Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/574 E. 2021/215 K. 31.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/574 Esas
KARAR NO : 2021/215

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 31/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili ile davalı ile arasındaki palet satımına dayalı ticari ilişkiden kaynaklanan cari hesaba dayalı olarak 06.06.2017 tarihi itibari ile 104.142,44 TL alacaklı olduğunu, bu hususun faturalar, sevk irsaliyeleri ve iki tarafın ticari kayıt ve defterleri ile sabit olduğunu, alacağın ödenmemesi üzerine borçlu şirket hakkında Torbalı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile yasal takip başlatıldığını, ancak borçlu şirket tamamen kötü niyetli ve haksız olarak takibe ve borca itiraz ederek takibin durmasına neden olduğunu, borçlu şirket itiraz dilekçesinde Manisa Cumhuriyet Başsavcılığının … Srş. Sayılı dosyasına atıfla eksik ifa nedeni ile herhangi bir borçlarının bulunmadığını iddia ettiklerini, ticari uyuşmazlıklarda ispatı vasıtalarının fatura, irsaliye ve ticari defterlerin olduğunu, davalı borçlunun bu belgeler ile ispat edemediğini ve davalı borçlu şirketin iddiasına dayanak yaptığı tek taraflı tutulan, değiştirilmesinin her an mümkün olan ve ispat hukuk açısından hiçbir değeri bulunmayan Araç Kapı Giriş Kaydı delil olarak değerlendirilmeyeceğini, teslim edildiği ticari belge, kayıt ve defterlerden açıkça görülen malların bedelini ödemekten kaçındığını, tarafların ticari defter ve kayıtları incelendiğinde vergi dairelerinden ilgili dönemlere ilişkin BS-BA formları getirdiğinde ve tüm bunlar üzerinde bilirkişi incelemesi yapıldığında alacağının varlığı açıkça ortaya çıkacağını, davalı borçlunun Torbalı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazının iptali ile takibin devamına ve davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafından açılan davayı kabul etmediklerini, itiraz ettiklerini, alacaklı firmanın alacağının kaynağı cari hesap ilişkisine dayandığını, müvekkili firma ambalaj sektöründe üretici olarak faaliyet gösteren … Bölgesinde yerleşik bir fabrikadaki üretim tesislerinde kullanılmak üzere tahta palet ihtiyacını yıllardan beri alacaklı firmadan karşıladığını, hatta tahta palet alımı alacaklı firma haricinde hiçbir firmadan yapılmadığını, 17.02.2017 tarihinde kendisini alacaklı firmanın finans muhasebe kalite üretim müdürü olarak görev yaptığını belirten … isimli bir kişiden müvekkili firmaya elektronik posta kanalı ile ihbarda bulunulduğunu, bu ihbar üzerine müvekkili firma yetkilileri tahta palet alımları ile ilgili geçmişe dönük olarak yapılan irsaliye fatura ve kapı araç giriş çıkış kayıtlarına ilişkin denetim gerçekleştirdiğini, yapılan denetimler sonucu alacaklı firmadan teslim edilmediği halde sanki müvekkili şirket tarafından teslim alınmış tahta paletler varmışçasına sevk irsaliyesi ve fatura tanzim edilerek haksız menfaat temin edildiğini tespit edildiğini, bu tespitler esnasında müvekkili firma çalışanı satınalma uzmanı … da istifa ettiğini, müvekkili firma tarafından konu derhal adli makamlara intikal ettirildiğini, Manisa Cumhuriyet Savcılığının … Soruşturma numaralı dosyası ile suç duyurusunda bulunulduğunu, yapılan soruşturma neticesinde 18.12.2018 tarihinde iddianame düzenlenerek kamu davası açıldığını, Manisa … Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile kovuşturma aşamasına geçildiğini, alacaklı firmanın ortakları … ile … ve … hakkında “tacir veya şirket yöneticileri ile Koparatif yöneticilerinin dolandırıcılığı” suçundan 2014 -2016 yılları arasında teslim edilmediği halde teslim edilmişcesine 44 adet fatura ve sevk irsaliyesi düzenlenerek toplam 433.0000,73 TL müvekkili firmanın zarara uğratıldığının tespitinin yapıldığını, bahsi geçen dönem aralığı takibe konu cari hesap bakiyesi arasında olduğunu, bu nedenle mahkemece yürütülen davayı doğrudan etkileyeceğinden ceza davasının bekletici mesele yapılmasını öncelikle talep ettiklerini, müvekkili firmanın alacaklı olduğunu iddia eden firmaya hiçbir borçu bulunmadığı, haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile %20 oranından az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Torbalı İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 06.06.2017 tarih itibarıyla 104.142,44 TL asıl alacak, 27,82 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 104.170,26 TL alacak tutarı üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu vekilinin alacaklı olduğunu iddia eden davacı ile müvekkili firma arasındaki cari hesap ilişkisi ve bu cari hesaba konu tahta palet alımları ile ilgili olarak Manisa Cumhuriyet Başsavcılığının … nolu soruşturma dosyası ile hazırlık soruşturması yürütüldüğünü, bu nedenle alacaklı olduğunu iddia eden şirkete karşı icra takibine konu edildiği şekilde cari hesaptan kaynaklanan hiçbir borcu bulunmadığını belirterek süresinde itirazı üzerine takibin durduğu, davanın hak düşürücü süre dolmadan açıldığı anlaşılmıştır.
Manisa … Ağır Ceza Mahkemesinin … esas-…karar sayılı dosyasının incelenmesinde; katılan … ile … şirketi arasında palet satışı sebebiyle ticari ilişki bulunduğu, sanık …’un katılan …şirketinde çalıştığı, sanıklar … ve …’in …ın sahibi oldukları, … şirketinde çalışan tanık …’ın yaptığı ihbar ile … adlı şirket tarafından katılan şirkete suç tarihlerinde teslim edilmediği halde sanki müşteki şirketçe teslim alınmış paletler varmışcasına sevk irsaliyesi ve fatura düzenlenerek haksız menfaat temin edildiğinin bildirilmesi üzerine başlatılan soruşturmada katılan şirkete ait 2014-2016 yıllarına ilişkin olarak ürün girişi, imalat, satış ve hurdaya ayrılmış mal kayıtlarının incelenmesi sonucu düzenlenen 27.12.2017 tarihli bilirkişi raporuna göre katılan şirketçe yetkili personelce teslim alınmadığı halde sanki teslim alınmışçasına 44 adet sahte fatura ve sevk irsaliyesinin düzenlenmiş olduğunun bedelinin 433.000,73 TL olduğu katılan şirketin zarara uğratıldığının belirlendiği, sanıkların birlikte hareket ederek suçun oluşumuna sebebiyet verdiklerinden bahisle dava açılmış ise de; sanıkların suçu işlemediklerine yönelik aşamalardaki beyanları ve ilgili şirketin ticari ilişkileri hakkında ayrıntılı açıklamaları,05.07.2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda şirket kapı giriş kaydında görülmeyen ve fatura düzenlenmesine rağmen katılan şirkete teslim edilmediği iddia edilen mallara ait faturaların yüksek meblağda olması ve toplam alışlara oranlamasına göre %18 gibi bir orana denk geldiği, bu oranın stok çıkışlarında ve üretim maliyetlerinde dikkat çekici artışa sebebiyet vereceği, şirket kapı giriş kayıtlarının suistimale açık olduğu değerlendirildiğinde, … şirketi tarafından sevk edilen ürünlerin …şirketi tarafından teslim alındığı kanaatine varıldığının bildirilmesi, tanıkların destekleyici beyanları nazara alınarak sanıkların atılı suçu işledikleri yönünde cezalandırılmaları için yeterli kesin ve somut delil bulunmadığı gerekçesiyle beraatlerine karar verildiği, Mahkemenin 01.10.2019 tarih … esas-…karar sayılı kararının İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … Ceza Dairesinin 27.02.2020 tarih ve … esas-… karar sayılı kararı ile onanarak 27.02.2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davalının ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde bilirkişi … tarafından düzenlenen 16.12.2019 tarihli raporda özetle, cari hesap sözleşmesine ilişkin yazılı bir belgenin dosyaya sunulmadığını, ancak taraflar arasındaki ticari ilişkiden karşılıklı borç ve alacak durumunun doğduğunu, dolayısıyla cari hesap ilişkisinin söz konusu olduğunu, davalı …. ticari defter kayıtlarının Türk Ticaret Kanununa göre usulüne uygun tutulduğu ve açılış kapanış tasdiklerinin usulünce uygun tutulduğu ve açılış kapanış tasdiklerinin usulünce yapıldığını, defter kayıtlarının birbirini doğrular nitelikte olduğunu dolayısıyla davalı şirket lehine delil olma özelliği taşıdığını, davalı şirket vekilinin itirazına konu 433.000,73 TL. tutarındaki 44 adet faturanın davalı şirketin yasal defter kayıtlarına alınmış olduğunu, davalı şirket defter ve kayıtlarının incelemesi neticesinde, davacı şirkete 09.05.2017 tarihi itibarıyla toplam 104.141,95 TL.si cari hesap borcunun bulunduğunu, takip tarihi olan 06.06.2017 tarihi sonrasında davalı şirket tarafından herhangi bir ödemenin yapılmadığı ve borç bakiyesine etki edecek şekilde hiçbir iade faturası veya başkaca bir kaydın hesaplara işlenmediği bildirilmiştir.
Davacının ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde bilirkişi … tarafından düzenlenen 27.01.2020 tarihli raporda özetle, davacı şirkete ait 2016 ve 2017 yılları ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğunu, şirketin e-defter uygulamasına tabi olduğunun tespit edildiğini ve ticari defterlerin delil niteliğinin mevcut olduğu kanaatine varıldığını, davacıya ait muhasebe kayıtlarında davalının defterlerde “120 Alıcılar” ana hesabı altında …. Alt hesabında izlendiğinin tespit edildiğini, muavin hesap dokümanlarından yapılan tespite tarafların 09.05.2017 tarihi itibarıyla davalı tarafın davacıya borçlu kaldığı 104.342, 44 TL hesap bakiyesinde mutabık olduklarının incelemede tespit edildiğini, icra takibi tarihi itibariyle davalı şirketin muhasebe kayıtlarında davacının 104.141,95 TL (takip 104.142,44 TL) alacaklı olarak göründüğünün anlaşıldığını, dosyaya sunulan 18.12.2019 kayıt tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde, davacı şirketin incelenen 2015-2016 ve 2017 yıllarına ait ticari defterlerin lehine delil olma kabiliyetine sahip olduğunun tespit edildiğini, … hesap numarasında kaydedilen … hesabında son işlem kaydı yapılan 09.04.2017 tarihi itibariyle davacının davalı şirketten 104.141,95 TL alacaklı kaldığının görüldüğünü, dolayısıyla tarafların hesap bakiyesinde mutabık kaldıklarını, diğer bir ifadeyle icra takibi itibariyle davalı şirketin muhasebe kayıtlarında davacının 104.141,95 TL (takip:104.142,44 TL) alacaklı olarak göründüğünün anlaşıldığını, mahkemece itirazın iptali ile icra takibinin devamına karar vermesi durumunda, davacı vekilinin icra takibinde talep ettiği işlemiş faiz yönünden incelendiğinde davaya esas tutarın faiz dahil edilmeksizin tespit edilerek harç yatırılması nedeniyle faiz talebi bulunmadığını, davalının icra takibi tarihi 06.06.2017 tarihi itibariyle temerrüde düşürülmüş olacağını, icra takibi tarihi itibariyle “Ticari işlerde T.C.M.B. tebliği gereğince %9,75 temerrüt faiz oranının geçerli olacağı” bildirilmiştir.
Dava; İİK nun 67. maddesi uyarınca alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali ve takibin devamı ile icra inkar tazminatı istemine ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce toplanan deliller ile hüküm kurmaya yeterli bulunan bilirkişi raporları dosya kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde; dosyada mevcut rapor içeriğine göre davacı ve davalının ticari defter ve belgelerinin incelenmesinde tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve sahipleri lehine delil teşkil ettiği, davacı tarafından düzenlenen faturaların davalının defterinde kayıtlı olduğu, davalının davacı şirkete takip tarihi olan 06.06.2017 tarihi itibarıyla toplam 104.141,95 TL.si cari hesap borcunun bulunduğu anlaşılmış; her ne kadar davalı vekili Manisa … Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında görülen davanın sonucunun görülmekte olan davayı doğrudan etkileyeceğinden bahisle söz konusu davanın bekletici sorun yapılmasını talep etmiş ise de, yapılan yargılama neticesinde mahkemesi ve esas numarası değişen davada Manisa … Ağır Ceza Mahkemesinin 01.10.2019 tarih … esas-…karar sayılı kararı ile, sanıkların atılı suçu işledikleri yönünde cezalandırılmaları için yeterli kesin ve somut delil bulunmadığı gerekçesiyle beraatlerine karar verildiği, verilen kararın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … Ceza Dairesinin 27.02.2020 tarih ve … esas-… karar sayılı kararı ile onanarak 27.02.2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmış; davalının kendi defter kayıtlarına göre de davacıya borçlu olduğunun anlaşıldığı, basiretli tacir gibi davranması beklenen davalının borçlu olduğu tespit edilen tutar nazara alındığında savunmasında dayandığı vakaların boyutu itibarıyla yapılan alışverişleri farketmemiş olmasının, yapılan işlemlerin tamamıyla bilgisi dışında gerçekleştiğinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davalının usulüne uygun tutulan taraf defter kayıtlarının aksini ispat edemediğinin kabulünün gerektiği; davacının mahkememiz dosyasında asıl alacak dışında işlemiş faiz talep etmediği davaya esas değer olarak takip dosyasındaki asıl alacak tutarı toplamı olan 104.142,44 TL yönünden talepte bulunduğu, ancak bilirkişi raporları ile belirlenen 104.141,95 TL asıl alacak tutarına göre davanın kısmen kabulü ile davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptaline davacının talep edebileceği alacak miktarı üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine ; alacak likit ve itiraz haksız kabul edildiğinden kabul edildiğinden hükmolunan miktar üzerinden hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile,
Torbalı İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından takibe yapılan itirazın kısmen iptali ile 104.141,95 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Takibe yapılan itiraz haksız ve takibe konu alacak likit kabul edildiğinden hükmolunan 104.141,95 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 7.113,93 TL nispi ilam harcından, peşin alınan 1.257,65 TL harcının mahsubu ile eksik kalan 5.856,28 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 94,00 TL tebligat gideri, 35,50 TL e-tebligat masrafı, 131,95 TL posta masrafı, 850,00 TL bilirkişi ücreti toplamı 1.111,45 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 1.111,14 TL’nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından peşin yatırılan 35,90 TL başvuru harcı, 1.257,65 TL peşin harç ve 5,20 TL vekalet harcı toplamı 1.298,75 TL.nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve tayin edilen 13.843,49 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın red oranına göre takdir ve tayin edilen 28,31 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri ve yatırılan delil avansı bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davacının yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde re’sen iadesine,
Dair ; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 341. v.d.maddeleri gereğince ( 2 ) hafta içerisinde,İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 31/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır