Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/876 E. 2021/474 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/876 Esas
KARAR NO : 2021/474

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 06/05/2019
KARAR TARİHİ : 22/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile davacı arasında ticari ilişki bulunduğunu, bu akdi ilişki nedeniyle toplam 101.972,00 TL tutarındaki alüminyum korkuluk, pimapen plastik doğrama, şişecam çift katmanlı doğrama camı, alüminyum doğrama, cam ve katlanır cam için 16.02.2016 ve 22.02.2016 tarihli faturaların düzenlendiğini ve malların teslim alındığını, ürünlerin teslimine rağmen ödeme yapılmadığını, faturalara itiraz edilmediğini, teslimin defterler, fatura ve sevk irsaliyeleri ile sabit olduğunu, davalı tarafından ürün bedelinin ödenmemesi nedeniyle davalı hakkında İzmir …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile takip yapıldığını, davalının takibe kötüniyetli olarak itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu belirttiği ve İzmir …. İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına haksız olarak yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, itirazında haksız ve kötü niyetli olan davalının %20 icra inkar tazminatı ödemesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı tarafa davanın niteliğine nazaran takip talebi üzerinden eksik harcı yatırması yönünden kesin süre verilmiş, davacı tarafın 01/10/2019 tarihi itibariyle eksik harç bedelini ikmal ettiği görülmüştür.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi ile; davaya konu faturaların davacı şirket ticaret kayıtlarında bulunduğunu, fatura bedellerinin …Bankası AŞ çeki ile … tarihinde davacı tarafa ödendiğini, çek aslının bankanın Torbalı şubesinde bulunduğunu, ilgili çekin ciro silsilesi sonucu tekrar müvekkiline geldiğini, bu nedenle iptal edildiğini, ayrıca davacı taraf ile davalı arasında imzalanan 16/02/2016 tarihli beton sözleşmesi ile davacı tarafa davalı tarafından nakit 135.000,00 TL ödendiğini, davacı tarafın edimlerini yerine getirmediği gibi ödenen tutarı da davalıya iade etmediğini, davacının yerine getirilmeyen sözleşme nedeni ile davalıya 135.000,00 TL borçlu bulunduğunu belirttiği ve davalı aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce deliller toplanılmış, İzmir …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı alacaklı …Limited Şirketi tarafından … tarafından 75.540,00 TL fatura alacağı ile 26.432,00 TL fatura alacağı bedeli toplamı 101.972,00 TL alacağa istinaden ilamsız takip yoluyla takipte bulunulduğu, borçlu vekili tarafından 01/02/2019 tarihinde borca, borcun ferilerine ve faizin tamamına itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür.
Tarafların ticari defter ve belgelerini ibraz etmeleri yönünde kesin süre verilmesine karşın davacı taraf ticari defter ve kayıtlarını verilen kesin süre içerisinde bildirmemiş, davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde uyuşmazlık konularında inceleme yapılmak üzere dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi …tarafından mahkememize ibraz edilen ayrıntılı rapor ve ek rapor, Mahkememizce yeterli ve hükme esas almaya elverişli nitelikte görülmüştür.
İspat hukuku hükümleri gereğince davacı tarafa yemin teklif etme hakkı hatırlatılmış, davacı taraf davalı tarafa yemin teklif etmekle, 14/04/2021 tarihli duruşmada hazır bulunan davalı şirket temsilcisi … yemin etmiş ve “Davaya konu takibe ilişkin 101.972,00 TL cari hesaptan kaynaklanan borcu ben çek ile ödedim. Bizim şirket olarak karşı taraftan cari hesaba dayalı olarak alacağımız olduğu için bedelleri şu anda tam olarak hatırlayamıyorum. Biz karşı tarafla tarihini tam olarak hatırlayamadığım beton sözleşmesini imzaladık. Bu beton sözleşmesi gereğince gerekli ödemeleri davacı şirkete yaptık. Beton sözleşmesindeki ödemeler ile dava konusu ödemeler farklı ödemelerdir. Benim keserek …’na teslim etmiş olduğum çek, babasına daire sattığım için tekrar bana geri geldi. Bende bunu bankaya götürdüm. Bankaya durumu sorduğumda daha doğrusu bu parayı tekrar yatırıp yatırmamam gerektiğini sorduğumda, banka yetkilisi “çek size geri geldiği için yeniden ödeme yapmanıza gerek yok” diye söyleyerek çekin üzerine iptal yazısını yazmak suretiyle benden teslim aldı. …, davacı şirketin yetkili temsilcisidir. Ben çeki … olarak, 102.000,00 TL olarak, keserek, … Şirketine verdim. Davacı şirket sahibi Mustafa’nın babası … çeki bana daire satışından dolayı geri getirdikten sonra ben daireyi kendime ait …adına sattığım için çekteki ciro silsilesinde bu şirket adına atılan imza da bana aittir. Daha sonra çeki iki şirkette benim olduğu için ciro edip … Ltd Şti olarak bankaya teslim etmiştim. Benim sahibi olduğum şirketin, davacı tarafa davaya konu takip nedeni ile hiçbir borcu yoktur. Bilakis, bizim davacı taraftan alacağımız söz konusudur” şeklinde beyanda bulunmuş, beyanını imzası ile tasdik etmiş ve yemininde ısrarlı olduğunu belirtmiştir.
Dava; İİK nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptaline ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalının, davacıya dayanak faturalar nedeniyle borcu olup olmadığının tespiti ile davacının, davalı aleyhine icra takibi yapmakta haklı olup olmadığı noktalarında toplandığı, bilirkişi tarafından yapılan incelemede davalı tarafın 2016 yılı ticari defterlerinin zorunlu açılış ve kapanış tasdikinin yapıldığı hususunun tespit edildiği, davacıya ait borç kaydının davalı ticari defterlerinde …Tic. Ltd. Şti. alt hesabında kayıtlı olduğu, davacı tarafından davalıya keşide edilen ve davacı tarafın takip konusu yaptığı toplam 101.972,00 TL tutarındaki faturanın davalı defterinde kayıtlı olduğu dolayısı ile dava konusu fatura içeriği ürünlerin davalı tarafından teslim alındığı ve taraflar arasındaki uyumsuzluğun takip konusu yapılan fatura karşılığı ödemeler olduğu, davalı defterlerinin 343. sayfa 243 yevmiye fişinde davalı tarafından davacıya 29.10.2016 vadeli 14283 seri numaralı 102.000,00 TL tutarında …Bankası çekin, davacı tarafa keşide edildiği ve söz konusu çekin davalı ticari defterlerinde kayıtlı olup davacı tarafça fatura tutarı olan 101.972,00 TL nin mahsup edildiği, davalı tarafın kayıtlarına göre davacının davalıya 28,00 TL borçlu olduğu ve söz konusu davalı çekinin davacı …Ltd. Şti adına … tarafından …’ne … İnş. Ltd. Şti’ne cirolandığı, bu nedenlerle işbu çekin önyüzünde “İPTAL” edilmiş çek ibaresinin bulunduğu, davacı tarafın kendisine verilen kesin süreye rağmen ticari defter ve belgelerini dosyaya ibraz etmediği, öte yandan davacı tarafın dayanmış olduğu deliller arasında yemin deliline göre alınan davalı şirket temsilcisinin beyanı da dikkate alındığında davacı tarafça işbu davaya esas takip konusu alacağın ispatlanamadığı anlaşıldığından davanın reddine, ancak davacı aleyhine kötüniyeti kanıtlanmadığından tazminata hükmedilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
Davanın REDDİNE,
Davacı aleyhine kötüniyeti kanıtlanmadığından tazminata hükmedilmesine yer olmadığına,
Peşin alınan 44,40 TL ile tamamlama harcı 1.187,16 TL toplamı olan 1.231,56 TL den alınması gerekli 59,30 TL nin mahsubu ile 1.172,26 TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Davacının yapmış olduğu yargılama harç ve giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
Davalı tarafın duruşmalarda vekil ile temsil ettirildiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. hükümleri uyarınca, takdir ve tayin edilen 13.637,34 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde resen davacıya iadesine,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında suçüstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekili Av. …ile davalı vekili Av. … ….’in yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/09/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza