Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1182 E. 2021/310 K. 31.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/281 Esas
KARAR NO : 2021/329

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 01/07/2020
KARAR TARİHİ : 09/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 15.09.2018 tarihinde …’e ait ve onun sevk ve idaresindeki … plakalı aracın, müvekkili …’a ait ve onun sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazaya davalı sigortalı araç sürücüsünün neden olduğunu, husumetin davalı … Sigorta A.Ş.’ye kazaya sebep olan … plakalı aracın ZMMS poliçesini düzenleyen sigorta şirketi sıfatıyla yöneltildiğini, dava açılmadan önce arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ve dava şartının yerine getirildiğini, müvekkile ait araçta oluşan zarar miktarının Almanya’da bulunan … Motorlu Araç Bilirkişi Bürosu tarafından Alman rayicine göre hesaplanarak 18.01.2019 tarihli rapor ile KDV dahil 3.449,17 Euro olarak tespit edildiğini, müvekkilin bu değerlendirmeyi yapabilmesi için bilirkişi ücreti olarak 790,28 Euro ödediğini, davalı … şirketinin temerrüde düştüğünü belirterek hasar bedelinden oluşan 3.449,17 Euro tutarında maddi tazminatın davalı … şirketinden temerrüde düştüğü 22.05.2020 tarihinden itibaren yabancı para bakımından 3095 sayılı Yasanın 4/A maddesine göre yürütülecek değişken faizi ile birlikte ve fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası efektif satış kuru karşılığı Türk Lirası olarak tahsiline, müvekkilin bilirkişi ücreti olarak ödediği 790,28 Euro’nun fiili ödeme tarihindeki fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası efektif satış kuru karşılığı Türk Lirası olarak yargılama giderlerine dahil edilerek davalıdan tahsiline, kanuni vekalet ücretinin KDV hariç olarak hükmedilerek yargılama giderleri ile birlikte davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazaya karışan … plakalı aracın müvekkil şirket nezdinde … numaralı Zorunlu Trafik Sigorta Poliçesi ile 21.07.2018-2019 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, müvekkil şirketin dava konusu zararlara ilişkin sorumluluğunun poliçe limiti (36.000,00 TL) ile sınırlı olup, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, müvekkil şirket tarafından hasar başvurusu üzerine onarımı yapan anlaşmalı firmaya 10.07.2019 tarihinde 3.501,32 TL (545,37 Euro) ödeme yapıldığını, bakiye poliçe limitinin 32.498,68 TL olduğunu, poliçe limiti üzerindeki zararlardan müvekkil şirketin sorumlu olmadığını, mahkemece bilirkişi raporu alınması durumunda davacının muhtemel zararının Türkiye piyasası şartlarına göre belirlenmesi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla dava konusu tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte talep edilebileceğini, belirterek davanın öncelikle usulden reddine aksi halde davanın esastan reddine, herhalde yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafça yapılan yetki itirazının, davalı şirketin bölge temsilciliği bulunmakla usul ve yasaya uygun bulunmadığından reddine karar verilerek yargılamaya yukarıdaki esas üzerinden devam olunmuştur.
Mahkememizce deliller toplanılmış, davacı vekili tarafından kaza tespit tutanağı, ekspertiz raporu, tamir faturaları ve KTK 97. md kapsamında yapılan başvuru belgeleri ibraz edilmiş, davalı … tarafından sigorta poliçesi ve hasar dosyasının dosyaya kazandırıldığı görülmüş, yine olaya karışan araçların trafik kayıtları dosyaya getirtilmiştir.
Dosya uyuşmazlık konularında inceleme yapılmak üzere bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından Mahkememize ibraz edilen ayrıntılı gerekçeli rapor Mahkememizce yeterli ve hükme esas almaya elverişli nitelikte görülmüştür.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, 15.09.2018 tarihinde davalıya sigortalı … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobilin Sivas Bulvarı istikametinden … Kavşağı ışıklı geçide yaklaştığı esnada aracının ön kısımları ile aynı istikamet üzerinde olan davacı … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobilin trafik yoğunluğu nedeniyle durması ile birlikte arka kısımlarına … plakalı çarpması ile olayın meydana gelmesine sebebiyet verdiği, davalı tarafça sigortalı …’in 2918 sayılı KTK 56/1-c maddesinde belirtilen “Şerit izleme, gelen trafikle karşılaşma, araçlar arasındaki mesafe, yavaş sürme ve geçiş kolaylığı sağlama “ başlıklı : ” Sürücüler aşağıdaki kurallara ve yasaklara uymak zorundadırlar. …c) Araçlar arasındaki mesafe: Sürücüler önlerinde giden araçları yönetmelikte belirtilen güvenli ve yeterli bir mesafeden izlemek zorundadırlar.…” hükmünü ihlal ettiğinden kazanın oluşumunda etken olduğu, davacının kazanın oluşumuna etken olmadığı, 15.09.2018 tarihli kaza tespit tutanağı krokisinde çizilen araç konumları, çarpışma noktası dikkate alındığında dosyadaki fotoğraflara göre dava konusu aracın hasara uğramış gözüken kısımlarının, vaki kaza ile uyumlu olduğu, dosyaya sunulan belgeler dikkate alındığında otomobilin arka kısmında yer alan arka tampon, arka tampon demiri, sol arka çamurluk, çeki tertibatında göçük ve ezik meydana geldiği, çeki demirinin değiştirilmesi, arka tampon kaplamasının yenilenmesi, park sensörlerinin yenilenmesi, kaplama braketlerinin yenilenmesi, arka tampon, arka tampon demiri, sol arka çamurluğun onarılması, bu parçaların sökülüp takılması, boyaya hazırlık yapılması, boya ve cilalama işlemleri uygulanarak araçta oluşan hasarın giderileceği, bu itibarla dava konusu aracın onarım işlemleri için gereken bedelin, onarımın Almanya’da yapılacağı göz önüne alındığında Almanya’daki malzeme ve işçilik bedelleri dikkate alınarak KDV dahil 3.449,17 Euro olduğu, yapılan araç bilirkişi hizmetinin teknik bilgi birikimi gerektiren özel bir mühendislik hizmeti olduğu, Türkiye şartlarında da T.M.M.O.B.’ne bağlı mühendislik dallarından bu tür hizmetlerin alınması durumunda hizmetin niteliğine, hacmine ve çalışılan gün sayısına göre yurt dışı ücretlere benzer ücretlerin ortaya çıkacağı, talep edilen ekspertiz gideri olan 790,28 Euro’nun makul gider olarak kabul edilebileceği anlaşılmakla, davanın kabulü ile dava konusu 3.449,17 Euro maddi tazminatın davalı … şirketine başvuru belgesinin 08/05/2020 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına nazaran davalı tarafın 21/05/2020 tarihi itibariyle temerrüde düşürüldüğü anlaşılmakla bu tarihten itibaren 3095 Sayılı Yasa’nın 4/a maddesi uyarınca işleyecek değişken faizi ile birlikte ödeme günündeki TCMB efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak TL karşılığının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ekspertiz ücreti olan 790,28 Euronun fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası efektif satış kuru karşılığı TL olarak yargılama gideri kapsamında değerlendirilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
Davanın KABULÜ İLE, dava konusu 3.449,17 Euro maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 22/05/2020 tarihinden itibaren 3095 Sayılı Yasanın 4/a maddesi uyarınca işleyecek değişken faizi ile birlikte ödeme günündeki TCMB efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak TL karşılığının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Ekspertiz ücreti olan 790,28 Euronun fiili ödeme tarihindeki TCMB efektif satış kuru karşılığı TL olarak yargılama giderleri kapsamında değerlendirilmesine,
Dava tarihi itibariyle alınması gereken 1.813,58 TL harçtan peşin alınan 453,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.360,18 TL harcın davalıdan tahsili ile, Hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından dosyamızda yapılan 515,60 TL harç, 604,00 TL yargılama gideri ve 4.994,56 TL (790,28 Euro’nun ödeme tarihindeki kur değeri 6,32 TL olmakla) ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 6.114,16 TL nin davalıdan alınarak, davacı tarafa verilmesine,
Davacının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
HUAK 18/A mad gereğince zorunlu arabuluculuk kapsamında 1.320,00 TL arabulucuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Karar kesinleştiğinde re’sen artan gider avansının taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/06/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza