Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/615 E. 2021/308 K. 31.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/615 Esas
KARAR NO : 2021/308

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 31/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 22.07.2013 tarihinde … plakalı araç ile sürücü … sevk ve idaresinde … plakalı araç ile çarpıştığını ve yolcu durumunda olan davacının olay nedeni ile yaralandığını, kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücünün KTK hükümlerine göre sorumlu olduğunun belirlendiğini, kaza sonrası davacının ağır yaralandığını ve … Hastanesinde tedavi gördüğünü, olay nedeni ile İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının … sayılı dosyası ile soruşturma yapıldığını, KTK 97. md gereğince davalı … şirketine başvurulmasına rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını belirttiği, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak suretiyle davacının kaza nedeniyle kalıcı sakatlığa uğramış olması nedeniyle 100,00 TL kalıcı iş gücü kaybı tazminatı ve 100,00 TL geçici iş görememezlik tazminatının temerrüt tarihi olan başvuru tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Her ne kadar dava dilekçesinde davalı şirket … Sigorta AŞ olarak gösterilmiş ise de, söz konusu sigorta şirketinin yeni ünvanının … Sigorta AŞ olmakla bu husus maddi hata olarak kabul edilmiş, davalı … AŞ vekilinin cevap dilekçesi ile; davacı tarafından açılan davanın haksız olduğunu, davalının davacıya borcu bulunmadığını, davalı şirketin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında, poliçe teminatı dahilinde ve poliçe teminat limitiyle sınırlı olarak sorumlu olduğunu, davacının kaza nedeniyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubu gerektiğini, zararın ispat edilmesi gerektiğini, kusur ve zarar bakımından bilirkişi raporu alınması gerektiğini, araçta meydana gelen hasarın teminat kapsamı dışında olduğunu, davacının ancak dava tarihinden itibaren faiz talep edebileceğini belirttiği ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce deliller toplanılmış, davalı şirketten sigorta poliçesi ve hasar dosyasının celbedildiği, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının … sayılı dosyasının incelenmesinde, … karar sayılı soruşturma ile müştekisi …, müşteki şüphelileri … ve … olan dosyada yapılan soruşturma sonucu sanıklar hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verildiği, … Hastanesinden davacının tüm tedavi evrakları, film ve grafilerinin celp edildiği, yine olaya karışan araçların trafik kayıtları dosyaya getirtilmiştir.
Davacının maluliyet oranının tespiti bakımından Ege Üniversitesi Adli Sağlık Kurulu tarafından davacı … hakkında düzenlenen raporda, “Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalının 11/09/2019 tarihli … sayılı yazısı ekinde gelen 24/07/2019 tarihli raporu göz önüne alındığında kişide panik bozukluk tanısının olduğu düşünülmüş olup, mevcut fiziksel bulguları değerlendirildiğinde … doğumlu …’de 22/07/2013 tarihli trafik kazasına bağı olarak meydana gelen meslekte kazanma gücü azalma oranı olay tarihinde yürürlükte olan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre değerlendirildiğinde kalıcı bir arızaya neden olmadığı dolayısıyla maluliyet oranının %0 olduğu” şeklinde rapor düzenlendiği görülmüştür.
Bilirkişi … tarafından kusur oranlarının tespiti bakımından düzenlenen raporda özetle; davalı … poliçeli aracın (…) sürücüsü olan dava dışı …’nün %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, dava dışı sürücü …’in kusursuz olduğu, davacı …’nın üçüncü kişilerin ve dış faktörlerin olay esnasında kazanın oluşumu üzerinde etken kusur niteliğinde bir davranış şekli görülmediğinden kusursuz olduğu yönünde görüşünü belirtmiştir.
Taraf vekillerinin itirazları doğrultusunda davacının maluliyet oranının tespiti için dosyamız İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi Başkanlığına gönderilmiş, ilgili kurumca kişi hakkında mütalaa düzenlenebilmesi için davacıya defaaten randevu tarihi verilmesine rağmen davacının müracaat etmediği anlaşılmış, ancak Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi Başkanlığının dosya üzerinde yapmış olduğu inceleme sonucu, “Kurulumuzun 30/10/2019 tarih, … sayılı; 20/05/2020 tarih … sayılı ve 14/10/2020 tarih … sayılı müzekkereleri ile kişinin muayene edilmek üzere Kurulumuza çağırıldığı ancak kişi başvuruda bulunmadığından muayenesi yapılamadığı, olay tarihli tıbbi belgelerde travmatik lezyon tarif edilmediği cihetiyle mevcut belgelere göre; … ve … kızı, … doğumlu, …’in 22/07/2013 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonucu 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetini gerektirecek araz tespit edilmediğinden sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, davacının bu kaza nedeniyle SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderlerinin ne kadar olabileceği hususunun Kurulumuzun ve Kurumumuzun konu ve görevleri arasında olmadığı” yönünde rapor tanzim edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde uyuşmazlığın; davacıda kaza nedeniyle özür meydana gelip gelmediğinin, özür ile kaza arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığı, davacının özrü geçici ve sürekli iş göremezliği bulunuyor ise tazminat miktarının ne olması gerektiği ve davalıdan tazminini isteyip isteyemeyeceği, geçici iş göremezlik tazminatının, tedavi giderlerinin sigorta teminatı kapsamında bulunup bulunmadığı, davacının, davacının içerisinde bulunduğu araç sürücüsünün, kazaya karışan diğer araç sürücülerinin veya üçüncü kişilerin ya da dış faktörlerin meydana gelen kazada kusurlarının bulunup bulunmadığı, varsa kusur oranlarının ne olduğu, davacının hangi tarihten itibaren ve hangi oranda faiz talebinde bulunabileceği noktalarında toplandığı anlaşılmakla; dosya kapsamı, Ege Üniversitesi Adli Tıp Kurumu Sağlık Kurulu raporu, trafik bilirkişisi raporu, Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen rapor kapsamına göre, 22/07/2013 tarihinde davalı … poliçeli aracın sürücüsü olan dava dışı … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile 3254 sokakta seyir halinde iken kaza mahalli olan kavşağa gelip, kavşağa girmesi esnasında aracının sağ ön tampon, sağ ön çamurluk ve sağ ön kaput kısmıyla seyir yönüne göre sağındaki 3251 sokağı takiben gelen ve kavşağa giriş yapan dava dışı …’in sevk ve idaresindeki …. plaka sayılı aracın sol ön kapı, sol ön çamurluk, sol ön tampon kısımlarına çarpması sonucunda … plaka sayılı araçta yolcu konumunda bulunan davacı …’in olay mahallinde yaralanması ile maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, davacı …’in 22/07/2013 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle Ege üniversitesi Adli Tıp Kurumu Sağlık Kurulu ve İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi Başkanlığının düzenlemiş olduğu raporlar dikkate alınarak maluliyetini gerektirecek araz tespit edilmeyip başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı anlaşılmakla geçici veya kalıcı işgöremezlik tazminatı şartlarının gerçekleşmediği sonuç ve kanaatine varılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisine karar verilmesi cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
Davanın REDDİNE,
Alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL nin mahsubu ile bakiye 23,40 TL nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, bakiye karar harcı 40,00 TL’nin altında olduğundan harç tahsil müzekkeresi yazılmasına yer olmadığına,
Davacının yapmış olduğu yargılama harç ve yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından masraf yapılmadığı anlaşıldığından, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Davalının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca, takdir ve tayin edilen 200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde resen davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.31/05/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza