Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1221 E. 2021/211 K. 31.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1221 Esas
KARAR NO : 2021/211

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/12/2018
KARAR TARİHİ : 31/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Gıda Tarım İth. İhr. San ve Tic. Ltd Şti’ni 11.07.2013 tarihinde davalı şirkete devir ederken 2012 yılı bilançosu ile 6.676.409,64 TL devir tarihi olan 2013 yılında 6.491.151,97 TL şirket 27.11.2018 tarihinde İzmir … İcra Müdürlüğünde … Esas davalı borçlular aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça yetki itirazında bulunulması üzerine dosyanın yetkili icra dairesi olan Kemalpaşa İcra Dairesine gönderildiğini, Kemalpaşa İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosya ile takibe alındığını, borçlu davalıya tekrar ödeme emri gönderildiğini, söz konusu bu takibe ilişkin de borca itiraz edilmesi sebebiyle itirazın iptali davası açma zorunluluğunun doğduğunu, davacı müvekkilinin 11.07.2013 tarihinde %99 hisseye sahip olduğu bahsi geçen şirketi bila bedelle resmi olarak öz evlatları olan davalı şirket yetkililerine devrettiğini, bu devir ile müvekkilinin 2012 yılından 2017 yılına kadar bilançolarda ortaklara borçlar kısmında şirket ortaklarına borçlar olarak kayda alındığı devir tarihi olan 2013’de 6.491.151,97 TL’lik alacağını halen alamadığını, söz konusu borca ilişkin Karşıyaka … Noterliğinden 24.10.2018 tarihinde muhataplar … ve … ile … Gıda İth. İhr. San ve Tic Ltd Şti ( … Gıda Tarım İth. İhr. San ve Tic. Ltd Şti’ne ) ihtar gönderildiğini, ihtara rağmen borcun ödenmediğini, İzmir … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına yaptıkları yetki ve borca itirazları ile takibin durduğunu, daha sonra dosyanın yetkili Kemalpaşa İcra Dairesi … esas sayılı dosyasına gönderildiğini, davalı tarafça yapılan itiraz üzerine takibin durduğunu, davalı tarafından ödeme emrindeki 111.861,22 TL işlemiş faiz talebine itiraz edildiğini, itirazın kabulünün mümkün olmadığını, davalı tarafın mesnetsiz ve asılsız iddialarla müvekkilini oyalamak amacıyla asıl borca itiraz dahi edemediğini, davalı şirket tarafından Gelir İdaresi Başkanlığına verilen Kurumları idaresi beyannamesine göre davalı şirkete ait kesin mizan kalemlerinin incelenip 331 hesabının dökümünün yapılarak tespit edilmesi, şirket bilançolarında ortaklara borçların 2012 döneminde 6.676.409,64 TL 2013 cari döneminde ise 6.491.151,97 TL olduğunu, davalı şirket adına kurulmuş … Gıda Ltd Şti’nin şirket kayıtları ve ticari defter ve belgeler incelendiğinde davalı şirketin üretici firma … Gıda Ltd Şti’nin ise ihracatçı firma olarak, davalı şirketin KDV iadelerinin daha kolay ve hızlı alınabilmesi adına kurulduğunu bildirerek Kemalpaşa İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takibe itirazın iptali ile devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın 31/12/2018 tarihinde açıldığını, dava açılmadan önce davacı tarafından müvekkili şirkete Karşıyaka … Noterliğinin … yevmiye nolu 24/10/2018 tarihli ihtarnamesiyle dava konusunu içeren bir ihtarname gönderildiğini, bu tarihten önce davacı tarafından iş bu dava konusu hakkında hiçbir talep bulunmadığını, dava konusu olan Kemalpaşa … Noterliğinin … ve …yevmiye nolu limited şirket hisse devri sözleşmesinin 11/07/2013 tarihinde imza altına alındığını müvekkili şirketin o tarihteki ortaklarının …, … ve … arasında sözleşme yapıldığını, ortaklardan … tarafından kendisine ait olan şirket hisselerinin devir bedelleri karşılığında diğer ortaklara devredildiğini, müvekkili şirketin ortaklarının halen … ve … olup eşit oranda pay sahibi olduklarını Borçlar Kanunun 147. Maddesinin 4. Fıkrasında belirtildiği üzere; Bir ortaklıkta ortaklık sözleşmesinden doğan ve ortakların birbirleri ile veya kendileriyle ortaklık arasındaki ve ortaklık veya ortaklar arasındaki alacakların 5 yıllık zaman aşımına tabi olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte davada zaman aşımı süresinin geçtiğini, bu nedenle zaman aşımı itirazında bulunduklarını, esasa ilişkin olarak davacı tarafın 11.07.2013 tarihinde müvekkili şirkette sahip olduğu %99 hisseyi bila bedel şirket hissedarları … ve …’ye devrettiğini iddia ettiğini, ancak bu iddianın gerçeğe aykırı olduğunu, şirket hisse devir işlemlerinin resmi bir şekilde yapıldığını ve bedellerin … ve … tarafından davacıya ödendiğini, bu konuyla ilgili davacı tarafça açılan İzmir .. ATM’nin … Sayılı dosyasının devam ettiğini, devir işleminin bila bedelle yapıldığına ilişkin davacının belirtilen dosyaya bir delil sunmadığını, limited şirket hisse devri sözleşmesiyle müvekkili … tarafından bütün aktif ve pasifleriyle , hukuki ve mali yükümlülükleriyle davacı taraftan devralındığını, devir bedelinin nakden ve tamamen ödendiğini, belirtilen sözleşmede de bu durumun tarafların beyanı ile kayıt altına alındığını, dava dışı … tarafından 11.07.2013 tarihli limited şirket hisse devri sözleşmesiyle aynı şekilde … Tic Limited Şirketi’nin … hissesinin davacı taraftan bütün aktif ve pasifiyle, hukuki ve mali yükümlülükleriyle devralınarak devir bedelinin nakden ve tamamen ödendiğini, her iki devir işleminin de TTK’da belirtilen şartlara uygun olduğunu, resmi şekilde yapılmış bir işleme dayalı iddianın yazılı delil ile ispat edilmesi gerektiğini, hisse devir sözleşmelerinde davacı tarafın beyanı ile tescil edildiği üzere hisselerin bütün aktif ve pasifiyle , hukuki ve mali yükümlülükleriyle birlikte dava dışı … ve …’ye devredildiğini, davacı tarafın bu nedenle müvekkili şirketten herhangi bir talepte bulunabilmesinin mümkün olmadığını, müvekkili şirketin hissedarları dava dışı … ve …’ın davacının öz evlatları olduğunu, babalarının ve aile mal varlıklarının korunması amacıyla İzmir …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … sayılı dosyasına kayıtlı kısıtlı adayı olan davacı …’nin vesayet altına alınması için yasal yollara başvurduklarını, asıl amacın davalıları vesayet davasından vazgeçirme ve yıldırma olduğunu, davacı tarafın şirkete borç verdiğini iddia ettiği dönemde mali durumunun kötü olduğunu, talep edilen miktarda borç vermesinin mümkün olmadığını, davacı tarafın 2013 cari dönemine göre 6.491.151,97 TL müvekkili şirketten alacaklı olduğunu ve bu miktarın faiziyle tahsilini talep ettiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafın 2013 yılında müvekkili şirkete 1.597.432,11 TL borlandığını, söz konusu miktarın davacı tarafça ödenmediğini, müvekkili şirketin bu nedenle alacaklı olduğunu, iddia edilen alacaktan mahsup edilmesi gerektiğini, ayrıca davacı tarafın müvekkili şirketin kuruluş aşamasında ayni sermaye olarak İzmir Kemalpaşa … Mahallesi … Parselde kayıtlı fabrika binası ve arsası niteliğindeki taşınmazı devredeceğini taahhüt ettiğini ancak devretmediğini, söz konusu taşınmazın müvekkili şirketin fabrika binası olarak kullanılması nedeniyle dava dışı hissedarlar tarafından davacıdan 02.10.2014 tarihinde 1.300.000,00 USD bedel ile satın aldıklarını, davacı tarafın sermaye taahhüdünü yerine getirmediğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla yukarıda belirtilen 1.597.432,11 TL ile taşınmaz değeri olarak kuruluş kayıtlarında görülen 1.763.447,36 TL’nin faiziyle birlikte davacı taraftan alacaklı olduklarını, itiraz dilekçesiyle borcun tamamına işlemiş faiz oranı ve tüm fer’ilere itiraz edildiğini bildirerek davanın zaman aşımı ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İstinaf incelemesinden önce mahkememizin … Esas sayılı dosyada davanın zaman aşımı nedeniyle reddine ilişkin verilen 13/06/2019 tarih … sayılı karar, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dariesi’nin … Esas … sayılı kararı 25/11/2019 tarihli kararı ile kaldırılmış ve mahkememizin iş bu esasına kaydedilen dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmış, bu aşamada davacı vekili dosyaya verdiği 24/03/2021 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini, davalı vekili 24/03/2021 tarihli dilekçesi ile davacı tarafın feragatı nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını bildirdikleri, taraf vekillerinin dosyaya verdikleri dilekçeler ile duruşma günü beklenmeksizin dosya üzerinden talepler doğrultusunda karar verilmesini talep ettikleri, incelenen davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragata yetkili kılındığı, davadan feragatin davaya son veren taraf işlemlerinden olduğu ve kesin hüküm neticelerini doğurduğu nazara alındığında davacı tarafın feragati nedeniyle davanın reddine ilişkin aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafın feragatı nedeniyle davanın reddine,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harcın peşin alınan 79.747,89 TL den mahsubu ile bakiye 79.688,59 TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Talep olmadığından davalı taraf lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde ilgili taraflara iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 31/03/2021

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır