Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1232 E. 2021/580 K. 11.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1232 Esas
KARAR NO : 2021/580

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/12/2019
KARAR TARİHİ : 11/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkilinin otogaz istasyonlarında sorumlu müdür olmak için gerekli donanıma sahip bir makina mühendisi olduğunu, müvekkili ile davalı …Ş. Arasında otogaz istasyonunda sorumlu müdür sözleşmesi imzalandığını, 19.07.2019 tarihinde karşı yan ile müvekkili arasında imza altına alınan söz konusu sözleşmenin geçerlilik süresi tarafların ortak kararıyla 22.07.2019 tarihinden başlayarak, 2 yıl olarak belirlendiğini, sözleşmenin yapılmasından kısa bir süre sonra İzmir…Noterliğinde düzenlenmiş 01.10.2019 tarihli, …. yevmiye sayılı ihtarname keşide edilerek müvekkilime gönderilmiştir. Bu ihtarnamenin içeriğine göre müvekkilime hiçbir neden bildirilmeyerek aralarındaki ‘Sıvılaştırılmış Petrol Gazları Piyasası Dolum Tesisi/Otogaz İstasyonu Sorumlu Müdür Tip Sözleşmesi’nin feshedildiğini, Ancak yapılmış olan bu fesih taraflar arasında anlaşmaya uygun değildir. Zira, ‘Sıvılaştırılmış Petrol Gazları Piyasası Dolum Tesisi/Otogaz İstasyonu Sorumlu Müdür Tip Sözleşmesi’nin sözleşmenin sona ermesi ve fesih başlığı taşıyan 9. Maddesinin 3. Alt maddesinde ‘İşverenin sözleşmeyi süresinden önce geçerli bir neden olmaksızın feshetmesi halinde, sözleşme süresinde ödenmesi gereken ücreti nakden ve defaten müdüre ödemekle yükümlüdür’ dendiğini, Müvekkilinin fesih nedeniyle haklı alacağının tahsili amacıyla İzmir …. İcra Müdürlüğünün … E. numarasıyla takip başlattığını, davalı borçlunun takibe ve borca itiraz ettiğini, bu nedenle davalının itirazının iptaline, davalının %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, tek yetkili ve tek ortak sıfatıyla … T.C. Kimlik numaralı … tarafından 26.07.2019 tarihinde devralındığını, Devir tarihinden önce davacı ile devredenler arasında 19.07.2019 ve 25.06.2019 tarihli iki adet LPG Sorumlu Müdür Sözleşmesi akdedildiğini, her iki sözleşme de aynı konuda ve tüm maddeleri aynı olmakla beraber yalnızca sorumlu müdüre ödenecek ücretin düzenlendiği maddelerin farklı olduğunu, müvekkili şirketin devir tarihinden sonra, devirden önceki ticari sözleşmelerle ilgili olarak davacı yanla mevcut bu iki sözleşmeyi ortadan kaldırıp tek sözleşme yaparak davacı ile çalışmaya devam etmek ve ödenecek ücretle ilgili yeni bir düzenlemeye gitmek için davacı ile birçok defa bir araya gelmiş, kendisi şirkete davet edilmiş, uzlaşmaya çalışılmış; ancak, hiçbir görüşmeden ortak bir netice elde edilemediğini, davacının devralınan şirkette 4 gün sigortalı olarak gösterilmiş ve çalışması devir tarihine kadar bu şekilde devam ettiğini, buna ilişkin tahakkuk ettirilmiş aylık ücreti 243,88 TL banka yoluyla hesabına ödendiğini, bu ödemelerle ilgili olarak bugüne değin davacı tarafından hiçbir itiraz yahut def’i ileri sürülmediğini, davalı müvekkili ücret ve ödemelere bu şekilde devam etmek istemesine rağmen davacı kendisinden beklenen basiret ve özeni göstermediğini, kendisine ödenecek ücret konusunda ihtilaf çıkardığını, taraflar arasında gerçekleştirilen görüşmeler hiçbir sonuç vermeyince, mezkur her iki sözleşmenin ‘Sözleşmenin Sona Ermesi ve Feshi’ başlıklı 9. maddesinin 2. bendinde yer alan ‘Sözleşme taraflardan herbiri tarafından, karşı tarafa en az bir ay önceden haber vermek şartıyla, tek taraflı olarak sona erdirilebilir’ hükmüne dayanarak müvekkil davalı tarafından sözleşme usulüne uygun şekil ve tarzda feshedildiğini, fesih iradesi noter marifetiyle davacı yana bildirildiğini bu nedenle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, dosya ve ekleri ticaret hukuku alanında uzman bilirkişi …’ya tevdi edilerek, davacının davaya konu takip nedeniyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı, takip tarihine kadar işlemiş faiz türü ve oranı miktarı hususlarında rapor tanzim edilmesi istenmiştir.
Dava, İİK nun 67.maddesi uyarınca itirazın iptali istemine ilişkindir.
Asliye Ticaret Mahkemeleri, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. Maddesi gereğince ticari davalara bakmakla görevlidir.
Ticarî davalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde sayılmış olup, buna göre, “Her iki tarafın da ticarî işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin a), b), c), d), e) ve f) bentlerinde sayılan davalar” ticari dava olarak adlandırılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesini değiştiren 6335 sayılı Kanun ile asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki, iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp, görev ilişkisi haline getirilmiştir. Görev ilişkisi mahkemece re’sen davanın her aşamasında nazara alınan ve kamu düzeninden sayılan bir dava şartıdır. Ancak, 6335 sayılı Yasa’nın 38. maddesi uyarınca 6102 sayılı TTK’na eklenen geçici 9. madde ile bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin, bu kanunun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce açılan davalarda uygulanmayacağı, bu davaların açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan kanun hükümlerine tabi olduğu belirtilmiştir.
Somut olayda, davacı tarafından açılan iş bu davada davacı ile davalı arasında yapılan 22/07/2019 tarihli sözleşmenin 1 ve 7 nolu maddelerinde işveren ve sorumlu müdür kapsamında yapılan sözleşmenin iş kanunu ve iş hukukunu ilgilendiren sözleşme olduğu değerlendirilmekle Mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin İzmir İş Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca davanın usulden reddine, kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde, kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde gönderme talebinde bulunulduğu takdirde dava dosyasının görevli İzmir İş Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davacı tarafından açılan iş bu davada davacı ile davalı arasında yapılan 22/07/2019 tarihli sözleşmenin 1 ve 7 nolu maddelerinde işveren ve sorumlu müdür kapsamında yapılan sözleşmenin iş kanunu ve iş hukukunu ilgilendiren sözleşme olduğu değerlendirilmekle Mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin İzmir İş Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2- Kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde, kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde gönderme talebinde bulunulduğu takdirde dava dosyasının görevli İzmir İş Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Aksi takdirde HMK 20/1.maddesi son cümlesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına dair ek karar düzenlenmesine,
3- HMK’nun 331/2.maddesi gereğince;
a-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi halinde harç ve yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
b-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmemesi halinde, 3b hükmüne göre karar verildiğinde talep halinde yargılama giderlerine mahkememizce hükmedilmesine,
Dair karar HMK 341 vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer mahkemeye verilecek dilekçe ile istinaf yoluna başvurabileceği belirtilerek davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulden anlatıldı.11/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır