Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/77 E. 2022/210 K. 07.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/77
KARAR NO : 2022/210

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/07/2018
KARAR TARİHİ : 07/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Edremit 3. Asliye Hukuk Mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı ile imza edilen 08.05.2018 tarihli sözleşme gereği müvekkiline ait traktöre ekipman montajları yapılması konusunda anlaşmaya varılıp bu anlaşma kapsamında davalı tarafa 5.000,00 TL’nin peşin ödenmesi, 40.000 TL’nin de 25.07.2018, 25.08.2018, 25.09.2018, 25.10.2018 vadeli 4 adet 10.000 TL’lik çekler halinde ödenmesinin kararlaştırıldığını ve davalıya peşinat haricinde toplamda 40.000 TL’lik çek verildiğini, firma ile yapılan ikili görüşmeler neticesinde lüzumu üzerine traktörün müvekkilince iade alındığını, sözleşme konusu işin yapılmayacağının taraflar arasında karar altına alındığını, verilen peşinatı dahi talep etmeyen müvekkilinin hiç değilse çeklerin iadesini istese de bu isteğinin yerine getirilmediğini, bu sebeple davalı tarafa Edremit … Noterliği’nin 14.06.2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname gönderildiğini ve sözleşmenin feshedilerek çeklerin iadesinin istenildiğini ancak ihtara cevap dahi verilmediğini ileri sürmüş olmakla bahsi geçen çeklerden dolayı müvekkilinin davalıya borcu olmadığının tespitine, çeklerin müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Edremit 3. Asliye Hukuk Mahkemesine vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin yerleşim yeri adresinin İzmir olduğunu, bu nedenle genel yetki kuralı olan HMK md 6 gereğince yetkili mahkemenin davanın açıldığı tarihte müvekkili şirketin yerleşim yeri mahkemesi olan İzmir Mahkemesi olduğunu, taraflar arasında bir eser sözleşmesi mevcut olup bu sözleşmenin ifa edildiği yer yani dava konusu vincin imal edildiği yerin müvekkili şirketin Sarnıç/İzmir’de bulunan fabrikası olup yine taraflar arasındaki eser sözleşmesine göre eserin teslim edileceği yerin de İzmir olduğunu, bu nedenle HMK md 10 gereğince de yetkili mahkemenin İzmir Mahkemesi olduğunu, taraflar arasındaki eser sözleşmesi ile bir yetki anlaşması yapıldığını ve taraflar arasındaki eser sözleşmesi nedeniyle meydana gelecek ihtilaflarda İzmir Mahkemeleri’nin yetkili kılındığını, mahkemece yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE & NETİCE VE KANAAT:
Edremit 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… esas ve …/… karar sayılı kararıyla yetkisizlik kararı verilerek dosya mahkememize tevzi edildiği ve mahkememizin 2019/77 esasına kaydı yapılmıştır.
Dava, taraflar arasında düzenlenen 08/05/2018 tarihli sözleşmenin feshi neticesinde davalı tarafın uhdesinde kalan 25.07.2018, 25.08.2018, 25.09.2018 ve 25.10.2018 vadeli 4 adet her biri 10.000 TL’lik çeklerden dolayı davacının davalı tarafa borçlu olmadığının tespiti ve çeklerin davacıya iadesi istemine ilişkindir.
Davalı Tanığı … beyanında özetle: “..ben davaya konu aparatın davacı tarafından …’a sipariş edildiğinde …’da yönetici olarak görev yapmaktaydım ancak yaklaşık 5-6 ay önce buradaki işimden ayrıldım bu nedenle dava konusunda bilgi sahibiyim. Davacı taraf benim görev yaptığım … şirketine gelerek traktörlerin üzerine tomruk yükleme aparatı yapılmasını istediklerini beyan ettiler ve yapılan anlaşma çerçevesinde davacı taraf davalı tarafa aparat yapmak üzere 4 adet çek verdi. Çek üzerinde yazılı tutarları tam olarak hatırlamıyorum ama onar bin liralık bedelli çekler olarak hatırlıyorum. Ben o ortamda kapora verdiğini görmedim sadece 4 adet çek verdiğini gördüm bu hususta sözleşme de yaptılar sözleşme hükümlerine göre ayrıca davacı tarafından davalı tarafa 5.000,00 TL banka üzerinden havale yapılacaktı. Davacı taraf çeki verdikten sonra yaklaşık 3 gün sonra traktör getirerek o traktör üzerine aparat yapılmasını istedi. Ölçüler alındı ve aparatın alt şaseleri, vinç bomları yapıldı. Davacının teslim ettiği traktöre göre bu ölçülere göre aparat yapıldığı için aynı aparatın başka bir traktöre uygulanması mümkün değildir yeniden ölçü alınarak ona göre aparat yapılması gerekmektedir. … istenilen aparatları yapmaya başlamışken davacı gelerek söz konusu traktörün faturasının olmadığını çalıntı olduğunu ve teslim ettiği traktörü geri almak istediğini bunun yerine aparat takılmasını istediği başka bir traktörü getireceğini söyleyerek traktörü alıp gitti. Daha sonra öğrendiğimize göre aynı traktöre … ile aynı konularda iş yapan … Hidrolik Makina Sanayii şirketine yaptırmak üzere teslim ettiğini öğrendik. Aparat takılmasını istedikleri traktör orman ihalelerinden alınmış mercedes marka traktör olup bunlar orman işinde kullanıldığı için çoğunun plakası yoktur ancak özel iş için kullanıldığında traktöre plaka takılmaktadır. Davacının teslim ettiği traktörde plaka yoktu ancak bize teslim ettiği sırada çıkartıp çıkartmadığını bilemiyorum, davacının aradaki sözleşmeyi feshettiğine dair ihtarname çekip çekmediğini bilmiyorum ihtarnameyi görmedim çekmiş ise de içeriğinden haberim yoktur” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık … beyanında özetle: “Ben … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine davacı …, … ile birlikte sözleşme imzalamak amacıyla gittik. … ile davalı şirket arasında sözleşme imzalandı ve davacı … söz konusu çekleri şirkete verdi. Tahmini olarak temmuz 2018’de makinenin teslimatının yapılması gerekiyordu. Fakat belirtilen sürede makinenin yapılmadığını … Abi görünce bunların bu işi yapamayacağını düşünerek sözleşmeyi feshettiler, fakat davalı şirket söz konusu çekleri kullanmış, … Abi söz konusu olayla ilgili tanıklık yapmamızı istedi, bu olay ile ilgili …’da tanıklık yaptım. Fakat … Abi çekler başka yerlerde kullanıldığı için çeklerini geri alamadı” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı … beyanında özetle: “dava konusu sözleşme yapılırken imalatı yapılacak traktörün nevi cinsi plakası model ve benzeri özelliklerinin traktör sözleşme yapılan yere götürülmediği için yazılmamıştır, sözleşme yapıldıktan 15 gün sonra sözleşmeye konu traktörü imalatların yapılacağı yere götürdük, traktörü teslim ettikten sonra haftada bir iş yerine kontrol etmeye gittiğimizde davalının hiçbir şey yapmadığını ve işyerini dağıttığına dair gözlemler yaptığımızdan traktörü oradan alarak getirdik ve vermiş olduğumuz çekleri de durdurmak için dava açtık, davalı traktörün üstüne bir aparat yapacağını sözleşme yapılırken ve çekler o esnada teslim edilirken söylemişti, bu sözleşmeyi davalı kendisi yaptı, aparat konusunu niçin sözleşmeye yazmadığını bilmiyorum, ama şifahi olarak konuşmamızda bu apartı yapacağını söylemişti, traktörü geri aldığımızda traktörde hiçbir imalat yapılmamıştı” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı vekili 07/03/2022 tarihli 11 nolu celsede ki beyanında özetle; karşı taraf ile anlaştıklarını, buna dair sulh anlaşmasını mahkemeye sunmakla sulh sebepli karar verilmesini talep ettiği ve yine vekalet ve yargılama gideri ücret taleplerinin olmadığını beyan ve talep etmiştir.
Davalı vekili 07/03/2022 tarihli 11 nolu celsede ki beyanında özetle; karşı taraf ile anlaştıklarını, sulh sebepli karar verilmesini talep ettiği ve yine vekalet ve yargılama gideri ücret taleplerinin olmadığını beyan ve talep etmiştir.
Taraf vekilleri tarafında mahkememize sundukları 07/03/2022 tarihli “Sulh Anlaşması” nın incelenmesinde; Davacı … vekili Av…. ve Davalı … Araç Üstü Ekipmanları San. Ve Tic Ltd Şti Vekili Av. … davanın taraflarını temsilen aşağıdaki hususlarda İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin …/… Esas sayılı dosyası kapsamında sulh olmuşlardır. Buna göre: “dava konusu, davalı tarafın lehdar ve davacı tarafın keşideci olduğu, … Bankasına ait 25/07/2018 vade tarihli, … seri numaralı 10.000,00 TL, 25/08/2018 vade tarihli, … seri numaralı 10.000,00 TL, 25/09/2018 vade tarihli … seri numaralı 10.000,00 TL, 25/10/2018 vade tarihli, … seri numaralı 10.000,00 TL lik çeklerden dolayı davacı tarafın, davalı tarafa hiçbir borcu olmadığı kabul edilmiş olup, taraflar arasında iş bu anlaşma gereği , 25/08/2018 hurdaya satarak bir kısım zararını gidermiş ve kalan tüm zararları hakkında da davalı taraf feragat etmiş olduğunu beyan ederek davalının davacıdan yapmış olduğu imalat ve mahrum kalınan kar nedeniyle herhangi bir talebi kalmamış ve taraflar bu şekilde sulh olmuşlardır. Ayrıca farafların birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi yoktur. Çıkacak tüm yargı harçları ise davalı şirketçe ödenecektir” şeklinde olduğu ve taraf vekillerinin anlaşmayı imzaladıkları anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde; davacı vekili ve davalı vekilinin tarafların anlaştıklarını, davanın konusuz kaldığını ve tarafların birbirinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmedikleri beyan etmiş olmaları, vekaletnamelerinde ve dosyada beyanlarını kabule engel olacak, taleplerinin aksine işlem yapılmayı gerektirecek herhangi bir bilgi ve belgenin de bulunmadığı anlaşıldığından, davalı aleyhine açılmış olan bu davanın konusuz kalması nedeniyle dava konusu hususta karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın tarafların sulh olması nedeniyle konusuz kaldığı anlaşıldığından, konusuz kalan davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gerekli 80,70 TL maktu karar harcından peşin olarak alınan 683,10 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 602,40 TL’nin davacıya iadesine
3-Tarafların yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığından bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
5-Davalı tarafından yatırılan delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davalı tarafa iadesine,
6-HUAK 18/A mad gereğince zorunlu arabuluculuk kapsamında suçüstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabulucuk giderinin 6831 sayılı yasa hükümlerine göre davalı taraftan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
Dair ; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 341. v.d.maddeleri gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/03/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza