Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/750 E. 2022/36 K. 24.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/750
KARAR NO : 2022/36

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/03/ 2019
KARAR TARİHİ : 24/01/2022

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’un 20/04/2018 tarihinde…’nun sevk ve idaresindeki … plakalı aracın kendisine çarpması neticesinde yaralandığını, müvekkilinin yaralanmasıyla sonuçlanan kazada davalılardan… hakkında soruşturma başlatıldığını ve Torbalı Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …/… Sor. numarasına kayıtlı olduğunu, müvekkilinin 67 yaşında olup, davalının kaza sonrası olay yerine terk ettiğini, müvekkilinin kendi çabalarıyla hastaneye gittiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıların tamamından müştereken ve müteselsilen tahsiline, 5.000,00 TL manevi tazminatın, kaza tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek davalılardan…’ndan tahsiline, müvekkili lehine hükmedilebilecek tazminatın tahsilinin imkansız hale getirilmemesi ve ortaya çıkabilecek telafisi güç yahut imkansız zararların önüne geçilebilmesi bakımından, davalılardan… adına kayıtlı ve kazaya karışmış olan (…) plakalı aracın trafik kaydı üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan davanın haksız olduğunu, davacı tarafından davalıya usulüne uygun olarak yapılmış bir başvuru bulunmadığını, davalı şirketin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında, poliçe teminatı dahilinde ve poliçe teminat limitiyle sınırlı olarak sorumlu olduğunu, resmi kriterlere uygun bilirkişi raporu alınması gerektiğini, talep edilen tazminatların teminat kapsamı dışında olduğunu, davacının ancak dava tarihinden itibaren faiz talep edebileceğini belirttiği ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemeleri, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi gereğince ticari davalara bakmakla görevlidir.
Ticarî davalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde sayılmış olup, buna göre, “Her iki tarafın da ticarî işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin a), b), c), d), e) ve f) bentlerinde sayılan davalar” ticari dava olarak adlandırılmıştır.
TTK’nun 4. maddesine göre; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticarî nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticarî dava olarak sayılan dava türleri mutlak ticarî davalar, tarafları tacir olan ve tarafların ticarî işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nispi ticari davalardır. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticarî işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6102 Sayılı TTK’nın 4. maddesi uyarınca, bu hükümde sayılan mutlak ticari davaların yanısıra her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları nispi ticari dava sayılır. Anılan Yasa’nın 5/1. maddesi uyarınca, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine ve tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemeleri tüm ticari davalara bakmakla görevlidir. Görev hususu yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilip incelenmelidir.
Somut olayda, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacıda bu kaza nedeniyle özürlülük durumunun oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise meydana gelen kaza ile arasında illiyet bağının mevcut olup olmadığı, davacının kaza nedeni ile ödemek durumunda kaldığı doktor, hastane, ameliyat, ulaşım giderleri, bakıcı giderleri, çalışma gücünün azalmasında ve kaybından doğan zararların ve tüm maddi giderlerinden kaynaklanan tazminat bedeli ile işbu bedelin davalılardan tazminini isteyip isteyemeyeceği, geçici işgöremezlik tazminatının, tedavi giderlerinin sigorta teminatı kapsamında bulunup bulunmadığı, davacının içerisinde bulunduğu araç sürücüsünün, kazaya karışan diğer araç sürücülerinin veya üçüncü kişilerin ya da dış faktörlerin meydana gelen kazada kusurlarının bulunup bulunmadığı, varsa kusur oranlarının ne olduğu, davacının olay nedeni ile manevi tazminat talep edip edemeceği, hangi tarihten itibaren ve hangi oranda faiz talebinde bulunabileceğinin tespiti noktalarında toplandığı, her ne kadar işbu dava Mahkememizde açılmış ise de, davanın niteliği gereği haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, davacının ve davalılardan…’nun gerçek kişi olduğu, TTK nun 4/1 maddesinde belirtilen her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili nispi dava kapsamında bulunmadığı, kazaya karışan aracın zorunlu mali sorumluluk sigortası bulunmadığından davalı …nın işbu davada taraf gösterildiği, davanın bu nedenlerle haksız fiilden kaynaklandığı, bu durumun Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 16/09/2021 tarih ve 2021/17896 esas 2021/4942 sayılı Bölge Adliye Mahkemesi kesin kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi istemine dair Yargıtay ilamında da belirtildiği, bu nedenlerle davanın çözümünde, genel görevli ve yetkili mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu, Mahkememizin görevli bulunmadığı kanaatine varıldığından, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisi cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davacı tarafından açılan iş bu davada Mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2- Kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde, kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde gönderme talebinde bulunulduğu takdirde dava dosyasının görevli İzmir Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Aksi takdirde HMK 20/1.maddesi son cümlesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına dair ek karar düzenlenmesine,
3- HMK’nun 331/2.maddesi gereğince;
a-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi halinde harç ve yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
b-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmemesi halinde, 3b hükmüne göre karar verildiğinde talep halinde yargılama giderlerine mahkememizce hükmedilmesine,
4-Sair hususların görevli mahkemede değerlendirilmesine,
5-İş bu kararın taraflara tebliğine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.24/01/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza