Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1112 E. 2022/513 K. 13.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1112 Esas
KARAR NO : 2022/513

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan (hizmet edimleri de mevcut) Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/08/2019
KARAR TARİHİ : 13/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili ile davalı arasında … marka soğutma sistemlerinin satışı konusunda sözleşme imzaladıklarını, bu sözleşmeye istinaden soğutma sistemlerinin davacı müvekkilince davalı nezdinde kurulduğunu, muhtelif tarihlerde davalı şirketin talebine bağlı olarak bakım ve kontrollerinin yapıldığı çalışır durumda ve davalının tam performans onayı ile davalının kullanımına bırakıldığını tarafların anlaşmasıyla davacının davalıya fatura keşide ettiği buna karşın davalı şirketin herhangi bir neden göstermeden ödeme gerçekleştirmediği, işbu nedenle davacı lehine 56.500,00 TL cari hesap alacağı oluştuğunu, davalı şirketçe herhangi sebep belirtilmeksizin 56.500,00 TL tutarında 11.12.2018 tarihinde iade faturası keşide edildiği, davalı tarafın haksız olarak düzenlediği bu iade faturası Kadıköy 32.Noterliği’nin 12.12.2018 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile davacı müvekkilince kabul edilmediği bildirilerek davalı şirkete iade edildiğini, müvekkili şirketçe satış bedeline ilişkin keşide edilen faturaya karşı davalı şirketçe itiraz edilmediğini, ancak iade faturası düzenlendiğini TTK 21. Maddesinin 2. Bendinde, “Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itiraz bulunulmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır” hükmü yer aldığını, iş bu nedenle iade faturası kesilmesi gibi bir itiraz yolu öngörülmediğini, davalı şirketin 8 gün içinde yasaya uygun olarak fatura içeriğine itiraz etmemesi nedeniyle faturayı kabul etmiş sayılması gerektiğini, davalı şirkete gönderileri faturaya rağmen borcunu ödememesi nedeniyle davalı şirket aleyhine İzmir 11. İcra Müdürlüğü’nde … esas numarası ile takip başlatıldığını ancak davalı şirketin 01.03.2019 tarihli dilekçesiyle haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğilni, işbu nedenle itirazın iptalini ve ticari faiz ile takibin devamını talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı müvekkili ile davacı arasında sözleşmeden doğan bir ilişki olduğunu, davalı ile davacı arasındaki sözleşmenin salt satımı değil, davacı tarafın bununla bağlantılı montaj, işletmeye alma vs gibi hizmet sunma yükümlülüklerini de içerdiğini, sözleşmenin 5. Maddesinde yapılacak işlerin faturası sözleşme konusu işlerin tamamının sözleşmeye uygun ve eksiksiz olarak davacı tarafça tamamlanması ve davalı müvekkilinin onay vermesinden sonra düzenleneceği hükmünün yer aldığını bununla birlikte davacı tarafın sözleşmeye aykırı davranarak, sözleşme konusu işler tamamlanmadan ve davalı müvekkili onay vermeden fatura düzenlemek istediğini, davalı müvekkili şirketin iade faturası düzenlemesi, itiraz edilmesi işlemleri de bu nedenle yapıldığını, bu nedenle davacı tarafın fatura iadesi ve faturaya itiraz gibi beyan ve iddialarının sözleşme hükümleri karşısında önem taşır nitelikte olmadığını, ayrıca davalı müvekkilinin 04.12.2018 faturaya 11.12.2018 tarihinde süresi içinde itiraz ettiğini, davacı taraf her ne kadar edimini ifa ettiğini iddia ediyorsa da, taahhüdü altındaki işleri tamamlanmadığını, davalı müvekkilinin talebi üzerine Türkiye Makine Mühendisleri Odası Kocaeli Şb Gebze İlçe Temsilciliğinden uzman bilirkişi tarafından 31.07.2019 tarihinde yapılan yerinde inceleme sonrasında düzenlenen 09.09.2019 tarihli raporda “dava konusu Chiller Soğutma Sistemine ait kompresörün kullanılamaz durumda olduğu ve arıza halinin devam ettiğinin anlaşıldığı, bu nedenle davacının sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediğinin saptandığı, bu nedenle doğmuş bir alacağın bulunmaması nedeniyle davanın reddini ve davacının %20’den az olmayan kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE & NETİCE VE KANAAT:
İzmir 11. İcra Dairesinin … sayılı icra dosyasının incelenmesinde; Örnek No:7 ile yapılan ilamsız icra takibinin alacaklısının dosyamız davacısı , borçlusunun ise dosyamız davalısı olduğu , fatura alacağına ilişkin olarak 56.560,00 TL alacak için icra takibine başlandığı, borçlu vekilinin 01/03/2019 tarihli dilekçesi ile alacaklının sözleşme ile sözleşmeden kaynaklanan yükümlüklerini yerine getirmemiş olması nedeni ile borcun tamamına ve takibi itiraz edildiği, itiraz üzerine 05/03/2019 tarihinde itirazın durdurulmasına karar verildiği anlaşıldı.
Talimat yoluyla dosya uyuşmazlık konularında inceleme yapılmak üzere bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından mahkememize ibraz edilen ayrıntılı gerekçeli raporda; davacı ile davalının borç ilişkisi incelenmiş olup, davalının süresi içerisinde davacıdan gelen faturaya iade faturası ile itiraz ettiği görüldüğünden taraflar arasında borç/alacak miktarı saptanamadığı rapor edilmiş, alınan bilirkişi raporu Mahkememizce yeterli ve hükme esas almaya elverişli mahiyette görülmüştür.
Talimat yoluyla dava konusu cihaz üzerinde makine mühendisi, elektrik elektronik mühendisinden oluşacak bilirkişi heyeti tarafından yerinde inceleme yapılarak dosya kapsamı, uyuşmazlık konuları, tarafların beyan ve itirazları nazara alınarak rapor düzenlenmesi, ayrıca davacı tarafça beyan edildiği üzere kompresörün bağlandığı ana cihazın eski oluşunun kompresör arızalanmalarına etki edip etmeyeceği, davalı tarafından kompresörde meydana geldiği belirtilen arızaların cihazın ayıplı olmasından veya kullanım hatasından yada montajı ve kullanım süresi nazara alınarak meydana gelen eskimeye dayalı normal arıza olup olmadığı, dosya kapsamı itibarıyla taraflar arasındaki sözleşme hükümleri de nazara alınarak söz konusu cihazın davalının kullanımına eksiksiz ve çalışır vaziyette ayıpsız bir şekilde sunulup sunulmadığı, meydana geldiği belirtilen arızalar ile tamir neticesi düzenlenen servis raporlarında belirtilen hususlar da nazara alınarak arızaların cihazın ayıplı olup olmamasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı, şayet ayıplı olduğunun değerlendirilmesi halinde kullanıcı tarafından cihazdaki eksikliğin ilk kullanımda ve basit bir kontrol ile fark edilip edilemeyeceği yada belirli süre kullanılmasından sonra mı ayıplı olduğu hususlarını içerir rapor düzenlemek ve inceleme yapılmak üzere bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından mahkememize ibraz edilen 21/12/2020 tarihli ayrıntılı gerekçeli raporda; Dava konusu kompresör satın alma sürecinden itibaren geçen yaklaşık dokuz aylık süreçte sekiz defa servis hizmeti verildiği, bu hizmet detayları incelendiğinde tekrarlanan sorunlar olduğu, cihazın verimli bir şekilde çalıştırılamadığı, kompresörün chiller sisteminin eski olmasından kaynaklı uyum sağlama gibi bir durumunun olmadığı, yani kompresörle ana chiller grubu arasında teknik bir uyumsuzluk olmasının mümkün olamayacağı, aynı tip kompresörden daha önce montajı yapılan ve halen daha faal olan kompresörle aynı teknik özellikleri barındırdığından uyum sağlama problemi olamayacağı değerlendirmesi yapıldığı, sistem bir bütün olarak değerlendirildiğinde; dava konusu kompresör olmadan mevcutta çalışan ve halen daha faal olan kompresörün sorunsuz bir şekilde ve sistemle uyumlu şekilde çalışıyor olması dava konusu üründe sistemsel bir arıza olduğu değerlendirmesi yapılmıştır. Kompresörün bu haliyle kendisinden beklenen amacı tam olarak karşılamadığı ve kusurlu (ayıplı) olduğu, ayıbın satınalım aşamasında fark edilmesinin mümkün olmadığı dolayısıyla gizli ayıp olduğu, mahkemece istenen “…cihazın bulunduğu adrese ve incelemeye elverişli olup olmaması durumuna göre celse arasında değerlendirme yapılarak dava konusu cihaz üzerinde makine mühendisi, elektrik elektronik mühendisinden oluşacak bilirkişi heyeti tarafından yerinde inceleme yapılarak dosya kapsamı, uyuşmazlık konuları, tarafların beyan ve itirazları nazara alınarak rapor düzenlenmesinin istenmesine, ayrıca davacı tarafça beyan edildiği üzere kompresörün bağlandığı ana cihazın eski oluşunun kompresör arızalanmalarına etki edip etmeyeceği, davalı tarafından kompresörde meydana geldiği belirtilen arızaların cihazın ayıplı olmasından veya kullanım hatasından yada montajı ve kullanım suresi nazara alınarak meydana gelen eskimeye dayalı normal arıza olup olmadığı, dosya kapsamı itibarıyla taraflar arasındaki sözleşme hükümleri de nazara alınarak söz konusu cihazın davalının kullanımına eksiksiz ve çalışır vaziyette ayıpsız bir şekilde sunulup sunulmadığı, meydana geldiği belirtilen arızalar ile tamir neticesi düzenlenen servis raporlarında belirtilen hususlar da nazara alınarak arızaların cihazın ayıplı olup olmamasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı, şayet ayıplı olduğunun değerlendirilmesi halinde kullanıcı tarafından cihazdaki eksikliğin ilk kullanımda ve basit bir kontrol ile fark edilip edilemeyeceği yada belirli süre kullanılmasından sonra mı ayıplı olduğu hususlarını içerir rapor düzenlenmesinin istenmesi….” hususu ile ilgili olarak; kompresörün bağlı olduğu ana cihazın eski olmasının kompresör üzerinde arızalanmalara neden olabilecek şekilde bir etki ortaya çıkarmasının teknik olarak ett mümkün olamayacağı, mevcutta bulunan ve faal olan kompresör ile dava konusu kompresör arasında teknik özellikler bakımından herhangi bir fark olmadığından böyle bir durumun olmayacağı değerlendirilmesi yapılmıştır. Dava konusu cihazda oluşan arızaların cihazın gizli ayıplı olmasından kaynaklandığı, kullanımdan kaynaklı bir durumun olmadığı, cihazın satın alma ve montajı yapıldıktan sonra 9 ay gibi süre zarfında 8 defa servis hizmeti aldığı ve yapılan işlemler , değiştirilen parçalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde kullanıcı hatasından kaynaklanan bir durum olmadığı, kullanıcı davalı tarafa dava konusu ürün ayıpsız bir şekilde montajının yapıldığı ancak baş gösteren problemlerin zamanla kullanımla ortaya çıkacak şekilde gizli ayıplı olduğu, ilk bakışta kolayca anlaşılabilecek ve basit bir kontrolle ortaya çıkarılabilecek bir durumun olmadığı ancak kullanımla ortaya çıkacak bir şekilde gizli ayıplı olduğu değerlendirmesi yapıldığı,
Taraf vekillerinin itirazları üzerine talimat yoluyla 31/05/2020 tarihli ek raporda özetle; servis raporları içeriğine göre arıza durumları ve yapılan işlemler ve tekrarlanan arıza durumları dava konusu cihazın zamanla ortaya çıkacak şekilde gizli ayıp olduğu değerlendirmesi yapılmış olup kök raporlarında herhangi bir değişiklik olmadığı bildirilmiştir.
Dava; İİK nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptaline ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlığın İzmir 11. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkin itirazın iptali davası olduğu ve davacının icra takibine esas alacak kadar davalıdan alacaklı olup olmadığı noktalarında toplandığı, mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporunda da; davacı ile davalının borç ilişkisi incelendiği, davalının süresi içerisinde davacıdan gelen faturaya iade faturası ile itiraz ettiği görüldüğünden taraflar arasında borç/alacak miktarı saptanamadığı, yine davacının iddiasına konu edilen davaya konu alacağa konu olan davacı ile davalı arasında … marka soğutma sistemlerinin satışı konusunda sözleşme imzaladıkları, bu sözleşmeye istinaden soğutma sistemlerinin kurulduğunu, muhtelif tarihlerde davalı şirketin talebine bağlı olarak bakım ve kontrollerinin yapıldığı çalışır durumda ve davalının tam performans onayı ile davalının kullanımına bırakıldığı iddia edilmişse de, davalı tarafça savunmasında dava konusu Chiller Soğutma Sistemine ait kompresörün kullanılamaz durumda olduğu bildirilmesi üzerine, dava konusu komprasörde talimat yoluyla inceleme yapılmış ve incelemeler doğrultusunda alınan ek ve kök bilirkişi raporunda dava konusu cihazda oluşan arızaların cihazın gizli ayıplı olmasından kaynaklandığı, kullanımdan kaynaklı bir durumun olmadığı, cihazın satın alma ve montajı yapıldıktan sonra 9 ay gibi süre zarfında 8 defa servis hizmeti aldığı ve yapılan işlemler , değiştirilen parçalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde kullanıcı hatasından kaynaklanan bir durum olmadığı, kullanıcı davalı tarafa dava konusu ürün ayıpsız bir şekilde montajının yapıldığı ancak baş gösteren problemlerin zamanla kullanımla ortaya çıkacak şekilde gizli ayıplı olduğu, ilk bakışta kolayca anlaşılabilecek ve basit bir kontrolle ortaya çıkarılabilecek bir durumun olmadığı ancak kullanımla ortaya çıkacak bir şekilde gizli ayıplı olduğu bildirildiği anlaşılmış olup,
Davaya konu uyuşmazlıkta ispat yükü kendisinde olan davacının bilirkişi kök ve ek raporunda belirtilen hususları ispatlaması gerektiği halde ispatlayamadığı, yeterli kanaat oluşturabilecek herhangi bir delil sunmadığı, iddiasını somutlaştırıp ortaya koyamadığı, soyut beyanla yetindiği anlaşılmakla, davacının davasını ispat edemediği mahkememizce kabul edilmiş olduğundan davacının davasının reddine, davacı tarafından yapılan takibin haksız ve alacağın likit olduğu kabul edildiğinden ihtilafa ve takibe konu olan 53.665,90 TL alacağın %20 si oranında kötüniyet tazminatının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Davacı tarafından yapılan takibin haksız ve alacağın likit olduğu kabul edildiğinden ihtilafa ve takibe konu olan 56.560,00-TL alacağın %20 si oranında kötü niyet tazminatının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine ,
3-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan ilam harcının peşin alınan 683,11 TL harçtan mahsubu ile kalan 602,41‬ TL.nin kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan harç ve yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan 384,90 keşif harcı, 200,00 TL araç ücreti, 1.200,00 TL bilirkişi masrafı, 104,10 TL posta masrafı, 11,00 TL e-tebligat masrafı olmak üzere toplam 1.900‬,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Davalının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca, takdir ve tayin edilen 8.152,80 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde davacıya re’sen iadesine,
8-Davalı tarafça yatırılan delil avansından kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde davalıya re’sen iadesine,
9-HUAK 18/A Maddesi gereğince zorunlu arabuluculuk kapsamında suç üstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 341. v.d.maddeleri gereğince ( 2 ) hafta içerisinde,İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.13/06/2022
Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza