Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/741 E. 2021/684 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/741 Esas
KARAR NO : 2021/684

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/03/2019
KARAR TARİHİ : 03/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket, Manisa merkezli bir Ortak Sağlık Güvenlik Birimi’dir. 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile işverene bir takım yükümlülük düzenlendiğini, müvekkili şirket; söz konusu kanun çerçevesinde uygun tedbirleri almakla yükümlü işverenlere ve personellerine iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini verdiğini, davalı, inşaat alanında faaliyet gösteren bir şahıs işletmesi sahibi olduğunu, müvekkili şirket, davalıya ait birçok şantiyede uzun süre iş sağlığı ve güvenliği hizmeti verdiğini, söz konusu şantiyelerde işe başlandığı müvekkili şirkete bildirildiğinde, müvekkili şirket tarafından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bünyesinde kayıtları tutulan İsg-Katip programından iş yeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı atamaları yapıldığını, söz konusu atamalar program tarafından belirlenen süre içerisinde işveren tarafından onaylanarak geçerlilik kazandığını, müvekkili şirketin İsg-Katip programı üzerinden atamasını yaptığı ve işveren olan davalı tarafından sistem üzerinden süresi içerisinde onaylanan müvekkili şirket personelleri işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı olarak hizmet verdiğini, müvekkili şirket personelleri tarafından işverenin bildirdiği ve İsg-Katip programı üzerinden atamaları onayladığı tüm şantiyeler ile ilgili Risk Değerlendirmesi ve acil durum eylem planı hazırlandığını ve iş sağlığı güvenliği mevzuatı çerçevesinde verilmesi gereken eğitimler verildiğini, müvekkili şirket, uzun yıllardır davalı tarafa Osgb hizmet verdiğini, bu sebeple taraflar arasında devam eden hizmet ilişkisi ve cari hesap geçmiş tarihlere dayandığını, ancak davalı, 03/06/2017 tarihinden önce ödemekle yükümlü olduğu bedelleri ödediğini, müvekkilinin yapmış olduğu hizmetten kaynaklanan faturayı aylık periyotlarla tanzim etmiş ve davalı’nın çalışanlarına tebliğ edildiğini, müvekkili şirketin tanzim ettiği faturalar, davalı’nın çalışanlarına tebliğ edilmiş olmasına rağmen yasal süre içerisinde faturalara karşı bir itirazda bulunulmadığını, bu sebeple davalının tebliğ aldığı faturalardan kaynaklanan borcu kabul etmemesi ve hakkında açılan icra takibine itirazda bulunması haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkili şirketin ticari defterlerini usulüne uygun olarak tutmuş olması ve davalının tebliğ aldığı faturalara karşı yasal süre içerisinde itirazda bulunmaması sebebiyle davalı tarafın hizmet almadığı yönünde bir itirazda bulunma hakkının bulunmadığını, ayrıca müvekkili şirket, davalı’ya 05/09/2018 tarihine kadar hizmet vermiş ve bu hizmetlerin karşılığı olarak fatura tanzim ettiğini, müvekkili, 05/09/2018 tarihinde davalı’dan olan alacağının 27.952,45 TL’ye ulaşmış olması ve davalı ile yapılan görüşmelerde işlerinin kötü gittiği için ödemelerin gecikeceği beyan edilmesi üzerine hizmet vermeyi ve fatura tanzim etmeyi bıraktığını, tarafların tacir olması sebebiyle ticari defterler üzerine yapılacak incelemede müvekkilinin haklı olduğu anlaşılacağını, taraflar, Davalı’nın “…” Sgk Sicil Numaralı işyerinin iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin yürütülmesi konusunda anlaştıklarını, taraflar Çsgb İsg-Katip programı üzerinden tanzim edilen “Osgb ile Hizmet Alan İşyeri Arasındaki İş Güvenliği Uzmanlığı Sözleşmesi'”ni 03/06/2017 tarihinde imzaladığını, aynı tarihte taraflar arasında “Osgb ile Hizmet Alan İşyeri Arasındaki İşyeri Hekimliği Sözleşmesi” de akdedildiğini, müvekkili söz konusu sözleşme kapsamında söz konusu işyerinin iş sağlığı ve güvenliği hizmetini yürütmeye başladığını, müvekkili şirket personellerinden …, 03/06/2017 tarihinde İsg-Katip programı üzerinden söz konusu işyerinin İş Güvenliği Uzmanı olarak atanmış ve bu atama Davalı tarafından sistem üzerinden onaylandığını, … bu görevi 18/01/2018 tarihine kadar yerine getirdiğini, müvekkili şirket personellerinden …, 03/06/2017 tarihinde İsg-Katip programı üzerinden söz konusu işyerinin işyeri hekimi olarak atanmış ve bu atama davalı tarafından onaylandığını, … bu görevi 18/01/2018 tarihine kadar yerine getirdiğini, müvekkili şirket personelleri tarafından 03/06/2017-03/06/2019 tarihleri arasında geçerliliği bulunan risk değerlendirmesi hazırlandıını ve imzası karşılığında davalı’ya teslim edildiğini, aynı tarihte müvekkili şirket personeli tarafından söz konusu işyerine at risk analiz ve değerlendirme raporu da tanzim edildiğini ve imzası karşılığında davalı’ya teslim edildiğini, ayrıca müvekkili şirket personeli tarafından acil durum eylem planı hazırlanarak imzası karşılığında davalı’ya teslim edildiğini, ayrıca müvekkili tarafından davalı’ya ait işyerinde çalışan personellere çeşitli tarihlerde iş sağlığı güvenliği eğitimi verildiğini, taraflar, Davalı’nın ……….” Sgk Sicil Numaralı işyerinin iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin yürütülmesi konusunda anlaştıklarını, taraflar Çsgb İsg-Katip programı üzerinden tanzim edilen “Osgb ile Hizmet Alan İşyeri Arasındaki İş Güvenliği Uzmanlığı Sözleşmesi”ni 03/06/2017 tarihinde imzalandığını, aynı tarihte taraflar arasında “Osgb ile Hizmet Alan İşyeri Arasındaki İşyeri Hekimliği Sözleşmesi” de akdedildiğini, müvekkili söz konusu sözleşme kapsamında söz konusu işyerinin iş sağlığı ve güvenliği hizmetini yürütmeye başladığını, müvekkili şirket personellerinden …, 03/06/2017 tarihinde İsg-Katip programı üzerinden söz konusu işyerinin İş Güvenliği Uzmanı olarak atanmış ve bu atama davalı tarafından sistem üzerinden onaylandığını, … bu görevi 27/09/2018 tarihine kadar yerine getirdiğini, müvekkili şirket personellerinden … 03/06/2017 tarihinde İsg-Katip programı üzerinden söz konusu işyerinin işyeri hekimi olarak atandığını ve atama davalı tarafından onaylandığını, … bu görevi 05/02/2018 tarihine kadar yerine getirdiğini, müvekkili şirket ve davalı, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu çerçevesinde tanımlanan “TACİR” sıfatını haiz olduğunu, müvekkilinin usulüne uygun şekilde keşide ederek davalıya teslim ettiği faturalara karşı 6102 Sayılı kanunda düzenlenen yasal süre içerisinde itiraz edilmediğini, bu sebeple davalı tarafın müvekkili tarafından keşide edilen fatura bedellerine karşı itiraz hakkı bulunmadığını, ayrıca usulüne uygun şekilde keşide ederek muhasebe kayıtlarına işlediği faturaların, müvekkili lehine delil olarak değerlendirilmesi gerektiğini, yine davalı taraf, müvekkili tarafından keşide edilen faturaları kendi muhasebe kayıtlarına işlemiş olması halinde de bu durumun davalı aleyhine delil olarak değerlendirilmesi gerektiğini, bu sebeplerle tarafların ticari defterlerinde ve muhasebe kayıtlarında yapılacak bilirkişi incelemesi müvekkilinin haklılığını ortaya çıkaracağını, müvekkili şirket, verdiği hizmetin karşılığında hak ettiği ücreti uzun süre tahsil edememiş olması sebebiyle İzmir …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı icra takibi başlatıldığını, ancak davalı, haksız yere işbu icra takibine itiraz ettiğini, taraflar arasındaki uyuşmazlığın barışçıl şekilde çözülmesi için İzmir Arabuluculuk Bürosu’na başvuru yapılmış ancak görevli arabulucunun düzenlediği görüşmeler neticesinde uzlaşmaya varılamadığını, davalının haksız olarak yaptığı itirazın iptaline, haksız itirazı nedeniyle davalı aleyhine itiraz ettiği miktarın%20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde; Davacı şirket ile müvekkili arasında yapılan sözleşmelere göre dava dilekçesinde de belirtildiği gibi 03.06.2017 tarihine kadar olan dönemde müvekkil ödeme ile ilgili yükümlülüklerini yerine getirdiğini, uyuşmazlık konusu olay bu tarihten sonra kesilen faturalardan kaynaklandığını, bu tarihten sonra davacı tarafından kesilen faturalar ile ilgili olarak davacı firma yükümlülüğünü yerine getirmediğini, inşaatların nerede olduğunu dahi davacı tarafından bilinmediğini, düşünce ve öneri defterindeki, acil durum eylem planındaki imzalar müvekkiline veya bir çalışanına ait olmadığını, kaldı ki işverende bulunması gereken düşünce ve öneri defteri işin başından beri davacı şirkette bulunmaktayken, icra takibinden sonra müvekkilinin ısrarlı bir şekilde iadesi istemesi üzerine defter ve belgeler müvekkilimin de imzası atılmış şekilde kendisine iade edildiğini, Bu defterdeki imzalar kesinlikle müvekkiline ait olmadığını, davacı şirket 03.06.2017 tarihinden sonra kesinlikle hiçbir şekilde denetleme yapmadığını, Yasa gereği denetleme sırasında görülen eksiklikler veya uygunsuzlukların fotoğraf veya video kaydıyla veya e.mail yoluyla yazı ile müvekkiline bildirilmesi gerekmesine rağmen müvekkiline böyle bir bildirimde bulunulmadığını, davacı yan böyle bir delil sunmamış olup bu da davacı yanın yükümlülüğünü yerine getirmediğinin, müvekkiline ait işyerlerinde denetleme yapmadığının açık bir göstergesi olduğunu, müvekkili bir inşaat firması olup kat karşılığı inşaat işleri yaptığını, kesilen fatura tarihleri ile SGK’dan alınan iş bitirme belgeleri karşılaştırıldığında faturalârın işin bitiminden sonraki tarihleri kapsadığının anlaşılacağını, öte yandan müvekkili 12.01.2018,19.03.2018,16.07.2018 tarihlerinde yeni inşaatları nedeniyle işyeri tescili yaptırmış olup bu işyerleri ile ilgili davacı şirket ile bir sözleşmesi olmamasına rağmen bu işyerleri ile ilgili de faturalar) düzenlendiğini, müvekkilinin inşaat yaptığını, işi gereği sık sık işçi giriş çıkışı olduğunu, bu giriş çıkışlar sırasında her yeni elaman için doktor kontrolü ve eğitim çalışması yapıldığını gösterir ve işçinin de imzasını taşıyan Ek.2 formu düzenlenmesi gerektiğini, böyle bir formun varlığından da dava dilekçesinde söz edilmemiş olup bu dahi davacının işini yapmadığının açık bir göstergesi olduğunu, davacı yanın varsa sözünü ettiği EK.2 formlarını da mahkemeye ibraz etmesini talep ettiğini, dava dilekçesinde müvekkilinin kendisine gönderilen faturalara yasal süre içinde itiraz edilmediği ve ticari defterlerine kaydedildiği bu nedenle de alacağın kesinleştiği iddia edilmiş ise de; davacının varlığını iddia ettiği alacağa itiraz ettiklerini, davacı şirket yükümlülüklerini yerine getirmediğini, her hangi bir şekilde denetim veya eğitim çalışması yapmadığını, imza karşılığı müvekkiline teslim edilen belgelerdeki imzalar müvekkiline ait olmadığını, bu husus imza incelemesi sonucunda aydınlığa kavuşacağını, haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddi ile masraf ve vekalet ücreti, %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve beyan etmiştir.
İzmir…. İcra Müdürlüğünün … sayılı takip sayılı dosyasının incelenmesinde; dosyamız davacısı tarafından, dosyamız davalısı aleyhine 21/09/2018 tarihinde, toplam 29.945,48 TL’nin tahsili istemi ile 7 örnek no’lu ilamsız ödeme emrinin borçluya 29/09/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilince 07/10/2018 günlü itiraz dilekçesi ile süresinde müvekkilinin herhangi bir borcunun bulunulmadığından bahisle talep edilen asıl alacak, faiz ve her türlü ferileri ve tüm harç ve sairlerine itiraz edildiği belirtilerek itiraz edilmiş, 12/10/2018 tarihinde icra müdürlüğünce itirazın süresinde olması halinde takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacının ticari defter ve belgeleri üzerinde talimat yoluyla Yeminli Mali Müşavir …’tan alınan 01/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda; davacı tarafından incelenmek üzere ibraz edilen yasal ticari defterlerin açılış tasdiklerinin yasal sürelerinde yaptırıldığı, bu defterlere yapılması gereken muhasebe kayıtlarının usulüne göre yapıldığı, bu defterlerden kapanış tasdik yaptırılması gereken yevmiye defterlerine kapanış tasdiklerinin yasal sürelerinde yaptırılmış olduğu, defterlerin kayıtlarının birbirlerini doğruladığı, defterlerin sahibi lehine delil olmalarına engel bir durumun bulunmadığı, taraflar arasında herhangi bir iade faturasının düzenlenmediği, davacı tarafından davalı adına düzenlenen aylık faturaların yasada belirtilen sınırın altında kalmaları nedeniyle bunların BS formlarında beyan edilmediği, davalı tarafından davacıya bir kere yapılan ödemenin davacı kayıtlarında yer aldığı, davacı kayıtlarına göre davacının takip tarihi itibari ile davalıdan 27.952,47 TL’sı tutarında asıl alacağının bulunduğu bildirilmiştir.
Davalının ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi SMMM …’dan alınan 16/06/2020 tarihli bilirkişi raporunda; Davalı tarafından incelenmek üzere ibraz edilen yasal ticari defterlerin açılış tasdiklerinin VUK”’a göre yasal sürelerinde yaptırıldığı, bu defterlere yapılması gereken muhasebe kayıtlarının usulüne göre yapıldığı, defter kayıtları, muhasebe fişleri ve ekli müsbit evrakın, fatura ve irsaliyelerin (VUK m.229-232) hükümlerine uygun şekilde tanzim edildiği, bu defterlerden kapanış tasdiki yaptırılması gereken 2017 yılı yevmiye defterine kapanış tasdiklerinin yasal sürelerinde yaptırılmış olduğu, defterlerin kayıtlarının birbirlerini doğruladığı, defterlerin sahibi lehine delil olmalarına engel bir durumun bulunmadığı, taraflar arasında herhangi bir iade faturasının düzenlenmediği, davacı tarafından davalı adına düzenlenen aylık faturaların yağada belirtilen sınırın altında kalmaları nedeniyle davalı tarafından bunların BA formlarında beyan edilmediği, davalı tarafından davacıya 18.06.2017 tarihinde 15.000,00 TL.’lik çekle ödeme yapıldığı bunun da davalı kayıtlarında yer almadığı, davalı kayıtlarına göre; davacının kesmiş olduğu faturaları 100.01 Merkez Kasa hesabından nakit ödeme şeklinde kayıtlar atıldıği, buna ilişkin tahsilat ya da tediye makbuzlarının bulunmadığı, nakit ödeme şeklindeki kayıtların davacı hesap muaviniş de görülmediği, davalı kayıtlarında davacıya ait muavin hesap tutulmadığı, bu sebeple davacı şirketin davalıdan herhangi bir alacağının-olup olmadığının tespit edilemediği, 02.02.2018 de 04.07.2018 tarihli iki adet faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı ayrıca nakit ödeme şeklindeki kayıfların dosya içerisinde bulunan davacıya ait muavin hesap dökümünde görülmediği, davacının takip tarihinde davalıdan 27.952,47 TL. olan asıl alacağına 1.487,62 TL. yasal (kanuni) faiz hesaplandığı, davalıdan toplamında 29.440,09 TL. alacaklı olduğu bildirilmiştir.
A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı …’dan alınan 06/07/2021 tarihli bilirkişi raporunda; … Sağlık ve Güvenlik birimi ile … arasındaki itirazın iptali ile ilgili davada iş sağlığı ve güvenliği konusunda uzman bir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olmakla dosya muhtevası tarafımdan değerlendirilmiş konu ile ilgili hususlar raporumun “Tespit ve İncelemeler ” bölümü ile “ Değerlendirme “ bölümünde belirtildiğini, buna göre; raporun değerlendirme bölümünün: “(7). ve (8). Maddelerinde belirtildiği gibi, her işyerine ayrı onaylı defter alınması zorunlu olmasına rağmen, iş sağlığı ve güvenliği hizmeti sunan … Sağlık Güvenlik Birimi’nin, her işyerine ayrı defter alınması konusunda işveren Cihan Tükoğlu’nu uyarmaması ve mevcut deftere diğer işyerleri ile ilgili tavsiyeleri yazmaya devam etmesi, yıllık çalışma planı yıllık değerlendirme raporlarının hazırlanmaması, yapılan eğitimlerle ilgili eğitim katılım belgelerinin düzenlenmemesi ve eğitim sonucunda ölçme ve değerlendirme yapılmaması, onaylı defter suretlerinin OSGB arşivinde saklanmasını sağlamaması gibi kavramların iş sağlığı ve güvenliği mevzuatı açısından hizmetin … Sağlık Güvenlik Birimi tarafından eksik sunulduğunu bildirmiş, aynı bilirkişiden alınan 08/10/2021 tarihli ek raporda ise; … Sağlık ve Güvenlik birimi ile … arasındaki itirazın iptali ile ilgili davada iş sağlığı ve güvenliği konusunda uzman bir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olmakla dosya muhtevası tarafımdan değerlendirilmiş konu ile ilgili hususlar raporumun “Tespit ve İncelemeler ” bölümü ile “Değerlendirme “ bölümünde belirtildiğini, raporun tespit ve incelemeler bölümünün 6. Maddesinde tespit ve incelemeler bölümünde açıklandığı üzere … Sağlık ve Güvenlik birimi ile … arasında 6 işyerini kapsayan iş sağlığı ve güvenliği hizmeti sunulması konusunda sözleşme yapıldığını, İSG-Katip sistemi üzerinden yapılan sözleşmelerde hangi işyerinde kaç dakika süre fiilen hizmet sunulacağı belirtilmiştir. Hizmet sunumu kapsamında işyerinde risk değerlendirilmesi yapılması, çalışanların iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerinin verilmesi ve sözleşmede belirtilen süre kadar işyeri ortam gözetimlerinin yapılması gerektiğini, …’na ait … Sokak No:1/1-A Çiğli adresinde bulunan işyerine Karşıyaka 4. Noterliği tarafından onaylanan defter alındığını, bu deftere belirtilen adrese gidildiği zaman işyeri ortam gözetimi yapılarak önerilerin deftere yazılması gerektiğini, belirtilen deftere her ay bazı öneriler yazıldığını, her işyerine ait onaylı defterin alınarak o işyeri ile ilgili önerilerin yazılmamış olması nedeniyle belirtilen işyerlerine sözleşmelerde belirtilen sürede hizmetin sunulmadığının kanaatine varıldığını, hizmetin eksik sunulduğu işyerlerinin; …’na ait 8006 Sokak Çiğli adresinde bulunan işyerinde; İş güvenliği Uzmanı ayda 160 dakika olmak üzere 03.06 2017-06.09 2018 dönemi için toplam 15 ayda 15×160=2400 dakika, İşyeri hekimi ayda 60 dakika olmak üzere 03.06.2017-05.02.2018 dönemini kapamak üzere 8 ayda 8×60=480 dakika, 8007 Sokak Çiğli adresinde bulunan işyerinde; İş güvenliği Uzmanı ayda 40 dakika olmak üzere 03. 06.2017-27.09.2018 dönemi için toplam 15 ayda 15×40=600 dakika, İşyeri hekimi ayda 15 dakika olmak üzere 03.06.2017-05.02.2018 dönemini kapsamak üzere 8 ayda 8×15=120 dakika, 8715/1 Sokak Çiğli adresinde bulunan işyerinde; İş güvenliği Uzmanı ayda 320 dakika olmak üzere 03.06.2017-06.09.2018 dönemi için toplam 15 ayda 15×320=4800 dakika, İşyeri hekimi ayda 120 dakika olmak üzere 03.06.2017-18.01.2018 dönemini kapsamak üzere 7 ayda 7×120=840 dakika, 1612043.35.26 SGK Sicil numaralı işyerinde;| İş güvenliği Uzmanı ayda 40 dakika olmak üzere 03.06.2017-06.09.2018 dönemi için toplam 15 ayda 15×40=600 dakika,| işyeri hekimi ayda 15 dakika olmak üzere 03.06.2017-05.02. 2018 dönemini kapsamak üzere 8 ayda 8×15=120 dakika, 1587299.35.26 SGK Sicil numarak işyerinde; İş güvenliği Uzmanı ayda 160 dakika olmak üzere 03.06.2017-06.09.2018 dönemi için toplam 15 ayda 15×160=2400 dakika, İşyeri hekimi ayda 60 dakika olmak üzere 03.06.2017-05.02.2018 dönemini kapsamak üzere 8 ayda 8×60=480 dakika olmak üzere iş güvenliği uzmanları toplam iş güvenliği uzmanları sözleşme süresi içerisinde 10800 dakika, işyeri hekimleri ise 2040 dakika eksik hizmet sunduğu, “Sunulan hizmetin İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerine uygun olarak yapılmadığı, tüm işyerlerinde adres belirtilerek risk değerlendirmesi yapılmış ancak eğitim belgelerine sadece işveren olarak … belirtilmiş, çalışanların hangi işyerinin çalışanı olduğu belirtilmemesi nedeniyle hizmetin ne kadar eksik sunulduğu konusunda ise bir sonuca ulaşılamadığı bildirilmiştir.
Tanık … beyanında; ben benim şirket yetkilileri ile akrabalığım yoktur, şirkette sorumlu müdür ve iş güvenliği uzmanı olarak çalışmaktayım, sistemden biz atamasını yaparız e devlet üzerinden davalı taraf onayını yapar ve bu şekilde sözleşme başlamış olur, ben birden fazla şantiye olduğu için tarihini hatırlamıyorum, ama taraflar arasında iş sözleşmesi kapsamında sözleşme kuruldu, aylık olarak eğitimler verilir, davalı tarafa iş güvenliği eğitimi iş yerinde ya da şantiyede işveren tercihleri kapsamında verilir, bu alanda iş güvenliği uzmanları eğitim vermektedir, ben yaklaşık farklı farklı 4-5 inşaatına gidip eğitim verdik, başka gidenler de oldu, davalının tahminen her inşaatına gidilmiştir, kaç inşaat sözleşmesi yapıldı hatırlamıyorum, her inşaat için bu sözleşme yapılır, çalışan işçi sayısına göre eğitim verilir, çalışan işçi farklı ise eğitimler fazla oluyor, daha önce eğitim alan kişilerse yeniden eğitim almalarına gerek yoktur, risk analizleri yapıyoruz, her inşaat için acil eylem planı yapılır, bunları iş güvenliği uzmanları yapar, her inşaat için bu risk analiz raporu ve acil eylem planı yapıldı. Bir keresinde davalıya ait işyerinde iş kazası olmuştu bunun SGK ya bildirilmesi gerekiyordu bunun için muhasebecilerine yardıma gitmiştim bilmedikleri için. Başka söyleyeceğim birşey yoktur. Biz kısaca her çalışan için 40 dk eğitim, risk analizi ve acil eylem planı yaparız. Eğitim verdiğimizde de karşılıklı tutanak imzalardık, normalde biz ödemeleri aydan aya alıyoruz, makbuz karşılığı benim aldığım da oluyor ya da hesaba yattığı da oluyor. Davalının inşaatları fazlaydı bu nedenle 2 yıla yakın hizmet verilmiştir, ben elden ödeme almıyordum hiç. Makbuz dağıtıyordum. Ben davalı tarafa yaklaşık 8-10 defa fatura verdim ancak karşılığında bana ödeme yapılmadı. Benim görev tanımlamamda ücret tahsil etme yok ama patron onay verdiğinde ücret tahsil etme yetkimiz var, iş kazasının olduğu dönemde 2018 yılında bu işlemler yapılmıştır, ben davalı tarafa bu hizmet bedellerinin kaç TL ile başlayıp kaç TL ile bittiğini bilmiyorum , faturalar çalışan sayısına göre kesilir, ben fatura miktarlarına bakmıyorum ,faturaları ve risk analizlerini genelde muhasebeciye veriyorduk, toplam 10 çalışan varsa bir ay için toplam 400 dk o inşaatta çalışılacaktır, her birine ayrı ayrı 40 DK değildir, bu dakikalar parça parça da verilebilir şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı Sevda Ergin beyanında; ben davacı şirkette 6 yıl çalıştım ancak yaklaşık 1 yıl önce davacı şirket iş yerinden ayrıldım. Ben davacı şirkette sekreter olarak çalışıyordum, telefonlara bakıyordum ofiste çalışıyordum, iş güvenliği uzmanlarıyla çalışıyorduk, ben sekreter olduğum için davalı şirketi 3-4 kez aradım, arama sebebi ise ödenmeyen paraları istemekti, kendileri inşaat bittikten sonra ödeyeceğiz diyorlardı. Ben borcun miktarını bilmeden sadece borcunuzu öder misiniz diye arıyordum hatırlatma için arıyordum, toplamda 3 kez aradım, 3 ünde de aynı şekilde inşaat bittikten sonra öderiz dediler. Kaç para ödeme yapılıp yapılmadığını muhasebeci biliyordu. Ben davalı tarafı 2017-2018 yılları arası aradım, her aradığım şirket farklı farklı cevap veriyordu, kimisi hemen veriyor kimi müşterimiz de … gibi inşaat bitince ödeme yapıcam diyordu, ben ödeme yapılıp yapılmadığına şahitlik olmadım muhasebeci ilgileniyordu, ben sadece telefonla arıyordum. Bana patron ödeme yapılmadığını belirterek sadece arama görevi veriyordu. Ben davalı tarafı 2017 den önce aradığımı hatırlamıyorum şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı … beyanında; ben benim taraf şirket yetkilileriyle herhangi bir akrabalığım yoktur. Ben şirket yetkilisi ve sahibiyim. Şirketin yetkili müdürü benim. Dava açılış tarihi itibariyle de şirket müdürü bendim. Şu an da şirket müdürüyüm aynı zamanda iş güvenliği uzmanıyım. ben bu şirketlere denetimlere gittim , düzenli olarak her ay gidiyordum, her ay rutin eğitimlerimizi yapıyorduk, bende risk planı ve acil eylem planı yaptım. Ben yaklaşık 7-8 risk analizi ve acil eylem planı yaptım. 16 kez de eğitim verdim. İlk başlarda ödeme yapılıyordu, 2018 yılında ödemeler düzenli alınıyordu, 2018 in sonundan 2019 yılının sonuna kadar ödeme yapılmadı. benim 500 ün üzerinde iş güvenliği hizmeti sunduğum şirketler vardır ben hepsini aklımda tutamam, benden önce dinlenen tanığın 2018 yılından önce davalıyı aradığına ilişkin beyanını 2018 yılının başında ödeyip ödememe değil de …’na ödeme hatırlatma şeklindedir, biz her ay borcu olan herkesi hatırlatma amacıyla arıyoruz, ticari defterlerle muhasebecim ilgilendiği için ben yılları ile ilgili bilgi sahibi olamadım muhasebecim bilir, biz kurumsal bir firmayız bütün ödemeler deftere işlenir, kendisi ofiste olmuyordu onun yetkilendirdiği … isminde birisi vardı bütün işlemlerle o ilgileniyordu, çoğu zaman kendisine ulaşamıyorduk ki imzalatabilelim. Defteri noterden onaylatması gerekiyordu ama onları bile yapmamıştır şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı … beyanında; ben davalının çalışanıyım, ofis elemanıyım. Sekreterlik yapıyorum, 2017 yılından beri orada çalışıyorum. 4 yıldır çalışıyorum. Ben davacı tarafın posta kutusuna fatura attığını biliyorum, benim yaptığım yanlış patrona haber vermeden muhasebeciye vermekti, inşaatlara gitmiyordum ama giden arkadaşlara ara ara eğitime geldiler mi diye soruyordum, kesinlikle hiç eğitime gelmediler , arkadaşlarım da eğitime gelmediklerini söylüyorlardı, bir bayan sadece fatura getirmek için geliyorlardı. Taraflar arasında anlaşmanın ne zaman yapıldığını bilmiyorum. Ödemeleri patron bildiği için ben bilmiyorum, patron devamlı dışarda sağa sola giderdi. Patronun … diye bir çalışanı ya da yardımcısı yoktu, faturaları ben götürüp muhasebeye vermekle hata yaptım, karşı taraf iş güvenliği ile alakası yoktu, eğitim verilecek olsaydı benim de eğitim almam gerekirdi, ben iş kazası olmadı diye biliyorum, iş kazasıyla ilgili bilgim yok. Davacı taraf işlerini hiçbir şekilde eğitim vermediler, risk analizi acil eylem planı gibi bir şey asla hiç bir şekilde yapmadılar. Sadece faturaları acele acele verip gidiyorlardı, ben 2017 yılı başlarında da hiç eğitim verildiği görmedim, ben ödemelerle ilgili bilgim yoktur. Davacı firma faturaları bıraktıklarını biliyorum eğitim vermediler. Sözleşme vardır ki fatura bırakıyorlardı. Ben bu işyerinde hiç eğitim almadım şeklinde beyanda bulunmuştur.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :
Mahkememizce deliller toplanılmış, toplanan deliller, tanık beyanları, tarafların beyanları, ayrıntılı ve gerekçeli karar yazmaya yarar bilirkişi raporları, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında; … Sağlık ve Güvenlik birimi ile … arasında 6 işyerini kapsayan iş sağlığı ve güvenliği hizmeti sunulması konusunda sözleşme yapıldığını, İSG-Katip sistemi üzerinden yapılan sözleşmelerde hangi işyerinde kaç dakika süre fiilen hizmet sunulacağı belirtildiği, hizmet sunumu kapsamında işyerinde risk değerlendirilmesi yapılması, çalışanların iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerinin verilmesi ve sözleşmede belirtilen süre kadar işyeri ortam gözetimlerinin yapılması gerektiği, …’na ait … Sokak No:… Çiğli adresinde bulunan işyerine Karşıyaka …4. Noterliği tarafından onaylanan defter alındığı, bu deftere belirtilen adrese gidildiği zaman işyeri ortam gözetimi yapılarak önerilerin deftere yazılması gerektiği, belirtilen deftere her ay bazı öneriler yazıldığı, her işyerine ait onaylı defterin alınarak o işyeri ile ilgili önerilerin yazılmamış olması nedeniyle belirtilen işyerlerine sözleşmelerde belirtilen sürede hizmetin sunulmadığı, işyeri hekimleri ise 2040 dakika eksik hizmet sunduğu, “Sunulan hizmetin İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerine uygun olarak yapılmadığı, tüm işyerlerinde adres belirtilerek risk değerlendirmesi yapılmış ancak eğitim belgelerine sadece işveren olarak … belirtilmiş, çalışanların hangi işyerinin çalışanı olduğu belirtilmemesi nedeniyle hizmetin ne kadar eksik sunulduğu konusunda ise bir sonuca ulaşılamadığı, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirketin davalı tarafa söz konusu hizmet sözleşmesi gereğince davacının hizmet vermemesi, ödenmeyen hizmet bedeli alacağının bulunmadığı değerlendirilmekle işbu davanın reddine, öte yandan davacının davasında kötüniyetli olduğu kanıtlanamadığından kötüniyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
Davacının İş Sağlığı ve Güvenliği Kanuna aykırı olarak açılan davasının REDDİNE,
Kötü niyet şartları gerçekleşmediğinden davalı vekilinin kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
Peşin alınan 361,67 TL harçtan alınması gerekli 59,30 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 302,37 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Davacının yapmış olduğu yargılama harç ve yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından masraf yapılmadığı anlaşıldığından, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm gününde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında suçüstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabulucuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair karar HMK 341 vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer mahkemeye verilecek dilekçe ile istinaf yoluna başvurabileceği belirtilerek davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulden anlatıldı.
03/11/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza