Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/870 E. 2022/76 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/870
KARAR NO : 2022/76

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 02/05/2019
KARAR TARİHİ : 03/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili Bankanın …/… Şubesi ile borçlu … San Ve Tic Ltd Şti arasında Kredi Genel Sözleşmeleri akdedildiğini, bu sözleşmeler uyarınca adı geçen borçluya kredi açılıp kullandırıldığını, akdedilen kredi sözleşmelerini davalılar … ve …’ın müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını ve borcun ödenmemesinden doğan riski üstlendiklerini, borçlu kredinin geri dönüşümü konusundaki edimini yerine getirmediğinden; hesabı kat edilerek borcun ödenmesi konusunda İzmir … Noterliği’nin 08.02.2018 tarih … yevmiye numaralı ihtarname ve hesap özeti keşide edilerek borçlulara tebliğ edildiğini, ihtarnamenin tebliğine rağmen süresinde ödenmediğinden alacağının tahsili için İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… E. Sayılı dosyasından ilamsız icra takibine geçildiğini, davalıların kendilerine gönderilen ödeme emirlerini tebliğ aldıklarını, takibe, borca ve tüm ferilerine itiraz ederek takibi durdurduklarını, itirazın iptalini teminen ara buluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşmaya varılamadığını, davalıların müvekkili banka ile imzaladıkları kredi genel sözleşmeleri gereği asıl borcu ve tüm ferilerini, kefil oldukları miktarla sınırlı olmak üzere üstlendiklerini, 6098 sayılı Borçlar Kanunun ilgili 586. Maddesinde kefilin müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmiş ise alacaklının borçluya takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edeceğinin düzenlendiğini, 587. Maddesi ile borçlu ile birlikte veya kendi aralarında müteselsil kefil olarak yükümlülük altına giren kefillerden her birinin borcun tamamından sorumlu olduğunun düzenlendiğini, davalıların sözleşmeleri müteselsil kefil sıfatıyla imzalayarak asıl borçlunun sorumluluğunu aynı şartlarla üstlenmiş olduklarından itirazlarının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, kredi genel sözleşmesinin temerrüt faizi ve oranına ilişkin maddelerinde müşterinin temerrüdü halinde bankanın vadesinde ödenmeyen ana para ile hesaba tahakkuk ettirilmiş olan fakat zamanında ödenmeyen faiz, komisyon, ücret, masraf, fon kesintisi, vergi ve diğer eklentileri ister tahakkuk ettirildikleri hesapta isterse ayrı bir hesapta takip edilsin bunlardan oluşan meblağ bankaca kredilere uygulanan en yüksek faiz oranına bu oranın %50 sinin ilavesiyle bulunacak oran üzerinden faiz uygulama yetkisini sahip olduğu hususunu bildirerek davalıların İzmir … İcra Müdürlüğü …/… E. Sayılı dosyasında aleyhlerine yapılan takipte, yapmış bulundukları tüm itirazlarının iptaline ve takibin takip talepnamesindeki talepleri ile devamına, 20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına mahkum edilmelerine, yargılama harç ve giderleriyle birlikte avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili davalı … yönünden verdiği cevap dilekçesinde özetle: müvekkili ile davacı arasında imzalanan sözleşme incelendiğinde davacı bankanın tüm kredi sözleşmelerine bu sözleşme metnini kullandığının anlaşıldığını, zaten sözleşmenin diğer tüm sayfalarında genel şekilde olarak sözleşme taraflarının ismi belirtilmeksizin hazırlanmasının amacının da bu olduğunu, sözleşmenin, kefil kabul beyanının davacı tarafından hazırlandığının açık olduğunu, metnin müvekkili tarafından hazırlanmadığını, hazırlanma aşamasında müzakere edilemediğini, bu tip sözleşmelerdeki hükümlerin, önceden tek yanlı hazırlanmış olma, çok sayıda sözleşmede kullanılmak amacıyla hazırlanması, sözleşmenin kurulmasında karşılıklı müzakere, görüşme konusu yapılmaması unsurlarıyla, genel işlem şartı niteliğini taşıdığını, TBK’nun genel işlem koşullarıyla ilgili hükümlerinin, kamu düzeni ile ilgili olduğundan, kanunun yürürlüğe girmesinden önce yapılan sözleşmelere de niteliklerine bakılmaksızın uygulandığını, TBK’ nun genel işlem koşullarıyla ilgili hükümlerinin kamu düzeni ile ilgili olduğundan kanunun yürürlüğe girmesinden öncede yapılan sözleşmelere uygulandığını, bu hükümlerin geçmişe etkili olduğunu, zaten haklarına helal gelmemesi için daha iyi durumda olanın hükmedebileceği bu sözleşme metnine davacı tarafça dayanılmış olmasının hayatın olağan akışan uygun düştüğünü, ancak mahkemece bu hususun araştırılarak buna göre doğru sonuca ulaşmasının mümkün olduğunu, sözleşme metnini taraflardan biri kaleme almış ise sözleşmenin yorumu gerektiğinde düzenleyenin, sözleşmeyi kaleme alan aleyhine olan anlama itibar edileceğini, 6098 sayılı TBK’da genel işlem koşullarının sözleşme ile ilişkilendirilmesinin sıkı şartlara bağlandığını, sözleşme ile ilişkilendirilen genel işlem şartlarını içerik bakımından geçerliliklerine de sınır konulduğunu, TBK 21. Maddeye göre karşı tarafın menfaatine aykırı genel işlem koşullarının sözleşmenin kapsamına girmesi, sözleşmenin yapılması sırasında düzenleyenin karşı tarafa bu koşulların varlığı hakkında açıkça bilgi verip bunların içeriğini öğrenme olanağı sağlanması ve karşı tarafın da bu koşulları kabul etmesine bağlı olduğunu aksi halde genel işlem koşullarını yazılmamış sayıldığını, yasada, ilişkilendirme için aranan açıkça bilgi verme, içeriğini öğrenme fırsatı tanıma şartlarının sağlanması halinde bile, karşı tarafın kabul iradesinin sözleşmenin niteliğine ve işin özelliğine yabancı olan genel işlem koşullarını kapsamadığının kabul edildiğini, uyuşmazlık konusu olaya bakıldığında sözleşmenin cezai şart içeren faize ilişkin maddelerin TBK madde 21/f.2 anlamında şaşırtıcı şart olduğu, sözleşmeye yazılmamış sayılacağı, başka bir deyişle iş sahibinin kabul iradesinin anlaşıldığını, eğer genel kredi sözleşmesi hükümlerinin Genel İşlem Şartları niteliği taşıdığı kabul edilirse, faiz, temerrüt sonrası uygulanacak faize ilişkin maddeler, cezai şart içeren maddeler ve 40. Maddenin sözleşme kapsamına dahil olmadığı, TBK.nun deyimiyle, “sözleşmeye yazılmamış sayılacağına” karar verilmesi gerektiğini, bu açıdan bakıldığında, özellikle işbu maddelerin haksız şart niteliği taşıdığı sonucuna ulaşıldığını, bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı iş bu davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı … yönünden davaya cevap verilmemiştir.
İzmir … İcra Müdürlüğünün …/… sayılı dosyasında icra takibinin davacı tarafça davalılar …, … ile dava dışı
… İç ve Dış Sanayi Ticaret Limited Şirketi aleyhine kredi genel sözleşmesi, ihtarname ve banka kayıtlarına bağlı olarak 6.278.988,44 TL asıl alacak, 1.247.376,08 TL işlemiş faiz+Bsmv toplamı 7.526.364,52 TL üzerinden ilamsız takip yoluyla yapıldığı, davalıların borca ve ferilerine itiraz ettikleri belirlenmiştir.
Takip konusu alacağın varlığı ve miktarının belirlenmesine yönelik olarak bankacı bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmış, dosyaya verilen 14/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda; Takibe konu kredilerin davacı Banka … şubesi tarafından verildiği, banka ile dava dışı … Amb. San ve Tic. Ltd. Şti. arasında 17.09.2012 tarihli 1.000.000-Euro limitli, 17/09/2012 tarihli 2.400.000-TL limitli, 10.06.2013 tarihli 2.000.000.-TL limitli, 2.000.000.-Euro ve 20.03.2015 tarihli 6.000.000-TL limitli, 20/03/2012 tarihli 1.500.000. Euro limitli Kredi Genel Sözleşmeleri akdedildiği, davalıların Kredi Genel Sözleşmelerini 6098 sayılı TBK kefalet hükümleri doğrultusunda el yazıları ile kefalet tarihi, kefalet türü ve kefalet limiti belirtilmek suretiyle müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıkları, her birinin kefalet limitinin 5.900.000-Euro, 17.000.000-TL olarak belirlendiği, sözleşmeye istinaden dava dışı asıl borçlu şirkete ticari krediler kullandırıldığı, şirket kredi kartı tahsis edilerek kullanıma açıldığı, kredi ödemelerindeki aksamalar üzerine kredi hesaplarının 11/10/2016 tarihinde … nolu kredi hesabından yıllık %14,88 akdi faiz oranı ile 6.261.319,00 TL olarak yeninden yapıldığı ve bir yıl ödemesiz 11/10/2017 tarihinden başlamak üzere aylık 173.653,56 TL taksitle ödenmek üzere 60 ay geri ödeme planına bağlandığı, kredinin ödenmeyen 6.276.501,85 TL ana para tutarının 31/01/2018 tarihinde kat edildiği, kredi kartı tahsis edilerek kullanıma açıldığı ve ödenmeyen kredi kartının borç bakiyesinin 59.03 TL olarak 31/01/2018 tarihinde kat edildiği, gayri nakdi kredi açılarak teminat mektupları verildiği, teminat mektuplarının ödenmeyen 62,16 TL komisyon tutarının 01/02/2018 tarihinde kat edildiği, kredilerin ödenmemesi ve riske girmesi üzerine davacı bankanın 31/01/2018 tarihinde kredi hesaplarını kat ederek İzmir …Noterliğinin 08/02/2018 tarih … yevmiye sayılı ihtarnamesinin keşide edildiği, ihtarnamenin 27/02/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalıların 01/03/2018 tarihinde temerrüde düştükleri, kredilerin asıl alacağın 6.278.988,44 TL olarak belirlendiği, taraflar arasındaki sözleşmenin 12. Maddesinde bankanın en yüksek cari kredi faiz oranına %50 ilavesiyle bulunacak oranının temerrüde faiz oranı olacağının kabul ve taahhüt edildiği, davacı bankanın akdi faiz oranının %26 olduğu, temürrüde faiz oranının %26 akdi faizin %50 ilavesiyle %39 a tekabül ettiği bu oranı ticari kredilere uygulayabileceği KMH ve şirket kredi kartı akdi ve temerrüt faiz oranlarının 5464 sayılı yasanın 26.3 madde hükmü gereği TCBM tebliğleri ile belirlendiği, kredi hesaplarının kat edildiği 31/01/2018 tarihinde 2016/8 sayılı tebliğ gereğince akdi faiz oranının yıllık %22.08, temerrüde faiz oranının %28.08 olarak belirlendiği, Bsmv mükellefi banka ise de vasıtalı bir vergi olması nedeni ile sözleşme ile müşteriye yansıtabileceğinin görüş ve kanaatine varıldığı, 06.04.2018 Takip Tarihi itibariyle 6.278.988.44-TL asıl alacak, 1.035.230.57-TL işlemiş akdi/temerrüt faizi, 36.579.15-TL Faizlerin % 5 gider vergisi 7.350.798.16-TL Toplam Banka alacağından davalılar … ve …’ın tahsilde tekerrür olmamak kaydı müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu oldukları, davacı bankanın takip tarihinden itibaren 6,278.929,41-TL Ticari krediler asıl alacağına sözleşme hükümleri gereği yıllık % 39 oranında, 59.03-TL, Şirket kredi kartı Asıl alacağına 5464 sayılı yasanın 26.3 madde hükmü gereği TCMB tebliğleri ile belirlenen yıllık %28.08 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisini uygulama ve talep yetkisinin bulunduğu bildirilmiş, tarafların bilirkişi raporuna itirazlarının irdelenmesi yönünde bilirkişiden alınan 18/02/2021 tarihli ek raporunda kök raporda yapılan tespit ve değerlendirmelerde değişikliği gerektirecek bir husus bulunmadığı bildirilmiştir.
Davalılar vekili 03/06/2021 tarihli duruşmadaki beyanında aynı kredinin teminatı olan ipotek nedeni ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla İzmir … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını ve taşınmazın 4.350.000,00 TL bedelle satıldığını, müvekkillerinin kefaletten sorumluluklarının olmadığını, sözleşmenin genel işlem koşullarına aykırı müzakere yapılmaması, ayrıca müteselsil kefil olduklarına dair ibarelerin müvekkillerinin el yazısı ile yazılmadığını, sözleşmedeki müvekkillerinin el yazılarına itiraz ettiklerini bildirmiştir.
Davalılar vekilinin sözleşmedeki davalıların el yazılarına itirazlarının bilirkişi rapor ve ek raporundan sonra yapıldığı, davalı …’ın dosyaya cevap dilekçesi vermediği, diğer davalı … vekilinin 29.05.2019 tarihli cevap dilekçesinde genel kredi sözleşmesindeki yazılara ilişkin herhangi bir itiraz beyanının bulunmadığı, davalılar vekilinin yazıya ilişkin itirazlarının ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve bilirkişi rapor ve ek raporu alındıktan sonra yapıldığı, HMK 141. Madde kapsamında savunmanın genişletilmesi yasağına tabi olduğu belirlenmiştir.
İzmir … İcra Müdürlüğünün …/… sayılı dosyasındaki icra takibinin davacı banka tarafından dava dışı … San ve Tic Ltd Şti aleyhine 6.278.988,44 TL asıl alacak, 984.484,08 TL işlemiş faiz+Bsmv toplamı 7.263.472,52 TL üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapıldığı anlaşılmıştır.
Dosyaya toplanan deliller, alınan bilirkişi rapor ve ek raporları ile tüm dosya kapsamından somut olayda davacı tarafça davalılar aleyhine İzmir … İcra müdürlüğünün …/… sayılı dosyası ile genel kredi sözleşmelerine dayalı olarak başlatılan icra takibine davalıların itirazı üzerine itirazlarının iptaline yönelik iş bu davanın açıldığı, davacı banka ile dava dışı … San ve Tic Ltd Şti arasında düzenlenen 17/02/2012, 10/06/2013, 20/03/2015 tarihli genel kredi sözleşmelerinde davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil oldukları, kefaletin TBK 583 ve devamı maddeleri hükümleri kapsamına uygun olduğu, davalılar vekilinin kefalet yazılarının davalıların el yazısı olmadığına ilişkin itirazlarının savunmanın genişletilmesi yasağına tabi olduğu, takip ve davaya konu genel kredi sözleşmesinin ticari nitelikte olup 6102 Sayılı TTK 7. Maddesi kapsamında ticari borçlardaki teselsül karinesi gereğince ve sözleşme teslim edilirken sözleşme içeriğindeki genel işlem koşularının bulunduğu ve genel işlem koşullarının içeriğinin aleyhine doğabilecek hususlar anlatılacak sözleşme hükümlerine karşılıklı olarak müzakere edilebileceği hususunda taraflarına bilgi verildiği ve kefilin sorumluluklarına ait hükümlerle ilgili açıklamalar yapıldığına yönelik kefil kabul beyanı nazara alındığında davalıların savunmalarının sübut bulmadığı, bilirkişi raporu ile takip tarihi itibariyle davacı bankanın 6.278.988.44-TL Asıl alacak, 1.035.230.57-TL İşlemiş akdi/temerrüt faizi, 36.579.15-TL Faizlerin % 5 gider vergisi toplamı 7.350.798.16-TL alacağının tespit edildiği belirlenerek davanın kısmen kabulü ile davalıların İzmir … İcra Müdürlüğünün …/… Sayılı dosyasındaki itirazlarının bilirkişi raporuyla tespit edilen alacak miktarı üzerinden takibin taraflarla ve dava dışı … San ve Tic Ltd Şti yönünden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan İzmir … İcra Müdürlüğünün …/… Sayılı dosyasıyla tahsilde tekerrür etmemesi koşuluyla devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likit nitelikte olduğundan %20 icra inkar tazminatına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile; İzmir … İcra Müdürlüğünün …/… sayılı dosyasındaki davalıların itirazının 6.278.988,44 TL asıl alacak, 1.035.230,57 TL işlemiş faiz, 36.579,15 TL %5 BSMV ki toplam 7.350.798,16 TL üzerinden iptali ile takibin taraflarla ve İzmir … İcra Müdürlüğünün …/… sayılı dosyasıyla tahsilde tekerrür etmemesi koşuluyla devamına,
Asıl alacağın 6.278.929,41 TL’sine takip tarihinden itibaren yıllık %39 oranında 59,03 TL sine 5464 Sayılı Yasanın 26.3.maddesi hükümleri gereğince yıllık %28.08 oranında temerrüt faizi ve bunun %5 BSMV’sinin tahakkukuna,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Alacak likit nitelikte olduğundan %20 icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
2-Alınması gerekli 502.133,02 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-HUAK 18/A maddesi gereğince zorunlu Arabuluculuk kapsamında suçüstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL Arabuluculuk giderinin 6831 sayılı yasa hükümlerine göre davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-Kabul edilen miktar üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 162.132,98 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Reddedilen miktar üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 20.628,77 TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsiliyle davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafça yapılan 11 e-tebligat gideri 55,50 TL, 6 tebligat gideri 101,20 TL, 400 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 556,70 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre 543,71 TL’sının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının bakiyesinin karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalılar vekilinin yüzlerine karşı verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.03/02/2022

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır