Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1093 E. 2022/122 K. 14.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1093
KARAR NO : 2022/122

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 31/07/2019
KARAR TARİHİ : 14/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 23/07/2015 tarihinde …sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile tek taraflı maddi hasarlı yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, kaza neticesinde araçta yolcu olarak bulunan davacı …’ün ağır şekilde yaralandığını, yaralanan davacının kaza sonrası Kocaeli Derince Eğitim Araştırma ve Uygulama Hastanesinde tedavi gördüğünü, kaza nedeni ile Körfez Cumhuriyet Başsavcılığınca …/… sayılı dosya ile soruşturma yapıldığını, davalı sigorta şirketinin KTK 97. md gereğince yapılan başvuruya cevap vermediğini belirttiği, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak suretiyle davacının kaza nedeniyle uğramış olduğu 1.000,00 TL sürekli işgöremezlik ve 1.000,00 TL geçici işgöremezlik tazminatının davalıya ön başvuruyu yapıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi ile; davacı tarafından açılan davanın haksız olduğunu, davalı şirketine usulüne uygun başvuru yapılmadığını, bu nedenle davanın dava şartı yokluğu nedeni ile reddi gerektiğini, ayrıca savcılık soruşturma aşamasında ya da ceza davasında uzlaşma var ise davanın reddinin gerektiğini, mahkeme aksi kanaatte ise davanın araç sigorta ettirene, araç sürücüsüne ve SGK ya ihbarı gerektiğini, geçici işgöremezlik tazminatının teminat dışında olduğunu, müvekkil sigorta şirketi sorumluluğunu kusur oranında ve poliçe limiti ile sorumlu olduğunu, davacının koruyucu önlem alıp almadığının belli olmadığını, kusuru oranında hesaplanacak tazminat miktarından indirim yapılması gerektiğini, davacının iyileşip iyileşmediği, kaza sonrası tedavisine devam edip etmediği ve sakatlanmasına uygun tedavi görüp görmediğinin belli olmadığını, SGK tarafından yapılan ödeme ve gelirlerin tazminat miktarından mahsup edilmesi gerektiğini, hesaplanacak tazminattan hatır taşıması ve müterafik kusurun indirilmesi gerektiğini belirttiği ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 19/06/2020 tarihli ancak 23/06/2020 tarihinde harçlandırılan bedel artırım dilekçesi ile, 1.000,00 TL sürekli iş göremezlik maddi tazminatının 106.017,00 TL arttırarak toplam 107.017,00 TL sürekli iş göremezlik maddi tazminatının davalı kuruma başvuru yapıldığı tarihten itibaren işletilecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacı müvekkile verilmesine, 1.000,00 TL geçici İş göremezlik maddi tazminatının 1.500,49 TL arttırarak toplam 2.500,49 TL geçici iş göremezlik maddi tazminatının davalı kuruma başvuru yapıldığı tarihten itibaren işletilecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacı müvekkile verilmesine karar verilmesini talep etmiş, davacı vekili 25/06/2020 havale tarihli dilekçesinde ise, bedel artırım dilekçesindeki maddi hatadan dolayı düzeltim dilekçesi 1.000,00 TL olan sürekli iş göremezlik maddi tazminatının 106.017,00 TL arttırılarak toplam 107.017,00 TL olarak ödenmesi talep edilmişse de asıl talep edilen sürekli iş göremezlik alacağının 46.388,76 TL arttırılarak 47.388,76 TL, 1.000,00 TL olan geçici iş göremezlik maddi tazminatının 1.500,49 TL arttırılarak toplam 2.500,49 TL olarak ödenmesi talep edilmişse de asıl talep edilen geçici iş göremezlik alacağının 1.731,29 TL arttırılarak 2.731,29 TL olarak davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davacı vekili yine 01/02/2022 tarihinde sunmuş olduğu ıslah dilekçesi ile, 104.386,25 TL sürekli iş göremezlik ve 2.731,29 TL geçici iş göremezlik tazminatının davalı kuruma başvuru yapıldığı tarihten itibaren işletilecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacı müvekkile verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce deliller toplanılmış, davacı vekili tarafından kaza tespit tutanağı, olay yeri fotoğrafları, tedavi belgeleri ve davacıya ait şahsi belgeler ibraz edilmiş, Kocaeli Derince Eğitim ve Araştırması Hastanesi ile Kocaeli Akademi Hastanesinden davacıya ait tedavi belgeleri celbedilmiş, Körfez Cumhuriyet Başsavcılığının …/… Soruşturma …/… karar sayılı dosya ile takipsizlik kararı sayılı dosyasının celbedilmiş, incelenmesinde; müştekisi … olan, şüpheli …hakkında Körfez Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma, alkol veya uyuşturucu maddenin etkisi altındayken araç kullanma suçundan dolayıp yapılan soruşturma sonucu şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği görülmüştür.
Davaya konu trafik kazasında maluliyet durumunun tespiti yönünden davacı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine sevk edilmiş, düzenlenen raporda, 01.03.1956 doğumlu …’ün 23.07.2015 tarihli trafik kazasına bağlı yaralanması nedeniyle oluşan sakatlık oranı, olay tarihinde ve sigorta poliçe başlangıç tarihinde yürürlükte olan “Engellilik Ölçütü Sınıflandırması ve Engellilere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” den faydalanılarak hesaplandığında; şahısta tespit edilen sol el bileği eklem hareketi kısıtlılığına bağlı Üst Ekstremite Engellilik Yüzdesi “Tablo 2.3. Üst ekstremite engelliliğinin kişinin engellilik oranına dönüştürülmesi” tablosuna göre değerlendirildiğinde kişinin bu arızaya göre sakatlık oranının %5 olarak bulunduğu, şahısta olaya bağlı gelişen birden fazla arıza olması nedeniyle Balthazard Formülü uygulandığında kişinin sakatlık oranı %11,7 olarak bulunduğu, tıbbi iyileşme süresinin 3 (üç) ay olarak kabulünün uygun olacağı mütalaasına varıldığı, yaralanma sonrası kişinin günlük öz bakım ihtiyaçlarını gideremediği veya gidermekte zorlandığı durumlarda, tam zamanlı veya günlük belli bir saat profesyonel bakım desteği ihtiyacı olup olmadığı ve varsa süresinin belirlenmesine dair kapsamlı bir mevzuat bulunmadığı, ayrıca, bireysel farklılıklar, aile desteği, yaralanmanın özelliği gibi birçok farklı etkenin değişkenlik göstermesi nedeniyle standart bir süre verilmesi de mümkün olmadığı belirtilmiştir.
Dosya uyuşmazlık konularında inceleme yapılmak üzere bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından Mahkememize ibraz edilen ayrıntılı gerekçeli rapor ve ek raporlar, Mahkememizce yeterli ve hükme esas almaya elverişli nitelikte görülmüştür.
Trafik bilirkişisi …’in 11/05/2020 tarihli raporu ile davalı tarafa sigorta poliçeli … plaka numaralı aracı kullanan dava dışı sürücü …’ün kazanın oluşumunda %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacı yolcu …’ün kazanın oluşumunda etken kusurunun bulunmadığı, ancak eşinin sevk ve idaresindeki araçta bir yerden bir yere yolculuk yaparken bu yolculuğu sırasında emniyet kemerinin takılı olup olmadığına ilişkin kaza tespit tutanağında ve taraflarca belirtilmediğinden net bir savunma yapılamadığı rapor edilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; uyuşmazlığın davacının kaza nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezliğinin bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise maluliyet oranının ne olduğu, davacının geçici iş görememezliği var ise süresinin ne olduğu, iş görememezlik durumu ile kaza arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığı, davacının geçici ve sürekli iş görememezliği bulunuyor ise tazminat miktarının ne olması gerektiği ve davalıdan tazminini isteyip isteyemeyeceği, geçici iş görememezlik tazminatının, tedavi giderlerinin sigorta teminatı kapsamında bulunup bulunmadığı, davacının, davacının içerisinde bulunduğu araç sürücüsünün, kazaya karışan diğer araç sürücülerinin veya üçüncü kişilerin ya da dış faktörlerin meydana gelen kazada kusurlarının bulunup bulunmadığı, varsa kusur oranlarının ne olduğu, davacının hangi tarihten itibaren ve hangi oranda faiz talebinde bulunabileceği hususlarında toplandığı, dava dışı sürücü …sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile … sokağı takiben, …bulvarı istikametine doğru seyir halinde iken Fen İşleri arka kısmına geldiğinde direksiyon hakimiyetini kaybedip seyir yönüne göre sağında bulunan istinat duvarına aracının ön sağ kısımları ile çarpması sonucunda sürücü ile birlikte araçta yolcu konumunda bulunan davacı …’ün olay mahallinde yaralanmaları ile neticelenen bahse konu tek taraflı yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği. davalı sigorta poliçeli … plakalı aracı kullanan dava dışı sürücü …yönetimindeki aracıyla gündüz vakti görüş mesafesinin açık olduğu güzergahında seyir halinde iken, yola gereken dikkat ve özeni göstermesi gerekirken sürücü bu hususa riayet etmeyip gündüz vakti seyri sırasında yola gereken dikkat ve özeni göstermeyerek, aracının seyrini ve hızını yol, görüş, hava, trafik ve vasıtanın teknik özelliğini kale alarak, müteyakkız şekil ve tedbir alabilecek düzeyde tutmadığı, görüş mesafesini kontrol altında bulundurmayıp, kaza mahalline mevcut hızı ile geldiğinde direksiyon hakimiyetini kaybedip istinat duvarına çarpmasıyla karıştığı tek taraflı, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasında, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 52/1-b “Sürücüler, hızlarını kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak zorundadırlar” maddesini ihlal ettiğinden kazanın oluşumunda %100 (yüzde yüz) oranında asli ve tam kusurlu, davacı yolcu … olay esnasında araçta yolculuk yaparken kazanın oluşumu üzerinde etken kusur niteliğinde bir davranış şekli görülmediğinden kusursuz olduğu, ancak eşinin sevk ve idaresindeki araçta bir yerden bir yere yolculuk yaparken, bu yolculuğu esnasında koruyucu tertibat olan emniyet kemerini taktığına ilişkin delil sunulmadığı, dava konusu … plakalı araç davacının eşi olduğu anlaşılan …adına kayıtlı ve hususi oto vasfında olup, ZMMS yine bu malik ile davalı
… Sigorta A.Ş. arasında, 26.06.2015 – 2016 tarihli, … sayılı poliçe ile yapıldığı, kaza tarihi itibariyle şahıs başına poliçe teminat limitinin 290.000,00 TL olduğu, davacının dava açılmadan önce sigorta şirketine 21.03.2019 tarihli dilekçe ile başvurduğu, sigorta şirketi tarafından …/… sayılı hasar dosyasının açıldığı ve sigorta şirketinin davacıdan 03.04.2019 tarihinde “maluliyet raporunu, nüfus kayıtlarını ve davacıya ait kazanç belgesini talep ettiği, poliçe başlangıç tarihi olan 26.06.2015 ve kaza tarihi olan 23.07.2015 tarihinde konuya ilişkin KTK m. 99/1 ve 97. Maddesi hükümleri değişmediği, öte yandan ZMMS Poliçe Genel Şartlarında yapılan ve 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren değişiklikler, poliçe başlangıç ve kaza tarihi itibariyle yürürlükte olup; kaza tarihinde yürürlükte olan Genel Şartlar B.2 Maddesindeki düzenleme aşağıdaki şekildedir: Sigortacı; hak sahibinin, kaza veya zararın tespit edilebilmesi için gerekli tüm belgeleri sigortacının merkez veya şubelerinden birine ilettiği tarihten itibaren sekiz işgünü içinde tazminatı hak sahibine öder. Sigortacının kendisine iletilen belgelere haklı olarak itiraz etmesi veya kendisinin hak sahibinden ya da başka bir kurumdan haklı olarak yeni bir belge talep etmesi halinde söz konusu süre yeni talep edilen belgenin sigortacının merkez veya şubelerinden birine iletilmesinden sonra başlar. Sigortacı hak sahibinden münhasıran hak sahibinin tazminat hakkını etkileyen bilgi ve belgeleri talep edebilir.” Bu durumda başvurucunun başvurusuna maluliyet raporu vb. belgeleri eklememiş olması nedeni ile davalının dava tarihi itibariyle temerrüde düştüğünün kabulünün gerekeceği, davacının 01.03.1956 doğumlu ve kaza tarihinde 59 yaşında olduğu, yapılan ekonomik ve sosyal durum araştırma sonucundan “kaza tarihinde ev hanımı” olduğu belirlendiği, keza SGK’dan gelen yazı cevabı içeriğinden, davacının 01.03.2011 tarihinden itibaren sigortalı çalışmasının olmadığı, kaza nedeni ile de kendisine herhangi bir ödeme yapılmadığı ve gelir bağlanmadığının bildirildiğinden varsayılan kazancına AGİ dahil edilmediği, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Sağlık Kurulu tarafından düzenlenen 08.01.2020 tarihli rapor ile, davacının trafik kazasına bağlı mevcut yaralanmaları nedeniyle maluliyet oranı %11,7 ve iyileşme süresi 3 ay olarak belirlendiği, Anayasa Mahkemesi’nin 2019/40 Esas 2020/40 Karar sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu madde 90 da yer alan ve hesaplama yöntemi bakımından poliçe genel şartlarına atıf yapan hüküm iptal edilmiş olmakla, %10 artış – %10 iskonto esasına dayalı Progresif Rant yöntemine göre dosya aktüerya bilirkişisine tevdi edilerek ek rapor aldırılmış, davacının, eşinin sevk ve idaresindeki araçta bir yerden bir yere yolculuk yaparken, bu yolculuğu esnasında koruyucu tertibat olan emniyet kemerinin takılı olmadığı, davacı için %100 haklılık ve %11,7 özür oranına göre ve 3 aylık iyileşme süresi üzerinden 2022 yılı güncel verileri ile 104.386,25 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 2.731,29 TL geçici iş göremezlik tazıninatı olmak üzere toplam 107.117,54 TL maddi tazminat hesaplandığı, her ne kadar davalı tarafça hatır taşıması yapıldığından bahisle tazminat bedelinde indirim yapılması talep edilmiş ise de, davacının aracı kullanan sürücünün eşi olmasına, birlikte pazar yerinden döndükleri esnada kazanın meydana gelmesine nazaran işbu taşımanın amacı tarafların eş olmaları ve meydana gelen olayın oluş şartları dikkate alındığında, hatır taşıması indirimi yapılmasına gerek olmadığı kanaati Mahkememizde hasıl olmuş, ancak davacının araçta yolculuk yaptığı esnada emniyet kemerinin takılı olduğuna dair herhangi bir delil sunulmayıp davacının ve eşinin yapılan soruşturma esnasında alınan beyanlarında da emniyet kemerinin takılı olduğuna dair herhangi bir beyan ve savunmalarının bulunmayışına nazaran kazanın oluş şekli, davacıdaki yaralanmanın boyutları dikkate alındığında davacının kaza esnasında emniyet kemerinin takılı olmadığı kanaatine varılmış olmakla, hesaplanan tazminat bedelinden %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması cihetine gidilmiş olup, öte yandan hesaplanan tazminat bedeli yönünden işbu tazminat bedelini davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenen ZMMS poliçesi teminat limitleri içinde kaldığı, sigortalı aracın hususi nitelikte olduğu hususları dikkate alınarak davanın kısmen kabulü ile, davaya konu 2.185,03 TL geçici iş göremezlik tazminatının 1.000,00 TL sinin dava tarihinden, bakiyesinin ıslah tarihi olan 01/02/2022 tarihinden itibaren, sürekli iş göremezlik tazminatı olan 83.509,00 TL nin 1.000,00 TL sinin dava tarihinden, bakiyesinin ıslah tarihi olan 01/02/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Davalı lehine vekalet ücreti hesaplanmasında (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 18/03/2021 tarih 2021/2293-2924 E.K. Sayılı içtihatında belirtildiği üzere) müterafik kusur indirimi sebebiyle reddedilen kısım yönünden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis kılınmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davaya konu 2.185,03 TL geçici iş göremezlik tazminatının 1.000,00 TL sinin dava tarihinden , bakiyesinin ıslah tarihi olan 01/02/2022 tarihinden itibaren;
Sürekli iş göremezlik tazminatı olan 83.509,00 TL nin 1.000,00 TL sinin dava tarihinden, bakiyesinin ıslah tarihi olan 01/02/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Harçlar Yasası gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 5.853,76 TL harçtan, peşin alınan 44,40 TL, değer artırım bedeli nedeni ile alınan 364,00 TL ve ıslah harcı nedeni ile alınan 362,00 TL toplamı düştükten sonra bakiye 5.083,36 TL nin davalıdan tahsili ile, Hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından işbu dava nedeniyle sarf edilen harç gideri 826,27, bilirkişi ücreti, tebligat-posta masrafı 1.416,60 TL olmak üzere toplam 2.242,87 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ye göre takdir ve tayin edilen 11.940,22 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Her ne kadar davalı kendisini vekille temsil ettirmiş ise de, davanın reddilen kısmının müterafik kusur indirimi sebebiyle reddolunmuş olmasına nazaran davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Taraflarca yatırılan ancak sarf edilmeyen gider avansından kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde taraflara resen iadesine,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında suçüstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/02/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)