Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/47 E. 2021/214 K. 31.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/47 Esas
KARAR NO : 2021/214

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 18/12/2018
KARAR TARİHİ : 31/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkiline, borcu olan dava dışı …(T.C.Kimlik No:…) İzmir ….Noterliği’nin … yevmiye no’lu 12.04.2017 tarihli alacağın devri sözleşmesiyle davalı … Sigorta A.Ş.’den 18.05.2015 tarihinde karışmış olduğu trafik kazası nedeniyle doğan alacağının 30.000-TL’lik kısmını müvekkiline devrettiğini, …’nın geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle Sigorta Tahkim Komisyonu’na yapılan başvurunun sonuçlandığını, Sigorta Tahkim Komisyonu’nun … K.sayılı ve 26.04.2018 tarihli kararıyla başvurunun kabülüne karar verildiğini, bu karara davalı … Sigorta A.Ş. itiraz ettiğini ve Sigorta Tahkim Komisyonu’nun 07.06.2018 tarihli … sayılı kararıyla istinaf yoluna gidilmeden İtiraz Hakem Heyeti kararı kesinleştiğini, müvekkiline borcu olan dava dışı …’nın hak etmiş olduğu tazminat tutarının bir kısmı …’ya ödendiğini, ancak Sigorta Tahkim Komisyonu’nun 07.06.2018 tarihli … kararında da belirtildiği gibi müvekkilinin alacağı hususunda dava dışı … hak sahibi olmadığından toplam tazminat miktarının 30.000-TL’lik kısmı …’ya ödenmediğini, bunun üzerine müvekkili adına davalı tarafa 02.10.2018 tarihli dilekçe ile başvuru yapıldığını ve alacağın devri sözleşmesiyle müvekkiline devredilen alacağın kendilerine ödenmesini ihtar edildiğini, her ne kadar davalıya borcun ödenmesi için yazılı olarak başvuru yapılmışsa da ilgili sigorta şirketi yasal süresi içinde kendilerine cevap vermediğini, ilgili borcun ödenmemesi üzerine davalı hakkında İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasıyla 30.000- TL asıl alacak ve 3.713,42 TL işlemiş faiz toplamı 33.713,42-TL’nin tahsili amacıyla takip yapıldığını, davalı 20.11.2018 tarihli dilekçesi ile borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının itirazı haksız nitelikte olduğunu, icra takibi yetkili icra müdürlüğünde açılmış olup davalının yetki itirazı yerinde olmadığını, her ne kadar davalı sigorta şirketi konu hasarı teminat altına alan poliçe bulunmadığını iddia etmiş olsa da dava dışı …’nın geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle davalı Sigorta şirketinden bir tazminat alacağı söz konusu olduğunu, ayrıca 02.10.2018 tarihli dilekçe ve dilekçenin davalıya ulaştığını gösteren kargo fatura bilgisinden de anlaşılacağı üzere davalıya usulüne uygun başvuru yapıldığını, borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptaline, borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen yasal faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, yetkili İcra Daireleri ve Mahkemeler İstanbul olduğundan yetkisizlik kararı verilmesini talep ettiklerini, davacı taraf şirketleri nezdinde bulunan …. sayılı poliçeye istinaden …’nın maluliyet zararı için tespit edilecek tazminatın 30.000,00 TL.sini temlik aldığı iddiası ile talepte bulunduğunu, temlik eden … konu tazminat taleplerini 05.08.2015 tarihinde açmış olduğu İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası ile ileri sürdüğünü, ancak daha sonra mahkemeye verdikleri dilekçe ile davadan feragat ettiklerini, bu feragata rağmen ve feragatın bilgisi ve sonucu kendilerine bildirilmeden bu defa …’nın Sigorta Tahkim Komisyonu’nun …. sayılı dosyası ile tekrar aynı taleplerini ileri sürdürdüğünü, gerekçeli karar tebliğ edilmediğinden ve davanın sürdüğü düşünülerek derdestlik itirazında bulunulduğunu, tahkim komisyonunun hukuka, yasaya ve usule aykırı işlem yaptığını, yönetmeliklere aykırı ve iyileşme durumu bulunduğundan geçerliliği bulunmayan maluliyet raporuna itibar ederek hüküm kurduğunu, hükme itiraz edildiğini, itiraz Hakem Heyeti, bu davalarında da konu temlik nedeni ile, 30.000,00 TL.si hariç karar kurulduğunu, yaşanan bir aksaklık nedeni ile kep adresine yapılan tebligat nedeni ile istinaf süresi geçirildiğini ve istinafa başvuramadan, kararın kesinleştiğini, ortada usule uygun bir yargılama kanuna, yasaya hukuka uygun bir kararın olmadığını, bu nedenle davacı tarafın açmış olduğu takibe itiraz edildiğini, davacı tarafın dayanak gösterdiği usule, yasaya ve kanuna aykırı tahkim yargılamasına ilişkin olduğunu, temlik edenin daha önce açmış olduğu davadan feragat etmiş olması nedeni ile temlik edilecek bir alacak kalmadığının tespiti ile davanın reddini talep ettiklerini, kabul anlamına gelmemek üzere aksi halde tahkim dosyasına esas alınan maluliyet raporunun iyileşme dönemi öncesine ait olması, yokluklarında alınmış olması ve usule ve yasaya aykırı olması nedeni ile temlik edenin İstanbul Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesine sevk edilerek muayene ile maluliyetinin tespit edilmesini, maluliyet sonrası aktüer incelemesi yapılmasını ve gerçek zararının tespitini talep ettiklerini, aksi halde feragat edilmiş olmasına rağmen haksız bir ödeme ile karşı karşıya kalacaklarını, İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasındaki diğer davacı için de feragat verildiğini, benzer süreçler yaşandığını ancak istinafa başvuru yapılabildiğini, dosyada feragat ve maluliyet raporuna ilişkin itirazlarının kabul edilmesi halinde bu dosyada da esas olacağından dosyanın bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, alacak tüm bu nedenlerle likit olmadığını, likit olmayan ve ciddi incelemeler gerektirmesi nedeni ile aleyhlerine icra inkar tazminatına hükmedilmemesini talep ettiklerini, temlike konu asıl alacaktan feragat edilmiş olması nedeni ile davanın reddine karar verilmesini, aksi halde İstanbul BAM … HD … E. Sayılı dosyasının bekletici mesele yapılarak temlik edenin tekrar muayenesinin sağlanarak maluliyet durumunun ve gerçek zararın tespit edilmesini, nihayetinde davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacısının …, …, davalısının … Sigorta A.Ş. olduğu, kalıcı ve geçici maluliyet ve bakıcı ücreti talebine ilişkin tazminat talebinde bulunulduğu; davacılar vekilinin 04/04/2017 tarihli ve 13/04/2017 tarihli feragat dilekçeleri sunmuş olduğu, 04/04/2017 tarihli feragat dilekçesi ile görülmekte olan davada müvekkili …’ın vermiş olduğu talimat doğrultusunda davalı ile olan davadan … adına feragat ettikleri ve bu müvekkili ile ilgili olarak taleplerinden vazgeçtikleri ancak müvekkilleri … ile olan dava ve taleplerinin devam ettiğini beyan ettikleri, davacılar vekilinin 13/04/2017 tarihli feragat dilekçesi ile tarafları belirtilen dosyada 04/04/2017 tarihli feragat dilekçesinde hataen müvekkili … ile olan davaya devam ettiklerini beyan ettikleri, daha önce … yönünden de davadan feragat etmeleri göz önüne alınarak karışıklığı gidermek açısından davadan müvekkilleri … ve …’ın her ikisi adına da feragat ettiklerini ve görülmekte olan dava ile ilgili olarak taleplerinden vazgeçtiklerini beyan ettiği; davacılar vekilinin feragat dilekçesi nedeni ile mahkemenin 17/05/2017 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamıyla davanın feragat nedeni ile reddine karar verildiği anlaşıldı.
İzmir …. İcra Dairesinin … sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından 13.11.2018 tarihinde davalı borçlu aleyhine İzmir … Noterliğinin 12.04.2017 tarihli … yevmiye nolu alacağın devri sözleşmesine istinaden 30.000,00 TL asıl alacak ve işlemiş faiz olmak üzere toplamda 33.713,42 TL alacak için ilamsız icra takibi yapıldığı, borçlunun 20.11.2018 tarihli itiraz dilekçesi süresinde asıl alacağa, faize ve oranına fer’ilerine itirazı üzerine takibin durmasına karar verildiği, davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Sigorta Tahkim Komisyonu’nun 04.12.2017 başvuru tarihli, … sayılı, 26.04.2018 tarih ve … K.sayılı kararının incelenmesinde, alacağını davacıya temlik eden dava dışı … vekilinin 18.05.2015 tarihli kaza nedeniyle …’nın yaralanması sonucu oluşan maluliyeti nedeniyle … Sigorta A.Ş. Tarafından ödenmediği belirtilen iş göremezlik tazminatının tahsiline ilişkin olduğu, hakem heyetince alınan bilirkişi raporunda …’nın 138.826,70 TL tazminat talep edebileceğinin belirlendiği, hakem heyetince %20 müterafik kusur indirimi yapılarak başvurunun kısmen kabulü ile 111.061,36 TL sigorta tazminatının 29.06.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte sigorta kuruluşundan tahsiline başvuru sahibine ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verildiği; karara yapılan itiraz üzerine İtiraz Hakem Heyetinin 11.05.2018 itiraz tarihli, … sayılı, 07.06.2018 tarih ve … K.sayılı kararı ile İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinde feragat edilen miktar ile İzmir … Noterliğinde temlik edilen miktarların da nazara alınması gerektiği gerekçesiyle, davalı vekilinin itirazlarının kısmen kabulüne ve itiraza konu kararın değiştirilmesine karar verilerek, başvurunun kısmen kabulü ile, 80.061,36 TL sigorta tazminatının 29.06.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak başvurucuya verilmesine karar verildiği, verilen kararın istinaf incelemesinden geçmeden kesinleştiği anlaşılmıştır.
Sigorta Tahkim dosyasında verilen kararın istinaf incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği, söz konusu kararın kesinleşmesi nedeniyle ilam hükmünde olduğu, ancak davacının temlik aldığı alacak bakımından tazminata ilişkin talepte bulunmuş olması nedeniyle iş bu davada taraflar arasında daha önceden görülüp kesinleşen ve ilam niteliğinde olan bir belgenin bulunduğundan söz edilemeyeceği, HMK.nın 303. maddesinde kesin hüküm “Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir.
(2) Bir hüküm, davada veya karşılık davada ileri sürülen taleplerden, sadece hükme bağlanmış olanlar hakkında kesin hüküm teşkil eder.” şeklinde belirtilmiştir. Buna göre bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir, davacı tarafından aynı konuya ilişkin davalı yönünden başvurusu bulunmadığından Sigorta Tahkim kararının iş bu dava yönünden kesin hüküm oluşturduğundan söz edilemez.
Mahkememizce, tazminat alacağının 30.000,00 TL’sini davacıya temlik eden dava dışı …’nın Ege Üniversitesi Adli Rapor Birimine sevkinin yapılarak dosya içerisindeki mevcut raporları değerlendirilmek suretiyle uyuşmazlık konusuna ilişkin kalıcı ve geçici maluliyet ayrıca geçici maluliyet döneminde bakıcı ihtiyacı olup olmadığı, oran ve sürelerine ilişkin rapor düzenlenmesi için yazı yazıldığı, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimliği Adli Rapor Biriminin 15.02.2021 tarih ve … sayılı yazısı ile …’nın verilen randevuya gelmediğinden rapor düzenlenemediği bildirilmiştir.
Tazminat alacağını davacıya temlik eden dava dışı … mahkememize vermiş olduğu 23.12.2020 tarihli dilekçesi ile, Ege Üniversitesine muayene olmak için onayı ve rızasının olmadığını, bu nedenle Ege Üniversitesine gitmeyeceğini bildirmiştir.
Davacı vekili 31.03.2021 tarihli duruşmada, dava dışı …’nın muayene olmak istemediğini, dosyanın bu hali ile karara çıkmasını talep ve beyan etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan deliller dosya kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde; dava dışı …’nın geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında kalıcı ve geçici maluliyet ve bakıcı ücreti talebine ilişkin tazminat talepli dava açtığı ancak yargılama sürecinde davacı … vekilinin feragat dilekçesi ile davadan feragati nedeniyle mahkemenin 17.05.2017 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamıyla davanın feragat nedeni ile reddine karar verildiği; dava dışı …’nın İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen davada feragat dilekçesi vermeden bir gün önce borcuna karşılık olmak üzere İzmir …Noterliği’nin … yevmiye no’lu 12.04.2017 tarihli alacağın devri sözleşmesiyle, 18.05.2015 tarihinde meydana gelen kazada taraf olan araçların zorunlu trafik ve kasko sigortalarını yapan davalı … Sigorta A.Ş.’den trafik kazası nedeniyle doğan tazminat alacağının 30.000,00 TL’lik kısmını hukuken geçerli bir şekilde davacıya devrettiği; dava dışı …’nın tazminat alacağından feragat ettikten sonra bu sefer de kaza nedeniyle uğradığı zararın tazmini için tazminat talebi ile Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurduğu, komisyonca verilen karara itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetinin 11.05.2018 itiraz tarihli, … sayılı, 07.06.2018 tarih ve … K.sayılı kararı ile İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinde feragat edilen miktar ile İzmir … Noterliğinde temlik edilen miktarların da nazara alınması gerektiği gerekçesiyle, davalı vekilinin itirazlarının kısmen kabulüne ve itiraza konu kararın değiştirilmesine karar verilerek, başvurunun kısmen kabulü ile, 80.061,36 TL sigorta tazminatının 29.06.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte dava dışı …’ya ödenmesine karar verildiği; söz konusu Sigorta Tahkim Komisyon kararının kanun yolundan geçmeksizin kesinleştiği, Tahkim dosyasında verilen kararın, başvurunun tarafları ve sebebi ile talep sonucunun farklı olması nedeniyle bu dava bakımından kesin hüküm teşkil etmediği; dava dışı … yönünden 13.04.2017 tarihli feragat dilekçesi ile İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen tazminat davasında hukuken sonuç doğuracak şekilde açılan tazminat davasında davadan feragat etmiş, dava dışı …’nın kaza nedeniyle haksız fiilden doğan tazminat alacağından feragat etmesinden sonra feragat ettiği hakkın özü bakımından bu hakka dayanarak Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurarak tazminat talep edip edemeyeceği hususu davamız konusu olmadığından irdelenmemiş, ancak dava dışı …’nın feragat tarihinden önceki bir tarih olan 12.04.2017 tarihinde hukuken geçerli bir şekilde tazminat alacağının 30.000,00 TL sini hukuken geçerli bir şekilde davacıya temlik suretiyle devrettiğinin anlaşıldığı, yapmış olduğu temlikin geçerli olduğu ve davacının alacağı talep etme hakkını hakkı geçerli şekilde iktisap ettiği kabul edilmekle birlikte, tazminat davası gerçek zararın giderilmesine yönelik olup zenginleşmeye sebep teşkil etmemelidir, dolayısıyla alacağı dava dışı zarar görenden temlik alan davacı da dava dışı …’dan alacaklı olduğu kendisine temlik edilen alacak tutarını değil, ancak alacağını temlik eden dava dışı …’nın uğradığı gerçek zararı zarar sorumlusundan talep edebilecektir, dolayısıyla davalı sigortanın ancak sigortalısının sebep olduğu gerçek zarar tutarını ödemekle yükümlü tutulabileceği, bu nedenle temlik edilen alacağın tutarı 30.000,00 TL olsa bile davacının bu tutarın tamamını talep edebileceği anlamına gelmeyeceğinden dava dışı zarar görenin uğradığı gerçek zararın usulüne uygun bir şekilde mevcut yasal düzenlemelere göre tespit edilmesi gerekmektedir; somut olayda, gerçek zararın tespiti bakımından öncelikle 09/10/2020 tarih … sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 17.07.2020 tarih ve … Esas … Karar sayılı iptal kararı da nazara alınarak maluliyet tespit işlemleri yönetmeliği hükümlerine göre maluliyete ilişkin rapor alınması, sonrasında da bu rapor esas alınarak aktüer bilirkişiden tazminat hesabına ilişkin rapor alınması gerektiği halde, dava dışı zarar görenin dosyaya sunmuş olduğu 23.12.2020 tarihli dilekçede Ege Üniversitesinde muayene olmak için onayı ve rızasının olmadığını, bu nedenle Ege Üniversitesine gitmeyeceğini bildirmiş olması, davacı vekilinin de 31.03.2021 tarihli duruşmada dava dışı …’nın muayene olmak istemediğini, dosyanın bu hali ile karara çıkmasını talep ve beyan etmiş olması nazara alınarak, davacının davasını ispat edemediği kanaatine varan Mahkememiz davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan ilam harcının peşin alınan 575,75 TL harçtan mahsubu ile kalan 516,45 TL.nin kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan harç ve yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça işbu davada yatırılan delil avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca, takdir ve tayin edilen 5.057,01 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde davacıya re’sen iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 341. v.d.maddeleri gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 31/03/2021

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır