Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/356 E. 2021/291 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/356 Esas
KARAR NO : 2021/291

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/02/2019
KARAR TARİHİ : 29/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili bankanın İzmir Ticari Şubesi müşterilerinden olan davalılardan …, … ve …’ne genel kredi sözleşmesine istinaden nakdi krediler, ticari kredili mevduat hesabı, taksitli ticari kredi kredileri açılıp kullandırıldığını, asıl kredi borçluları olan iş bu davalıların birbirlerine müteselsil kefaletleri bulunduğunu, her üç kredi borçlusu şirketin diğer davalıların genel kredi sözleşmelerini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, diğer davalılar …, …, … ve …’nin her üç kredi borçlusu şirketin genel kredi sözleşmelerini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, borçlular tarafından kredi şartları ihlal edildiğinden her üç kredi borçlusunun da kredi hesapları kat edilerek …’nin kredi borçlarına ilişkin Kahramanmaraş … Noterliğinin 25/09/2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile hesap kat tarihi itibariyle hesaplanan 9.689.212,74 TL nakit borçlarının ödenmesinin ihtar edildiğini, …’nin kredi borçlarını ilişkin Kahramanmaraş … Noterliğinin 25/09/2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile hesap kat tarihi itibariyle hesaplanan 1.685.561,86 TL nakit borçlarının ödenmesinin ihtar edildiğini, …’nin kredi borçlarına ilişkin Kahramanmaraş … Noterliğinin 25/09/2018 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile hesap kat tarihi itibariyle hesaplanan 1.893.734,66 TL nakit borçlarının ödenmesini ve 41.600,00 TL gayrinakit borçlarının ise depo edilmesinin ihtar edildiğini, kredi borcunun ödenmemesi üzerine davalılar hakkında İzmir … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile borçlular hakkında genel haciz yolu ile takip başlatıldığını, davalılar tarafından yapılan itiraz ile icra takibinin kısmen durduğunu, bunun üzerine İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına borçlularca yapılan itirazın iptali ile alacak talebine ilişkin ticari işlerde dava şartı olan arabuluculuğa başvurulduğunu, ancak anlaşmaya varılamadığını, davalıların takibe ilişkin itirazlarının takibi uzatmaya yönelik olduğunu, müvekkili bankanın alacağının bilirkişi incelemesi ile ispat olunacağını, talep edilen temerrüt faizinin sözleşmeye ve Medeni Kanunun 2. Maddesine uygun olduğunu, GKS’nin 22. Maddesi gereği her ne kadar temerrüt faiz oranının bu faiz oranının %100 fazlası olacağı belirtilmiş ise de müvekkili bankaca temerrüt faizinin TCMB ye bildirilen %50 oranının uygulandığını, gerek Genel Kredi Sözleşmesi hükmü gerek Merkez Bankasına bildirimi gereğince Bankanın tespit ettiği kredi faiz oranı ve talep edilen temerrüt faiz oranının yasal olduğunu, bu nedenlerle davalıların İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki itirazlarının iptali ile takibin takip talebindeki şartlarla devamına, davalı-borçluların itiraz edilen alacak üzerinden %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından davalı şirketlere genel kredi sözleşmesi ile kredi kullandırıldığını, söz konusu krediye …, … ve … ile …. Şirketinin müşterek ve müteselsil kefil olduklarını, kredi borçlarından dolayı bankaca Kahramanmaraş … Noterliğinden 25/09/2018 tarih …, …, … yevmiye sayılı ihtarnamelerle hesap kat ihtarnamesi keşide ettiklerini, ödenmeyen alacağın tahsili için İzmir … İcra Müdürlüğü’nde … Esas sayılı takip başlattıklarını, kredi sözleşmesinin İİK m296’daki konkordato nedeniyle sözleşmenin feshedilemeyeceğine dair düzenlemeye aykırı biçimde konkordato geçici mehil süresi içinde sona erdirildiğini, somut durumda kredi borçlarını vadesi geldiğinde ödeyememe tehlikesiyle karşı karşıya kalan müvekkillerinin davalı şirketlere yönelik 20 Eylül 2018 tarihinde İzmir … ATM’de … Esas sayıda ve müvekkili diğer davalı şahısların da aynı mahkemede … Esas sayıda konkordato talepli dava açtığını, bu durumu öğrenen davacı bankanın hemen kredi sözleşmesini sona erdirme ve acele bir şekilde müvekkilinin davalılarının mallarını haczetme telaşına düşerek konkordato sebebiyle genel kredi sözleşmesini henüz vadesi gelip de ödenmeye taksit bulunmadığı halde sonra erdirerek, Kahramanmaraş … Noterliğinden 25/09/2018 tarihli ihtarnamelerle hesabı kat ettiğini, müvekkili şirkete ihbar ettiğini 24 saat içinde işlemiş faiziyle birlikte kredinin ödenmesini de ihtar ettiğini, İzmir… ATM tarafından … ve … Esas sayılı dava dosyalarından 20 Eylül 2018 tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde müvekkilinin davalılar hakkında konkordato geçici mehil kararı verildiğini, davacı bankanın Kahramanmaraş … Noterliğinden 25/09/2018 tarihli keşide ettiği ihtarname ile kredi sözleşmesinin müvekkili davalıların konkordato talep etmiş olmaları sebebiyle feshedildiğinin şüphesiz olduğunu, davalıların konkordato talepli davayı ikame ettikleri tarihin 20 Eylül 2018 olduğu halde davacı banka ile birlikte müvekkilinin borçlu olduğu bankaların bu tarihten sonra hep birlikte genel kredi sözleşmelerini feshettiklerini ve hesabı kat ettiklerini, yasada açıkça konkordato sebebiyle sözleşmenin feshedilemeyeceği ayrıca geçici mühlet içinde borçların muaccel olamayacağı ve temerrüt oluşmayacağı düzenlendiği halde davacı bankanın İİK 296 da düzenlenen fesih yasağına ve borçların muaccel hale getirilemeyeceğine ilişkin düzenlemelere rağmen hesapların kat edilmesinin söz konusu düzenlemeye, usul ve yasaya aykırı olduğunu, İzmir …Asliye Ticaret Mahkemesi’nde … E. ve … Esas sayılı dosyalarında konkordato davaları her ne kadar reddedilmiş olsa da karara itiraz etmiş olmaları sebebiyle halen İzmir BAM ….Hukuk Dairesi nezdinde derdest olduğunu, bu dosyaların bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, takip dosyası ile nakde çevrilmemiş durumda bulunan teminat mektuplarında talep olunup faiz işletildiğini, İİK 257 madde uyarınca sadece para alacakları için ihtiyati haciz öngörüldüğünden teminat alacakları için öngörülemeyeceğini, teminat mektupları için bankanın takip başlatması ve nakde dönmeyen teminat için faiz işletmesinin yasaya aykırı olduğunu, kefillerin her biri yönünden sorumlu tutulabilecekleri borç tutarını kredi borçlusundan ayrı bir şekilde tespitinin gerektiğini, İİK 294/3 uyarınca tasdik edilen konkordato projesi aksine hüküm içermediği taktirde kesin mühlet tarihinden itibaren rehinle temin edilmemiş her türlü alacağa faiz işlemesi duracağından , İİK 288/1 uyarınca geçici mühlet , kesin mühlet sonuçlarını doğuracağından, konkordato mühletleri boyunca faiz işletilmesinin kanunun emredici hükümlerine aykırı olduğunu, halen istinaf aşamasında bulunan konkordato red kararları bozulduğunda ve bir yıl kesin konkordato kesin mühlet verildiğinde bu mühlet içinde vadesi gelen alacaklar için faiz işletilmesinin mümkün olmadığını, sonuçta konkordato geçici mühletin başlatıldığı 20/09/2018 tarihinden itibaren taleplerinin reddedildiği 21 Aralık 2018 tarihleri arasında müvekkili davalı şirketlerin kredi borçlarından vadesi gelmiş olanlarına bile İİK 294/3 uyarınca faiz işletilemeyeceğinden takip dosyasından takip tarihine kadar faiz işletilmesinin usule ve yasaya aykırı olduğunu, bir an için akdi ve temerrüt faiz talep olunabileceği düşünülse dahi işletilen faiz oranı ve tutarını kabul etmediklerini, takip tarihinden sonra işletilmek istenen %50 temerrüt faiz oranı ve miktarına itiraz ettiklerini, müvekkilleri …, …, …’ın eşlerinde yazılı rıza alınmadan dava konusu kredi sözleşmelerine kefil yapılmak istenmesini TBK’na aykırı olduğunu, icra inkar tazminat talebinin haksız ve mesnetsiz olduğunu bildirerek davanın esasa girilmeden önce reddine, İzmir … ATM nin … d.İş sayılı dosyasından verilen ihtiyati haczin kaldırılmasına, esasa girildiği taktirde İzmir … ATM nin … Esas ve … Esas sayılı konkordato talepli davalarının sonucunun beklenmesine ve bekletici mesele yapılmasına, maddi ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine, davacı aleyhine %15 ten az olmayacak şekilde kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiş, 30/04/2019 tarihli dilekçesinde İzmir … ATM nin … Esas ve … Esas sayılı dosyasındaki kararların İzmir … HD tarafından bozularak ortadan kaldırıldığını, … Esas sayıya kaydedildiğini ve yeniden düzenlenen 19/04/2019 tarihli tensip kararı ile geçici mehil kararı verildiğini bildirmiştir.
İzmir …İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasındaki icra takibinin davacı tarafça davalılar aleyhine Kahramanmaraş … Noterliğinden keşideli 25/09/2018 tarihli …, … ve … yevmiye sayılı ihtarnameleri ve eki hesap özetleri ile kredi sözleşmelerine dayalı olarak 14.591.451,44 TL üzerinden ilamsız takip yolu ile başlatıldığı, davalıların takibe itiraz ettikleri belirlenmiştir.
İzmir …Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasının davalı taraf itirazları yönünden derdest olduğu belirlenmekle davalılar vekilinin söz konusu dosyaya ilişkin ihtiyati haczin kaldırılmasına ilişkin talepleri hakkında mahkememizce karar verilmesine yer olmadığına ilişkin 22/04/2019 tarihinde karar verilmiştir.
Davalı savunmalarında bildirilen İzmir… ATM’nin … Esas sayılı dosyasında ilgili Mahkemenin … Esas , … Karar sayılı kararının İzmir BAM … Hukuk Dairesinin … Esas , … Karar sayılı kararıyla kaldırılmasıyla düzenlenen tensip tutanağında davacıların …, …, …, …, …, …, … , … ve … oldukları, 19/04/2019 tarihinden itibaren başlamak üzere iki ay geçici mühlet kararı verilmesine karar verildiği, İzmir … ATM nin … Esas sayılı dosyasında davacıların …, … …, …, …, …, …, …, … oldukları, Mahkemece düzenlenen 25/09/2018 tarihli tensip tutanağı ile davacı …, … ve …’ın açmış oldukları davanın tefrikine ayrı bir esasa kaydedilmesine, davacı şirketler yönünden 20.09.2018 tarihinden başlamak üzere geçici mühlet kararı verilmesine karar verildiği; …, … ve … tarafından açılan davanın … Esasına kaydedildiği ve söz konusu şahıslar hakkında da 20.09.2018 tarihinde başlamak üzere geçici mühlet kararı verildiği belirlenmiştir.
Mahkememizce takip konusu edilen alacağın varlığı ve miktarının tespitine yönelik bankacı bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmış, dosyaya verilen 25/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı bankanın … İzmir şubesi ile davalı … arasında 14/08/2012 tarihli 10.000.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi akdedildiği, sözleşmeyi davalılar …., …, …, …, …, …’ın 10.000.000,00 TL kefalet limitli olarak müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, gerçek kişilerin eş muvafakatlarının alındığı, davacı bankanın kredi hesaplarını sözleşmenin 20. Maddesinin kendisine verdiği yetkiye istinaden 24/09/2018 tarihinde kat ederek davalılara Kahramanmaraş … Noterliğinin 25/09/2018 tarih … yevmiye sayılı ihtarnamesini keşide ettiği, davacı bankanın davalı … arasında 14/08/2012 düzenleme tarihli 10.000.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesini akdettiği, sözleşmeyi davalılar …, …, …, …, …’ın müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıkları, davacı bankanın kredi hesaplarının sözleşmenin 20. Maddesinin kendisine verdiği yetkiye istinaden 24/09/2018 tarihinde kat ederek davalılara Kahramanmaraş … Noterliğinin 25/09/2018 tarih … yevmiye sayılı ihtarnamesini keşide ettiği, banka ile … arasında 14/08/2012 düzenleme tarihli 10.000.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesini davalılar …, …, … ve …, …, …’ın 10.000.000,00 TL kefalet limiti ile müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıkları, davacı bankanın Kahramanmaraş … Noterliğinin 25/09/2018 tarihli … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile hesabı kat ettiği, davalı borçluların kullanmış olduğu kredilerin taksitlerinin 20/09/2018 konkordato dava tarihi öncesinde ödendiği, geciken taksitinin bulunmadığının tespit edildiği, İzmir … ATM nin … Esas, … Esas sayılı dosyalarında 20/09/2018 tarihinde açılan ve mehil süresi 21/12/2018 tarihinde dolan konkordato davasının açıldığı tarihten hemen sonra davacı bankaca Kahramanmaraş … Noterliğinin 25/09/2018 tarih …, … ve … yevmiye sayılı ihtarnameleri keşide edilerek kredi hesaplarının kat edildiği, geçici mehilin sona ermesinden sonra İstinaf kanun yoluna başvurulmuş olması ve konkordato talebinin reddedilmesine dair kararın kesinleşmemesi sebebiyle geçici mehil süresi içinde ödenmesi gerekip ödenmeyen kredi taksitlerinden dolayı temerrüt tarihinin oluşup oluşmadığı hususunun ve konkordato davasının bekletici mesele yapılmasının takdir ve değerlendirilmesinin mahkemeye ait olduğu, takip tarihi itibariyle davacı banka alacağının 13.091.073,13 TL asıl alacak, 1.400.067,15 TL işlemiş faiz, 70.003,33 TL faizin %5 gider vergisi toplamı 14.561.143,61 TL olduğunu, banka alacağının şirketler arasındaki dağılımının ise … ne kullandırılan kredilerden dolayı 1.508.1025,73 TL asıl alacak, 111.134,81 TL işlemiş faiz, 5.556,74 TL faizin %5 gider vergisi toplamı 1.624.817,28 TL olup, davalı …’nin asıl borçlu sıfatıyla diğer davalıların müteselsil kefil sıfatı ile; …’ne kullandırılan kredilerden dolayı 9.689.212,74 TL asıl alacak, 1.158.959,59 TL işlemiş faiz, 57.947,97 TL faizin %5 gider vergisi toplamı 10.906.120,30 TL olan banka alacağından davalı …’nin asıl borçlu sıfatı ile diğer davalıların tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla müteselsil kefil sıfatıyla; … ‘ne kullandırılan kredilerden dolayı 1.893.734.66 TL asıl alacak, 129.972,75 TL işlemiş akdi temerrüt faizi, 6.498,62 TL faizin %5 gider vergisi toplamı 2.030.206,03 TL banka alacağından davalı …’ne asıl borçlu sıfatıyla diğer davalıların tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla müteselsil kefil sıfatı ile sorumlu olduklarının belirlendiği: konkordato sürecinin başladığı ile bittiği tarih aralığında faiz işletilmemesi halinde yapılan tahsilatlar dikkate alınarak takip tarihi itibariyle ayrıca hesap yapıldığı bildirilmiştir.
İcra İflas Kanunu’nun konkordato ile sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırılmasını düzenleyen 12. Bapta yer alan 296. (Değişik:28/02/2018-7101/24.md) Maddesi “Sözleşmenin karşı tarafının konkordato projesinden etkilenip etkilenmediğine bakılmaksızın, borçlunun taraf olduğu ve işletmesinin faaliyetinin devamı için önem arz eden sözleşmelerde yer alıp da borçlunun konkordato talebinde bulunmasının sözleşmeye aykırılık teşkil edeceğine, haklı fesih sebebi sayılacağına yahut borcu muaccel hâle getireceğine ilişkin hükümler, borçlunun konkordato yoluna başvurması durumunda uygulanmaz. Sözleşmede bu yönde bir hüküm bulunmasa dahi sözleşme, borçlunun konkordatoya başvurduğu gerekçesiyle sona erdirilemez. Borçlu, tarafı olduğu ve konkordatonun amacına ulaşmasını engelleyen sürekli borç ilişkilerini, komiserin uygun görüşü ve mahkemenin onayıyla herhangi bir zamanda sona erecek şekil-de feshedebilir. Bu çerçevede ödenmesi gereken tazminat, konkordato projesine tabi olur. Hizmet sözleşmelerinin feshine ilişkin özel hükümler saklıdır.” hükmünü içermektedir.
Somut olayda davacı tarafça davalılar aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasıyla yapılan icra takibine davalıların itirazlarının iptaline yönelik iş bu davanın açıldığı, İzmir … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasındaki takip dayanağının kredi sözleşmeleri Kahramanmaraş … Noterliğinin 25/09/2018 tarihli …, … ve … yevmiye sayılı ihtarnameleri ve eki hesap özetleri olduğu, Kahramanmaraş … Noterliğinin 25/09/2018 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesinde davacı banka İzmir Ticaret Şubesi tarafından … ne kullandırılan kredi hesabının 24/09/2018 tarihi itibariyle kat edildiğinin bildirilerek 9.689.212,74 TL lik alacağın 24 saat içinde ödenmesinin ihtar edildiği; 25/09/2018 tarihli … nolu ihtarnamenin …’ne kullandırılan krediler nedeniyle hesap kat’ı na ilişkin; … yevmiye nolu ihtarnamenin ise …’ne kullandırılan krediler nedeniyle hesap kat ihtarnamesi olduğu, davacı banka ile davalı … arasında düzenlenen 14/08/2012 tarihli 10.000.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesinde diğer davalıların müteselsil kefil sıfatı ile, … arasında düzenlenen sözleşmede diğer davalıların müteselsil kefil sıfatı ile … arasında düzenlenen 14/08/2012 tarihli sözleşmede diğer davalıların müteselsil kefil sıfatı ile taraf oldukları, sözleşmelere dayalı sözleşme tarafı şirketlere ticari krediler kullandırıldığı, davalılar …, … ve …’ın İzmir … ATM’nin … Esas sayılı, davalı şirketlerin ise aynı mahkemenin … Esas sayılı dosyalarında 20/09/2018 tarihinde konkordato talepli davalar açtıkları ve mahkemece ilgili dosyalarda 25/09/2018 tarihli tensip tutanağı ile konkordato talep edilen taraflara 20/09/2018 tarihinden itibaren başlamak üzere geçici mühlet kararı verildiği; davacı tarafın konkordato davası açıldığı 20.09.2018 tarihinden sonra geçici mühlet süresi içinde Kahramanmaraş … Noterliğinin 25/09/2018 tarihinde …, …, … yevmiye nolu ihtarnameleri ile kredi hesaplarının 24/09/2018 tarihi itibariyle kat edildiği bildirilerek alacağın ödenmesini ihtar ettiği ve ödeme yapılmadığından dolayı iş bu davaya konu icra takibinin başlatıldığı, kredi ilişkisinin sonlandırıldığı tarihte davalıların takip konusu kredi sözleşmesi nedeniyle vadesi gelip te ödenmemiş herhangi bir taksitinin bulunmadığının bilirkişi raporuyla tespit edildiği, İİK 296. Maddesinin borçlunun taraf olduğu ve işletmesinin faaliyetine devamı için önem arz eden sözleşmelerin borçlunun konkordatoya başvurduğu gerekçesiyle sona erdirilemeyeceğine ilişkin düzenlemesi karşısında davacı tarafça takip dayanağı sözleşmelere dayalı hesabın kat edilmesinin İİK 296 madde kapsamına aykırılık teşkil ettiği, İİK 67 madde gereğince açılan itirazın iptali davasının takip dosyasına bağlı bir dava türü olduğu ve takibin taraflar arasındaki sözleşmenin sona erdirilmesine ilişkin gönderilen hesap kat ihtarına dayalı olarak yapıldığı, hesabın kat edildiği tarihte davalı tarafın vadesi gelip te ödenmemiş muaccel borcunun bulunmadığı bu nedenle davanın İİK 296 kapsamında reddi gerektiği sonucuna ulaşılarak davanın reddine, davacı tarafın kötü niyeti dosya kapsamıyla sübut bulmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin reddine, dava İİK 296.Madde kapsamında reddedilmiş olduğundan davalılar lehine maktu vekalet ücreti tayinine ilişkin aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR ; Yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın Reddine,
2-Kötü niyet sübut bulmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 59,30 TL harcın, peşin alınan 176.228,26 TL harçtan mahsubu ile bakiye 176.168,96 TL’nın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-HUAK 18/A mad gereğince zorunlu Arabuluculuk kapsamında suçüstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL Arabuluculuk ücretinin 6831 sayılı yasa hükümlerine göre davacı taraftan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
5-Davalılar lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsiliyle davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde ilgili taraflara iadesine,
Dair davacı vekili davalılar vekilinin yüzüne karşı verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/04/2021

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır