Emsal Mahkeme Kararı İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/462 E. 2023/512 K. 07.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/462 Esas
KARAR NO : 2023/512
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 27/12/2018
KARAR TARİHİ : 07/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu trafik sigortası ile sigortalı, maliki …. ve kaza tarihinde sürücüsü … idaresindeki … plakalı araçla, davacının maliki olduğu ve kaza tarihindeki sürücüsü … olan … plakalı araca çarpması nedeni ile hasarlandığı, davacının kazada kusurunun bulunmadığını, kaza sonrası davalı sigorta şirketine zararın tazmini için müracaat edilmesi üzerine davalı tarafça ödeme yapılmadığını beyan ederek şimdilik 50,00 TL hasar bedeli, 50,00 TL değer kaybı tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesiyle; davacı tarafından açılan davanın haksız olduğunu, davalının davacıya borcu bulunmadığını, dava konusu kaza ile ilgili olarak davalı şirkete bildirim yapılmadığını, hasara ilişkin taleplerin kabul edilebilir olmadığını, araçtaki hasarların kaza ile uyumsuz olduğunu, davalı şirketin ancak gerçek zarardan sorumlu olduğunu, somut olayda illiyet bağının kesilmiş olması nedeniyle davacının hasar ve değer kaybı talep edemeyeceğini, usulüne uygun başvuru bulunmaması nedeniyle davaya itibar edilemeyeceğini, aksi halde kusur oranlarının tespiti için bilirkişiden rapor alınması gerektiğini belirttiği ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce deliller toplanmış, davalı … şirketinden sigorta poliçesi ve hasar dosyası, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nden sigorta ve hasar bilgileri, Türkiye Noterler Birliği’nden kazaya karışan araçlara ilişkin tescil bilgileri celbedilmiş, bilirkişi raporu alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 26.09.2018 tarihinde dava dışı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davacı adına kayıtlı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç arasında trafik kazası meydana geldiği, … plakalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından … numaralı poliçe ile 28.11.2017-28.11.2018 dönemine ilişkin zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olduğu, kazanın teminat süresi içinde gerçekleştiği, Mahkememizce alınan 14.08.2019 tarihli bilirkişi raporunda sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda tam kusurlu olduğu, davacıya ait araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığının, davacı adına kayıtlı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı, bilirkişi raporunda araçta tespit edilen hasarların nitelik ve boyut itibariyle kaza tespit tutanağı ile uyumlu olduğu tespiti ile davacıya ait araçta 20.000,00 TL hasar bedeli hesaplandığı, aracın tamirinin ekonomik olmadığı, araç pert total kabul edilerek pert olan araçta değer kabı oluşmayacağının tespit edildiği, bilirkişi raporuna itiraz üzerine alınan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 31.03.2016 tarihli raporunda ekspertiz raporlarında belirtilen hasar kalemlerinden birçoğunun kazaya ilişkin araç fotoğraflarında görülemediği, dosyada mevcut fotoğraflara göre ekspertiz raporunda belirtilen kalemlerin birçoğunda hasara uğrayacak derinlikte bir darbeden söz edilemeyeceği, meydana gelen kaza ile bu kaza neticesinde dava konusu araçta oluşan hasarın birbiri ile uyumlu olmadığı, sağlıklı değerlendirme yapılamayacağı kanaatinin bildirildiği, iki rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi için İTÜ Karayolları Kürsüsünden oluşturulan bilirkişi heyetinden alınan 18.02.2022 tarihli raporda sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda tam kusurlu olduğu, hasarın maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağında ve Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinin kayıtlarında farklı gösterilmiş olması nedeniyle dava konusu kazadan kaynaklanıp kaynaklanmadığı hususunda kanaat oluşturulamadığının bildirildiği görülmekle Karayolları Trafik Fen Heyetinden oluşturulan bilirkişi heyetinden alınan 11.04.2023 tarihli raporda sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda tam kusurlu olduğu, kaza nedeniyle hasar meydana gelebilecek araç parçaları belirtilerek 26.835,75 TL hasar bedeli hesaplandığı, ekspertiz raporundaki araçta meydana gelen hasar ile onarım kalemlerinin uygun olduğu, 14.08.2019 tarihli bilirkişi raporu ve İTÜ Karayolları Kürsüsünden oluşturulan bilirkişi heyetinden alınan 18.02.2022 tarihli raporda belirtilen görüş ve kusur dağılımın olayın oluşumuna uygun düştüğünün belirtildiği, davalı sigortalı araç sürücüsünün mahkememizce alınan her üç bilirkişi raporuna göre kazanın oluşumunda tam kusurlu olduğu, KTK 85/1 maddesi ve KZMSS Genel Şartları gereği hasar bedelinin sigorta teminat kapsamında olduğu ve davalı sigorta şirketinin teminat limiti ile sınırlı olmak kaydıyla sorumlu olduğu anlaşılmakla aracın tamirinin ekonomik olmadığı, araç pert total kabul edildiği tespit edildiğinden değer kaybı alacağına ilişkin talebin reddine, hasar bedeli alacağına ilişkin talebin davacı tarafın ıslah dilekçesi de dikkate alınarak kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
20.000,00 TL hasar bedeli alacağının 12/10/2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Değer kaybı alacağına ilişkin talebin reddine,
Harçlar Yasası gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 1.366,20 TL nisbi karar ilam harcından, peşin alınan 35,90 TL nisbi harcı ve 340,70 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 989,60 TL nin davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından işbu dava nedeniyle sarf edilen harç gideri olan 417,70 TL yargılama aşamasında yapılan posta, tebligat bilirkişi giderlerinden oluşan 4.985,50 TL toplamı 5.403,20 TL yargılama giderinden davalı yönünden 5.389,73 TL ile sınırlı olmak kaydıyla davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca, takdir ve tayin edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalı sigorta şirketi duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca, takdir ve tayin edilen 50,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Bakiye avans hakkında HMK’nın 333. maddesine göre işlem yapılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/06/2023
Katip…
e-imza
Hakim…
e-imza