükçekmece İstanbul adresine yapıldığını, iade dönmesi sebebi ile vekiline gönderildiğini, ancak vekilin bu toplantıya katılarak kararlara iştirak ettiğini, fakat bu kez bilerek toplantıya katılmadığını ve bu davanın yolunun açılmaya çalışıldığını, TTK 414. Madde hükmünün açık olduğunu, hükümde pay sahiplerine iadeli taahhütlü posta yolu ile gönderilmesinin yeterli olduğunu, bunun dışında ayrıca bir tebligat şartını aramadığını, çağrının usulüne uygun olduğunu, öte yandan aksi kabul anlamına gelmemek kaydı ile bir anlığına çağrının usulsüz yapıldığı düşünülse dahi, usulsüz çağrının tek başına alınan kararın iptali sonucunu doğurmayacağını, Yargıtay kararlarında bahsedildiği üzere usulsüz çağrı tarafa yalnızca dava açma hakkı verdiğini, kararın iptali sonucunu tek başına doğurmayacağını, davaya konu alınan genel kurul kararının esası itibariyle hukuka uygun olduğunu, sermaye arttırım işlemlerinin şirketin bağımsız denetçisi tarafından hazırlanan 23/06/2019 tarihli rapor ışığında arttırılmasına karar verildiğini, mevcut raporda şirketin öz sermayesinin -7.816.522,67 TL olduğu ve bu bağlamda sermayesinin 2/3 ünden fazlasının karşılıksız kaldığının tespit edildiğini, Anonim Şirketlerin Kanunen yasaklanmamış her türlü ekonomik amaç ve konular için kurulabildiğini ve kar sağlama yükümlülüğü olan şirketler olduğunu, bağımsız denetçi raporu ile şirketin sermayesinin 2/3 ünden fazlasının karşılıksız kalmış olmasının şirketi borca batık konuma getireceğini ve yönetim kurulunun bu halde tüm önlemleri almak zorunda olduğunu, bu önleminde açıkça sermaye arttırımından başkaca bir şey olmadığını, teknik olarak mevcut kararın davacının lehine olduğunu, mevcut sermaye arttırımının zorunlu olduğunu, mevcut sermaye artırımının 15/09/2018 tarih ve 30536 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 6102 Sayılı TTK’nun 376.maddesinin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar hakkında tebliğin 7 ve 11. Maddelerine uygun olarak yapıldığını, 26/03/2019 tarihli bağımsız denetçi raporunda tebliğin bu maddeleri kapsamında sermayenin en az yarısını karşılayacak tutarın tescilden önce ödenmesi şartı ile sermaye arttırılabilir denildiğini, aynı tarihli bir diğer bağımsız denetçi raporunda hissedar … Holding’in müvekkili şirketten toplam 14.925.390,77 TL nakit alacağı bulunduğunu, bu tutarların banka kanalı ile gönderildiğini, hissedarların şirkete herhangi bir borcu bulunmadığının belirtildiğini, raporda … Holdingin bu alacağının sermaye arttırımında kaynak olarak kullanılmasında yasal mevzuata aykırı herhangi bir durum olmadığının da belirtildiğini, sermaye arttırım işlemlerinin her hali ile usulüne uygun yapıldığı gibi TTK 376 maddesi gereği de zaten zorunlu olduğunu bildirerek davacı tarafın yürütmenin durdurulması talebinin ve davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirketin Ticaret Sicil dosyası İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğünden celp edilerek dosya içerisine alınmış, davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin 03/10/2019 tarihli ara karar ile davaya konu genel kurul kararlarının iptali koşullarının mevcut olup olmadığının yapılacak yargılama sonucu belirlenebileceği, HMK’nun 389.madesi kapsamında yasal koşulları mevcut olmadığından reddine karar verilmiştir.
İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyasında davacının …, davalının … Lab. Hiz. Tic. A.Ş, … Holding Ltd ve … olduğu, şirket ortaklık payı alacağının tahsili kaynaklı davanın reddine karar verildiği belirlenmiştir.
İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyasında davacının …, davalıların …, … , …, …, … olduğu, davanın tazminat davası olduğu belirlenmiştir.
İzmir …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyasında davacının …, davalının … Lab. Hiz. Tic. A.Ş olduğu, 16/02/2018 tarihli genel kurulda alınan kararların 3-5 ve 8 no.lu bentlerinde alınan kararların iptaline yönelik davada davanın reddine karar verildiği belirlenmiştir.
Davaya konu 15/05/2019 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının Şirketin Sermayesinin Yönetim Kurulunun Önerdiği Şekilde Ve/veya Genel Kurulun Tadil Edeceği Şekilde Artırılması. Başlıklı 6.maddesinin ” şirketimizin ödenmiş sermayesinin şirket zararları ile büyük ölçüde kaybedilmiş olması nedeniyle 15/09/2018 tarih 30536 no.lu Resmi Gazetede Yayınlanan 6102 Sayılı T.T.K’nun 376.maddesinin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar hakkındaki tebliğ gereğince şirket sermayesinin iyileştirilmesi için yönetim kuruluna verilen görev kapsamında şirketin son bilançosu genel kurula sunulmuş olup, şirket sermayesinin 2.400.000,00 TL’den 20.400.000,00TL ye çıkartılması hususu müzakere edildi. Yapılan oylama sonucunda şirket sermayesinin 18.000.000,00 TL artırılmasına ve eser sözleşmenin 6.maddesinin aşağıdaki şekilde tadil edilmesine, 2.000.000 adet payı temsilen oy kullanılması sonucunda oy çokluğu ile karar verildi.
Yeni şekil
Sermaye ve hisse senetlerinin nevi:
Madde 6
Şirketin sermayesi her biri 1 TL değerinde 20.400.000 paya ayrılmış, 20.400.000.- Türk Lirası değerindedir. Eser sermayesinin tamamı ödenmiştir. Bu defa artırılan sermayenin 18.000.000.-Türk Lirasının 14.925.370,77 Türk Lirası tutarındaki kısmın “… Holding Ltd’nin şirketten olan nakit alacağından ” karşılanmış olup … Holding Ltd.’nin şirketten alacağı … Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik Limited Şirketinin 26/03/2019 tarih …/…/…/… sayılı raporuyla tespit edilmiştir.
Artırılan sermayenin bakiye kalan 3.074.609,23 Türk Lirası kısmı nakit olarak artırılmıştır. Nakden taahhüt edilen esas sermaye paylarının itibari değerlerinin 1/4 ü şirketin tescilinden önce ödenmiş olup, geri kalan 3/4 ü ise yönetim kurulunun alacağı kararlara göre sermaye artırımının tescilini izleyen yirmi dört ay içinde ödenecektir. Sermaye taahhüt borçları yönetim kurulunun alacağı kararlar ile belirtilen tarihten önce de istenebilir. Bu husustaki ilanlar esas sözleşmenin ilan maddesine göre yapılır. Hisse senetleri nama yazılıdır. Sermayenin tamamı ödenmeden hamiline yazılı hisse senedi çıkartılamaz, bu husustaki ilanlar şirket ana sözleşmesine göre yapılacaktır.” şeklinde olduğu belirlenmiştir.
Taraf delilleri dosyaya bildirilmiş, dosya ve davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarında davaya konu genel kurul toplantısında alınan kararların iptali koşullarının mevcut olup olmadığı hususunun tespitine yönelik bilirkişi incelemesi yaptırılmış, dosyaya verilen 07.10.2020 tarihli Mali Müşavir bilirkişi raporunda; İptali istenen genel kurul toplantısına yönelik toplantıya çağrı bildiriminin davacıya ait olup, davalı şirket nezdinde kayıtlı bildirilmiş tek adres olan şirketin ana merkezine yapıldığı, yapılan tebligatın geri dönmesi üzerine bu kez de davacı vekiline TTK 414. Madde hükmü uyarınca çağrı mektubu gönderilerek bilgilendirme amacı ile çağrı yapıldığını, ancak gerek davacı gerekse vekili tarafından toplantıya katılımın olmadığı, hazirun cetvelinde herhangi bir imzanın bulunmadığı görülmüş olup bu haliyle genel kurula katılımla ilgili çağrının usulüne uygun yapılıp yapılmadığı TTK 414. Madde ve ilgili maddeleri kapsamında genel kurulun iptalini gerektiren haklı sebebin oluşup oluşmadığı hususunun takdirinin Mahkemeye ait olduğu, davalı şirketin yönetim kurulunca 01/07/2019 tarih 2019/5 nolu kararı içeriğinde 6102 sayılı TTK nun 376 ve ilgili maddeleri gereğince şirketin ödenmiş sermayesinin büyük ölçüde kaybedilmiş olmasından hareketle şirket sermayesinin 2.400.000,00 TL den 18.000.000,00 TL arttırım ile 20.400.000,00 TL sına çıkarılması yönünde karar alındığı ve bu hususun genel kurul toplantısında 2000 adet olumlu oy kullanılması ile oy çokluğu ile kabul edildiği, rapor içeriğinde yer aldığı şekli ile davalı şirketin 26/03/2019 tarihli bilanço ve gelir tablosu dahilinde kaydi özvarlığının menfi 7.816.522,67 TL olduğu, dolayısıyla bu haliyle şirketin 2.400.000 TL den ibaret ödenmiş sermayesinin 2/3 ünün değil tamamının karşılıksız kaldığı, şirketin sermayesinin tamamen yitirildiği dolayısıyla şirketin mevcut haliyle borca batık vaziyette olduğu, iptale konu genel kurul toplantı tutanağının 6. Maddesinin tetkikinde şirketin 2.400.000 TL den ibaret olduğu, 18.000.000 TL artışla 20.400.000 TL sına çıkarılması düşünülen sermayesinin 14.925.390,77 TL sının şirket ortağı … Holding Ltd Şti’nin davalı şirketten olan alacağından bakiye 3.074.609,23 TL nin de nakit olarak karşılanması yoluyla sağlanması hususunun kararlaştırıldığı, alınan yönetim kurulu kararı ve genel kurulun 6. Maddesinde konu edilen toplamda 18.000.000 TL lık sermaye artış kararındaki en önemli sebebin şirketin 26/03/2019 tarihi itibarıyla kayıtlı sermayesini tamamen yitirmesi, mevcut haliyle TTK 376 ve ilgili maddeleri kapsamında borca batık durumda olması ve mevcut haliyle iflas şartlarını taşır vaziyette bulunmasının olduğu, mevcut haliyle şirketin genel kurul toplantısı dahilinde görüşülen ve oy çokluğuyla kabul edilen sermaye artırım kararının TTK 376 ve ilgili maddeleri kapsamında gerekli olduğu tespitine varıldığı bildirilmiş, bilirkişi raporuna itiraz üzerine alınan 09.06.2021 tarihli ek raporda davacının davalı şirketin iyi yönetilmeyerek zarara uğratıldığı, şirket ortağı dava dışı … Holding Limited Şirketi tarafından şirketin uğradığı zararın para girişleriyle kapatılma yoluyla gidildiği iddialarının doğruluğu yönünde taktiri mahkemeye ait olmak üzere davalı şirketten 18.622.808,00 TL gibi çok büyük miktarlara ulaşmış ortak cari alacağının öncelikle “fiktif” olmayıp gerçek bir alacak olduğunun bankalar aracılığıyla davalı şirkete aktarılmış paralar olup olmadığını, dava dışı … Holding Limited Şirketi’nin ilgili banka kayıtlarında bankacılık konusunda uzman bir bilirkişi vasıtasıyla tespitinin yapılması böylece davalı şirket ortağı … Limited Şirketi tarafından davalı şirkete aktarılan nakit para girişlerinin net ve izah edilebilir biçimde ortaya konulması halinde davalı şirketin genel kurulun 6. Maddesi kapsamında sermaye artırım işlemini gerçekleştirmesinde herhangi bir sakıncanın olmayacağının anlaşıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi ek raporu kapsamında davalı tarafa … Holding Limited Şirketi’nden davalı şirkete gönderilen paralara ilişkin banka kayıtlarını bildirmek üzere süre verilmiş, bildirilen ödemelere ilişkin hesap hareketleri … ve … Bankası’ndan dosyaya gönderilmiş, bilirkişi incelemesine bankacı bilirkişi katılmak suretiyle alınan 01.04.2022 tarihli bilirkişi ek raporunda; Davalı şirketin … şubesi nezdindeki hesabına … tarafından gönderilen havaleler toplamının 4.000.000,00 TL olduğu, dava dışı … Holding Limited Şirketi’nin … Bankası … Şubesindeki hesabından davalı şirket adına üçüncü kişiler ve davalı hesabına toplam 3.156.117,08 TL havale gönderildiği, davalı şirketin … Bankası A.Ş … şubesi nezdindeki …/… nolu hesabına dava dışı … Holding Ltd Şti ve … tarafından gönderilen havaleler toplamının 796.395 Usd olduğunun tespit edildiğini, davalı vekilinin 13/10/2021 tarihli dilekçesi ekinde sunduğu 222.161,99 TL ve 2.402,40 TL havale dekontlarında ve … Holding Ltd Şti’nin …-… nolu hesabında 2017 Ağustos maaş ödemesi olarak belirtildiği, iş bu ödemenin davalı firma adına olup olmadığı yönünde bir açıklama bulunmadığının tespit edildiğini, rapor tanzimine kadar geçen süreç dahilinde incelemeye konu olan davalı şirket ortaklarından … Holding AŞ tarafından davalı şirkete banka aracılığıyla gönderilen 18.622.808,00 TL’na tekabul eden ortaklar cari alacağının nakdi para aktarımlarını içeren detay muavin kayıtların sunulmadığından hesap hareketleriyle bir karşılaştırma yapılamadığı bildirilmiş, davalı tarafa bilirkişilerin 01.04.2022 tarihli raporlarında belirtilen detay muavin kayıtlarının iki haftalık kesin süre içerisinde ibraz edilmesi, aksi halde dosya kapsamına göre değerlendirme yapılacağı hususunda ihtarat yapılmış, bilirkişilerden alınan 28.06.2022 tarihli ek raporda önceki raporda yer alan banka hesap ekstreleri, gerekse sermaye artırımında kullanılmak istenen ortaklar cari muavin kayıtları bir arada ele alınmak suretiyle incelemelerin tamamlandığını, banka hesap ekstreleri ile muavin kayıtlarının karşılaştırıldığını, davalı tarafın 13.10.2021 tarihli dilekçesi ekinde sunulan 222.161,99 TL ve 2.402,40 TL havale dekontlarında ve … Holding Ltd Şti’nin …-… nolu hesabında 2017 Ağustos maaş ödemesi olarak belirtildiği, bu ödemelerin de yasal kayıtlarda muntazaman yer aldığının tespit edildiğini, taraflar arasında iptale konu edilen genel kurul toplantı tutanağının 6. Maddesi kapsamında şirketin 2.400.000,00 TL’den ibaret kayıtlı sermayesinin 18.000.000,00 TL artışla 20.400.000,00 TL sına çıkarılmasına ve artışa konu 18.000.000 TL lık sermaye payının 14.925.390,77 TL sının şirket ortağı … Holding Ltd Şti’nin davalı şirketten olan alacağından karşılanması yönünde yapılan tetkikler kapsamında söz konusu 14.925.390,77 TL lık … Holding Ltd Şti’ne ait alacağın varlığı yukarıda yer alan banka kayıtları ve sair belgeler kapsamında belirlendiği, var olduğu, fiktif olmadığı takdirinin Mahkemeye ait olmak üzere davalı şirketin genel kurulun 6. Maddesi kapsamında 14.925.390,77 TL lık … Holding Ltd Şti’nin alacağının sermaye arttırımında kullanılmasında herhangi bir sakınca olmayacağı hususu bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi rapor ve ek raporları ile tüm dosya kapsamından davacı tarafça davalı şirketin 15.05.2019 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının dürüstlük kuralına aykırı ve toplantıya çağrının usulüne uygun yapılmadığından toplantıda alınan kararların iptaline yönelik olarak iş bu davanın açıldığı, davaya konu genel kurul toplantısına yönelik çağrı bildiriminin davacının İstanbul Büyükçekmece’deki adresine gönderildiği, bila tebliğ iadesi ile davacı vekiline çağrı bildiriminin 13.05.2019 tarihinde yapıldığı, toplantıya davacı tarafça katılım olmadığı, çağrının usulsüz olmasının toplantıya katılmayan ortağa iptal davası açma hakkı vermekle birlikte tek başına alınan kararların iptali sonucunu doğurmayacağı, davaya konu genel kurul toplantısının 6. Maddesinde şirketin 2.400.000,00 TL’den ibaret sermayesinin 18.000.0000,00 TL artışla 20.400.000,00 TL’ye çıkartılması düşünülen sermayesinin 14.925.309,77 TL’sının şirket ortağı … Holding Ltd Şti’nin davalı şirketten olan alacağından bakiye 3.074.609,23 TL’nın da nakit olarak karşılanması yoluyla sağlanması hususunda oy çokluğuyla karar alındığı, Sermaye artış kararındaki sebebin 26.03.2019 tarihi itibariyle davalı şirketin kayıtlı sermayesinin tamamen yitirmesi olduğu, … Holding Ltd Şti’nin davalı şirketten olan alacağının tiktif olmadığı mevcut haliyle davaya konu genel kurul toplantısında alınan sermaye artırımı kararının TTK 376 ve devamı maddeleri kapsamında gerekli olduğu hususunun bilirkişi raporuyla tespit edildiği nazara alındığında davaya konu genel kurul toplantısında alınan kararların TTK 445 . Madde kapsamında iptal sebeplerinin bulunmadığı sonucuna ulaşılarak davanın reddine ilişkin aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 80,70 harçtan peşin harç olarak yatırılan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 36,30 TL’nin davacı taraftan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansının bakiyesinin karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/09/2022
Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır