Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/649 E. 2023/236 K. 22.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/649 Esas
KARAR NO : 2023/236
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/12/2018
KARAR TARİHİ : 22/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; 25.07.2017 tarihinde meydana gelen kazada sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın davacıların murisine çarparak ölümüne neden olduğunu, kazanın oluşumundan sorumlu aracın davalı … Genel Sigorta A.Ş. tarafından ZMMS yapıldığını, kazada davalı …’ın ağır derecede kusurlu olduğunu, bu durumun İzmir … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile de sabit olduğunu, murisin 60 yaşında olup emekli olmasına rağmen gece bekçiliği yaparak ailesine destek olduğunu davacılardan …, …, … ve …’ın murisin çocukları, davacı … ise murisin eşi olduğunu, davalı sigorta şirketinin B.K.49 ve KTK 85. ile TTK 1409 md gereğince sorumlu olduğunu, zararın tazmini için KTK 97. md gereğince davalı şirkete başvurulmasına rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını belirttiği ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak suretiyle, 30.000,00 TL maddi tazminatın davalılar … ve işleten … bakımından olay tarahinden itibaren, davalı … A.Ş.’den temerrüt tarihi 23.03.2018 itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen, 60.000,00 TL manevi tazminatın işleten ve sürücüden olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen, tahsilini yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesiyle; davacılar tarafından açılan davanın haksız olduğunu, davanın görevsiz mahkemede açıldığını, olayda ölenin de kusuru bulunduğunu, davacıların murisinin ölümü ile olay arasında illiyet bağı bulunmadığını, davacı çocukların bir kısmının reşit ve evli olduğunu, bu durumda murisin desteğinin söz konusu olamayacağını, olayda manevi tazminat şartlarının da oluşmadığını, manevi tazminat davasının belirsiz olarak açılamayacağını, sadece sigorta şirketinin sorumluluğuna başvurulabileceklerini, olayla ilgili olarak sigorta şirketi tarafından davacı … 26.882,45 TL ödeme yapıldığını ve davacının 12.04.2018 tarihli ibraname ile sürücü ve araç işleteni ibra ettiğini belirttiği ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesiyle; davacı tarafından açılan davanın haksız olduğunu, davalının davacıya borcu bulunmadığını, davalı şirketin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında, poliçe teminatı dahilinde ve poliçe teminat limitiyle sınırlı olarak sorumlu olduğunu, yapılan incelemede araçlardaki hasarların uyumlu olmadığının tespit edildiğini, kusur ve tazminatlar bakımından bilirkişi raporu alınması gerektiğini, davacının ancak dava tarihinden itibaren faiz talep edebileceğini belirttiği ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı tanığı … Mahkememizce alınan beyanında; “Davacılardan … benim arkadaşım olur. Kaza sonrası muris uzun süre hastanede yoğun bakımda kaldı. Bu esnada tüm aile fertleri çok üzüldü. Mağdur oldu. Bu süreçte çok yoruldular. Birbirlerini bile göremedikleri zamanlar oldu. Ölümden sonra ise aile çöktü. Baba, ailede toparlayıcı görevi görmekteydi. Muris, davacı Hüseyin, anne ve bir kız kardeşi ile yaşamaktaydı. Ancak murisin ölümünden sonra aile büyük bir boşluğa düştü. Anneleri olan davacı … 2014 yılından bu yana felçliydi. Ancak kısmen iletişim kuruyordu. İşaretle bile olsa istediğini belirtiliyordu ancak …’in ölümünden sonra tamamen iletişimi kesti. Ara ara kendisine inmeler gelmektedir. Tamamen bakıma muhtaç durumdadır. Anne tamamen bakıma muhtaç olduğu için davacılardan … boşanmış olduğu halde sadece annesinin bakımıyla ilgilenmektedir. Başkaca bir işte çalışması mümkün değildir. Babasının desteği ile hayatını sürdürmektedir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce deliller toplanmış, kazaya karışan aracın kaza tarihi itibariyle tescil bilgileri, sigorta poliçesi ve hasar dosyası, ekonomik ve sosyal araştırması, tedavi belgeleri, İzmir … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, davacı tanığı dinlenmiş ve bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Dava, ölümlü trafik kazası nedeni ile uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir.
27.05.2017 tarihinde davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile yaya …’e çarpması neticesinde .. hayatı kaybetmiş olup, … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle davalı … adına kayıtlı olduğu, 11.01.2017-11.01.2018 tarihleri arasında zorunlu mali mesuliyet sigortası poliçesi ile davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğu görülmüştür.
Davacı müteveffa …’in eşi, diğer davacılar müteveffanın çocuklarıdır.
Mahkememizce trafik uzmanı bilirkişiden alınan 06.09.2019 tarihli bilirkişi raporunda; müteveffa …’in yolun karşısına geçerken araçlara ilk geçiş hakkını verip güvenli geçiş kuralına uygun olarak yolun karşısına geçmesi gerektiği, Karayolları Trafik Kanunu 68-b maddesini ihlali nedeniyle kazanın oluşumunda 1. derecede etken olduğu, % 60 oranında kusurlu olduğu, davalı sürücü …’ın meskun mahal olan yol kesiminde seyri sırasında aracının hızını ayarlamadığı, Karayolları Trafik kanunu 52/1-b maddesini ihlali nedeniyle kazanın oluşumunda 2. derecede etken olduğu, % 40 oranında kusurlu olduğu kanaatinin bildirildiği görülmüştür.
İzmir … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında trafik uzmanı bilirkişiden alınan 07.02.2018 tarihli bilirkişi raporunda; müteveffa …’in yolun karşısına geçerken araç trafiği kaplama alanı olan yol içerisinde seyreden araç trafiğinin geçişini tamamlamasını beklemediği, kontrolsüz bir şekilde araç trafiği kaplama alanına girdiği, Karayolları Trafik Kanunu 68/b-3 maddesini ihlali nedeniyle kazanın oluşumunda daha fazla etken olduğu, davalı sürücü …’ın aracın hızını yolun durumuna uydurmadığı, dikkatini seyir yönüne yeterince vermediği, üç şeritli yolun en sol şeridine kadar geçişini tamamlamış olan müteveffayı fark etmediği, Karayolları Trafik kanunu 52/1-b maddesini ihlali nedeniyle kazanın oluşumunda daha az etken olduğu kanaatinin bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce trafik uzmanı bilirkişiden alınan 06.09.2019 tarihli bilirkişi raporu ile İzmir … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında trafik uzmanı bilirkişiden alınan 07.02.2018 tarihli bilirkişi raporunun örtüştüğü görülmekle
Mahkememizce trafik uzmanı bilirkişiden alınan 06.09.2019 tarihli bilirkişi raporu yeterli ve hükme esas almaya elverişli nitelikte ve ceza dosyasında alınan rafik uzmanı bilirkişiden alınan 06.09.2019 tarihli bilirkişi raporu ile tutarlı olduğu görülmekle rapora itibar edilerek davalı sürücü …’ın kazanın oluşumunda % 40 oranında kusurlu olduğu, müteveffa …’in kazanın oluşumunda % 60 oranında kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
Mahkememizce alınan aktüerya raporunda, davacılar …, …,… ve …’ın müteveffa ile destek ilişkisinin olmadığı tespit edilerek davacı … için 230.752,34 TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı, davalıların davalı sürücü …’ın % 40 kusur oranına tekabül eden 92.300,94 TL’lik kısmından sorumlu oldukları, bilirkişi raporunun açık, denetime elverişli ve dosya kapsamına uygun olduğu görülmekle bilirkişi raporuna itibar edilerek davacılar …, …, … ve … yönünden maddi tazminat talebinin reddine, davacı … yönünden ıslah dilekçesi ve miktar arttırım dilekçesi de gözönüne alınarak maddi tazminat talebinin kabulüne, olayın mahiyeti, kusur durumu, tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları, paranın alım gücü, manevi tazminat miktarının zenginleştirici ve fakirleştirici nitelikli tayin olunamayacağına dair ilkeler dikkate alınarak, hükümde belirtilen tutarlar üzerinden manevi tazminat talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
92.300,94 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılar … ve … yönünden 25/07/2017 tarihinden, davalı … Sigorta AŞ yönünden 08/04/2018 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine,
Davacılar …, …, … ve … yönünden maddi tazminat talebinin davalılar … ve … yönünden ayrı ayrı reddine,
35.000,00 TL manevi tazminatın 25/07/2017 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
5.000,00 TL manevi tazminatın 25/07/2017 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine,
5.000,00 TL manevi tazminatın 25/07/2017 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ya verilmesine,
5.000,00 TL manevi tazminatın 25/07/2017 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine,
5.000,00 TL manevi tazminatın 25/07/2017 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine,
Harçlar Yasası gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 10.062,13 TL harçtan, peşin alınan 307,40 TL, ıslah harcı 163,09 TL ve tamamlama harcı 54,00 TL nedeni ile alınan 524,49 TL toplamı düştükten sonra bakiye 9.537,64 TL nin sigorta şirketi bakımından 6.305,08 TL ile sınırlı olmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
Davacılar tarafından işbu dava nedeniyle sarf edilen harç gideri 574,09 TL bilirkişi ücreti, tebligat-posta masrafı 1.548,00 TL olmak üzere toplam 2.122,09 TL yargılama giderinin sigorta şirketi bakımından 1.329,73 TL ile sınırlı olmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
Maddi tazminat yönünden davacıların duruşmalarda vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca 14.768,15 TL nin davalı … Sigorta AŞ den tahsili ile davacılara verilmesine,
Maddi tazminat yönünden davalılardan … ve …’ın duruşmalarda vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile işbu davalılara verilmesine,
Manevi tazminat yönünden davacıların kendilerini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca 9.600,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
Manevi tazminat yönünden davalılar … ve …’ın duruşmalarda vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlülkte bulunan AAÜT uyarınca 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile işbu davalılara verilmesine,
Bakiye avans hakkında HMK’nın 333. maddesine göre işlem yapılmasına,
Dair, davacılar vekili … ile davalılardan … ve … vekili …’in yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/03/2023

Katip…
e-imzalı

Hakim…
e-imzalı