Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/79 E. 2021/578 K. 11.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/79
KARAR NO : 2021/578

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 06/12/2018
KARAR TARİHİ : 11/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Tüketici Mahkemelerine hitaben sunduğu dava dilekçesinde özetle; davaya konu otomobilin 27/07/2015 tarihinde … Akaryakıt şirketi tarafından satın alındığını ve bu şirket adına tescil edildiğini, daha sonra bu şirketin … Akaryakıt şirketi ile birleştiğini, müvekkil şirket tarafından 27/07/2015 tarihinde ikinci el olarak şirketin ticari faaliyetlerinde kullanmak amacıyla ticari amaçla değil, kullanım amacıyla, şirket müdürünün makam aracı olarak satın alındığını ve tahsis edildiğini, dava konusu aracın 01/08/2018 tarihinde seyir halinde iken aniden stop ettiğini ve uyarı verdiğini, sonrasında aracın yetkili servise götürüldüğünü, davalı firma tarafından motorun yenisi ile değiştirilmesi taleplerine bir aylık süre geçmesine rağmen olumlu cevap verilmemesi üzerine mahkeme kanalı ile sözkonusu motor üzerinde inceleme yaptırılıp rapor alınmasını müteakip müvekkil tarafından serbest piyasadan temini ile kendi imkanları ile motorun değiştirilmesi yoluna gidildiğini, bunun için toplam 126.112,00.TL masraf yapıldığını belirtmiş ve sonuç olarak, 126.112,00.TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin ve tespit dosyasında yapılan giderlerin davalı tarafa yükletilmesini, lehine vekalet ücretine hükmolunmasını talep etmiştir.
İzmir ….Tüketici Mahkemesi’nin 07/12/2018 tarih …. E.-K. Sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verildiği, Tarafların Kararı İstinaf Etmemesi Üzerine 07/01/2019 tarihinde kesinleşerek mahkememize tevzi olarak …E. Sırasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
Davalı …. Şti. vekili tarafından mahkememize verilen cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu aracın üretici firması … Limited ile müvekkil şirket arasındaki distribütörlük sözleşmesinin 20.08.2014 tarihinde sonlandığını, ayıplı hizmetin ortaya çıktığının iddia edildiği tarihte aracın Türkiye’deki tek yetkili distribütörünün … Pazarlama ve Tic. A.Ş. Olduğunu, bu nedenle ayıptan doğan bir sorumluluğa gidilecekse bu sorumluluğun … A.Ş.de olması gerektiğini, müvekkiline karşı açılan davanın husumet yokluğundan usulden reddi gerektiğini, yasada ön görülen zaman aşımı süresinin dolmuş olması sebebiyle davanın reddi gerektiğini, davanın üretici firma olan … Land Rover şirketine ihbarı gerektiğini, esas bakımından dava konusu aracın dava dışı …’na satıldığını, müvekkili şirketin distribütör sıfatına haiz iken tüm yükümlülüklerine …’na karşı yerine getirdiğini, araca ilk servis hizmetinin 26.01.2015 tarihinde müvekkili tarafından verildiğini, bu tarihe kadar araçta hiçbir sıkıntı meydana gelmediğini, bu tarihten sonra verilen servis hizmetlerinin yetkili distribütör … A.Ş.’den sorulması gerektiğini, davacının dilekçesinden müvekkil şirkete hiçbir ihbarda bulunulmadığı, …’e telefonla bilgi verildiğinin anlaşıldığı, delil tespiti başvurusu sonucu alınan bilirkişi rapcrunun müvekkiline tebliğ edilmediğini, delil tespiti dosyasında taraflarına husumet tevcih etmediğini, doğru husumet tevcihi böyle iken huzurdaki davada … Otomotiv’e de hukuka aykırı olarak husumet yönlendirildiğini, tarafların her ikisinin de tacir olduğunu, yapılan işlemin her iki taraf bakımından ticari iş niteliği taşıdığını, davacının yasada ön görülen ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davacının müvekkil şirkete herhangi bir şekilde yapılmış bildirimi bulunmadığı, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, alıcının sonradan ortaya çıkan ayıbı hemen satıcıya bildirmemesi halinde satılanı ayıpla birlikte kabul ettiğinin kabulünün yasal bir düzenleme olduğunu, aracın garanti sürelerinin dolduğunu belirterek davanın reddini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.

Davalı … İthalat ve Dağıtım A.Ş. vekili tarafından mahkememize verilen cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu aracın müvekkil şirketin ithalatı olmadığını, aracın gerek satıcısı gerekse ithalatçısı olmayan müvekkili açısından husumet yokluğu sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, dava konusu aracın tüzel kişi tacir olan davacı tarafından satın alınması ve tacirin tüm işlerinin ticari olması nedeniyle huzurdaki ihtilaf ticari bir ihtilaf niteliğine faiz olup bu yönüyle derdest davada Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu, davanın yetkisiz mahkeme olan İzmir Mahkemeleri nezdinde açıldığını, davacı tarafın ayıp iddialarını kabul anlamına gelmemek kaydıyla dava konusu ihtilafın ticari satım ilişkisinden kaynaklandığını, üç yıllık garanti süresinin de geçtiğini, davanın zaman aşımına uğradığını, ayıp iddialarını kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafın yasanın ön gördüğü ayıp ve ihbar yükümlülüğüne uygun davranmadığını, bu nedenle de dava hakkının ortadan kalktığını, delil sunma haklarının saklı olduğunu, esasa ilişkin olarak davaya ilişkin husumet itiraflarını tekrarlamakla birlikte dava konusu araçta iddia edildiği gibi üretimden kaynaklanan bir ayıp bulunmadığını, dava konusu araçta herhangi bir üretim hatası veya ayıp mevcut olmadığını, dava konusu araç yönünden ne müvekkilin ayrıca bildirdiği bir nitelik eksikliği ne de malın kullanım amacı bakımından değerini veya beklenen faydayı ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan bir eksiklik söz konusu olduğunu, araç arızası olarak bildirilen sorunun kullanım hatasından kaynaklanmasının kuvvetle muhtemel olduğunu, davacının dayanak olarak gösterdiği bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, talep edilen faiz, değer kaybı ve maddi tazminat taleplerinin hukuka aykırı olduğunu belirterek öncelikle müvekkile husumet eksikliği nedeniyle davanın husumet yokluğundan reddine, davanın yetki yönünden reddine, aracın satın ve teslim alındığı tarih ile dava tarih arasında iki yıllık bir süre geçmiş olmakla derdest davanın zaman aşımı nedeniyle reddini, davanın TTK. M. 23’de düzenlenmiş gözden geçirme ve ayıp bildirimi yükümlülüğüne uymamış olması nedeniyle esasa girişilmezden evvel reddine, davacı yanın ve mesnetsiz maddi tazminat ve faiz talebinin reddine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya uyuşmazlık konularında inceleme yapılmak üzere yapılan keşif sonrası Makine Mühendisi…, Makine Mühendisi … ve Otomotiv Uzmanı …’e edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından Mahkememize ibraz edilen 06/03/2020 tarihli ayrıntılı gerekçeli raporda özetle; Davaya konu 2011 model ve 60.019 km’de, üst sınıf katagorisinde olan aracın arızasının, 400-500 bin km gitmesi gereken (6. Silindir) Supap’larından birinin 60 bin km’lerde kırılması (kesmesi/kopması) ve pistonun üst yüzeyini parçalaması olduğu, buradan kopan parçacıklarla başta 4.ve 5.ci silindir ve pistonlar ile diğer ilintili parçalarında etkilemiş olduğu, motorun kullanılamaz hale geldiği, arızanın giderimi için motorun komple değişimi gerektiği, bu işlemin yapılması onarım bedelinin 95.000,00 TL yeni motor ve bu eski motorun sökülüp yerine yeni alınan motorun takılması, yeni motorun eklenti ve yardımcı sistemlerinin takılması, motor yağı gibi vs sarf malzemelerle birlikte 28.675,18 TL olmak üzere toplam KDV DAHİL 123.675.28 TL olduğu, bu bedele … servis 2.442,60 TL park ücreti eklendiğinde toplam bedel 126.117,88 TL olduğu, arızanın şiddeti, son hali, oluş şekli değerlendirildiğinde, sürücünün anılı arızayı yaratmasının ihtimal dışında olduğu, motorda yapılan incelemede kullanım hatası olduğuna, veya dış etken olduğuna dair bir gözlem ve tespitimizin olmadığı, araçtaki arızanın, üretim kaynaklı olduğu, satın alınma sırasında basit yada ayrıntılı kontrolle dışarıdan anlaşılmasının mümkün olmadığı, sonradan ortaya çıkmış olduğu, bu nedenle teknik açıdan değerlendirildiğinde, (teknik açıdan) arızanın gizli ayıplı olduğu, ayıbın gizli ayıp olup olmadığının hukuki değerlendirmesinin mahkemeye ait olduğu, toplam ayıp bedelinin 126.117,88 TL olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizin 07/06/2021 tarihli celsesinde bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verildiği, bilirkişi heyetince düzenlenen 06/07/2021 tarihli ek raporda kök rapordaki hususlarda değişiklik olmadığının ayrıntılı ve gerekçeli şekilde irdelenerek bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan bilirkişi heyetinin kök ve ek raporları yeterli ve hükme esas almaya elverişli nitelikte görülmüştür.
Mahkememizin 23/12/2019 tarihli celsesinde Davanın … Land Rover Şirketine ihbarına, tercüme ve istinabe masraflarının davalı …. Şti. Tarafından karşılanmasına karar verildiği, tercüme ve istinabe işlemlerinin tamamlandığı, ihbar olunan … Land Rover Şirketi vekilinin davaya cevap verdiği ve duruşmalara katıldığı, ihbar olunan şirket vekilinin feri müdahil dilekçesi sunduğu ve mahkememizin 07/06/2021 tarihli celsesinde Feri müdahil … Land Rover vekilinin feri müdahil olarak davaya ve duruşmalara kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Toplanan deliller, bilirkişi kök ve ek raporu, ve tüm dosya kapsamından; Davaya konu 2011 model ve 60.019 km’de, üst sınıf katagorisinde olan aracın arızasının, 400-500 bin km gitmesi gereken (6. Silindir) Supap’larından birinin 60 bin km’lerde kırılması (kesmesi/kopması) ve pistonun üst yüzeyini parçalaması olduğu, buradan kopan parçacıklarla başta 4.ve 5.ci silindir ve pistonlar ile diğer ilintili parçalarında etkilemiş olduğu, motorun kullanılamaz hale geldiği, arızanın giderimi için motorun komple değişimi gerektiği, bu işlemin yapılması onarım bedelinin 95.000,00 TL yeni motor ve bu eski motorun sökülüp yerine yeni alınan motorun takılması, yeni motorun eklenti ve yardımcı sistemlerinin takılması, motor yağı gibi vs sarf malzemelerle birlikte 28.675,18 TL olmak üzere toplam KDV DAHİL 123.675.28 TL olduğu, bu bedele … servis 2.442,60 TL park ücreti eklendiğinde toplam bedel 126.117,88 TL olduğu, arızanın şiddeti, son hali, oluş şekli değerlendirildiğinde, sürücünün anılı arızayı yaratmasının ihtimal dışında olduğu, motorda yapılan incelemede kullanım hatası olduğuna, veya dış etken olduğuna dair bir gözlem ve tespitimizin olmadığı, araçtaki arızanın, üretim kaynaklı olduğu, satın alınma sırasında basit yada ayrıntılı kontrolle dışarıdan anlaşılmasının mümkün olmadığı, sonradan ortaya çıkmış olduğu, bu nedenle teknik açıdan değerlendirildiğinde, (teknik açıdan) arızanın gizli ayıplı olduğu, ayıbın gizli ayıp olup olduğu kanaatine varıldığı, toplam ayıp bedelinin 126.117,88 TL olduğu, ancak davacı vekilinin dava dilekçesi ile 126.112,00 TL talep ettiği anlaşılmakla davacının davasının kabulü ile 126.112,00 TL’nin dava tarihinden itibaren ticari faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davacının davasının talebi ile bağlı kalınmak suretiyle KABULÜ ile 126.112,00 TL’nin dava tarihinden itibaren ticari faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Yasası gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 8.614,71 TL nisbi karar ilam harcından, peşin alınan 2.153,67 TL nisbi harcının mahsubu ile bakiye 6.461,04‬ TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından işbu dava nedeniyle sarf edilen harç, posta, tebligat bilirkişi giderlerinden oluşan toplam 4.807,92 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca, takdir ve tayin edilen 15.930,64 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ancak sarf edilmeyen gider avansından kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde taraflara re’sen iadesine,
6-Davalılarca yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dair karar HMK 341 vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer mahkemeye verilecek dilekçe ile istinaf yoluna başvurabileceği belirtilerek davacı vekilinin, davalı … vekili, davalı … vekili ve Feri müdahil vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulden anlatıldı.11/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır