Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/676 E. 2022/190 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/676 Esas
KARAR NO : 2022/190

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/03/2019
KARAR TARİHİ : 03/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı, ………….ZMİR adresinde davalının işlettiği işyerinin devri konusunda anlaşmış olup iş yeri devir bedeline alt ön ödeme bedelini 24.03.2017 tarihinde davalının İş Bankası ………… iban numaralı hesabına 15. 000,00 TL olarak gönderdiği, taraflar arasında devir işlemi gerçekleşmemiş ancak müvekkilin ödediği ön ödeme bedeli davalı tarafından bir türlü iade edilmemiştir. Bu alacağımızın tahsili amacı ile İzmir ………. İcra dairesi ………. esas numarası ile icra takibi başlatılmıştır. Ancak davalı 31.12.2018 tarihli dilekçe ile haksız ve mesnetsiz olarak borcun tamamına itiraz ettiğinden takip durmuştur. Dava şartı olan arabuluculuk başvurulmuşsa da anlaşma sağlanamamıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı davamızın kabulü ile davalının haksız ve dayanıksız itirazının iptali ve takibin devamına, borçlu aleyhine %20 den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini ve yargılama, vekâlet giderlerine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle, Davacı taraf ile …… İZMİR adresindeki işletmenin devri konusunda anlaşıldığı, ancak işletme benim adıma olmayıp…………. Şti. adına kayıtlıdır. Ben ise şirket ortağıyım. Davacı taraf işletmenin devri ile ilgili şirket ortağı olarak benimle görüştü. Daha sonra mülk sahipleriyle de görüşüp konuşup anlaşmaya varıldığı belirtilmiş olup, bende anlaşma sağlandığına göre ön ödeme talebinde bulundum. Ben şirket yetkilileri devir işlemleri için hazırlanırken davacı taraftan uzun süredir haber alamayınca bizler arayıp ulaşmak zorunda kaldık ve kendisinin devirden kendi istekleri ile vazgeçtiğini devir alamayacağını beyan ettiği, bu nedenle de devir işlemi gerçekleşmemiştir. Bu yüzden davacının iş bu bedeli iade istemesi haksız olduğunu, bu nedenle adına açılmış bulunan iş bu itirazın iptali davasının reddini, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20 sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine yargılama giderleri karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini” talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE & NETİCE VE KANAAT:

İzmir……… İcra Daires………….E. sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Davacı/Alacaklı … davalı/borçlu … aleyhine 24.12.2018 tarihinde Örnek No 7 ödeme emriyle başlatılan icra takibinde, aşağıdaki alacak kalemlerinin tahsili talep edildiği, asıl alacak 15.000,00 TL, işlemiş faiz 2.367,12 TL olmak üzere 17.367,12 TL toplam alacağın olduğu, ödeme emri borçluya 26.12.2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 31.12.2018 tarihinde yasal süresinde, borca, işlemiş fatze ödeme emrine itiraz etmiş olduğundan takip durduğu anlaşılmıştır.
Davacı Asil … Mahkememizde vermiş olduğu beyanında özetle; Ben davalıya ait kafeyi devir alacaktım, davalıyı da daha önceden tanırım, davalı ile devir konusunda görüştük, davalı devir bedelini ve şartlarını söyledi, davalı ile sözlü olarak anlaştık, herhangi bir yazılı bir belge hazırlamadık, çünkü birbirimizi tanıyorduk, davalı sözlü anlaşmamızın adının konması için peşinat istedi, bende belirlenen dava konusu olan 15.000,00 TL’yi havale ettim, devirde bir sıkıntı olması durumunda geri iade edeceğini bana söyledi, belirttiğim gibi bu parayı kapora ve benzeri amaçlı değil bahsi geçen işletmenin devirinde kararlı olduğumuz için ve bu hususta peşinat, ön ödeme olması için kendisine havale ettim, davalı bizi mülk sahibi ile bizi görüştürmek istedi, birkaç gün sonra mülk sahibi ile görüşmeye gittik, görüşme sebebimiz devraldığımız takdirde bizde kiracı olacağımız için kiraya dair hususlardı, mülk sahibi ile görüşmeye gittiğimizde devir hakkı ve kira bedeli ilk konuştuğumuz gibi değildi, mülk sahibi aynı şartlar ile devrini kabul etmedi, kira sözleşmesine devir konusunda yetki yoktu, bizde bu haliyle işletmeyi almış olsak sonrada devredemeyeceğimiz için bu haline razı olmadık, sonrasında devir gerçeklemediği için paranın iadesini istedik, davalı ödediğimiz parayı iade etmeyeceğini bize hiç söylemedi, ancak süreç uzadı, bu nedenle dava açtık şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı … Mahkememizde vermiş olduğu beyanında özetle; Dava konusu uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte ben ………..da eşimle birlikte cafe işletmekteydim davacı … söz konusu kafeyi devralmak istediğini söyledi ancak biz taşınmazda kiracı olduğumuzdan öncelikle biz kendi aramızda sözlü olarak anlaştık dükkanın devrine ilişkin yetkimiz bulunmadığından mal sahibi ile bu hususta görüşmeye karar verdik. Bu görüşmede tüm hususlarda anlaştık mal sahibi devredeceğimiz kişinin iyi olup olmadığı hususunda endişe duyuyordu ve davacı taraf ile anlaşarak oranın kahve diyarı olarak işletilmesi hususunda hepimiz görüş birliğine vardık bir hafta içinde bize ait dükkanı teslim alacaklardı. Görüşmeden sonra davacı taraf kendisi bizzat anlaşmaya ilişkin kapora vereceğini söyledi. Şu an itibari ile hatırlamıyorum ancak benim kendi hesabıma mı yoksa şirketin hesabına mı ödeme yaptığını hatırlamıyorum daha sonra bu hususta beyanda bulunacağım. Parayı yatırdıktan sonra bir hafta içinde devralmaları hususunda anlaşmamıza rağmen başvuruları olmadı bunun üzerine ben kendim davacıyı aramaya çalıştım bu arada mülk sahibi de sözleşmenin devam etmesi hususunda beni sürekli rahatsız etmekteydi. Ancak 1,5-2 ay sonra davacı yurtdışındaki ortağının durumunun iyi olmaması nedeni ile Türkiyedeki ticaret ortamına güvenmediğinden bu işe girmek istemediğini beyan ettiğinden devralmaktan vazgeçtiklerini söyledi benden yatırdıkları parayı önce istemedi ancak daha sonra bu parayı kendisine ödememi istedi.Ben de zarara uğradığım için ödemeyi kabul etmedim bunun üzerine hakkımda icra takibi başlattı ben bugüne kadar söz konusu parayı davacıya ödemedim. Maddi durumum iyi değildi kızım da otizm tanısıyla tedavi görmekteydi. İşyerinde de işler kötü gittiği için masraflar arttığından ödeme yapamadım.Davacı taraf bu olaydan yaklaşık 2 yıl sonra aleyhime icra takibine başladı. Sertaç Bey aslında benim arkadaşımdır benim maddi durumum kötü olduğu için bu parayı ödeyemedim. Davacının sözüne güvenerek ben bir anlaşma yapılacağı konusunda umutlandım ikna oldum ancak kendisi tek taraflı olarak kapora yatırmış olmasına rağmen anlaşmadan vazgeçmiştir şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı …………. beyanında özetle; ben davacıyı bu devir görüşmeleri sırasında tanıdım. Davalı … benim arkadaşımdır. Davalı … İhracat Turizm İnşaat san.veTic.Ltd.Şti.ne ait … isim.li işyerini işletmektedir ben aynı zamanda adı geçen işletmenin o dönemde avukatlık görevini üstlenmiştim. Davacı taraf bir kaç kez davalının işlettiği kafeye görüşmek üzere geldi bir defasında ben de görüşmeye katıldım. Tam olarak görüşmenin ne şekilde sonuçlandığı ve miktar olarak ne kadara anlaştıklarını bilmemekle birlikte kafeyi işleten şirketin mülk sahibi ile aralarındaki kira sözleşmesinde işletmenin başkasına devir yetkisi bulunmadığından bu görüşme sırasında mülk sahibi ile randevu alınarak görüşme yapılması gerektiği bildirildi. O dönemde işyerinin aylık kirası 60.000,00 TL olup bu rakamın yüksek olduğu ayrıca mülk sahibinin rızası olmadan devir yapılamayacağını davacıya söyledik. Davacı bu hususları kabul ederek mülk sahibi ile görüşmek istedi bunun üzerine görüşmek üzere anlaşıldı ve mülk sahibiyle yapılan görüşmede kira şartları taraflar arasında görüşüldü. Ancak bu hususa pek dahil olamadım. Çünkü kira bedeli ve devir konusu bizim dışımızda tarafların anlaşması gereken husustu. Taraflar pazarlık yaparak sonuç olarak anlaştılar. Davacı taraf ortağı ile görüşüp ondan sonra karar vereceğini ve kararlarını bildireceğini söyledi. Miktar olarak bilmemekle birlikte bu görüşme sonrasında davacının bir miktar davalıya para göndermiş olduğunu duydum. Aradan bir süre geçti davacının Tanseli aramaması üzerine Tansel benim yanımda davacıyı aradı ancak telefonunu açmadı. Ben bu hususu bilgim olduğu için ve devir sözleşmesini ben hazırlayacağım için arada sırada davalıya soruyordum. Daha sonra öğrendiğime göre davacı taraf haber göndererek bu devir sözleşmesinden vazgeçtiğini belirtmiş bu şekilde devir gerçekleşmemiştir şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı Tanığı … beyanında özetle; Sertaç Bey ile Fırat Bey …’nun Karşıyaka’daki mekanını işletmek üzere devralmak istediler, ben iki tarafı da arkadaşım olmaları nedeniyle yakından tanırım yapılan görüşmeler sırasında ben de yanlarında bulunuyordum, davalının işlettiği mekanı devretme hususunda anlaşmaları nedeniyle davacı davalıya ön ödeme olarak 15.000,00 TL vermeyi kabul etti, daha sonra da her ikisiyle aynı ortamda bulunmam nedeniyle bu ödemenin bizzat yapıldığını kendilerinden duydum ancak aradan yaklaşık 1 buçuk 2 ay geçtikten sonra davacı söz konusu davacı mülk sahibiyle anlaşamadığından kafenin işletmesini devralmaktan vazgeçti, bunun üzerine davalıdan ödemiş olduğu 15.000,00 TL’nin kendisine verilmesini istedi, davalı da samimiyetle davacıya parayı iade edeceğini ancak işlerinin iyi gitmemesi nedeniyle almış olduğu parayı ancak işletmekte olduğu kafeyi devrettikten sonra ödeyebileceğini beyan etti, ancak işlettiği kafeyi devredemediği için maddi açıdan zor duruma düşmüş olması nedeniyle bu parayı davacıya geri ödeyemedi, her iki taraf da benim arkadaşım olup samimi insanlardır, davalı elinde para olsaydı öderdi ancak maddi zorluklar nedeniyle bu parayı iade edemedi daha sonra kafeyi devredemediği için hiçbir para almadan mülk sahibine bıraktı bu yönden de maddi zarara uğradı, davacı ile … davalıdan söz konusu kafeyi devralarak birlikte işleteceklerdi bu hususta anlaştılar ancak mülk sahibinin bu durumun kendine iletilmesi sonrasında aşırı fayiş kira bedeli talep etmesi ve bunda ısrar etmesi nedeniyle aynı zamanda yurt dışında yaşayan …’ın bu husustan dolayı tereddüte düşmesi ve anlaşmaya devam edip etmeyeceği husustaki cevabının anlaşma üzerinden yaklaşık 2 aylık süre geçmesinden sonra mülk sahibinin fayiş kira istemesi nedeniyle ülke ekonomik durumuna göre istenilen-kira bedelinin yüksek olduğu ve bu işten zarar edeceğini piyasaya güvenmediğini beyan ederek vazgeçmesi nedeniyle davacının isteği dışında davacının bu işi tek başına devralıp karşılığını ödeyecek maddi durumunun bulunmaması nedeniyle işi yapmaktan vazgeçmek zorunda kaldı bu arada davacı ile ortağı Fırat’a iş yerini devredeceği hususunda söz verdiği için iş yerini devralmak isteyen diğer müşterileri geri çevirmek zorunda kaldı bu nedenle davalının da zararı meydana geldi, anlaşmanın sona ermesinde etken olan tek kişi söz verdiği halde anlaşmadan vazgeçen Fırat isimli kişidir şeklinde beyanda bulunmuştur.
SMMM ……….dan alınan 10/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda; davacı tarafından dava konusu yapılan işyeri devri ile ilgili olarak davacı tarafından davalının Türkiye İş Bankası Buca Şubesindeki hesabına 24.03.2017 tarihinde 15.000,00 TL gönderdiği, ancak dava konusu…….. Karşıyaka /İzmir adresinde ki İşyerinin davalının ortağı konumunda olduğu………. Ldtd. Şti bünyesinde işletildiği, davalı …’nun … İhr. San. Tic. Lltd. Şti’nin kurucu ortağı ve büyük hissedarının olduğu ancak şirketi temsil ve ilzam yetkilinin … olduğu, davacı tarafından davalıya ait Türkiye İş Bankası Buca Şubesindeki hesabına 24.03.2017 tarihinde 15.000,00 TL gönderdiği, davalının mahkemeye vermiş olduğu ifade içeriğinde de 15.000,00 TL’yi aldığını, ancak durumunun kötü olmasından dolayı davacı tarafa ödeyemediği ifade ettiği, işyeri devrinin davacıya gerçekleşmediğinin tespit edildiği, zira şirket devinin 26.06.2018 tarihinde başkalarına devir edildiği va davalının şirket ile ilişkin kalmadığı, nihai karar sayın mahkemeye ait olmak üzere davalının devir/teslim teslim konusunda yetkisinin bulunmadığı, zira Şirket Müdürünün … olduğunun anlaşıldığı bildirilmiştir.
Dava; İİK nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ve takibin devamı ile icra inkar tazminatı istemine ilişkin itirazın iptali davasıdır.

Mahkememizce toplanan deliller ile bilirkişi raporları dosya kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde; davacı … ile davalı … arasında geçen görüşmeler neticesinde dava konusu ………….Karşıyaka /İzmir adresinde davalının ortağı olduğu işyerinin devri konusunda tarafların anlaştıkları ve bu anlaşmaya ile ilgili olarak davacının davalının Türkiye İş Bankası Buca Şubesindeki hesabına 24.03.2017 tarihinde 15.000,00 TL gönderdiği, ancak işletme devrinin gerçekleşmediği, İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne cevabi yazısına göre; taraflar arasında dava konusu olan Cafenin … İhr. San. Tic. Ltd. Şti.’nin davalığın ortağı olduğu Özel Dokuz Eylül Tic. Ltd. Şti’nin 10.11.2010 tarihli İzmir …….. Noterliğinin 25007 yevmiye numaralı kararı ünvan değişikliği yapıldığı, ortağının …nun olduğu ve şirket müdürünün ise … olduğunun bildirildiği, 26.06.2018 tarihli Olağan Genel Kurul toplantı tutanağında göre şirket ortaklarından … 40 paya karşılık 1.000,00 TL değerinde ki hisselerini …’a şirket ortaklarından davalı Tansel Büküşolu’nun ise 360 paya karşılık hissesini …’a devir ettiği ve … Gıda İth. İhr. Tur. Tic. Ltd. Sti ile bağlantısının kalmadığı bildirildiği, mahkememizce alınan ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporunda tespit edildiği ve davalının duruşmada alınan beyanı itibari ile de,
Davacının dava konusunun devri konusunda 15.000,00 TL gönderdiği ancak devir işleminin gerçekleşmediğini, maddi durumunun kötü olması nedeniyle davacıya devir için ödenen 15.000,00 TL’yi geri ödeyemediği şeklindeki beyanı ile de , davalının kendi kusuru ile işyeri devrinin gerçekleşmeyeceğini bile bile davacıdan bahse konu kaparo namında bedeli aldığı ve fakat ödememekte ısrar ettiği, dava konusu hadisede sebepsiz zenginleşmenin bütün unsurları ile gerçekleştiği, davacının bahse konu meblağ sebepli icra takibatına başlamış olmasının haklı olduğu nazara alınarak;
Açıklanan gerekçelerle davacının davasının kabulü ile, davacı tarafından davalı aleyhine İzmir 15. İcra Dairesinin …..Esas sayılı sayılı dosyası ile yapılan takibe davalının vaki itirazının 15.000,00 TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin asıl alacak yönünden devamına, davalı tarafından yapılan itirazın haksız ve alacağın likit olduğu kabul edildiğinden hüküm altına alınan 15.000,00 TL alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, icra inkar tazminatı yönünden fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davacının davasının KABULÜ ile,
Davacı tarafından davalı aleyhine İzmir ………. İcra Dairesinin ……… Esas sayılı sayılı dosyası ile yapılan takibe davalının vaki itirazının 15.000,00 TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin asıl alacak yönünden devamına,
2-Davalı tarafından yapılan itirazın haksız ve alacağın likit olduğu kabul edildiğinden hüküm altına alınan 15.000,00 TL alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, icra inkar tazminatı yönünden fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Alınması gereken 1.024,65 TL nispi ilam harcından, peşin alınan 169,33 TL harcın mahsubu ile kalan 855,32 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre takdir ve tayin edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 169,33 TL peşin harç, 6,40 TL vekalet harcı, 145,60 TL tebligat gideri, 15,50 TL e-tebligat masrafı, 61,00 TL posta masrafı, 2,10 TL KEP gideri, 550,00 TL bilirkişi ücreti toplamı 994,33 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacının yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde re’sen davacıya iadesine,
7-Davalının yatırdığı delil avansından kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde re’sen davalıya iadesine,
8-HUAK 18/A Maddesi gereğince zorunlu arabuluculuk kapsamında suç üstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
Dair ; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 341. v.d.maddeleri gereğince ( 2 ) hafta içerisinde,İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/03/2022

Katip….
¸e-imza

Hakim….
¸e-imza