Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/655 E. 2021/458 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/655 Esas
KARAR NO : 2021/458

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 31/12/2018
KARAR TARİHİ : 14/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’in … doğumlu, Bornova Süleyman Demirel Çok Programlı Anadolu Meslek Lisesi pazarlama-perakende bölümü…öğrencisi bir genç kız olduğunu, müvekkilinin öğrenci olarak … isimli işyerinde haftanın belirli günlerinde staj yaptığını, staj mahalline ulaştığı bir sırada, davalı sigorta şirketi nezdinde … numaralı zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile kayıtlı bulunan davalılardan …ın maliki olduğu … plaka numaralı aracın, davalılardan sürücü …’nin sevk ve idaresinde … günü saat 09:00 sıralarında İzmir ili Bornova ilçesi … Mahallesi… sokaktan … sokak istikametine dönüş yapmak suretiyle seyir halinde iken o sırada karşıdan karşıya geçmekte olan müvekkili …’e çarptığını ve yaralandığını, müvekkilinin kaza tarihinde 17 yaşında olduğunu, kaza nedeniyle müvekkilinde kalıcı zararlar meydana geldiğini, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde düzenlenen epikriz raporunda da görüldüğü üzere müvekkilinin kafa ve yüz kemiklerinde kırıklar, beyin ödemi, kafa içi yaralanma, kronik solunum yetmezliği oluştuğunu, uzun süreli yoğun bakımda tedavi gördüğünü, halen solunum cihazına bağlı olarak 24 saat ailesinin bakım ve gözetiminde evde devam ettiğini, bilincinin halen kapalı olduğunu, konuşamadığını, temel ihtiyaçlarını karşılayamadığını, meydana gelen kaza nedeniyle Zorunlu Tanımlı Mali Mesuliyet Sigortası nisabınca … tarihinde yasal koşullara uygun olarak davalı … Sigorta A.Ş’ne başvuruda bulunulduğunu, … tarihinde davalı şirkete ulaştığını, davalı sigorta şirketinin yasal süresi içinde zararı gidermeye yönelik herhangi bir ödeme yapmadığını, kaza mahalline gelen trafik polis ekibi tarafından tutulan … tarih ve … sayılı trafik kazası tespit tutanağında ” kazanın müvekkilinin kazaya karışan araca çarpması sonucu meydana geldiği ve müvekkilinin asli ve tam kusurlu olduğunu, sürücünün kusur ve kabahatinin olmadığı kanaatine varıldığını, bu tutanağı kabul etmediklerini, davalı sürücünün müvekkiline çarptığını, tahminen en fazla 30-40 km hızla seyir halinde olduğunu, sürücünün kaza anında müvekkilini altına alarak ezdiğini, yaralıyı aracın altında kurtarabilmek için bu seferde aracı geri çektiğini, müvekkilindeki en büyük hasarlarında bu esnada meydana geldiğini, vücut bütünlüğü ihlal edilen müvekkilinin bu ihlal nedeniyle ekonomik geleceğinin sarsıldığını, müvekkilinin hiçbir gelire sahip olmadığını ve bir mal varlığının da bulunmadığını, ailesinin durumunun da hiç iyi olmadığını, babasının emekli, annesinin ev hanımı olduğunu, davacıların ailecek ekonomik yönden zor durumda olduğunu, bu nedenle adli yardım talepleri olduğunu, adli yardım talebinin kabulü ile meydana gelen trafik kazası nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkili … için 100.000,00 TL maddi, tazminatın tüm davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizleri ile birlikte …’e verilmesine, … için 100.000,00 TL manevi, müvekkili baba … için 40.000,00 TL manevi, müvekkili anne … için 40.000,00 TL manevi, müvekkili kardeş … için 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’tan kaza tarihinden işleyecek ticari avans faizleri ile birlikte alınarak davacılara verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle: kazanın yaya …’in asli ve tam kusuru ile meydana geldiğini, … plakalı araç ile… sokak üzerinden … sokak yönüne dönmek üzere geldiğinde, güvenli geçiş yapabilmek için aracın kornasını iki defa çaldığını ve sola dönüş sinyalini vererek harekete geçtiğini, araç ile sola doğru 1-2 metre kadar çıktığı sırada yaya …’in yayaların uymaları gereken kurallara uymadan, araç olduğu halde karşıdan karşıya aniden koşarak yola fırlaması, giydiği spor ayakkabıların kayması, kol çantasının ağırlığı ya da başka nedenle dengesini kaybetmiş şekilde aracın sağ tarafına çarpması sonucu sırt üstü yere düşmesi asfalt olan yere ya da sert bir cisme kafasını vurması sonucu beyin kanaması geçirdiğini, …’in koşarak aniden yola çıkmasının hatalı bir davranış olduğunu, araç kullanan olarak dönüş kurallarına ve hız kurallarına uyduğunun açık olduğunu, davacı tarafın mağdurun araç altına alındığı iddiasının doğru olmadığını, …’in aracın sağ tarafından koşarak gelerek ve araca sağdan çarpması ile ses duyulduğunu ve aracı durdurduğunu, araçtan indiğinde …’in sırt üstü şekilde sağ ayağının aracın plastik aksamının altında, sol tekerleğe sıfır şekilde olduğunu, ambulans çağrıldığını, sağlık görevlilerinin yaralıyı kımıldatmadan durumunu anlayabilmeleri ve müdahale edebilmeleri için aracın bir miktar geriye alındığını, yayanın sürüklendiği iddiasının doğru olmadığını, kazadan sonra yakınları ile yapılan görüşmede yayanın staja geç kaldığı bu nedenle acele ettiği, koşarak iş yerine gitmek istediği şeklinde açıklamalar yaptıklarını, aracı hızlı olsaydı hızla yayaya çarpması ve yayayı ileri fırlatması gerekeceğini, …’in koşarak yola çıktığını ve aracın sağ tarafına çarparak sırt üstü yere düştüğünü, kafasını sert zemine ya da zeminde bulunan taş vs. sert bir cisme çarparak kazaya ve zararın oluşmasına neden olduğunu, yaralının maddi durumunun iyi olmadığını bazı cihazlar gerektiğini, dosyaya sunulan fatura konusu cihazların bedeli tarafınca 22.500,00 TL ödenerek alındığını, cihaz bedelleri tarafından ödendiği halde SGK 11.000,00 TL kadar bir miktar davacı tarafa iade ettiğini, bu miktarın davacılarda kaldığını, bu nedenle görevli mahkemede açılmayan davanın görev nedeniyle reddine, haksız davanın reddine, takas ve karşı dava açma haklarının saklı tutulmasına, yargılama giderleri ile avukat tutması halinde vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş cevap dilekçesinde özetle: … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde … poliçe numaralı, 11/08/2018-11/08/2019 vadeli Zorunlu Mali Mesuliyet Trafik Poliçesi ile sigortalandığını, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun, Karayolları Trafik Kanunu ve Poliçe Genel Şartları gereğince “Karayolu”nda meydana gelen zararların poliçe limiti dahilinde sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve gerçek zararın tazmini ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirket tarafından haricen aldırılan eksper raporunda ve kaza tespit tutanağında sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunun tespit edildiğini, kusur sorumluluğu bulunan müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmadığını, poliçe tanzim tarihi … sonrası olan poliçelere ilişkin geçici iş görmezlik talepleri teminat dışında tutulduğunu, davacı tarafın geçici iş görmezlik kaybı talebi … tarihinde yürürlüğü giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları geçici iş görmezlik tazminat taleplerini sağlık giderleri kapsamında kabul ederek açıkça teminat kapsamı dışında bıraktığını, poliçe tanzim tarihi olan 09.06.2015 olduğunu ve dava konusu kazanın 15.11.2015 tarihinde meydana geldiğini, … tarihinde yürürlüğe giren poliçe genel şartları A-5 b bendi uyarınca teminat kapsamında olmadığını, … tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları ile birlikte, geçici iş göremezlik talepleri sürekli sakatlık teminatına dahil edilmemiş olması sebebiyle teminat dışı tutulduğunu, çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri olarak kabul edildiğini, sağlık gideri teminatı kapsamında olduğunu, sağlık gideri – tedavi giderleri dolayısıyla müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğunun kalmayıp tüm sorumluluğun SGK’nun olduğunu, trafik kazalarına sağlık teminatı sağlayan zorunlu sigortalarda, sigorta şirketlerince yazılan primlerin Sosyal Güvenlik Kurumuna aktarımının gerçekleştirilmesi ile sigorta şirketlerinin bu teminat kapsamındaki yükümlülüklerinin sona ereceğini, müvekkil sigorta şirketinin sorumluluğunun, Karayolları Trafik Kanunu ve poliçe genel şartları gereğince karayolunda meydana gelen zararların poliçe limiti dahilinde sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve gerçek zararın tazmini ile sınırlı olduğunu, müvekkil şirketin sorumluluğunun başlayabilmesi için müvekkili şirkete öngörülen şekilde ve gerekli belgelerle birlikte bir müracaatın varlığı ve bu müracaatı takip eden 8 iş günlük sürenin geçmiş olması gerektiğini, böyle bir müracaat olmaması halinde ise ancak dava tarihinden itibaren faiz talep edilebileceğini, bu durumda dava öncesi başvuru neticesinde sorumluluğunu yerine getirmek isteyen müvekkili şirketin temerrüde düşmeyeceğinin aşikar olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin poliçe teminatı ile sınırlı olarak sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumluluğunu yerine getirmek istediğini ancak davacıların buna izin vermediğini, bu sebeple müvekkili şirketin temerrüde düşmediği gibi davanın açılmasına da sebebiyet vermediğini, davacı tarafın ticari faiz talebi hatalı olduğunu, poliçede belirtilen bedelin her halükarda ödenecek bir bedel olmayıp eğer bir zarar oluşmuşsa yapılacak aktüer hesabı sonucunda oluşan zarar ile orantılı olarak ödenebildiğini, hiç bir zaman zararın oluşup oluşmadığı irdelenmeden ve aktüer hesabı yapılmadan doğrudan tazminat ödemesi yapılamadığını, davacıların söz konusu olaydan dolayı ssk – bağkur – emekli sandığı gibi kurumlardan herhangi bir ödeme alıp almadığının tespiti gerektiğini, müvekkili şirketin her halükarda poliçe limiti ile sorumlu olduğunu, bu nedenlerle dava şartı olan usulüne uygun başvurunun yokluğu nedeniyle davanın usulden reddini, davayı kabul anlamına gelmemek koşulu ile, kusur durumunun tespiti için dosyanın ceza dosyası ile birlikte adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesine gönderilmesine, anılan kazada müterafik kusur gibi tazminatta indirim sebebi olacak sair hususların mahkemece re’sen tespitini, olay durumunda davacılar ve murisin müvekkil şirket nezdinde sigortalı olan sürücünün aracında hatır amaçlı taşındığının tespiti sonucu verilecek tazminatta hatır taşıması indirimi yapılmasını, dosyanın tüm bu eksiklikler tamamlandıktan sonra zararın oluşup oluşmadığı ve var ise ne kadar olduğunun tespiti için hazine siciline kayıtlı aktüer bilirkişiye gönderilmesini, destekten yoksun kalma zararının olup olmadığı ve varsa miktarının tespit edilmesi için tüm eksik hususların araştırılması, ilgili sosyal güvenlik kurumlarının tümüne vefattan sonra davacıya maaş bağlanıp bağlanmadığının ve varsa miktarının sorulması, müteveffanın destekten yoksun kalma iddiasında bulunan davacıya ölüme bağlı tasarruf yoluyla kazandırma yapıp yapmadığının tespiti ve yargıtay hukuk genel kurulu kararında yazdığı üzere her ne sebeple olursa olsun müteveffanın vefatından sonra destekten yoksun kalma iddiasında bulunanların herhangi bir sebeple sosyal ve ekonomik durumlarında bir artış olup olmadığının tam olarak tespitini, temerrüde düşmemiş ve davanın açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan müvekkil şirket aleyhine yargılama giderine, faize ve vekalet ücretine de hükmolunmamasını, hükmolunması halinde müvekkil şirketin sorumlu olduğu azami poliçe limiti ve sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı dikkate alınarak yargılama giderine, faize ve vekalet ücretine hükmolunmasını talep etmiştir.
Davalı …… davaya cevap vermemiş, …. tarihli duruşmadaki beyanında; … plakalı aracın diğer davalı …’den noter sözleşmesiyle satın aldığını, daha sonra aracını yine kendisi satın almak istediğini, İstanbul’da olduğu için satışı veremediğini, o arada olayın gerçekleştiğini bildirmiştir.
Taraf delilleri dosyaya bildirilmiş, davaya konu trafik kazasına ilişkin ölümlü/yaralamalı trafik kazası tespit tutanağının … tarihinde düzenlendiği, kazaya karışan aracın … plakalı araç olduğu, sürücünün …, araç sahibinin … olduğu belirlenmiştir.
Davalı sigorta şirketinden gelen … tarihli cevapta; … plakalı aracın şirket nezdinde … tarihleri arasında geçerli ZMSS poliçesinin düzenlendiği, sigortalının … olduğu, gönderilen hasar dosyası içerisinde davacı …’e velayeten …’in müracaatı bulunduğu belirlenmiştir.
İzmir .. Sulh Hukuk Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı …. tarihli kararıyla davacı …’in Sağlık Kurulu Raporu gereğince kısıtlanmasına, babası …’in velayeti altına alınmasına karar verildiği belirlenmiştir.
İzmir …Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında mağdur …, müşteki …, Şüpheli’nin … olduğu, Taksirle Bir Kişinin Yaralanmasına Neden olma suçundan kamu davası açıldığı anlaşılmıştır.
Taraf tanıkları dinlenmiş, mahallinde kusur durumunun tespiti yönünden keşfen bilirkişi incelemesi yapılmış, dosyaya verilen bilirkişi raporunda ; davacı …’in olay esnasındaki davranışının 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 68. maddesi ile Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 138. Maddesinde düzenlenen: “ 3) Işıklı işaret veya yetkili kişilerin bulunmadığı geçitlerde veya kavşaklarda güvenlikleri açısından yaklaşan araçların uzaklık ve hızını göz önüne alarak uygun zamanda geçmek zorundadırlar.” şeklindeki kuralın ihlali niteliğinde olduğunu, davalı … Plakalı araç sürücüsü …’nin olay esnasındaki davranışının: 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 53. maddesinde düzenlenen: “b) Sola dönüşlerde sürücüler, 6. Gireceği yolun gidişe ayrılan kısmına girmek üzere, dönüşünü yaparken, arkadan gelen ve sola dönecek diğer taşıtları, engellememek için, geniş kavisle dönüş yapmaya, Sağa ve sola dönüşlerde, sürücüler kurallara uygun olarak geçiş yapan yayalara, varsa bisiklet yolundaki bisikletlilere ve sola dönüşlerde sağdan ve karşıdan gelen trafiğe ilk geçiş hakkını vermek zorundadırlar.“ şeklindeki kuralın ihlali niteliğinde olduğunu bildirmiş, … tarihli Ek Raporunda ise; davacı …’in olay esnasındaki davranışının 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 68. maddesi ile Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 138. Maddesinde düzenlenen: “3) Işıklı işaret veya yetkili kişilerin bulunmadığı geçitlerde veya kavşaklarda güvenlikleri açısından yaklaşan araçların uzaklık ve hızını göz önüne alarak uygun zamanda geçmek zorundadırlar.” şeklindeki kuralın ihlali niteliğinde olduğu ve Karayolları Trafik Kanununun 68. maddesi ile Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 138. Maddesinde düzenlenen: ” Yaya yollarında, geçitlerde veya mecburi hallerde taşıt yolu üzerinde bulunan yayaların,…dikkatsiz hareket etmeleri, yasaktır.” şeklindeki kuralın ihlali niteliğinde olduğunu, davalı … Plakalı araç sürücüsü …’nin olay esnasındaki davranışının 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 53. maddesinde düzenlenen: “Sağa ve sola dönüşlerde. sürücüler kurallara uygun olarak geçiş yapan yayalara, varsa bisiklet yolundaki bisikletlilere ve sola dönüşlerde sağdan ve karşıdan gelen trafiğe ilk geçiş hakkını vermek zorundadırlar.“ şeklindeki kuralın ihlali niteliğinde olduğu, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 47. maddesinde düzenlenen: “d) Trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere, uymak zorundadırlar. (Dikkatsiz/Ön Tedbirsiz araç kullanmak-Zararlı sonucu önlemek için alınması olanaklı ve zorunlu tedbirleri zamanında almamak) “ şeklindeki kuralın ihlali niteliğinde olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafik İhtisas Dairesinden alınan … tarihli raporda ise; olayda davalı sürücü …’nin %70, davacı yaya …’in %30 oranında kusurlu oldukları bildirilmiştir.
Davacı …’in davaya konu trafik kazasına bağlı geçici kalıcı maluliyetinin olup olmadığı varsa süre ve oranının tespiti yönünden Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalından alınan 18/08/2020 tarihli raporda davacı …’in olay tarihinde yürürlükte olan Engellilik Ölçütü Sınıflandırılması Ve Engellilere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelikten faydalanılarak yapılan hesaplamada sakatlık oranının %100 olarak bulunduğu ve sürekli bakıma muhtaç olduğu mütalaasına varıldığı, … tarihli raporda ise maluliyet tespit işlemleri yönetmeliğinden faydalanılarak hesaplama yapıldığında kazanma gücündeki azalmanın %100 olduğu ve yaralanma nedeniyle sürekli bakıma muhtaç olduğu bildirilmiştir.
Aşamada davacılar vekili davaya konu maddi tazminat taleplerinden feragat ettiklerini bildirmiştir.
Dosyaya toplanan tüm deliller, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde; mahkememizdeki davanın … tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacı …’in yaralandığı ve davacıda kalıcı zararlar oluştuğu bildirilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla … plakalı aracın maliki sürücüsü ve Trafik Poliçesini düzenleyen sigorta şirketi aleyhine davacı davacı … için 100.000,00-TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline, 100.000,00-TL manevi tazminat, davacı … ve … için 40.000,00-TL, … için 10.000,00-TL manevi tazminatın davalılar … ve …tan kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte tahsiline yönelik iş bu davanın açıldığı, İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin … tarihli raporu ile dava konusu kazanın oluşunda davalı araç sürücüsünün %70, davacı …’in %30 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, raporun karar vermeye yeterli nitelikte olduğu, davaya konu kaza sonucu davacının maluliyet oranının %100 olarak belirlendiği, aşamada davacıların maddi tazminata yönelik taleplerinden feragat ettiklerini bildirerek davaya manevi tazminat talepleri yönünden devam ettikleri, davacı …’in kaza tarihinde lise öğrencisi olduğu ve kaza sonucu sürekli bakıma muhtaç şekilde yaralandığı, davacı …’in davacın …’in kardeşi, diğer davacıların ise anne ve babası olduğu ve aniden meydana gelen kaza ile davacı …’in %100 oranında maluliyetinin oluştuğu ve sürekli bakıma muhtaç kaldığı, olayın oluş şekli, tarafları sosyal ekonomik durumları, kusur durumuna göre davacıların dava konusu kaza nedeniyle duydukları acı ve elemin kısmen giderilmesi ve manevi huzurlarının gerçekleşmesi yönünden davacıların manevi tazminat talebinin kısmen kabul, kısmen reddi, maddi tazminat talebi yönünden davanın feragat nedeniyle reddi gerektiği sonucuna ulaşılarak aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Maddi tazminat talebi yönünden açılan davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Manevi tazminat yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile davacı … için 70.000,00 TL, davacı … için 25.000,00 TL, … için 25.000,00 TL, … için 7.000,00 TL manevi tazminatın … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile ilgili davacılara verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Alınması gerekli 8.675,37 TL harçtan, peşin alınan 990,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.684,87 TL nin davalılar … ve …tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça peşin yatırılan harç bedeli 990,50 TL’nin davalılar … ve …tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile ilgili davacılara verilmesine,
5-Reddedilen maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 13.450,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile kendisini vekil ile temsil ettiren davalı …’ye verilmesine,
6-Talep olmadığından davalı … sigorta lehine vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,
7-Kabul edilen manevi tazminat bölümü yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 16.015,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılar … ve …tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile ilgili davacılara verilmesine,
8-Reddedilen manevi tazminat bölümü yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 8.990,00 TL nispi vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile kendisini vekil ile temsil ettiren davalı …’ye verilmesine,
9-Davacı tarafça yapılan ilk dava gideri 49,60 TL, … Sigorta’ya gönderilen tebligatlar dışında yapılan normal ve e-tebligat gideri 361,90 TL, 7 müzekkere gideri 121,80 TL, 1 bilirkişi ücreti 400,00-TL, dosya fotokopi ücreti 120 TL, keşif harcı 384,90 TL, keşif araç ücreti 200 TL, dosya gönderim masrafı 37,90 TL ki toplam 1.676,61 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre 1.120,68 TL’sinin davalılardan … ve …tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, bakiye giderin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
10-Taraflarca yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili taraflara iadesine,
Dair davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafların yokluğunda verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/09/2021

Katip ….
e-imzalıdır

Hakim ….
e-imzalıdır