Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/487 E. 2022/693 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/487 Esas
KARAR NO : 2022/693

BİRLEŞEN İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
…/… ESAS SAYILI DOSYASI

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/03/2019
KARAR TARİHİ : 06/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; … isimli şirketin kamu aydınlatma platformu üzerinden yapmış olduğu bildirimler üzerine yatırım yapmış olduğunu, 2 yıl içinde çeşitli tarihlerde 210.000 Lot hissesini aldığını, yanlış bir duyuru ile şirketin fabrika satımı aşamasında ayrılma hakkı kullanım bedelinin 1.14257 TL üzerinden pay hakkı yapması gerekirken 0.68648 üzerinden yaptığını, davalı şirketin borsaya kote olup 21/11/2018 tarihinde yapılan genel kurula davette etik davranmadığını ve ayrılma hakkını yanlış ilan ettiğini, 13/12/2018 tarihli 63/1448 SPK bülteni kararında belirtildiği üzere ayrılma hakkı süresi bittikten bir gün sonra SPM kararından da anlaşılacağı üzere genel kurulda kabul edilen 0,68648 TL fiyat değilde 1,14257 TL olduğu kararının ilan edildiğini, davalı şirketin genel kurulu usulüne uygun olarak toplantıya çağırmadığını, etik davranmadığını, etik olmayan ve usulüne uygun olmayan gündem belkide kasıtlı olarak genel kurula kendisi gibi ortakların katılmalarının dolaylı olarak engel olmak istenmesinin ihtimal olduğunu eğer doğru fiyat olan 1,14257 TL açıklansaydı ve önemli olan ayrılma hakkı fiyatı doğru olarak genel kurul gündeminde yer alsaydı yatırımcı olarak ayrılma hakkı olan 1,14257 TL den hisselerini satıp mağdur olmayacak olduğunu, Sermaye Piyasası Kurumunun kararına istinaden arabuluculuğa başvurduğunu ancak uzlaşma sağlanamadığını bildirerek davalı şirketin genel kurul gündeminde önemli nitelikte işlem olan ayrılma hakkı fiyatının 0,68648 TL’sına ait 3. Maddenin iptali ile SPK Kurumunun ekli kararında belirtilen 1,14257 TL’sına karar verilmesini, Sermaye Piyasasının Kurulunun ayrılma hakkı fiyatının 1,14257 TL’dir açıklaması yapmış olduğu, 13/12/2018 tarihine kadar hisselerinin 98.171 adet kısmını borsada satmış olduğundan, satmış olduğu fiyatlar ile 1,14257 TL fiyatlar arasındaki farkların 29/11/2018 tarihi itibariyle gecikme faizi ile birlikte tazminine, genel kurul tarihinden önce aldığı Vakıfbank yatırım hesabındaki 105.000 adet hisse ve Akbank yatırım hesabından bulunan 15.000 adet hisselerinin şirketçe 1.14257 TL fiyattan 29/11/2018 tarihi itibariyle gecikme faizi ile birlikte satın alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin …/… Esas sayılı dosyasının TTK 448/2 Maddesi kapsamında …/… Karar sayılı 12/03/2019 tarihli karar ile iş bu dosya ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
Birleşen dosyada davacı tarafın dava dilekçesinde özetle: … isimli şirketin kamu aydınlatma platformu üzerinden yapmış olduğu bildirimler üzerine yatırım yapmış olduğunu, genel kurul tarihinden önce 21.092 lot hisseye sahip olduğunu, yanlış bir duyuru ile şirketin fabrika satımı aşamasında ayrılma hakkı kullanım bedelinin 1.14257 TL üzerinden pay alım hakkı yapması gerekirken 0.68648 üzerinden yaptığını, davalı şirketin borsaya kote olup 21/11/2018 tarihinde yapılan genel kurula davette etik davranmadığını ve ayrılma hakkını yanlış ilan ettiğini, 13/12/2018 tarihli SPK bülteni kararında belirtildiği üzere; söz konusu tarihte yapılan genel kurula elektronik ortamda katıldığını ve ayrılma hakkının oylandığı üçüncü maddeye muhalefet şerhi vererek tutunaklara işlettiğini, ayrılma hakkı süresi bittikten bir gün sonra Sermaye Piyasası Kurumu kararından da anlaşılacağı üzere kararında ayrılma hakkı süresi bittikten bir gün sonra genel kurulda kabul edilen fiyat değilde 1.14257 TL olduğu kararının ilan edildiğini, Sermaye Piyasası Kurumu kararına istaneden arabuluculuğa başvurduğunu ancak uzlaşma sağlanamadığını bildirerek davalı şirketin genel kurul gündeminde önemli nitelikte işlem olan ayrılmak hakkı fiyatı 0,68648 TL’sına ait 3. Maddenin iptali ile SPK Kurumunun ekli kararında belirtilen 1,14257 TL’sına karar verilmesini, 0.68648 TL ile 1.14257 TL arasındaki farkın veya genel kuruldaki 21.092 adet hissesinin şirketçe 1.14257 TL fiyattan 29/11/2018 tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte satın alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili asıl ve birleşen dosya yönünden verdiği cevap dilekçesinde özetle: davacı iddiaların herhangi bir hukuki ve somut dayanağının bulunmadığını, ayrılma hakkı kullanım süresinin 28/11/2018-11/12/2018 tarihleri olarak belirlendiğini, bu süreçte hiçbir ortağın ayrılma hakkını kullanmadığını, bu nedenle davacıların bu davayı açmakta hukuki yararlarının bulunmadığını, davacılarca dayanak olarak gösterdiği SPK tarafından müvekkili şirket hakkında uygulanan bireysel işlemin SPK’nun 13/12/2018 tarih 2018/57 sayılı haftalık bülteninde yayınladığı karar ile “önemli nitelikte ki işlem olarak değerledirilen tek bir hususun iki defa genel kurul onayına sunularak ayrılma hakkının kullandırıldığı ve süreç içerisinde şirketimizin önemli nitelikteki işlemin gerçekleşmesi niyetine ilişkin herhangi bir vazgeçeme durumunun söz konusu olmadığı dikkate alınarak, şirketinizin varlık satışına ilişkin olarak ilk niyetinin kamu oyuna açıklanmasının yönetim kurulu üyesine varlık satışı için yetki verilmesinin kamu oyuna duyurulduğu, 20/11/2017 tarihinde gerçekleştiği de göz önünde bulundurularak tebliğin 10uncu maddesine uygun şekilde hesaplanacak ayrılma hakkı kullanım fiyatının şirketinizin 28/12/2017 ve 21/11/2018 tarihli genel kurul toplantıları için 1 TL nominal değerli pay başına 1.14257 TL olduğu hususunun kurulumuz bülteni il kamu oyuna duyurulması ve ayrılma hakkı kullanım fiyatının hatalı olarak kamu oyuna duyurulması ile zarara uğrayan … pay sahiplerinin, söz konusu zararın tazminine ilişkin genel hukuk hükümleri çerçevesi içinde söz konusu tarihler itibariyle görev üstlenene yönetim kurulu aleyhine dava açabileceği hususunda bilgilendirilmelerine karar verilmiştir.” şeklinde karar verildiğini, anılan işlemin 19/12/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkili şirket tarafından süresi içinde gerek bireysel işlem gerek dayanağı olan tebliğ hükmünün iptali için yürütmenin durdurulması talebi ile Danıştay’da dava açıldığını, yargılamanın halen devam ettiğini, davacılar tarafından sunulan SPK’nun 13/12/2018 tarih ve 63/1448 sayılı kararı aleyhine Danıştay’da açılan davanın sonuçlanmasının bekletici sorun olarak kabul edilmesini, SPK 6362 sayılı Kanunun 23/1 ve 24/4 maddeleri uyarınca yayınlanan 11/23.1 sayılı önemli nitelikteki işlemlere ilişkin ortak esaslar ve ayrılma hakkı tebliğ ile önemli nitelikteki işlemleri ve yarılma hakkı esaslarını belirlediğini, alınan tebliğin 9. Maddesinin ayrılma hakkını kullanımını düzenlediğini, 21/11/2018 tarihinde yapılan kap açıklamasıyla genel kurulda varlık devrine ilişkin gündem maddesinin oy çokluğu ile kabul edildiği, olumsuz oy kullanan ortaklardan 2.626,869 TL nominal değerindeki pay sahibinin muhalefet şerhinin toplantı tutanağına şerh ettiğini, kamu oyuna duyurulduğunu, ayrılma hakkı kullanım sürecinde hiçbir ortağın ayrılma hakkını kullanmadığını, davacılarda dahil olmak üzere muhalefet şerhini işleterek ayrılma hakkını kullanmak isteyen hiçbir pay sahibinin payını şirkete satmadığını, davacıların ayrılma hakkını kullanmak istediğini genel kurulda belirtmesine karşın bu hakkını kullanmaması sebebiyle oluşan bir zararının bulunmadığını, davacıların SPK’nun 13/12/2018 tarihli kararı ve Bistin 21/12/2018 tarihli kararı sonrasında hisse düşüşü nedeniyle iş bu davayı açtıklarını, burada yatırımcıların zarara uğramasına sebebiyet verenin SPK ve Bist olduğunu, Kasım 2017 den beri devam eden sürecin tüm aşamalarından haberdar olan bu kurumların herhangi bir uyarı, düzeltme talebi dahi yapmadan bu işlemleri yaparak şirketi ve yatırımcıları mağdur ettiğini, ayrıca 28/12/2017 tarihli genel kurul kararı ile onaylanan satış sürecinden sonra yaşanan ekonomik gelişmeler ve mevzuat değişkliği nedeniyle satış fiyatının revize edildiğini, 13/09/2018 tarihli 30534 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Cumhurbaşkanlığının 85 nolu kararı ile Türk Parasını Kıymetini Koruma hakkında 32 sayılı kararın 4. Maddesine eklenen (g) bendi uyarınca Türkiye’de yerleşik kişilerin sözleşme bedellerinin döviz cinsinden belirlenemeyeceğinin düzenlendiğini ve geçici madde ile mevcut sözleşmelerin Türk Parası olarak taraflarca yeniden belirlenmesi zorunluluğunun getirildiğini, müvekkili şirketin bu süreçte müzakereleri yürüttüğünü ve 5,55 TL olarak anlaşmaya varıldığını, satış fiyatı önemli tutarda değiştiği için sürece yeniden başlandığını, bu yüzden yeniden ayrılma hakkı fiyatı belirlendiğini, ilk genel kurulda hiçbir ortağın ret oyu vermediğini ve ayrılma hakkı kullanmadığını, genel kurulun iptali için dava açmadığını, ikinci genel kurulda varlık devrine ilişkin gündem maddesinin oy çokluğu ile kabul edildiğini, olumsuz oy kullanan ortaklardan 2.626.869 TL nominal değerindeki pay sahibinin muhalefet şerhinin toplantı tutanağına şerh ettiğini, ayrılma hakkı kullanım süresi 28/11/2018-11/12/2018 tarihleri olarak belirlendiğini, bu süreçte hiçbir ortağın ayrılma hakkını kullanmadığını, dava dışı kurumun dava konusu işlerini haftalık bültende yayınlamasının ardından ikinci genel kurul maddelerinin iptali için dava açıldığını, bir çok yatırımcının zarara uğradığı iddiasıyla yönetim kurulu ve şirket aleyhine tazminat talebinde bulunduğunu bu işlemlerden sonra şirketin hisse devrinin 0,76 dan 0,28 e kadar gerilediğini, 2018 yılı içinde 9640 oranında artış gösteren kur nedeniyle yabancı alıcı olan tarafın fiyattan indirim istediğini, daha sonra eylül 2018 de yayınlanan mevzuat değişikliği uyarınca Türk parasına dönülme zorunluluğu ortaya çıktığını, müvekkili şirket açısından ekonomik mücbir bir sebep halinin oluştuğunu, davacıların şirketin yatırımcıları zarara uğrattığını iddia etmesinin ticari hayatın gerçeklerine ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu, ekonomik gelişmeler nedeniyle zarara uğarayanın şirket olduğunu, ortaklarında bundan etkilenmesinin işin gereği olduğunu bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirketin sicil dosyası celp edilmiş, 21/11/2018 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantı tutanağında gündemin 2. Maddesinin b bendi ile SPK’nun ayrılma hakkı başlığını taşıyan 24. Maddesi ve SPK’nun 23.1 tebliğinin ayrılma hakkı kullanım fiyatı başlığını taşıyan 10. Maddesi hükümleri çerçevesinde ayrılma hakkının pay başına işlemin kamuya açıklandığı tarihten itibaren 30 gün içinde borsada oluşan ortalama fiyatı olan 0068648 TL olduğunun belirtildiği belirlenmiştir.
Danıştay 13. Daire Başkanlığının …/… Esas sayılı dosyasında davacının … A.Ş, davalının Sermaye Piyasası Kurulu olduğu, 11-23.1 sayılı önemli nitelikteki işlemlere ilişkin ortak esaslar ve ayrılma hakkı tebliğinin 10. Maddesinin 4. Fıkrasının 13/102/2018 tarih ve 63/1448 sayılı SPK’nun iptali ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin davanın derdest olduğu belirlenmiştir.
Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyasında davacının …, davalının … A.Ş olduğu ve genel kurul kararının iptaline yönelik açıldığı belirlenmiştir.
İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas …/… Karar sayılı dosyasında davacının …, davalıların …, …, …, … ve … oldukları, şirket yöneticilerinin sorumluluğundan kaynaklanan davada davanın kabulüne ilişkin 16/12/2020 tarihinde karar verildiği belirlenmiştir.
Asıl ve birleşen dosya yönünden yaptırılan bilirkişi incelemesine karar verilmiş, dosyaya verilen 24/02/2020 tarihli bilirkişi ön raporunda merkezi kayıt kuruluşunda davacıların 24/10/2018 ve 21/11/2018 tarihi itibariyle sahip olduğu … hisse adet, tutar bilgisi-dökümünün an itibariyle davacıların Merkezi Kayıt Kuruluşundan hisse, adet, tutar bilgisinin, T.Vakıflar Bankasından davacı …’ndan 23/10/2018-14/12/2018 tarihleri arasındaki … hisselerine ait yatırım hesabı hareketlerini hisse adet satışlarını, birim satışlarını ve satış tutarlarını gösterir ekstrelerin iletilmesi bildirilmiş, Türkiye Vakıflar Banasından …’na ait 23/10/2018-14/12/2018 tarihleri arasındaki davalı şirket hisselerine ait yatırım hesabı hareketleri hisse adet satışları ve satış tutarlarını gösterir ekstreler ile Merkezi Kayıt Kuruluşundan asıl ve birleşen dosyada davacılara ait 24/10/2018-21/11/2018-02/09/2018 tarihler ile sahip oldukları … hisselerinin adet ve tutar bilgilerinin celbine karar verilmiş, ayrıca … Yatırım A.Ş’den birleşen dosyada davacıya ait 24/40/2018 ve 21/11/2018 tarihi itibariyle sahip olduğu … hisselerine ait bilgiler dosyaya gönderilmiş, bilirkişi tarafından dosyaya verilen 24/11/2020 tarihli raporunda; 21/11/2018 tarihli genel kurula ilişkin dosyada mevcut olan toplantı tutanaklarının görülüp incelendiği, 3.gündem maddesinin 7.126.869 TL’lik red oyuna karşılık 35.555.824 TL’lik kabul oyu ile oy çokluğuyla kabul edildiğini, red oyu kullanan ve muhalefet şerhlerini toplantı tutanağına işleten pay sahiplerinin listesinin toplantı tutanağına ek yapıldığının görüldüğünü, ilgili muhalefet şerhi listesinde davacı taraflardan …’ın da olduğu ve kendisine ait “muhalefet şerhinin işlenmesiyle ayrılma hakkını kullanmak istiyorum” şeklindeki şerhin de görüldüğünü, yine dosyada mevcut olan ve ilgili genel kurula ait hazır bulunanlar listesinde de Davacı …’ın hazır bulunduğunun görüldüğünü, diğer davacı taraf …’nın ise hazır bulunanlar listesinde bulunmadığı ve dolayısıyla toplantıya katılmadığının görüldüğünü, ayrılma hakkı bedeli olarak SPK’nun 13/12/25018 tarihli 63/1448 sayılı kararında belirtilen 1.14257 TL olarak karar verilmesi talebi ile ilgili hukuki değerlendirmenin mahkemenin takdirinde olduğu, SPK’nun ilgili kararı ve kamuya yaptığı duyurunun incelendiğini, SPK’nun resmi web sitesinden de 13/12/2018 tarihinde kamuya açıklanan 2018/57 sayılı SPK bülteninin incelendiğini, bültenin duyuru ve ilke kararları kısmında “Kurul Karar Organının 13/12/2018 tarih ve 631448 sayılı kararı uyarınca duyuru başlığı altında açıklamanın yapıldığının görüldüğünü, mahkemece ayrılma hakkı kullanım fiyatında SPK kararında belirtilen 1 TL nominal bedelli pay başına 1,14257 TL olduğu yönünden karar verilmesi halinde yine ayrılma hakkı kullanımı fiyatının hatalı olarak kamuya duyurulması nedeniyle yatırımcılarını ve dolayısıyla davacı tarafların zarara uğradığı yönünde karar verilmesi halinde davacı … açısından davacının satışını gerçekleştirdiği 98.171 lot hisseye ait hesaplanan toplam “fark bedeli” nin 42.271,13 TL ve buna ilişkin yaşal faizin 7.577,53 TL olduğu, davacının ayrıca Vakıfbank yatırım hesabındaki 105.000 lot hisse ve Akbank yatırım hesabındaki 15.000 lot hissenin 1,14257 TL üzerinden davalı şirket tarafından 29/11/2018 tarihi itibariyle faiziyle birlikte satın alınmasını talep ettiği, Borsa İstanbul’da 2020 yılı Mayıs ayı başından itibaren SPK’nun açıkladığı 1,14257 TL fiyatın çok üzerinde işlem görmeye başladığından davacı tarafın hisseleri elden çıkarmış olma ihtimalinin yüksek olduğu, dolayısıyla dava konusu davacı talebinin kısmen konusuz kalma ihtimali olduğu, davacı tarafın beyanına ve kendisinin sunduğu ekstre / dökümlere itibar edilecek olursa toplam 120.000 lot hissenin davacı tarafın halen elinde olduğu varsayımı altında mahkemenin bu yönde karar vermesi halinde 120.000 lot hissenin hesaplanan satış bedelinin 137.108,40 TL ve buna ilişkin yasal faizin 24.578,09 TL olduğu, davacı … açısından genel kurulda açıklanan fiyat olan 0.68648 TL ile sonradan SPK tarafından kamuya açıklanan ve mahkemece aynı zamanda karar verilmesi istenen 1,14257 TL arasındaki farkların faiziyle birlikte tazminini veya genel kurulda sahibi olduğu 21.092 lot hissesinin davalı şirket tarafından 29.11.2018 tarihi itibariyle faiziyle birlikte satın alınmasını talep ettiği, dava dosyasında bulunan ticaret sicilde tescil edilen genel kurul evraklarında davacı …’ın genel kurul tarihi olan 21.11.2018 tarihi itibariyle 21.092 lot hisseye sahip olduğunun görüldüğü, davacı tarafın ayrılma hakkının son gün olan 11.12.2018 tarihinde de ayrılma hakkını kullanmadığı, ilgili hisselerin davacı tarafın elinden çıkarılıp çıkarılmadığı ile ilgili bir bilgi olmadığ,ı güncel tarihi itibariyle bu hisselere hala sahip olup olmadığı konusunda bilginin tarafına iletilmediği, dava konusu şirketin hisse fiyatının Borsa İstanbul’da 2020 yılı Mayıs ayından itibaren SPK’nun açıkladığı 1,14257 TL fiyatının çok üzerinde işlem görmeye başladığından davacı tarafın hisselerinin elden çıkarmış olma ihtimalinin yüksek olduğu ve dava konusu talebin kısmen konusuz kalma ihtimalinin bulunduğu, ilgili hisselerin davacı tarafın halen elinde olduğu varsayımı altında; Satışı hali hazırda zaten yapılmayan hisselerin fark bedeline ilişkin tutarın tazmin edilmesinin gerekip gerekmediği yönündeki hukuki değerlendirmenin mahkemeye ait olduğu, hesaplanan fark bedelinin 9.619,85 TL ve buna ilişkin yasal faizin 1.724,46 TL olduğu, ilgili hisselerin davacı tarafın halen elinde olduğu varsayımı altında davacı tarafın diğer bir talebi olan genel kurulda sahibi olduğu 21.092 lot hissesinin davalı şirket tarafından 29.11.2018 tarihi itibariyle faiziyle birlikte satın alınması talebine istinaden mahkemenin bu yönde karar vermesi halinde hesaplanan satış bedelinin 24.099,00 TL, buna ilişkin yasal faizin 4.320,01 TL olduğu bildirilmiştir.
Birleşen dosyada davacı …’ın aşamada dosyaya verdiği dilekçesinde 21.092 lot ile genel kurula katıldığını, bunun 20.000 adedini 0,72 den kalan 1092 adedini ise sonradan aldığı 1300 lot ile birlikte 0,83 ten sattığını ve hissesinin kalmadığını bildirmiştir.
… Yatırımdan dosyaya gelen 07/09/2021 tarihli yazı ile birleşen dosyada davcı …’ın … hisselerinin satışına ilişkin bedel ve satış tarihlerini gösterir raporu dosyaya ibraz etmiş, davacının 20.000 adet hissesinin 0,72 bedel ile 21/11/2018, 2392 hissesinin 0,83 TL bedel ile 23/11/2018 tarihinde satıldığı belirlenmiştir.
Birleşen dosyada davacı tarafın hisselerinin satışına ilişkin belge örnekleri … Yatırım A.Ş’den celp edilerek … Yatırım A.Ş cevabı birleşen dosyada davcı taraf beyanları ve davalı vekilinin bilirkişi raporuna itirazları irdelenmesi yönünde bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş, daha önce inceleme yapan ….’ın görevden affını talep etmesi nedeniyle bilirkişilik görevinden alınmış, birleşen dosyada davacı taraf beyanları davalı tarafın beyanları incelenmek suretiyle bilirkişi ….’ten alınan 02.06.2022 tarihli bilirkişi raporunda; ayrılma akçesinin ticaret ortaklarının birleşme süreci içinde “iktisap olunacak şirket paylarının gerçek değerine denk gelen” tutar olduğunu, 24/12/2013 tarih 28861 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Önemli Nitelikteki İşlemlere İlişkin Ortak Esaslar Ve Ayrılma Hakkı Tebliğinin, Ayrılma Hakkı Kullanım Fiyatı Başlıklı 10. Maddesinde”(1)” Payları borsada işlem gören ortakların payları için ayrılma hakkı kullanım fiyatı, işlemi ilk defa kamuya açıklandığı tarihten önceki, açıklanma tarihi olmak üzere, 30 gün içinde borsada oluşan düzeltilmesi ağırlıklı ortalama fiyatlardın aritmetik ortalamasıdır…(4) önemli nitelikteki bir işleme ilişkin birden fazla özel durum açıklamasının yapıldığı durumlarda, söz konusu önemli nitelikteki işleme ilişkin ayrılma hakkı kullanım fiyatının belirlenmesinde; fiyat, tutar, oran ya da değerleme sonucu vb bilgilere yer verilmesi ve işlemin o aşamada kesin olup solmadığı hususları aranmaksızın, yapılması planlan işleme ilişkin niyetle ilgili olarak kamuya yapılan ilk açıklama tarihi esas alınır.(5) önemli nitelikteki işlemin yapılamayacağının anlaşılmasına veya yapılmasından vazgeçildiğine ilişkin özel durum açıklamasının yapıldığı tarihten itibaren bir yıl geçmesi durumunda, ayrılma hakkı kullanım fiyatının tespitinde bu maddenin üçüncü ve dördüncü fıkralarında yer alan süreç yeniden başlar” kuralına yer verildiği 6362 sayılı kanunun ayrılma hakkına ilişkin esasları düzenleyen 24. Maddesinin 3.fıkrasında ayrılma hakkının doğmadığı haller ile bu hakkın kullanımına veya payları borsada işlem görmeyen ortaklıklarda satım fiyatının hesaplanmasına ilişkin usul ve esasların kurul tarafından belirleneceği düzenlenerek ayrılma hakkı konusunda sayılan hususlarda kurula düzenleme yapma yetkisinin verildiği, tebliğin 10. Maddesinin 4. Fıkrası ile ilgili hukuki değerlendirmenin mahkemenin takdirinde olduğu, 13/12/2018 tarih ve 631448 sayılı kurul kararı açısından uyuşmazlığa konu olayda davacı şirket tarafından 1 TL nominal pay karşılığı olarak ayrılma hakkı kullanım fiyatının 28/12/2018 tarihli genel kurul toplantısı için işlemin ilk defa kamuya açıklandığı tarih olarak belirtilen 28/11/2017 tarihinden önceki 30 günlük ağırlıklı ortalama fiyatları ortalaması olan 0,011001591 TL ikinci genel kurul toplantısı için ise 24/10/2018 tarihli yönetim kurulu toplantısı önceki 30 günlük ağırlıklı ortalama fiyatlarının ortalaması olan 0.68648 TL olarak belirlendiği, kurul tarafından ise işlemin ilk defa kamuya açıklandığı tarih olarak belirtilen 20/11/2017 tarihinden önceki 30 günlük ortalama fiyatın esas alarak belirlendiği, buna göre bahsi geçen tebliğin 10. Maddesinin 4. Fıkrası gereğince işlemin ilk kez kamuya açıklandığı tarih 20/11/2017 tarihinden önceki 30 günlük ağırlıklı ortalama fiyatının ortalaması olan 1,14257 TL olarak belirlenmesi gerektiğinin görüldüğü, bilirkişi … tarafından 24/10/2020 tarihinde verilmiş bilirkişi rapor özetine göre faiz hesaplamasının yapıldığı bildirilmiştir.
Aşamada davacılar davalı şirketin unvanının … Madencilik ve Enerji Yatırımları Sanayi ve Tic A.Ş olarak değiştiğini bildirmişlerdir.
Aşamada asıl dava 60.000 TL olarak, birleşen dava ise 15.000 TL olarak ıslah edilmiştir.
Sermaye Piyasası Kanunu Ayrılma hakkı başlıklı 24.Maddesi” (Değişik:20/2/2020-7222/26 md.) (1) 23 üncü maddede belirtilen önemli nitelikteki işlemlere ilişkin genel kurul toplantısına katılıp da olumsuz oy veren ve bu muhalefeti tutanağa geçirten pay sahipleri, paylarını halka açık ortaklığa satarak ayrılma hakkına sahiptir.” hükmünü;
24/12/2013 tarih 28861 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan SPK’nun Önemli Nitelikteki İşlemlere İlişkin Ortak Esaslar Ve Ayrılma Hakkı Tebliği başlıklı tebliğin 3. Bölüm-ayrılma hakkının kullanımına ilişkin 9. Maddesi “(1) önemli nitelikteki işlemeler ilişkin genel kurul toplantılarına katılan ve olumsuz oy kullanarak muhalefet şerhini toplantı tutanağına işleten pay sahipleri ve temsilcileri paylarının ortaklığa satarak ortaklıktan ayrılma hakkına sahiptir. ” düzenlemesini içermektedir.
Somut olayda, asıl dosyada davacı …’nın davalı şirketin 210.000 lot hissesini satın aldığını, yanlış bir duyuru ile şirket fabrika satım aşamasında ayrılma hakkı kullanım bedelinin 1.14257 üzerinden yapması gerekirken 0,68648 TL üzerinden yaptığı, davalı şirketin borsaya kote olup 21/11/2018 tarihinde genel kurul davetinde etik davranmadığı, ayrılma hakkını yanlış ilan ettiği, SPK’nun 13/12/2018 tarih 63/1448 sayılı kararı ile ayrılma hakkı bedelinin 1,11425 TL olarak ilan edildiği, davalı tarafın usulüne uygun genel kurul toplantısına çağırmadığını bildirerek davalı şirketin genel kurul gündeminde önemli nitelikte işlem olan ayrılma hakkı fiyatı 0.68648 TL’sına ait 3. Maddesinin iptali ile 1,14257 TL’sına karar verilmesi, ayrılma hakkı fiyatının 1.14257 TL olarak açıklandığı 13/12/218 tarihine kadar hisselerinin 98.171 adet kısmını satmış olduğundan aradaki farkın gecikme faizi ile tazminine, genel kurul tarihinden önce almış olduğu Vakıfbank yatırım hesabındaki 105.000 adet hisse ve Akbank yatırım hesabında bulunan 15.000 adet hissesini şirketçe 1.14257 TL fiyattan 29/11/2018 tarihinden itibaren gecikme faizi ile satın alınmasını, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına yönelik iş bu davanın açıldığı, aşamada davacının genel kurul iptaline yönelik talebinin bulunmadığını, iptale yönelik talepten vazgeçtiğini, elindeki hisseler ile ilgili açmış olduğu davadan feragat ettiğini bildirdiği, satmış olduğu hisselerin farkından kaynaklanan zararın nedeni ile dava ve ıslah dilekçesi doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği, davacı tarafın davaya konu genel kurul toplantısına katılmadığı ve olumsuz oy kullanarak muhalefet şerhini toplantı tutanağına işletmediği, bu nedenle davacının SPK 24. Maddesi 24/12/2013 tarihli 28861 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan SPK tebliğinin 9-1 maddesi kapsamında dava açma hakkının bulunmadığı, bu nedenle davanın reddi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Birleşen dosyada davacı …’ın dava dilekçesi ile 21/11/2018 tarihinde yapılan genel kurul gündeminde önemli nitelikte işlem olan ayrılma hakkı fiyatı 0.68648 TL’sına ait üçüncü maddenin iptali ile, 1.14257 TL’sına karar verilmesi, 0.68648 TL ile 1.14257 TL arasındaki farkın veya genel kurulda ki 21.092 adet hissesinin şirketçe 1.14257 TL fiyattan 29/11/2018 tarihinden itibaren gecikme faizi ile satın alınmasını talep ettiği, aşamada davacının genel kurul kararının 3. Maddesinin iptaline yönelik talebinin bulunmadığını bildirdiği, davacının 21/11/2018 tarihli genel kurul toplantısına katıldığı ve muhalefet şerhini bildirdiği, SPK’nun 13/12/2018 tarih 63448 sayılı kararı uyarınca yapılan duyuru ile tebliğin 10. Maddesine uygun şekilde hesaplanacak ayrılma hakkı kullanım fiyatının …n 28/12/2017 ve 21/11/2018 tarihli genel kurul toplantısı için 1 TL nominal değerli pay başına 1.14257 TL olduğu hususunun kamuya duyurulmasına karar verildiği, davalı şirket tarafından 1 TL nominal pay karşılığı olarak ayrılma hakkı kullanım fiyatının alınan bilirkişi raporu ile 1,14257 TL olarak belirlenmesinin gerektiği, 21/11/2018 tarihli genel kurul toplantısından sonra davacının dava konusu olan 21.092 adet hissesinin 20.000 adedini 22/11/2018 tarihinde 0,72 TL, 1.092 adedini ise 23/11/2018 tarihinde 0.83 TL fiyattan sattığı, davacının 21/11/2018 tarihi itibariyle söz konusu hisselerin sahibi olduğu, bu nedenle 1.14257 TL ayrılma hakkı bedeli ile dava konusu hisselerin satım bedeli arasındaki fark nedeniyle zararının oluştuğu, 20.000 adet hissenin 1.14257 TL den hesaplanan değerinin 22.851,4 TL, 1.092 adet hissenin değerinin ise 1247,68 TL toplamı 24.099,08 TL olduğu, davacının 20.000 adet hissesinin 0,72 TL üzerinden toplam 14.400 TL, 1.092 adet hissesinin ise 0,83 TL üzerinden 906,36 TL toplamı 15.306,36 TL den sattığı, bu nedenle söz konusu hisselerin satım bedeli farkının 8.792,72 TL olduğu, davacı tarafın dava tarihinden önce davalı tarafa muacceliyete ilişkin ihtarname göndermediğinden, birleşen davanın 8.792,72 TL üzerinden kısmen kabulü, fazlaya ilişkin talebin sübut bulmadığından ve genel kurul kararının iptaline yönelik talepten vazgeçme nedeniyle reddi gerektiği sonucuna ulaşılarak aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Mahkememiz dosyasıyla birleşen mahkememize ait …/… Esas sayılı dosyası yönünde davanın kısmen kabulüyle 8.792,72 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine
Asıl dosya yönünden;
Alınması gerekli 80,70 TL harcın peşin alınan 44,40 TL ve ıslah harcı olarak yatırılan 1.007,58TL toplamı 1.051,98 TL’den mahsubu ile bakiye 971,28 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
HUAK 18/A mad gereğince zorunlu Arabuluculuk kapsamında 1.320,00 TL Arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı yasa hükümlerine göre davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre belirlenen 9.600,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Birleşen dosyada yönünden ;
Alınması gerekli 600,63 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL ve ıslah harcı olarak yatırılan 240,00 TL toplamı 284,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 316,23 TL’nin davalı taraftan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
Davalı peşin ve ıslah harcı olarak yatırılan 240 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
HUAK 18/A mad gereğince zorunlu Arabuluculuk kapsamında 1.320,00 TL Arabuluculuk ücretinin kabul ve red oranına göre 773,75 TL’sının davalı taraftan bakiye 546,25 TL’sının davacı taraftan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre belirlenen 8.792,72 TL vekalet ücretinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Davacı tarafça yapılan ilk yargılama gideri 44,40 TL, 6 tebligat gideri 117,80 TL, 7 e-tebligat gideri 41,50 TL, 4 müzekkere gideri 84 TL, talimat gideri ve bilirkişi ücreti gideri 510 TL, bilirkişi ücreti 500 TL olmak üzere toplam 1.297,70 TL ‘nin yargılama giderinden kabul ve red oranına göre 760,68 TL ‘sının davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair asıl dosyada dava dilekçesinin sonuç ve talep bölümünün B bendinde yer alan dava konusu satılan hisseler nedeniyle farka ilişkin tazminat talebine ilişkin verilen karar yönünden başkan …’nun karşı oyuyla oy çokluğuyla, asıl davanın diğer bölümleri ve birleşen dosyada verilen karar yönünden oy birliğiyle verilen karar Asıl dosyada davacı … vekili Av. … ile birleşen dosyada davacı …, Asıl ve birleşen dosyada davalı vekili Av. …’in yüzüne karşı erilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06.10.2022

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

Karşı oy

Karşı Oy: SPK’nun 24. Maddesi ” (Değişik:20/2/2020-7222/26 md.) (1) 23 üncü maddede belirtilen önemli nitelikteki işlemlere ilişkin genel kurul toplantısına katılıp da olumsuz oy veren ve bu muhalefeti tutanağa geçirten pay sahipleri, paylarını halka açık ortaklığa satarak ayrılma hakkına sahiptir.” … (2) pay sahibinin 23. Maddede belirtilen önemli nitelikteki işlemlere ilişkin genel kurul toplantısına veya oy kullanmasına haksız bir biçimde izin verilememesi, çağrının usulüne göre yapılmaması veya gündemin gereği gibi ilan edilmemesi gibi hallerde genel kurul kararlarına muhalif kalma ve muhalefet şerhini tutanağa kaydettirme şartı aranmaksızın birinci fıkra hükmü uygulanır.” ,24/12/2013 tarih 28861 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan SPK’nun önemli nitelikteki işlemlere ilişkin ortak esaslar ve ayrılma hakkı tebliğinin 9-1 bendi “(1) önemli nitelikteki işlemeler ilişkin genel kurul toplantılarına katılan ve olumsuz oy kullanarak muhalefet şerhini toplantı tutanağına işleten pay sahipleri ve temsilcileri paylarının ortaklığa satarak ortaklıktan ayrılma hakkına sahiptir. ” (2) pay sahibinin veya temsilcisinin önemli nitelikteki şilemlere ilişkin genel kurul toplantısına katılmasına haksız biçimde engel olunması genel kurul toplantısının usulüne uygun davet yapılmaması veya gündemin usulüne uygun biçimde ilan edilmemesi hallerinde, genel kurul kararlarına muhalif kalma ve muhalif şerhi tutanağa kaydettirme şartı aranmaksızın birinci fıkra hükmü uygulanır.” düzenlemelerini içermekte olup, somut olayda davaya kaynak teşkil eden 21/11/2018 tarihli genel kurul gündeminde ayrılma hakkı bedeline ilişkin gündemin usulüne uygun ilan edilmemesi nedeniyle davacının dava açma hakkının bulunduğu bu nedenle asıl davada dava konusu edilen satılan hisselere ilişkin fark bedeline yönelik davanın kısmen kabulü gerektiği görüşünde olduğumdan söz konusu bölüm yönünden davanın reddine ilişkin sayın çoğunluk görüşüne katılmıyorum.


Başkan
e-imzalıdır