Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/738 E. 2022/312 K. 06.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/738
KARAR NO : 2022/312

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/08/2018
KARAR TARİHİ : 06/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Kemalpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında meydana gelen ticari ilişki neticesinde, alacağın doğduğunu, bu alacaktan kalan bakiyenin ödenmediğinden icra takibine konu 3 adet faturanın takibe konu edildiğini, Kemalpaşa İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini, icra takibinin durdurulduğunu, yapılan itirazın kötü niyetli olduğunu, dosyaya sunulan fatura tutarlarından bakiye kalan 7.432,12 TL bedelli borcun ödenmediğini, davalının itirazının yersiz ve isabetsiz olduğunu, bu nedenlerle haksız ve kötü niyetli itirazın asıl alacak yönünden iptaline, icra takibine asıl alacak ve harca esas değer olan 7.432,12 TL yönünden takibin devamına ve yine bu bedel üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilemsine, Kemeraltı Vergi Dairesi’ne müzekkere yazılarak davalının bildirdiği ve müvekkili ile ticaretinin olduğunu kanıtlayan kayıtların sorulmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Kemalpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 03/09/2018 tarihli …/… esas …/… karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verildiği, mahkememize dosya tevzi edilmekle 2018/738 esasına kaydı yapılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinden özetle; müvekkili şirketin davacı tarafa icara takibine konu bedel miktarınca bir borcu bulunmadığı, müvekkili şirket defterleri ile sabittir. Her ne kadar davacı tarafça şirketin kendilerine olan borcu ödenmediği iddia edilmekteyse de alacaklarına ilişkin herhangi bir somut delil dosyaya sunulmadığını, bu sebepler ile davacı tarafın haksız ve hukuka aykırı takibinin devamının kabulü asla mümkün olmadığını, her ne kadar davacı tarafça, dava dilekçesinde üç ayrı tarihli faturadan söz edilmişse de dosyaya sunulan Kemalpaşa İcra Müdürlüğü’nün esas sayılı dosyasında, borca dayanak cari hesap dökümü sunulduğu görüldüğünü, söz konusu cari hesabın ise tarafımızca kabulü mümkün olmadığını, davacı tarafın, cari hesap dökümü açıklaması, faturaların neye istinaden kesildiğini ayrıntılı olarak beyan etmesi gerektiğini, davacı tarafın söz konusu fatura örneklerinin mahkemeye ibraz edilmesi, ayrıntılı olarak açıklanması durumunda beyan ve itirazda bulunma hakkını da saklı tuttuklarını, bu hali ile cari hesap dökümünün kabulü mümkün olamamakla birlikte zaten, tarafların ticari defterleri incelendiğinde de müvekkilinin davacı tarafa herhangi bir borcu olmadığının görüleceğini, haksız ve kötü niyetli davanın reddi ile, davacı tarafın haksız ve kötü niyetli açmış olduğu icar takibi nedeni ile %20′ den az olamamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE & NETİCE VE KANAAT:
Kemalpaşa İcra Dairesi Müdürlüğünün …/… E. sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; 02.03.2018 takip tarihinde, alacaklı-davacı takibinin 7.432,12 TL asıl alacak üzerinden yapılan icra takibi olduğu, takibin dayanağının 01.01.2018 vade 27.486,72 TL. tutar, 18.01.2018 vade 1.475,00 TL. tutar, 03.01.2018 vade 1.475,00 TL. tutar, 09.02.2018 vade 625,00 TL. tutar, 05.01.2018 vade 1.121,00 TL. tutar 6 adet faturadan kalan bakiye alacağı gereği alacak olarak gösterildiği, davalı-borçlunun, ödeme emrini 05.03.2018 tarihinde tebliğ aldığı, takibe itiraz ettiği, takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafın ticari defter ve belgelerinde, dosya uyuşmazlık konuları ve alacak miktarı bakımından inceleme yapılmak üzere SMMM bilirkişiye tevdii edilmiş, bilirkişi … ayrıntılı ve gerekçeli kök raporunda; davacıya ait hesap kayıtları ve ticari defterler, tarafların iddia ve savunmaları, dosyada mübrez belgeler üzerine araştırma, inceleme, hesaplama ve değerlendirmeler yapılmış ve yukarıda arz olunan tespit ve incelemeler neticesinde etraflıca açıklandığı üzere; dava ve takip konusu cari hesap muavin kayıtlarındaki işlemlerin (Fatura, ödeme vb.), davacı yasal defter kayıtlarına genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine, TTK ve VUK usulüne uygun olarak kaydedildiği, davacı tarafın 2018 yılı yasal defterinin 6762 sayılı (mülga) TTK’nın m. 66.,69.,70.,82. gereği ticari defterlerin ispat kuvveti bakımından açılış tasdikine ve kapanış tasdikine sahip olduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, bu yönüyle sahibi lehine delil sayılması gerektiğine dair nihai takdir yetkisinin mahkemeye ait olduğu, davalı tarafın 2018 yılı yasal defterlerinin, Av…. ile yapılan görüşmeler neticesinde, başka davalar yönünden bilirkişilerde olmasından kaynaklı sunamadıkları, sundukları zaman davalı defter incelemesinin yapılabileceği, dava konusu uyuşmazlığa ilişkin olarak dava konusu faturaların, davacı tarafın ticari defterlerine kayıtlı olduğu, davalı taraf defterleri sunulabildiğinde davalı açısından da kayıtlı olup olmadığına bakılabileceği, dava konusu faturaların açık fatura olduğu, vergi dairesine verilen onaylı BA-BS formları açısından yapılan incelemede, Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 396) gereği aylık dönemlere ilişkin mal ve/veya hizmet alışları ile mal ve/veya hizmet satışlarına uygulanacak had 5.000 TL olarak belirlenmiş olduğu, takip ve dava konusu faturaların hadler dahilinde davacı BA-BS formlarına dahil edildiğinin görüldüğü, davalı taraf kayıtları sunulabildiğinde davalı açısından da BA-BS formlarına dahil edilip, edilmeyeceğine bakılabileceği, iki tarafında tacir sayıldığı ve aralarında fiili bir cari hesap ilişkisi bulunduğu; ETTK 92.madde/YTTK 94.madde yerine getirilmediğinden, davacının davalıyı takip tarihinden önce temerrüde düşürmediği, dava konusu faturaların bedelinin kismen ödenmesine ilişkin olarak davacı tarafın yasal defter kayıtlarında, belge bulunduğu, ödemelerin banka havalesi ve çek ile yapıldığı, dava konusu faturalar ve cari hesap ilişkilerinden dolayı iade faturalarının, davacı yasal defter kayıtlarında olmadığı, davacı taraf ticari defterleri üzerinden bakıldığında, davacı tarafından icra takibine konu edilen alacağın doğduğu, 02.03.2018 takip tarihi itibariyle, davacı şirketin davalı şirketten 7.432.72 TL alacağı olduğu, (davalının borçlu olduğu), takip tarihinden sonra da ticari ilişkinin devam ettiği, devam eden ticari ilişkide fatura tarihi ile aynı tarihlerde banka havalesi yapıldığı, dolayısıyla takipteki borçtan sonra yapılan ödemelerin yeni faturalara mahsuben yapıldığı, takip borcunun ödenmediğinin bildirildiği,
11/02/2020 tarihli ek raporda; her ne kadar davalı taraf ticari defterleri üzerinden bakıldığında, davacı tarafından icra takibine konu edilen alacağın doğmadığı çıkış tarihi itibarıyla davalı şirketin sıfır olduğu görülmekle birlikte; davacı yasal defter kayıtlarında vade farkı faturası hariç görünen, takipte talep edilen 14.892,08 TL’lik asıl alacak ile davalı yasal defter muavin bakiyesinin olmaması üzerine taraflar arasındaki bakiye fark tutarının 14.892,08 TL olduğu, fark sebebinin davacı 2015 yılından 2016 yılına devir tutarının 123.963,80 TL, davalı 2015 yılından 2016 yılına devir tutarının 77.081,92 TL olduğu, sonrasında davalı yasal defter kayıtlarına 01.01.2017 tarihinde 31.989,27 TL açılış bakiye düzeltme açıklamasıyla kayıt işlendiği, dolayısıyla davalı devir bakiyesinin de toplamda 109.071,19 TL olduğu, böylece davacı devir bakiyesi olan 123.963,80 TL davalı devir bakiyesi olan 109.071,19 TL den 14.892,61 TL fark oluştuğu, “Açılış Bakiye Muavin (Bakiye DZN)“ açıklamasından anlaşılacağı üzere, davalı yasal defter yeni yıl devir tutarının maddi hatasından kaynaklı düzeltme olduğu, Vergi Usul Kanunu 217. madde kapsamında uygulamada bu tür düzelime kayıtlarının olabileceği, ancak düzeltme kaydı sonuç bakiyesinin de davacı devir bakiyesiyle tutmadığı, takip bakiyesi kadar fark oluştuğu, davacı ve davalının devir tutarlarının geriye dönük 2015 yılından başlanarak, ticari ilişkinin başladığı yıllara kadar dönülerek bulunabileceği, tarafların ticari işletmeleri için VUK kanunu hükümlerine göre mali müşavir bulundurma yükümlülükleri dikkate alındığında devir farkının taraflarca veya mali müşavirlerince geriye dönük yıllara bakarak ortaya koyabilecekleri, davacı faiz talebinin, takip tarihinden itibaren olduğu, faiz talebine ve 14.892,08 TL asıl alacağa hükmedilmesi halinde faiz tutarının, takip tarihinden dava tarihine kadar avans faiz oranı üzerinden 2.168,02 TL olduğu bildirildiği,
02/06/2021 tarihli ek raporda; davalı vekili tarafından yapılan beyanda her ne kadar davalı tarafından 11.09.2018 tarihinde ödenen 4.200,00 TL ve 07.12.2018 tarihinde ödenen 2.000,00 TL olmak üzere 6.200,00 TL, iş bu dava bakımından takip dayanağı yapılan faturaların bedellerine istinaden ödendiği belirtilmişse de; kök raporum Tablo 1’de görüleceği üzere devam eden ficari ilişkiden kaynaklı olarak takip sonrası oluşan fatura bedellerine istinaden, ilgili faturaların tarihi ile aynı tarihlerde banka havalesi yapıldığının görüldüğü, dolayısıyla takipteki borçtan sonra yapılan ödemelerin yeni faturalara mahsuben yapıldığı, takip borcunun ödenmediği, takdirin mahkemeye ait olduğu, davacı vekili tarafından yapılan beyanda toplam 8.850,00 TL’lik fatura toplamından davalının 1.417,28 TL’lik alacağı mahsup edilerek 7.432,72 TL alacak talep edilen takip konusu faturaların, SGK’dan gelen cevabı yazı da incelenerek; 15.01.2018 Tarihli … no.lu 6.749 60 TL’lik takip konusu faturanın; … tarafından … nolu plaka araçla müvekkilin fabrikasından teslim alınmıştır beyanı; SGK’dan gelen cevabı yazıda, … Sosyal Güvenlik Sicil Numarası ile
… isimli şahsın davalı şirkette 2018 yılında çalıştığı görüldüğünden ispatlanabildiği, 18.01.2018 Tarihli … no.lu 1.475,00 TL’lik takip konusu faturanın; 18.01.2018 tarih … nolu sevk irsaliyesi ile … Kargo aracılığıyla … hakimiyetindeki … plakalı araç ile Tarsus/Mersin adresine sevk edildiği beyanı; beyana eklenen … no-lu irsaliye fotokopisinden ispatlanabildiği, 09.02.2018 tarihli … no-lu irsaliyeli 625,40 TL’lik takip konusu faturanın; irsaliyeli fatura kesilmiştir beyanının ise; beyana eklenen … nolu irsaliyeli fatura fotokopisinden, teslim alan kısmının boş olması sebebiyle incelenemediği, ilgili faturanın bu yönüyle mahkemenin takdirinde olduğu bildirilmiştir.
Dava; İİK nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ve takibin devamı ile icra inkar tazminatı istemine ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce toplanan deliller ile bilirkişi raporları dosya kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde; tarafların tacir olduğu, uyuşmazlığın tarafların ticari işletmesiyle ilgili olduğu; dava konusu faturalar ve cari hesap ilişkilerinden dolayı iade faturalarının, davacı yasal defter kayıtlarında olmadığı, davacı taraf ticari defterleri üzerinden bakıldığında, davacı tarafından icra takibine konu edilen alacağın doğduğu, 02.03.2018 takip tarihi itibariyle, davacı şirketin davalı şirketten 7.432.72 TL alacağı olduğu, (davalının borçlu olduğu), takip tarihinden sonra da ticari ilişkinin devam ettiği, devam eden ticari ilişkide fatura tarihi ile aynı tarihlerde banka havalesi yapıldığı, dolayısıyla takipteki borçtan sonra yapılan ödemelerin yeni faturalara mahsuben yapıldığı, takip borcunun ödenmediği, davacının mahkememizce tespit edilen alacaklı olduğu alacağını davalıdan talep etme hakkının bulunduğu kanaatine varılarak;
Açıklanan gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiş;Kemalpaşa İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından takibe yapılan itirazın iptali ile 7.432,72 TL (davacının talebine bağlı kalınarak) alacak üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likit kabul edildiğinden hükmolunan alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davacının davasının KABULÜ ile,
Kemalpaşa İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından takibe yapılan itirazın iptali ile 7.432,72 TL (davacının talebine bağlı kalınarak) alacak üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Alacak likit kabul edildiğinden hükmolunan alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 507,72 TL nispi ilam harcından, peşin alınan 89,07 TL harcın mahsubu ile kalan 418,65 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre takdir ve tayin edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı, 35,90 TL peşin harç, 5,20 TL vekalet harcı, 56,00 TL tebligat gideri, 33,00 TL e-tebligat masrafı, 29,23 TL posta masrafı, 0,50 TL KEP gideri, 500,00 TL bilirkişi ücreti toplamı 748,90 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacının yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde re’sen davacıya iadesine,
6-Davalının yatırdığı delil avansından kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde re’sen davalıya iadesine,
7-Davalı tarafından yapılan masraf olmadığından karar verilmesine yer olmadığına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 341. v.d.maddeleri gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/04/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza