Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/293 E. 2021/777 K. 29.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/293
KARAR NO : 2021/777

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/02/2019
KARAR TARİHİ : 29/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; davalının kendi adına kayıtlı … isimli işyeri ile hem ürün hemde araç satışı yapmakta olup müvekkili ve müvekkili gibi birçok kişiye araç satışı yaparak ekonomik gelir elde ettiğini, davalının bu işyeri aracılığı ile bir çok kişiyi dolandırdığını ve satacağını belirttiği araçları devir etmeden paraları uhdesine geçirerek ortadan kaybolduğunu, müvekkilinin anlaşmaya istinaden davalının kendisine 3 adet araç devir edeceği inancı ile kendi adına kayıtlı … Bankası A.Ş de bulunan TR … … … … … … … numaralı IBAN hesabından davalı … /… Ticareti adına kayıtlı TR … … … … … … … numaralı banka hesabına ; 26/06/2018 tarihinde 155.000,00 TL , 11/07/2018 tarihinde 130,000,00 TL, 14/07/2018 tarihinde 14.000,00 TL, 24/07/2018 tarihinde 153.000,00 TL, 01/08/2018 tarihinde 86.000,00 TL , 03/08/2018 tarihinde 150.000,00 TL,02/10/2018 tarihinde 34.000,00 TL’nin carisine işlendiğini, 07/09/2018 tarihinde 160.000,00 TL’nin ise davalıya yapmış olunan satıştan dolayı … nolu faturadan kaynaklanan alacağı olarak carisine işlendiğini, davalının, müvekkilin güvenini kazanmak adına işbu 26/06/2018 tarihli ve 11/07/2018 tarihli ödemelerden sonra … … … plakalı (yeni plaka : … … …) aracın 11/07/2018 tarihinde İzmir … Noterliği ‘nin … yevmiye Numarali sözleşmesi ile müvekkili şirkete 189.000,00 TL bedel karşılığında satışını verdiğini, aracı yasal olarak devir ettiğini, davalının daha sonra müvekkiline; başka araç alımları yapmak istendiği takdirde de bu şekilde önden ödemeler yapacak olursa, anlaşılan araçların müvekkiline devir edebileceğini bildirdiğini, müvekkilinin de 2 adet daha araç almak istediğini dile getirdiğini, davalı ile birlikte çalışan ve kendini davalının yeğeni; ismini de … olarak tanıtan kişinin; müvekkiline ödemelere devam edilmesi halinde istenilen araçları verecekleri, kendisinin uzun süredir bu işi yaptığı ve herhangi bir sorun çıkmadığı güvencesini verdiğini, müvekkilinin de bu şekilde davalı … hesabına ödeme yapmaya devam ettiğini, 11/07/2018 tarihindeki araç satışı sonrası müvekkilinin kendisine satılan … … … plakalı araçtan memnun kalmadığından aracı iade etmek istediğini ve davalının 07/09/2018 tarihinde işbu aracı müvekkilinden 160,000,00 TL bedel ile geri satın aldığını, bundan yaklaşık 12 gün sonra bu sefer müvekkiline 25/09/2018 tarihinde eski plakala: … Yeni Plaka No:… … … olan aracı 153,000,00 TL bedel karşılığı sattığını, müvekkilinin bu satış sonrası davalı uhdesinde 521,891,87 TL parası bulunmakta olup davalının; müvekkilinin yaptığı ödemelere ve karşılıklı anlaşmaya rağmen müvekkilinin talep ettiği üç araçtan geriye kalan … marka ve … … marka araçların müvekkiline satılmadığını ve devredilmediğini, piyasadan yapılan araştırmalarda davalı yanın ve yeğeni ( kendisini … olarak tanıtan ) … …’un adli sicilinin bozuk olması nedeni ile akrabası olan … adına işyeri açtığı davalı ve yeğenin burada uzun süreli araç kiralama ile kiraladıkları araçları üçüncü kişilere sattıkları, güven oluşturma amacı ile araçları sıfır ve temiz gösterdikleri , araçları fiilen teslim ettikleri , araçların paralarını aldıklarını ancak resmi devirleri yapmadıkları ve en son olarak da piyasadan kaybolduklarını öğrendiklerini, davalı ve kendisini … olarak tanıtan Yeğeni … …hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının
…/… sayılı soruşturma dosyası ile şikayette bulunulmuş olup tahkikatın devam ettiğini, bu kişi hakkında müvekkili dışındaki kişilerin de şikayetçi olduğunu öğrendiklerini, müvekkilinin İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatarak ödediği paranın iadesini talep etmekte ise de davalı yanın haksız ve kötüniyeli olarak müvekkile borcunun olmadığı, müvekkilinden para almadığı kendisininde dolandırıldığını ,okuma yazması olmadığını iddia ederek dosya borcunun tamamına itiraz ettiğini, banka hesap hareketleri ile müvekkilinin davalıya yaptığı ödemelerin sabit olduğunu belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı, ıslah hakkı saklı kalmak kaydı ile davanın kabulü ile öncelikle müvekkilinin davalıdan vadesi gelmiş bir alacağı bulunduğundan dolayı davalı yan adına kayıtlı bulunan taşınır ,taşınmaz ve üçüncü kişiler nezinde bulunan hak ve alacaklarına 100,000,00 TL yönünden ihtiyati haciz konulmasına, İzmir … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyasında davalının borca ve ferilerine ilişkin itirazın iptali ile takibin 155,000,00 TL üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda işleyecek reeskont avans faizi ile devamına, davalı/borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dilekçesinde bahsi geçen alacak ve işlerden hiçbir haberi olmayıp, dava dilekçesinde de belirtildiği üzere yapılan ticari alışverişlerin tamamının … …adlı şahıs tarafından yapıldığını, müvekkilinin yeğeni olan bu şahısın, sonradan öğrenildiği üzere, dolandırıclık vs başkaca fiiller sebebiyle sicilinin bozuk olması sebebiyle, seni emekli yapacağım, ailene söyleme süpriz olsun gibi sözlerle müvekkilini kandırma suretiyle onun üzerine bir işletme kurarak bu şekilde hileli işlemlerde bulunduğunu, müvekkilinin de, davacı ve diğer birçok kişi gibi … …adlı şahıs tarafından dolandırıldığını, Davacının bahsetmiş olduğu, … Mah … Sk. No…./… …/… adresinde bulunan, … isimli işyeri müvekkili adına kayıtlı olsa da aslında bu iş yeriyle müvekkilinin bir ilgisi olmayıp, … tarafından müvekkili kandırılarak açılmış bir iş yeri olduğunu, müvekkilinin okuma yazması olmayıp maddi durumunun iyi olmadığını, hayatın olağan akışı içerisinde zorluk çekmemesi ve okuma yazma bilmememin ezikliğini yaşamaması için, kızı ve eşinin kendisine bazı şekiller yaparak imza diye tabir edebileceğimiz karalama yapmayı öğrettiğini, müvekkilinin saflığından ve cahilliğinden yaralanan ve dolandırıcılıktan pek çok sabıkası olduğu öğrenilen iş yerini açtıktan sonra … …’un müvekkilinden noter aracılığıyla vekaletname temin ettiğini, verilen bu vekaletnamenin de usulüne uygun olmadığını çünkü müvekkilinin okur-yazar olmadığını, yeğeni ile birlikte noterdeyken, okuma yazması var denilip sadece imza atması istendiğini ve müvekkilinin de yeğenine güvenip imza attığını, yeğeninin bu vekaletnameyle müvekkili adına bankalarda ticari hesaplar, kredi hesapları, internet bankacılığı hesapları açtırıp, çeşitli abonelikler yaptığını, pos cihazları aldığını, bu hesaplara gelen paraları dahi bilmeyen müvekkilinin hesaplardan, ne para çektiğini ne de hesaplara para yatırdığını, tüm para akışını … …’un sağladığını, müvekkilinin ne davacıyla ne de başka bir kişiyle ticari veya başka bir konuda görüşme gerçekleştirmediğini, aldatma ve dolandırıcılık kastıyla fikir ve eylem birliğine girmediğini, müvekkilinin de davacı gibi mağdur durumda olup, yeğeni tarafından dolandırıldığını ve yüz binlerce liralık borç tebligatlarıyla ve suç duyurularıyla baş başa kaldığını, evine sürekli haciz geldiğini, neredeyse her gün başka başka suç duyuruları sebebiyle ifade vermeye gittiğini, yapılan soruşturmalar neticesinde, müvekkilinin dolandırıldığı ortaya çıkacak olup, dolandırılan müvekkilinin, her ne kadar kağıt üstünde iş yeri ve işlemleri müvekkiline ait gibi görünse de, işlemleri şahsen katılmayan ve okuma yazması dahi olmayan müvekkilinin bu işlemleri yapmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, müvekkili hakkında dolandırıcılık iddiasına istinaden ceza soruşturması açılmış olup iş bu soruşturmaların takipsizlik yada beraat ile sonuçlanması halinde zararlandırıcı işlem ile sonuç arasındaki illiyet bağı kesileceğinden ceza soruşturmasının bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, eylemlerin planlayıcısı ve bizzat müvekkilini de kandırıp dolandıran … …’un haksız fiilin faili olması sebebiyle davaya davalı sıfatıyla dahil edilmesini talep ettiklerini belirterek haksız davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE&NETİCE VE KANAAT:
06/07/2020 tarihli duruşmanın 1 nolu ara kararı gereğince davacı vekiline HMKnun 119/1-ğ maddesi gereğince talep sonucunu açıklamak üzere kesin süre verildiği, davacı vekilinin kesin süreye rağmen davanın kısmi dava veya belirsiz alacak davası olarak açıldığı hususunda beyanda bulunmadığı, davacı vekilinin talep sonucunu tereddüte sebep vermeyecek şekilde açıklaması gerektiği halde herhangi bir açıklama yapmadığı, 07/12/2020 tarihli duruşmadaki beyanında; 06/07/2020 tarihli duruşmanın 1 nolu ara kararı gereğince herhangi bir beyanda bulunmama sebeplerinin davayı kısmi dava olarak açmış olmalarından kaynaklandığını, talep sonucunda da belirtildiği üzere takibe yapılan itirazın harca esas değer olarak gösterilen 155.000,00 TL üzerinden iptali ile takibin devamını ve takip tarihinden itibaren işleyecek değişik oranlarda reeskont faizi ile icra inkar tazminatı talep ettiklerini beyan ettiği görüldü.
İzmir … İcra Dairesinin …/… sayılı takip dosyası celp edilerek incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 521.891,87 TL asıl alacak için icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin davalıya 17/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği ancak dosya içerisinde borçlunun itiraz dilekçesi ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın bulunmadığı görüldü.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılarak …/… soruşturma sayılı dosyasından verilen takipsizlik kararı ve itiraz üzerine İzmir … Sulh Ceza Hakimliğince verilen …/… D.İş sayılı karara itirazın reddine dair karar celp edilerek dosyaya eklenmiştir.
İzmir … Ağır Ceza Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak …/… Esas sayılı dosya UYAP üzerinden celp edilmiş, incelenmesinde müştekinin dosyada davacı olduğu, davalı … …in de yargılanan sanıklardan biri olduğu, TCK 158 (dolandırıcılık) suçuna dair yargılama yapıldığı, dosyanın halen derdest olduğu anlaşılmıştır.
Dosyada mevcut 07/05/2020 tarihli bilirkişi raporunda; davacı şirkete ait ticari defterlerin 6102 sayılı TTK’nun 64/3. maddesi ve V.U.K. 182, 220, 221 maddesi uyarınca yapılması gereken noter açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, 2019 yılı ticari defterlerinin kapanış tasdik yapılması zamanı henüz gelmediği için yapılmadığı, usulüne uygun tutulan ticari defterlerin sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu, davacı şirket ticari defterlerinde dava dosyasına sunulmuş olan araç satış sözleşmesinde belirtilen araçların satışına ait faturaların ticari defterlerinde kayıt altına alındığı, davacı şirket ticari defterlerinde; davacı şirket tarafından davalı tarafa 26/06/2018 tarihinde 155.000,00 TL, 11/07/2018 tarihinde 130.000,00 TL, 14/07/2018 tarihinde 14.000,00 TL, 24/07/2018 tarihinde 153.000,00 TL, 01/08/2018 tarihinde 86.000,00 TL, 03/08/2018 tarihinde 150.000,00 TL, 02/10/2018 tarihinde 34.000,00 TL olmak üzere toplam 722.000,00 TL ödeme yapıldığı ve kayıt altına alındığı, davacı şirket ticari defterlerine göre icra takip tarihi itibariyle davalı tarafın 521.891,88 TL borçlu olduğu, davacı şirket tarafından ilgili dönemlerde, davalı tarafça düzenlenmiş ve davacı şirket ticari defterlerinde kayıt altına alınmış tüm faturaların ve davacı tarafça düzenlenmiş ve kayıtlarında bulunan 07/09/2018 tarihli … nolu araç satış faturasının vergi dairesine BA-BS formları ile beyan edildiği, davacı şirketin takip talebinde takip tarihine kadar işlemiş faiz isteminde bulunmadığı,
Takip tarihinden itibaren asıl alacak için reeskont avans faizi ile birlikte tahsili talebinde bulunduğu, davalı tacirin borcunun dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6102 sayılı TTK’nın 19/1. maddesi uyarınca ticari nitetik gösterdiği, bu davanın aynı Kanun’un 4/1. madde hükmü uyarınca nispi ticari dava olduğu, tacirler arası bu sözleşmenin aynı Kanun’un 3. maddesi uyarınca ticari iş niteliğinin de bulunduğu, dolayısıyla ticari işlerde 3095 sayılı Yasa’nın değişik 2/2. maddesi gereğince avans faiz oranı üzerinden faiz istenilebileceğinin tespit edildiği bildirilmiştir.
Dava; İİK nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ve takibin devamı ile icra inkar tazminatı istemine ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce toplanan deliller ve bilirkişi raporu dosya kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki ihtilafın evveliyatının araç alımı-satımı kaynaklı muhtelif ödemeler ve daha sonra teslim gerçekleşmemesi sebepli mezkur bedelin iadesi kaynaklı olduğu; buna dair ayrıca ceza soruşturması ve davasının da bulunduğu;
Ticari sıfat ve hüviyeti haiz taraflar arasında muhtelif ödemelerin bulunduğu, toplanan deliller bağlamında davalının dava dışı 3.şahıs kaynaklı onun fillerine alet edilmesi ve mağdur edilmesi, asıl sorumlunun dava dışı 3.şahıs olması yönündeki savunmalara itibar edilmemiş,
Zira temel sözleşme, sözleşmenin geçerliliği, ifa ve ifanın gerçekleşmemesi kaynaklı sorumluluğu bertaraf edecek bir yön bulunmamış, bu hususta da davalı tarafça bir delil serd edilmemiş;
Mahkememizce hüküm kurmaya elverişli bulunan rapor içeriğine göre usulüne uygun tutulduğu anlaşılan davacı şirket ticari defterlerine göre icra takip tarihi itibariyle davalı tarafın 521.891,88 TL borçlu olduğu ; davacının İzmir … İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı takip dosyasında 521.891,87 TL talep ettiği anlaşıldığından, davacının davasının kabulü ile; talebi ile bağlı kalınarak 155.000,00 TL alacak yönünden davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına,
Davalının takibe itirazında haksız olduğu anlaşıldığından ve alacak likit kabul edildiğinden hükmolunan miktar üzerinden hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
Takibin 155,000,00 TL üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda işleyecek reeskont avans faizi ile devamına dair talep bakımından kısa kararda bu hususta açıkça ret kararı verilmediği ve esasen zuhulen bu hususun değerlendirilmediği anlaşılmış, ancak kısa ile gerekçeli kararda tenakuz teşkil etmemesi açısından HMK 305/2 ” Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez.” ve HMK 305/A hükümleri mucibince talebe konu alacağa yürütülecek faiz bakımından ayrıca gerekçeli kararda değerlendirme yapılmamıştır.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın KABULÜNE;
Davacı tarafından davalı aleyhine İzmir … İcra Dairesinin …/… Esas sayılı sayılı dosyası ile yapılan takibe davalının vaki itirazının 155.000,00 TL alacak yönünden iptali ile takibin asıl alacak yönünden devamına,
2-Davalı tarafından yapılan itirazın haksız ve alacağın likit olduğu kabul edildiğinden hüküm altına alınan 155.000,00 TL alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 10.588,05 nisbi karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 10.543,65 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir ve tayin edilen 18.675,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 44,40 TL peşin harç, 6,40 TL vekalet harcı, 73,10 TL tedbir talebi harcı, 18,00 TL tebligat masrafı, 49,00 TL e-tebligat masrafı, 1,00 TL KEP masrafı, 49,20 TL posta masrafı, 450,00 TL bilirkişi ücreti toplamı 735,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HUAK 18/A Maddesi gereğince zorunlu arabuluculuk kapsamında suç üstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
7-Davalı tarafından yatırılan delil avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/11/2021

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)