Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/541 E. 2021/320 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/541 Esas
KARAR NO : 2021/320

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/03/2019
KARAR TARİHİ : 03/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 07.04.2018 tarihinde saat … sıralarında Selendi-Simav il yolu … Km üzerinde …’e ait sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile seyir halinde iken viraja hızlı girmesi sonucu direksiyon hakimiyetini kaybederek aracın yoldan çıkması ile ölümlü, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sebebi araçta yolcu olarak bulunan …’ın hayatını kaybettiğini, iş bu dosyaya ilişkin ceza davası açılmış olup yargılamanın devam ettiğini, müteveffa …’ın 07.04.2018 tarihinde uğramış olduğu kaza nedeniyle hayatını kaybettiğini, geride destek sahibi eşi ve çocuğunun kaldığını, destek …’ın 20.02.1968 doğumlu olduğunu, ölümüyle eşi ve oğlunun büyük elem ve üzüntü duyup müteveffanın desteğinden yoksun kaldığını, destekten yoksun kalmanın sadece parasal yardım olarak düşünülemeyeceğini, yaşlılık ve emeklilik günlerinde eşini kaybeden davacının ve çocuklarının taleplerinin son derece yerinde olduğunu, kazaya karışan …’in sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı aracın kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan … nolu trafik poliçesini ve … nolu kasko poliçesini düzenleyenin davalı … Sigorta AŞ olup kendisine yapılan başvuruyu sessiz kalarak reddettiğini, tazminat hesabının yasa ve Yargıtay kararları doğrultusunda yapılarak davacılara ödenmesi gerektiğini, dava konusuna ilişkin arabuluculuk başvurusu yapıldığını, arabuluculuk işlemlerinde 18.02.2019 tarihli görüşmede davalı tarafın mazeretsiz şekilde katılmaması nedeniyle anlaşılamadığını ve görüşmelere son verilerek anlaşmama tutanağı düzenlendiğini, aileyi bir arada tutan ve her konuda gerek eşine gerek çocuklarına bakarak destek olan müteveffanın beklenmedik bir anda hayatını kaybetmesinin davacıları derinden etkilediğini, gerek kusur gerek sürücünün ailesinin baş sağlığı dileklerinde bulunmaması göz önünde bulundurularak manevi tazminatın gerektiğini bildirerek trafik azası sonucu eşini kaybeden … için 3100 sayılı yasa’nın 107. Maddesi gereğince toplanacak deliller ve bilirkişi raporuna göre fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL destekten yoksun kalma, annesini kaybeden … için 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının 28.11.2018 temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla … için 500,00 TL cenaze ve defin giderinin 28.11.2018 temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla davacı eş için 150.000,00 TL davacı oğul için 100.000,00 TL manevi tazminatın 28.11.2018 temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Dosyaya konu … plakalı aracın … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi ile teminat altına alındığını, iş bu dava ile müvekkili şirkette sigorta teminatı altına alınan aracın karıştığı kaza neticesinde vefat eden şahsın ailesi tarafından maddi tazminat talep edildiğini, kusur oranının tespiti bakımından dosyanın Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin yalnızca sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, destek tazminatının hesaplamasında müteveffanın gelirinin resmi belgelerle kanıtlanması, aksi takdirde asgari ücret olarak alınması gerektiğini, destek tazminatı hesaplamasının genel şartlarda belirtilen usul ve esaslara uygun olarak yapılması gerektiğini, tazminat hesaplamasının standart hale getirildiğini, hesaplama yapılırken müteveffanın bireysel özelliklerinin de dikkate alınması gerektiğini, davacının yaşı, destek süresi, mesleği, somut olayda destekten yoksun kalanların destek süreleri, eşin tekrar evlenme olasılığı gibi hususlara dikkat edilerek ve genel şartlara uygun olarak hesaplanması gerektiğini, buna göre 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe giren ve Karayolları Trafik Kanununda yapılan değişiklik ile hesaplamanın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında öngörülen usul ve esaslara göre yapılacağının açıkça belirtildiğini, tazminat hesaplamasında kullanılması gereken yaşam tablosu TRH 2010 ve hesaplamada esas alınması gereken teknik faizin %1,8 olarak düzenlendiğini, iş bu nedenle tazminatın hesaplanmasında bu tablonun kullanılmasını ve teknik faizin 1,8 olarak esas alınmasını talep ettiklerini, davacı müteveffanın çocuğunun kaza tarihi itibariyle reşit olduğundan Yargıtay kararları gereğince destek tazminatına hak kazanmadığını, iş bu sebeple davanın reddi gerektiğini, Yargıtay içtihatları gereğince erkek çocuklarının 18 yaşını, kız çocuklarının ise 22 yaşını doldurmakla, ayrıca evlenmeleri halinde destek kapsamından çıktığını, davacının kaza sebebiyle elde ettiği gelirin ve tazminatların mahsubunun gerekli olduğunu, müvekkili şirketin söz konusu zarardan azami olarak kaza tarihindeki poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, dava konusu trafik kazasında davacıların desteğinin sigortalı sayılı araçta yolcu olarak bulunmakla söz konusu olayda hatır taşıması bulunduğunu, müvekkilin tazminat sorumluluğuna hükmedilecekse hesaplama yapılırken hatır taşımasının varlığı dikkate alınarak tazminat miktarında indirime gidilmesi gerektiğini, sigortalı araç sürücüsü ile başvurucu yolcunun akraba olmadığı sabit olmakla yolculuğun bir ücret karşılığı yapılmadığının da hayatın olağan akışı gereğince kabul edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin temerrüt tarihinin belirtilen esaslara uygun olarak belirlenmesi ayrıca faizin yasal faiz olması gerektiğini, davacı tarafın şirkete başvuru tarihinden itibaren avans faizi talebinin yasa ve içtihatlara aykırı olduğunu, davanın kabulü halinde başvurunun müvekkili şirkete ibraz edildiği tarihten 8 iş günü sonrasından itibaren faize hükmedilmesi gerektiğini ve yasal faize hükmedilmesi gerektiğini, bu sebeplerle davanın esastan ve usulden reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraf delilleri dosyaya bildirilmiş, davaya konu trafik kazasına ilişkin ölümlü/yaralanmalı trafik kazası tespit tutanağının 07/04/2018 tarihinde düzenlendiği, kazaya karışan aracın … plakalı araç olduğu, sürücünün … olduğu belirlenmiştir.
Davalı sigorta şirketinden gelen 26/03/2019 tarihli cevapta; … plakalı aracın şirket nezdinde … sayılı ZMMS poliçesi ile kayıtlı olduğunu, 07/04/2018 tarihinde meydana gelen kazaya ilişkin olarak … nolu hasar dosyasının açıldığını, …’ın vefat dolayısı ile yapılan başvurusunun 14/11/2018 tarihinde şirket kayıtları altına alındığını, yapılan başvuruya istinaden ödeme yapılmadığı bildirilmiştir.
Selendi Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında müştekinin …, şüphelinin … olduğu ve taksirle ölüme neden olma suçu nedeniyle kamu davası açıldığı belirlenmiştir.
… plakalı aracın 08/10/2017 – 08/10/2018 tarihleri arasında ZMMS ve Bireysel Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesinin davalı sigorta şirketi nezdinde düzenlendiği belirlenmiştir.

Davacıların murisi …’a ait Sgk kaydı celp edilmiş, davaya konu kazada kusur durumunun tespiti ve hesap yönünden bilirkişi incelemesi sonunda dosyaya verilen 14/11/2019 tarihli bilirkişi raporunda 07/04/2018 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile Selendi-Simav yolu üzerinde meydana gelen ölümlü ve yaralanmalı trafik kazası sebebiyle dava dışı sürücüsü …’in %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, trafik kazası sonucu vefat eden …’ın mirasçılarının eşi … ve çocuğu … olduğu, … ‘ın yüksek öğrenim gördüğü ve 25 yaşına kadar destek süresi kabul olunarak pay ayrıldığını, …’ın anne ve babasının vefat etmiş olmaları sebebiyle onlar yönünden pay ayrılmadığını, …’ın geride kalan çocuğu ve eşinin TRH 2010 tabloları ve 1.8 teknik tabloları yönünden hesaplanan destek tazminatının eşi …’ın yeniden evlenme ihtimali göz önünde bulundurulduğunda 199.802,22 TL, oğlu … için 4.787,13 TL olduğu, cenaze ve defin giderinden kaynaklı maddi tazminat alacaklarının 2.000,00 TL olduğu bildirilmiş; hesap bilirkişisinin asgari ücrete ilişkin beyanların irdelenmesi yönünden düzenlenen 10/03/2020 tarihli ek raporunda davacı …’ın 217.514,81 TL, oğlu …’ın 4.787,13 TL, cenaze ve defin giderinden kaynaklı maddi tazminat alacaklarının 2.000,00 TL olduğu bildirilmiş, bilirkişiden Anayasa Mahkemesinin 17/07/2020 tarih … Esas … Karar sayılı kararı doğrultusunda ek rapor alınmasına karar verilmiş, dosyaya verilen 11/01/2021 tarihli hesap bilirkişisi ek raporunda ise hesaplama yapılırken poliçenin yeni genel şartların yürürlük tarihi olan 01/06/2015 tarihinden önce mi sonra mı düzenlendiğine bakıldığını, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçenin düzenlendiği tarihte yürürlükte olan genel şartlar ve yasal hükümlere göre belirlenmesi gerektiğini, mevcut olayda poliçe düzenleme tarihinin 08/10/2017 olup genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlendiği TRH 2010 ve 1.8 teknik faiz uygulanarak hesaplama yapılması öngörüldüğünü, ancak Anayasa Mahkemesinin 09/10/2020 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan … Esas … Karar sayılı 17/07/2020 tarihli kararı ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 97. Maddesinde yer alan ve tazminat hesabında yer alan Borçlar Kanununun haksız fiilleri yerine “… Tazminatlar bu kanun ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabiidir.” hükmü iptal edildiğinden mevcut hesaplama tarihi itibariyle hali hazırda geçerli olan TMF -1931 tablosu esas alınarak değerlendirme yapıldığını, 07/04/2018 tarihinde meydana gelen 07/04/2018 tarihinde meydana gelen kazada vefat eden …’ın geride kalan çocuğu ve eşinin yeni belirlenen poliçe genel şartları doğrultusundaki esaslara göre TRH 2010 tabloları ve 1.8 teknik faiz üzerinden belirlenmiş DYK tazminatlarının eşi …’ın DYK tazminatı alacağının 316.310,39 TL olduğunu, %2 oranında yeniden evlenme ihtimali göz önünde bulundurulduğunda, davacının bakiye DYK tazminatı alacağının 309.984,18 TL olduğunu, oğlu …’ın DYK tazminat alacağının 4.787,15 TL olduğu, cenaze ve defin giderinden kaynaklı maddi tazminat alacaklarının 2.000,00 TL olduğunu ve davacıların toplam maddi tazminat alacağının 316.771,33 TL olacağını bildirmiştir.
Davacı vekili 25/11/2019 tarihli dilekçesi ile davacı … için dava değerini 199.802,22 TL, davacı … için 4.787,13 TL ye arttırdıklarını bildirmiş, 17/07/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile destekten yoksun kalma alacağına ilişkin … için toplam 217.411,87 TL üzerinden davacı … için 4.787,13 TL üzerinden davanın kabulü ile 25/11/2019 tarihli arttırım dilekçesinde talep edilen miktarın birleştirilmesi sonucu toplam 222.801,94 TL tazminatın 28/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilmiştir.
Dosyaya toplanan deliller alınan bilirkişi rapor ve ek raporları ve tüm dosya kapsamından somut olayda davanın 07/04/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu vefat eden …’ın mirasçıları eşi … ve oğlu … tarafından … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle ZMMS ve genişletilmiş kasko sigorta poliçesini düzenleyen davalı sigorta şirketi aleyhine her bir davacı için 1.000,00 er TL destekten yoksun kalma … için cenaze ve defin gideri ile davacı … için 150.000,00 TL davacı … için 100.000,00 TL maddi tazminatın tahsiline yönelik olarak açıldığı, … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle ZMSS ve kasko sigorta poliçesinin davalı sigorta şirketi nezdinde düzenlendiği ve kasko sigorta poliçesinde manevi tazminat klozunun bulunduğu, davacı tarafça davalı sigorta şirketine 14/11/2018 tarihinde başvuru yapıldığı, davacı vekilinin 25/11/2019 tarihli dilekçesi ile dava değerini arttırdıktan sonra 17/07/2020 havale tarihli dilekçesi ile ıslah ettiği ve destekten yoksun kalma alacağına ilişkin … için 217.514,81 TL, davacı … için 4.787,13 TL üzerinden ve taleplerinin birleştirilmesi 222.801,94 TL tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ettiği, Yargıtay 17. HD nin son kararlarında bakiye ömrün PMF 1931 yaşam tablosuna göre belirlenmesinin güncel verilere uygun olmadığı, güncel verilere uygun olan TRH 2010 yaşam tablosunun uygulanması gerektiği yönünden içtihat birliğine gidildiği, davalı vekilinin 02/09/2019 havale tarihli dilekçesi ile olayda hatır taşımasının bulunduğunu bildirdiği, hatır taşıması savunmasının itiraz değil defi olduğu ve alacağın talep edilebilirliğini engelleyici nitelikte olan def’ilerin ancak belirli sürelerde ileri sürülebileceği, her aşamada ileri sürülebilir itirazlarda olmadığı, davalı tarafın hatır taşıması def’ini savunma süresi içinde ileri sürmediği, bu nedenle hatır taşıması indirimi yapılamayacağı belirlenerek davanın 10/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen destekten yoksun kalma tazminat miktarları üzerinden ve talep konusu 500,00 TL cenaze defin gideri üzerinden kabulüne, manevi tazminat talebinin ise olayın oluş şekli, davacıların sosyal ekonomik durumu nazara alınarak aniden meydana gelen trafik kazası sonucu eş ve annesini kaybeden davacıların manevi huzurunun gerçekleşmesi yönünden davacı eş için 25.000,00 TL, davacı çocuk için 50.000,00 TL üzerinden kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
A-1-Maddi tazminat talebi yönünden davanın kabulü ile; davacı … için 500,00-TL cenaze defin gideri, 217.514,81-TL destekten yoksun kalma tazminatı, toplam 218.014,81-TL nin 28/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
2-Davacı … yönünden 4.787,13-TL’nin 28/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
B-1-Manevi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulü ile; davacı … için 25.000,00-TL, davacı … için 50.000,00-TL manevi tazminatın 28/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile ilgili davacılara verilmesine, ( Kasko sigorta poliçesi limiti ile sınırlı olmak kaydı ile)
2-Manevi tazminat talebi yönünden fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Alınması gerekli 20.342,85 TL harçtan peşin, tamamlama ve ıslah harcı olarak yatırılan toplam 1.623,42 TL’nin mahsubu ile bakiye 18.719,43 TL nin davalı taraftan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça peşin yatırılan harç bedeli 1.623,42 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacılara verilmesine,
5-HUAK 18/A maddesi gereğince zorunlu arabuluculuk kapsamında suç üstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre davalı taraftan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
6-Davacı taraf lehine kabul edilen maddi tazminat miktarı yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 24.046,07 TL vekalet ücretinin davalı taraftan tahsiliyle davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı taraf lehine kabul edilen manevi tazminat miktarı yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 10.550,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan tahsiliyle davacı tarafa verilmesine,
8-Davalı taraf lehine reddedilen manevi tazminat miktarı yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/2. maddesine göre belirlenen 10.550,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
9-Davacı tarafça yapılan ilk dava gideri 50,80 TL, 9 tebligat gideri 161,20 TL, 9 e tebligat gideri 47,50 TL, 3 müzekkere gideri 64,20 TL, 2 bilirkişi ücreti 800 TL ki toplam 1.123,70 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
10-Taraflarca yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili taraflara iadesine,
Dair davacılar vekilinin yüzüne karşı , davalı tarafın yokluğunda verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/06/2021

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır