Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/799 E. 2023/233 K. 20.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/799 Esas
KARAR NO : 2023/233
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/04/2017
KARAR TARİHİ : 20/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili Halil Sarıbal’ın meyve yetiştiriciliği ve çiftçilikle uğraşarak geçimini sağladığını, İzmir Ticaret Odasına kayıtlı … Ltd. Şti yetkisi Türkü Kanat ve diğer şirket yetkililerinin her pıl Bursa, Gürcu ve civar bölgelerde mevye alımı ve satımı yatarak ticari faaliyetlerde bulunduklarını, yine müvekkili …’nin de tarım, soğuk hava depoculuğu ve çiftçilik faaliyeti ile uğraştığını, müvekkillerinin meyvelerini daha önceki yıllarda satın alan davalı firmanın bu alım satımı gereğinde 2015 yılına ait bakiye borcunun bulunduğunu, bu borca karşılık davalı şirketlerin müvekkillerine … bankası İzmir … Şubesine ait keşide yeri İzmir olan 30/09/2016 tarihli 120.000,00 TL bedelli çek ile 30/10/2016 keşide tarihli 120.000,00 TL bedelli iki adet çeki verdiğini, ilgili tarihler uzun olduğu için verilen çekler üzerinden müvekkillerine bankadan kredi kullanılmasını beyan ettiklerini, müvekkillerinin de davalı firmanın kendilerini yönlendirmesi ve çirfçi olmaları nedeniyle bu işleri çok iyi bilmediklerinden davalı firmanın talebi üzerine kredi kullanmak üzere bankaya müracaatta bulunduklarını, 30/09/2016 tarihli çek için müvekkili …’nin … Teb A.Ş’den kredi kullandığını ve çekin sorunsuz bir şekilde ödendiğini, ancak 30/10/2016 tarihli çek için müvekkili …’ın … bankası A.Ş … Şubesine yapılan kredi başvurusunun kabul edilmediğini, belirterek, öncelikle müvekkilerine icra takibi açılmadan önce dava konusu çeke dair teminatsız olarak ihtiyati tedbir taleplerinin kabulü ile, çekin kambiyo vasfını kaybettiğinin tespiti ile … bankası İzmir … şubesine ait 25/04/2017 tarihli 40.000,00 TL bedelli çek için müvekkillerinin borcu olmadığnın tespitine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili davaya cevap dilekçesi ile; davacı tarafın dava dilekçesinin yasaya uygun olmadığını, … Ltd. Şti’nin yetkili ve temsilcileri şeklinde kim olduğu anlaşılamayan bir davalı gösterilerek hukuk davası açılamayacağını, dava konusu belgenin çek vasfında olmadığını, dolayısı ile davaya bakma görevinin Ticaret Mahkemeleri olmadığını, yine müvekkillerinin adresinin İzmir ili olduğunu, doyalısı ile davaya bakmaya İzmir Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacıların dava açmakta hukuki yararlarının olmadığını belirterek, öncelikle görev ve yetki itirazlarının kabulüne, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE & NETİCE VE KANAAT:
Bursa … Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/10/2017 tarih ve … Esas … Karar nolu kararı ile yetkisizlik kararı verildiği, dosya mahkememize tevzi edilmekle mahkememizin … esasına kaydı yapılmıştır.
Dosyanın resen seçilecek SMMM (bankacılık-ticaret hukuku sahasında da uzman) ve ticaret hukuku öğretim üyesi bilirkişiye tevdi edilerek, dosya kapsamı, taraf beyanları ve uyuşmazlık noktaları esas alınarak yasal düzenlemelere uygun olarak; taraflar arasındaki ihtilaflar , bu bağlamda kıymetli evrak hukukuyla ilgili dava konusu çekle ilgili çek vasfını kaybedip kaybetmediği, icra-tahsil fonksiyonunun devam edip etmediği ile ciro silsilesindeki imzalar ve ciroların mahiyeti, …’e vaki cironun temlik cirosu olup olmadığı, taraflar açısından ispat yükleri, işbu davanın davalılara müteveccih husumet şartlarını haiz olup olmadığı ile bilumum ihtilaf noktalarına ilişkin denetime elverişli ve ayrıntılı rapor düzenlenmesi için bilirkişi heyetine tevdi edildiği, 13/02/2023 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; Somut uyuşmazlığın konusunun çek üzerinde tahrifatın olup olmadığı ile ilgili olduğu,
çek fotokopisinde çek metninde tahrifatın yapıldığı kanaati oluştuğu,
çekte yapılmış tahrifat sonucu keşide yerinin ortadan kaldırıldığı,
bu durumun çekin geçerliliğini etkileyeceği,
çekin tahrif edilmiş olduğunun kabulü halinde, bu senede dayanarak kambiyo senedine mahsus takip
yapılamayacağı rapor edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın dava konusu çekin çek vasfını yitirip yitirmediği, söz konusu çekten dolayı davacıların borçlu olup olmadıkları, davacının görülmekte olan davayı açmakta hukuki yararı olup olmadığı, dava dilekçesinde şirket sorumluları ve yetkilileri şeklinde davalı açık olarak belirtilmeksizin gösterilerek husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği, çekteki düzeltmelerin keşideci tarafından yapılıp yapılmadığı,tahribat olup olmadığı,düzeltmelerin söz konusu çekin çek vasfını kaybetmesine neden olup olmayacağı, keşide yerinin İZM olarak yazılmasının çekin zorunlu unsurlarından keşide yerinin anlaşılır ve açık olmadığı kabul edilerek çek vasfını kaybetmiş sayılıp sayılmayacağı noktalarında toplandığı,
Somut olayda; dava davacı taraflar ile davalılar arasındaki ticari ilişki kapsamında, davalı … Gıda Otom. Nak. İnş. Taah. San ve Tic. Ltd. Şti’nin … bankası A.Ş İzmir … şubesine ait 30/10/2016 tarihli … nolu çekin davacıların cirolarını iptal etmeden davalılara teslim etmesi üzerine aynı çekin davalılar tarafından 25/04/2017 tarih ve 40.000,00 TL bedelli olarak çek üzerinde değişiklik yapılması ile çekin çek vasfını kaybettiğinin tespiti ve davacıların ilgili çek nedeni ile davalılara ve üçüncü kişilere borçlu olmadığının tespitine ilişkin olup,
Tüm dosya kapsamı birlikte incelenmekle; toplanan deliller, tarafların beyanları, ayrıntılı ve gerekçeli karar yazmaya yarar bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında;
Dava konusu olay açısından dava dilekçesinde üzerinde durulan ve ileri sürülen iddia 25.04.2017 tarihli ve 40.000 TL bedelli çek üzerinde değişiklik yapılmasıdır. Bahsi geçen bu çekle ilgili dava dosyasında mevcut belgeler arasında yer alan … Bankası 28.12.2020 tarihli yazısında aynen “… bank’a ait …. nolu
çek, … tarafından … şubemize ibraz edilmiş olup 13.04.2017 tarihinde Bankamız kayıtlarına girişi yapılmıştır. … nolu çek, 25.04.2017 tarihli takas sonucunda, Bankası tarafından mahkemelik çek olarak akıbet verilmiştir…” kaydı yer almaktadır.

… bank 17.12.2021 tarihli yazısında aynen “… bankası AŞ’ne ait … seri nolu 120.000 TL
tutarlı çek 18.10.2016 tarihinde … tarafından … şubemize ibraz edilmiş olup imza
uyuşmazlığı sebebi ile işlem yapılmamış çek iade edilmiştir…” kaydı yer almaktadır.
Somut uyuşmazlıkta söz konusu olan ve iddia olunan husus senet metninde değişiklik yapılması ile ilgilidir.
Eğer senet metninde değişiklik kambiyo senesi ile sorumluluk üstlenen kişilerin izin veya onayıyla
gerçekleşmişse ortada ihtilaf konusu bir husus da bulunmayacaktır. Onayın ne şekilde verileceği ise HMK m. 207 gereğince ilgili kişilerin imzası (veya parafı) ile onaylanması gerekir. Hatta bu tür çıkıntı, kazıntı veya silinti mahkemece senedin geçerliliğine ve anlamına etkili olacak nitelikte görülürse, senet kısmen veya tamamen hükümsüz sayılabileceği,
Dosya kapsamında bulunan fotokopisi bulunan çekin keşide yeri, keşide tarihi ve bedelde tahrifatın yapıldığı
yönünde bir kanaat oluşmaktadır. Bu tahrifatlarla ilgili olarak İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı … soruşturma no ve … karar nolu “Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar” incelendiğinde, şüpheli
Türkü Kanat’ın savunmasında, sonradan 40.000 TL olarak bedeli değiştirilen 30.10.2016 tarihli … seri
numaralı çekteki miktara ilişkin düzenlemenin kendisi tarafından yapıldığını ve paraf edildiğini, keşide
tarihindeki tahrifat konusunda bilgisi olmadığını belirttiği görüldüğü,
Türkü Kanat İzmir Ticaret Sicili Müdürlüğünden gelen bilgi çerçevesinde … Gıda Otomotiv Nakliye
İnşaat Taahhüt San. Ve Tic. Limited Şirketinin temsilcisi (02.03.2012-02.03.2022) ve ortağı olduğu,
Gerçekten de çek fotokopisi incelendiğinde keşide yeri ve tarihinde bedelde oynamaların yapıldığı
görülmektedir. Şayet bono üzerinde yapılan bir değişiklik zorunlu unsurlardan birinin ortadan kalkmasına yol açıyorsa, artık ortada geçerli bir senedin varlığından söz etmek mümkün olmayacaktır. Bu doğrultuda çekte yer alan keşide yerinin “İzmir” iken karalama suretiyle “İzm” haline getirilmesi geçeli bir keşide yerinin olmadığını göstermektedir. Bu durumda senedin geçerli olmayacağı kanaati oluşmaktadır.
Şayet mahkemece çekin tahrif edilmiş olduğu kabul edilirse, HMK m. 202 gereğince yazılı delil başlangıcı olarak dahi kabul edilemeyecektir. Böyle bir senede dayalı olarak artık kambiyo senedine dayalı özel takip hakkından yararlanmak mümkün olmayacaktır.
Yargıtay … HD., 01.10.2015 T., … sayılı kararına
göre, çekteki tahrifat kambiyo senetlerine ilişkin takip hakkını ortadan kaldıracağı, somut uyuşmazlığın konusunun çek üzerinde tahrifatın olup olmadığı ile ilgili olduğu, çek fotokopisinde çek metninde tahrifatın yapıldığı kanaati oluştuğu, çekte yapılmış tahrifat sonucu keşide yerinin ortadan kaldırıldığı,
Bu durumun çekin geçerliliğini etkileyeceği, çekin tahrif edilmiş olduğunun kabulü halinde, bu senede dayanarak kambiyo senedine mahsus takip yapılamayacağı Şeklinde mütalaa ve rapor sunulmuştur.
Davanın safahatte ekin çek vasfını yitirmesi ve aradaki akdi ilişkiler münasebebti ile tekraren davalılara teslimi kaynaklı tedavüle konulması halinde borcun bulunmaması ciheti ile açılmış bir menfi tespit davasıdır. Kıymetli evrak hukuku açısından keşideci, lehdar ve cirantalar ciro silsilesi itibari ile birbirlerine, son hamile karşı da bütün silsiledeki şahıslar/ya da tüzel kişiler sorumlu olup dava konusu hadisede keşideci şirketin keşide ile kambiyo borcunun sebebi/mebdei/kaynağı olması ile çek hesabının da sahibi ve çekin tanzimi kaynaklı herkese ve bu anlamda davacıya da borçlu olan şahıs olup,
Bu bakımdan davacının davalıya karşı kambiyo kaynaklı borçlu olmadığı bilakis alacaklı olduğu bir durum söz konusudur. Temelde davanın açılmasında hukuki yarar vardır ancak hukuki yarar çeki ibraz ve tahsil girişimi olan sonraki cirantalar ve hamil için sözkonusu olabilecek olup temel ilişkide çekin mükerrer tahsilatına sebebiyet verecek mahiyette de olsa tekraren tedavüle konulmasının yaptırımı TCK 156. Madde olup yazılı delil ile çek kaynaklı borçlu olmadığını ispat eden ve çekin 2.defa tedavüle konulduğunu, tahrifatvuku bulduğunu ispat eden taraf haksız takip ve tahsilattan muhafaza olacağı gibi hukuken de ceza soruşturması ve kovuşturması gündeme gelebilecektir. Haddizatında çek seri numarası ve çek yaprağı bilgileri banka arşivlerinde ve çek safahat bilgilerinde mevcut olmakla çekin mükerrer tahsil girişimi de özü itibari ile akamete uğrayacak bir haldir. Zira çekin 2. Defa ibrazı halinde 1. İbrazdaki asli bilgiler ile 2.bilgilerin tenakuzu, hukukumuzda 2. Ve daha çok defalar kıymetli evrağın tedavülü mümkün olmadığından kanunen ve tatbikat açısından da mümkün olmayacaktır.
Dava mükerrer tahsilat girişimine müteallik açılmış olup tahsilata tevessül edenlere husumet müteveccih olacaktır ancak dava tarihinden günümüze kadar tahsil ve icra girişimi mevzu bahis olmamıştır.
Bu anlamda … Ltd.’nin çekte keşideci olarak yer alması,Türkü Kanat bakımından çekte bizatihi yer almaması, ciro silsilesi dışında olması ciheti ile çekin bu şahıs ve şirketler tarafından tedavülü zehabı ile açılan davada,
Açıklanan gerekçelerle 1 nolu davalı dışındaki bir başka ilgili tarafndan ibraz,icra, tahsil girişimi olmamakla hukuki yarar ve husumet yokluğu kanısına varılmış olmakla davanın reddi yönünde aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın REDDİNE,
a-)Davalı … Ltd. bakımından çekte keşideci olarak yer alması itibari ile hukuki yarar yokluğu cihetiyle bu davalı bakımından davanın reddine,
b-)Davalı … bakımından çekte bizatihi yer almaması itibari ile husumet teveccüh etmemekle bu davalı bakımından davanın reddine,
2-Alınması gerekli 179,90 TL harçtan peşin alınan 683,10 TL nin mahsubu ile eksik kalan 503,2‬0 TL nin davacı taraftan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalılar kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ye göre takdir ve tayin edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından işbu davada sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davacının yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde re’sen iadesine,
6-Davalı … tarafından yapılan 100,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
Dair; davacı vekilinin ile davalı vekilinin yüzüne karşı;
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 341. v.d.maddeleri gereğince (2) hafta içerisinde, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.20/03/2023

Katip…
e-imzalı

Hakim…
e-imzalı