Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1124 E. 2022/830 K. 28.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1124 Esas
KARAR NO : 2022/830

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/08/2019
KARAR TARİHİ : 28/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili idarenin temizlik işinin, 5393 sayılı Belediye Kanunun ve 4857 sayılı İş kanunun verdiği yetki ile 4734 sayılı Kanun uyarınca hizmet satın alınması yoluyla yapılmakta olduğunu ve bu kapsamda davalı ile hizmet alımı sözleşmesi imzalandığını, söz konusu ihaleler ve hizmet alım sözleşmeleri uyarınca, dava dışı 28 işçinin davalı şirketi olarak 05.05.2009-30.06.2009 ve 01.07 2009-31.12.2009 tarihleri arasında çalıştıklarını, daha sonrada diğer alt işverenlerde çalışmalarının devam ettiği ve iş sözleşmelerinin son bulması ile idare tarafından ödenen kıdem tazminatından sorumlu olacağını, davalı firma ile imzalanan hizmet alımı sözleşmeleri ve eki idari şartnameler gereğince kıdem tazminatı ile ilgili her türlü sorumluluğun davalılara ait olduğu, iddia ve ifadelerine yer verilmiş, ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak ticari avans faizi ile birlikte, davalıdan müştereken tahsiline, yargılama ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğine rağmen cevap vermediği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE & NETİCE VE KANAAT:
İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası UYAP üzerinden ve mahkememizce incelendiği, mahkememizce incelenmiş, … esas sayılı dosyanın yeni esas alarak … esas sayılı dosya olduğu anlaşılmıştır.
İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının Uyap üzerinden mahkememize gönderildiği ve mahkememizce incelenmiştir.
Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan dava dışı 28 işçiye ait ödeme emri belgeleri, kidem tazminatı tahakkuk bordroları, hizmet cetvelleri, harcama talimatları, kıdem tazminatı talep dilekçeleri, SGK Hizmet dökümleri, taraflar arasında düzenlenen hizmet alımı sözlesmesi ve eki teknik şartname mahkememizce incelenmiştir.
Dosyanın dosya kapsamı, uyuşmazlık noktaları ve tarafların iddia ve savunmaları nazara alınarak rapor düzenlenmesi için Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bilim Uzmanı İş ve Sosyal Güvenlik Uzmanı-İş Güvenliği Uzmanı Emekli İş Basmüfettişi Bilirkişi … ‘ya tevdi edildiği, alınan 17/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dava ve uyuşmazlık, asıl işveren davacının, davalı şirketler tarafından çalıştırılan dava dışı işçilere hizmet akitlerinin kıdem tazminatını hak edecek şekilde sona ermesinden sonra, ödemek zorunda kaldığı kıdem tazminatı alacağının rücuen tahsili istemine ilişkin olduğu, Dava dışı işçilerin alt işverenlerdeki çalışma süreleri, asıl işverence yapılan ödeme tarihleri, davalı alt
işverenin sorumlu olacağı tutarlar aşağıda yer alan tabloda hesaplandığı,
¸¸
Dava dışı işçilere yapılan ödemeden davalı alt işverenin sorumluluğu toplam 72.630,31 TL hesaplandığı,
Davalı alt işverenler ile dava dışı işçiler arasındaki hukuki ilişki hizmet akdine dayanmakta iken, davalı ile asıl işveren arasındaki hukuki ilişki 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinde düzenlenen “birlikte ( müteselsil ) sorumluluktan” kaynaklandığı,
Taraflar arasında düzenlenen hizmet alımı sözleşmelerinde, tazminat ve işçilik alacaklarından yüklenicilerin sorumlu olacağı hüküm altına alınmış, bu ödemelerden asıl işverenin sorumlu olacağına ilişkin hükme yer verilmediği,
Dava ve uyuşmazlık konusu davalarda temyizen inceleme görevi Yargıtay 23. Hukuk Dairesine verildiğinden bu dairenin 2019 ve 2020 yılı kararlarına yukarıda yer verilmiş, kararlarda yer alan ilkeler doğrultusunda (İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve fer’ilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir);
Davacının dava dışı işçilere ödemek zorunda kaldığı, kıdem tazminatı ile bu alacağın işlemiş faizi ve ferilerinden dava dışı işçiyi çalıştıran alt işverenlerin dönemleriyle sınırlı sorumlu olacağı kabul edilerek, gerekli hesaplamalar yukarıda tabloda düzenlenmiş ve mahkemenin takdirine bırakıldığı,
7166 sayılı Yasa ile ilgili ayrıntılı açıklamalara yer verildiğini, dava ve uyuşmazlığın iş hukuku değil, borçlar hukuku hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiğinden, “İş hukukunda geçerli olan mevzuat ve içtihatlara göre yapılan değerlendirmeler” iş bu rücu davasında hükme esas alınamayacağı,
Davalıların sorumluluklarının müşterek ve müteselsil şekilde olmayacağı, İş Kanunun 2.maddesi gereği işçilik alacaklarından müteselsil borçluluğun dış ilişki yani işçi ile işveren arası ilişki bakımından geçerli olduğu, borçluların (alt işverenlerin) kendi aralarındaki ilişki bakımından ise müteselsil borçluluk değil kışmi borçluluk olgusu söz konusu olacağı; ancak adi ortaklıkların (.. Yükleniciler aleyhine açılan rücu davalarında ayrı sözleşmelerle hizmet ifa eden yükleniciler mecburi dava arkadaşı olmadığı gibi borçtan müteselsilen sorumlu olacaklarına ilişkin kanun hükmü veya sözleşme bulunmamaktadır. Bu nedenle alacak davalarında her davalı aleyhine ayrı tahsil hükmü kurulmalıdır -Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2019/755 E., 2020/898 K. T.12.02.2020).
Davacının yasal zorunluluk nedeniyle ödediği 1.038.391,17 TL’nin, 72.630,318 TCL’sini tabloda belirtilen miktarlar üzerinden davalı alt işverenden rücuen tahsil edebileceği, analiz edilmiştir.
Analizleri ve hesaplamaları, Yargıtay 23.H.D. sinin ilke kararları ile güncel içtihatlarına göre yapıldığını,
Davacının ödediği ve talep ettiği toplam 74.069,96 TL’den, davalının sorumlu olacağı miktar ile bu tutarların ödeme tarihlerinden (Yukardaki bölümde dava dışı işçilere yapılan ödeme tarihleri ve davalı alt işverenin sorumluluğu işçi bazında (28 işçi) ayrı ayrı hesaplanmış mahkemenin takdirine sunulmuştur) itibaren işleyecek yasal faiz takdirinin mahkemenize ait olacağı görüş ve kanaatine varıldığı rapor edilmiş, alınan bilirkişi raporu Mahkememizce yeterli ve hükme esas almaya elverişli mahiyette görülmüştür.
Dava; İİK nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptaline ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılamada toplanan deliller, bilirkişi raporu dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek; Taraflar arasında hizmet alım sözleşmesi bulunduğuna dair uyuşmazlık olmadığı, uyuşmazlığın hizmet alım sözleşmesi nedeni ile davacının davalıdan işçi alacağı bulunup bulunmadığının, varsa miktarının tespiti noktalarında toplandığı,
Somut olayda; dava dışı 28 işçiye hizmet akitlerinin feshi sonrasında davacı asıl işverence kıdem tazminatı alacaklarının ödenmiş olması neticesinde, davacı ile davalı arasında imzalanan Hizmet Alımına Ait Sözleşme hükümlerine dayalı rücuen alacak istemine ilişkin olduğu, davacının asıl işveren sıfatıyla davalı ile aralarındaki hizmet alımı sözleşmeleri kapsamında çalıştırılan işte, iş akdi kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde sona eren dava dışı işçilere ödenen kıdem tazminatı ile feri alacakların davalıdan rücuen tahsiline ilişkin talebinin yerinde olup olmadığı, talep yerinde ise talep edilebilecek miktarın ne olduğunun anlaşıldığı,
Rücu davalarında her uyuşmazlık konusu aynı olmayıp, farklılıklar arz edebilmektedir. Bu nedenle dava ve uyuşmazlık konusu edilen asıl işverenin ödediği işçilik alacaklarına ilişkin rücu hakkının kapsamı ve ölçüsü; iş mahkemesinin kesinleşen kararı, asıl işveren- alt işveren arasında yapılan sözleşmede yer alan işçilik alacaklarına ilişkin rücu hükümleri ve Borçlar Kanunu hükümlerinin nazara alındığı,
Uyuşmazlığın yapılan ödemeden kimin sorumlu hangi oranda sorumlu olduğu, davacının yapmış olduğu ödemeleri davalılara rücu edip edemeyeceği hususuna ilişkin olduğu; uyuşmazlığın çözümünde öncelikle taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine itibar etmek gerektiğinden, davacı ile davalılar arasında düzenlenen hizmet alım tip sözleşmeleri ve ekleri olan şartnamelerin hükümleri incelenmiş; taraflar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesinin ve eki teknik şartnamelerinin 4734 ve 4735 sayılı Kanunlar kapsamında düzenlendiği, hizmet alım sözleşmesinde “sözleşme bedeline dahil olan giderler” başlıklı 7.maddesinde “taahhüdün (ilave işler nedeniyle meydana gelecek artışlar dahil) yerine getirilmesine ilişkin her türlü vergi (KDV hariç) resim, harç, ulaşım ve sigorta giderleri ile eğitim giderleri sözleşme bedeline dahildir” şeklinde düzenleme bulunduğu; “sözleşmenin ekleri” başlıklı 8.1 maddesinde “ihale, dokümanı bu sözleşmenin eki ve ayrılmaz parçası olup idareyi ve yükleniciyi bağlar, ancak sözleşme hükümleri ile ihale dokümanını oluşturan belgedeki hükümler arasında çelişki veya farklılık olması halinde ihale dokümanında ki yer alan hükümler esas alınır” şeklinde hüküm bulunduğu; “yüklenicinin sözleşme konusu iş ile ilgili çalıştıracağı personele ilişkin sorumlulukları” başlıklı 23. maddesinin “yüklenicinin sözleşme konusu iş ile ilgili çalıştıracağı personele ilişkin sorumlulukları ilgili mevzuatın bu konuyu düzenleyen emredici hükümleri ve Genel Şartnamenin 6. bölümünde belirtilmiş olup, yüklenici bunlara aynen uymakla yükümlüdür” şeklinde düzenleme bulunduğu; “hüküm bulunmayan haller” başlıklı 35.maddesinde “bu sözleşme ve eklerinde hüküm bulunmayan hallerde ilgilisine göre 4734 ve 4735 sayılı Kanun hükümlerine bu Kanunlarda hüküm bulunmaması halinde ise Genel Hükümlere göre hareket edilir” şeklinde düzenleme bulunduğu; “diğer hususlar” başlıklı 36.maddesinde “yüklenici tarafından çalıştırılan personelin her türlü sosyal güvenlik ve yasal haklarının sorumluluğu, yükleniciye aittir” şeklinde düzenleme bulunduğu; “Özel Güvenlik Hizmet Alımı Teknik Şartnamesinde” ise “Yüklenicinin Sorumluluğu” başlıklı 7. maddesi ile devamı maddelerinde;” Yüklenici, İş Kanunu İş Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Yönetmelik Hükümlerine göre personelin sağlığını korumak üzere her türlü tedbiri kendi hesabına alacaktır. Taahhüt edilen işin ifasından dolayı meydana gelebilecek her türlü maddi manevi ve hukuki mesuliyet Yükleniciye aittir. Yüklenici İş ve Sosyal Güvenlik ve diğer ilgili mevzuat uyarınca istihdam edilen hizmet personelinin işvereni olarak kabul edilecek ve mevzuattan doğan bütün borç ve yükümlülükler ile istihdam edilen tüm personelin özlük ve kıdem hakları ile ilgili Kanun ve bunlara ilişkin tüzük, yönetmelik ve tebliğlerle belirlenmiş yükümlülükler yüklenici tarafından yerine getirilecektir” şeklinde düzenlemelerin bulunduğu; emsal dava dosyalarında da yer aldığı üzere Genel Şartnamenin 6.maddesine göre de yüklenicinin yükümlülükleri başlığı altında tüm çalışan güvenlikçilerin her türlü yasal haklarından ve ödemelerinden yüklenicinin sorumlu olacağı düzenlenmiş olup; incelenen hükümlere göre taraflar arasında imzalanan hizmet alım tip sözleşmesinde yüklenicinin çalıştırdığı dava dışı işçilerin her türlü yasal haklarından ve mevzuatı kapsamındaki tüm tazminat ve işçilik alacaklarına ilişkin ödemelerden davalı yüklenicinin sorumlu olacağına dair özel hüküm içerdiği, bu ödemelerden davacı asıl işverenin sorumlu olacağına dair herhangi bir hüküm bulunmadığı anlaşılmış; dosya kapsamı ve taraflar arasındaki sözleşme hükümleri gereğince davalının dava dışı işçileri çalıştırdığı döneme isabet eden kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti alacağından kendi dönemleri ile sorumlu tutulması gerektiği, davalının çalıştırdığı işçilerin sair tazminat haklarından sorumlu olacağı, ayrıca dava dışı işçilerin yapmış olduğu icra takibi nedeniyle işçilik alacakları yanında faizi ve ferilerinden, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile davacının yapmış olduğu icra takip masrafları gibi diğer ödemelerin tümünden sorumlu oldukları, davalıların tümünün kıdem tazminatından işçileri çalıştırdıkları dönem itibarı ile sorumlu oldukları, bunun yanında yıllık izin ücreti ve ihbar tazminatından ise son işverenin sorumlu olması gerektiği, davacının dava dışı işçilere yaptığı ödeme miktarını bu kapsamda davalılara rücu edebileceği; davalının dava dışı işçileri çalıştırdıkları dönemlere ilişkin ayrı ayrı sorumlulukları bulunduğundan ve aralarında adi ortaklık ilişkisi bulunmadığından davalının sorumluluğunun müteselsil sorumluluk değil kısmi borçluluk kapsamında olduğu kabul edilerek davalının çalıştırdığı döneme ilişkin dava dışı işçi işçilik alacaklarından sorumlu olduğu miktarın davacının ödediği ve talep ettiği toplam 74.069,96 TL’den, davalının sorumlu olacağı miktar uzman bilirkişi raporu esas alınarak tespit edilmek suretiyle, davacının dava dışı işçilere ödemiş olduğu işçilik alacaklarından ve buna ilişkin masraflardan kaynaklı dava konusu alacağına ilişkin davasının kısmen kabulüne karar verilerek, Alacak olarak … Bilişim Nakliyat İnşaat ve Yemek Hizmetleri Taahhüt Sanayi ve Ticaret Anonim Şti yönünden, 72.630,31 TL rücua esas meblağ bedelinin; her bir işçi bazında rücua esas tahakkuk eden müstakil miktarlara her bir işçiye yapılan ödeme tarihinden başlamak üzere ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1- Davacının davasının KISMEN KABULÜNE;
a-) Alacak olarak … Bilişim Nakliyat İnşaat ve Yemek Hizmetleri Taahhüt Sanayi ve Ticaret Anonim Şti yönünden, 72.630,31 TL rücua esas meblağ bedelinin ;
Her bir işçi bazında rücua esas tahakkuk eden müstakil miktarlara her bir işçiye yapılan ödeme tarihinden başlamak üzere ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 4.961,37 TL nispi ilam harcından, peşin alınan 1.264,93 TL harcın mahsubu ile kalan 3.696,44 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre davanın kabul oranına göre takdir ve tayin edilen 11.620,85 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 219,60 TL tebligat masrafı, 900,00 TL bilirkişi ücreti, 2.55 TL KEP ücreti toplamı 1.122,15 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 1.100,33 TL’nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından peşin yatırılan 44,40 TL başvuru harcı, 1.264,93 TL peşin harç toplamı 1.309,33‬ TL.nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri ve yatırılan delil avansı bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacının yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde re’sen davacıya iadesine,
8-HUAK 18/A mad gereğince zorunlu arabuluculuk kapsamında suçüstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabulucuk giderinin 6831 sayılı Yasa hükümlerine göre davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
9-Hüküm kesinleştiğinde ödeme evrakını havi mavi klasörün davacı vekiline iadesine,
Dair ; davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 341. v.d.maddeleri gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/11/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza